Türkiye-Rusya mutabakatı Libya krizine çözümün sağlar mı?

Lavrov ve Fidan, Trablus'taki kanlı çatışmaların ortasında bir araya geldi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile ortak basın toplantısı sırasında el sıkışıyor. (DPA)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile ortak basın toplantısı sırasında el sıkışıyor. (DPA)
TT

Türkiye-Rusya mutabakatı Libya krizine çözümün sağlar mı?

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile ortak basın toplantısı sırasında el sıkışıyor. (DPA)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile ortak basın toplantısı sırasında el sıkışıyor. (DPA)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un Libya’nın başkenti Trablus'ta yaşanan son çatışmaların ardından görüş birliğine varması, özellikle Lavrov'un çatışmanın tarafları üzerindeki etkilerinden bahsetmesinin ardından, iki geleneksel rakibin Libya dosyasını ele almadaki olası rolü hakkında ciddi ve çok sayıda soruyu gündeme getiriyor.

Şarku’l Avsat'ın görüştüğü Rus ve Türk gözlemciler, Türkiye'nin Trablus'taki eski Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) güçlerine verdiği desteğin aksine Moskova'nın Trablus savaşı sırasında (2019-2020) Libya Ulusal Ordusu'nun (LUO) yanında yer almasına dayanarak Moskova ve Ankara'nın ilişkilerinin Libya krizinin gidişatı üzerindeki etkisine ilgiyle bakıyor.

Nüfuz kullanma anlaşması

Beş yıllık bir aradan sonra Lavrov'un Türk mevkidaşıyla Moskova'da yaptığı görüşmelerin ardından iki ülkenin ‘ülkedeki çatışmaların yeniden başlamasını önlemek için Libyalı taraflar üzerindeki nüfuzlarını kullanma konusunda anlaştıklarını’ söylemesi dikkat çekiciydi.

dfrgty6u7
Rusya'nın Libya Büyükelçisi Aydar Aganin ve Türkiye’nin Libya Büyükelçisi Güven Begiç Trablus'ta (Rusya Büyükelçiliği resmi sayfası)

Lavrov'un konuşmasının önemine rağmen, Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi (RIAC) uzmanı Kirill Semenov, Moskova ile Ankara arasında Libya dosyasında ‘kapsamlı bir çözüme’ ulaşmanın zorluğuna işaret ederek, iki tarafın ‘Türkiye ile müttefik bir batı ve Rusya ile müttefik bir doğu arasındaki nüfuz paylaşımına’ dayandığını belirtti.

Şarku’l Avsat'a konuşan Rus uzman, Moskova ve Ankara'nın ‘Libya'da geniş çaplı bir savaşın patlak vermesini önlemek ve çatışan tarafları dizginlemek için belirli bir etkiye sahip olarak Libya güçlerine müdahale edebileceğini ve etkileyebileceğini’ vurguladı.

“Herhangi bir barış, Esed rejiminin devrilmesinden önceki Suriye modeline benzeyecektir, burada iş birliği etkiyi sürdürürken aynı zamanda bölünmeyi de sürdürür” diyen Semenov, gerçek uzlaşmanın ‘kapsayıcı bir Libya diyaloğu gerektirdiğini, özellikle de gördüğümüz gibi Suriye modelinin sürdürülebilir olmadığını’ vurguladı.

‘Çözüm Libyalıların elinde’

Rus-Türk yakınlaşması iki bakan düzeyindeki bir toplantıyla sınırlı kalmadı. Rusya'nın Libya Büyükelçisi Aydar Aganin ve Türkiye'nin Libya Büyükelçisi Güven Begiç de ‘Libya'daki mevcut durumun kapsamlı bir değerlendirmesini yapmak üzere’ Trablus'ta bir araya geldi.

dsfrgt
Rusya Savunma Bakanı Yardımcısı Yunusbek Yevkurov ve Rus hükümetinden üst düzey bir heyetin daha önce Bingazi'ye yaptığı ziyaretten (DPA)

Eski Başbakanlık Başdanışmanı Ömer Faruk Korkmaz Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, ‘Türkiye-Rusya mutabakatının yeterli olmadığını’ belirterek, ‘Libya'da çözüm geciktikçe dış müdahale olasılığının arttığını’ söyledi. Korkmaz, “Sorunun çözümü Libyalıların elinde” dedi.

Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) Başkanı Prof. Dr. Ahmet Uysal ise ‘Libya dosyasına kalıcı bir çözüm bulunmasında Moskova ve Ankara'nın rolünün önemini ve etkisini’ kabul etmekle birlikte, ‘kalıcı bir çözümün Libyalılar, uluslararası toplum ve bölgesel aktörler arasında varılacak bir anlaşmayla başlayacağına’ inanıyor.

“Libya adeta uluslararası vesayet altında” diyen Uysal bunu, ‘Birleşmiş Milletler'in (BM) siyasi süreci, hükümetin kurulmasını ve taraflar arasındaki diyalogları tamamen denetlemesine’ ve ‘ABD, Avrupalılar ve bazı bölge ülkelerinin bu dosyadaki rolüyle ilgili’ diğer dış komplikasyonlara bağladı.

dfgthyj
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Misrata'daki Türk savaş gemisi TCG Kemal Reis'e gerçekleştirdiği inceleme ziyareti sırasında (Türkiye Savunma Bakanlığı)

Uysal’ın bakış açısına göre, ‘ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında bir anlayışın varlığı ve mevcut ABD yönetiminin Libya'ya olan ilgisi, Türk-Rus anlayışını kolaylaştırabilir.’

Libya açısından bakıldığında ise Libya Temsilciler Meclisi (TM) Savunma ve Ulusal Güvenlik Komitesi üyesi Rabia Buras yakın zamanda bir çözüm beklemediğini belirterek, “Libya dosyasında Rusya ve Türkiye arasındaki ilişki ‘rekabetçi iş birliği’ ya da ‘düşmanca iş birliği’ olarak bilinen karmaşık bir örnek teşkil ediyor” dedi.

Şarku’l Avsat'a konuşan Buras şu ifadeleri kullandı: “Nüfuz ve çıkarlar için rekabet, tam ölçekli bir askeri çatışmaya girmekten kaçınma kaygısıyla iç içe geçmiş durumda. Bu kırılgan denge, 2020'den bu yana büyük ölçekli askeri operasyonların dondurulmasına katkıda bulundu, ancak aynı zamanda Libya içindeki siyasi ve askeri bölünmeleri derinleştirerek kapsamlı bir çözüme yönelik gerçek bir ilerlemeyi engelledi.”

vfdbghtyju
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Libya Temsilciler Meclisi (TM) Başkanı Akile Salih ile başkent Ankara'daki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un da hazır bulunduğu bir görüşme gerçekleştirdi. (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Buras, Libya'da siyasi çözümün önündeki zorlukları şöyle sıraladı: “Yerel ve uluslararası aktörlerin çatışan çıkarları, uluslararası ivmenin azalması ve Libyalı tarafların kendi aralarındaki güven eksikliği.”

Buras, ‘gerçekçi ve sürdürülebilir bir çözümün ancak devlet kurumlarını birleştirmeyi, adil bir refah dağılımı sağlamayı ve güvenlik sisteminde köklü reformlar yapmayı amaçlayan saf bir ulusal irade üzerine inşa edilebileceğine, bunun da bölünmelerden beslenmeyen, aksine bu bölünmeler arasında köprü kurulmasına yardımcı olan koordineli bir uluslararası destekle sağlanabileceğine’ inanıyor.

Askeri varlığın kapsamlı çözümle ilişkisi

Türkiye ve Rusya'nın Libya cephesine olan ilgisinin yanı sıra, iki ülkenin askeri varlığına ilişkin tartışma, kapsamlı çözümün geleceği açısından önemli.

Bu bağlamda, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin ardından bazı Rus teçhizatının Suriye'den LUO Komutanı Mareşal Halife Hafter'in etkisi altındaki Libya'nın doğusuna nakledildiğine dair Batı kaynaklı haberlerin ardı arkası kesilmedi ve hatta Moskova'nın Hafter'le koordineli olarak Libya'nın güneyindeki Maatan es-Sara'da bir askeri üs kurma hamlelerinden bahsedecek kadar ileri gidildi.

cdfgthy
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ile Dışişleri Bakanı Hakan Fidan arasında Trablus'ta gerçekleştirilen görüşmeden (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Rus uzman Semenov, ülkesinin Libya'da askeri üsler konusunda herhangi bir anlaşması olduğunu reddederek, ‘üsler konusunda resmi bir anlaşma yapılmadığı sürece kalıcı bir varlıktan söz edilemeyeceğini’ vurguladı.

Öte yandan Semenov, ‘Rusya'nın askeri anlaşmalar yaptığı Sahel bölgesine lojistik çıkışlara ihtiyacı olduğunu ve Libya'nın bu açıdan Rusya için önemli olduğunu’ belirterek, ‘Moskova'nın Libya'nın içişlerine karışma niyetinde olmadığını, ancak lojistik yönleriyle ilgilendiğini’ ifade etti.

sdfrgt
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Libya Devlet Yüksek Konseyi (DYK) Başkanı Muhammed Takala ile başkent Ankara'daki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un da hazır bulunduğu bir görüşme gerçekleştirdi. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Libya'daki Türk askeri varlığına gelince, Uysal’a göre bu varlık kısa ve orta vadede devam edecek. Zira bu, Libyalıların kararıyla kuruldu. Uysal’a göre Türkiye’nin Libya'da güvenlik ve savunmanın yanı sıra ekonomik, ticari ve denizcilik çıkarları da var.

Trablus savaşı sırasında Türkiye, müttefik Suriyeli silahlı gruplardan binlerce paralı askerle birlikte Libya'nın batısına asker göndermiş ve Trablus'ta ortak bir askeri komutanlık kurmuştu.



Uzun bir düşmanlık geçmişinden sonra İsrail neden şimdi İran'a saldırmaya karar verdi?

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Kudüs'teki Hava Kuvvetleri operasyon odasından İran'a yönelik saldırıları denetliyor. (EPA)
İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Kudüs'teki Hava Kuvvetleri operasyon odasından İran'a yönelik saldırıları denetliyor. (EPA)
TT

Uzun bir düşmanlık geçmişinden sonra İsrail neden şimdi İran'a saldırmaya karar verdi?

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Kudüs'teki Hava Kuvvetleri operasyon odasından İran'a yönelik saldırıları denetliyor. (EPA)
İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Kudüs'teki Hava Kuvvetleri operasyon odasından İran'a yönelik saldırıları denetliyor. (EPA)

İsrail'in İran'a yönelik büyük saldırısı iki ülke arasında on yıllardır süren düşmanlığın ardından geldi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, nükleer programı, savaşçı söylemi ve bölgedeki militan örgütlere verdiği desteği gerekçe göstererek İran'ı uzun zamandır en büyük tehdit olarak görüyor. İran ise İsrail'in kendisine karşı defalarca düzenlediği suikast ve sabotajların yanı sıra Gazze Şeridi'nde Hamas'a karşı yürüttüğü yıkıcı savaşı düşmanlığının nedeni olarak gösteriyor.

gthyjuı
İsrail'in Tahran'a düzenlediği saldırıda hasar gören araçlar (Reuters)

Şarku’l Avsat’ın Washington Post'tan aktardığına göre, iki ülke uzun süredir çarpışma rotasında görünse de, İsrail'in İran ve müttefiklerine yönelik saldırıları ve ABD Başkanı Donald Trump'ın yeniden seçilmesi gibi bir dizi yeni gelişme bugünkü saldırıya zemin hazırladı.

İsrail ve İran neden düşman?

1979 İran Devrimi’nden sonra yeni rejim, ABD ve İsrail'i başlıca düşmanları olarak tanımlamakta gecikmedi. Bunun nedeni büyük ölçüde devrimden önce sağlık sorunları nedeniyle İran'dan kaçan son İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi'nin ABD ve İsrail ile olan bağlarıydı.

Geçtiğimiz yirmi yıl boyunca İsrail defalarca İran'ı nükleer silah geliştirmekle suçladı. İran nükleer programını sadece barışçıl amaçlarla sürdürdüğünde ısrar ediyor, ancak Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Tahran'ın istediği takdirde ‘birkaç’ nükleer bomba yapmaya yetecek kadar zenginleştirilmiş uranyuma sahip olduğu uyarısında bulundu.

UAEA ve Batılı ülkeler, İran'ın yapılandırılmış bir nükleer silah programına sahip olduğunu tahmin ediyor. İran, programının barışçıl olduğu konusunda ısrar ederken, uranyumu silah yapımına yakın seviyelerde zenginleştirmeye devam ediyor.

İsrail, nükleer silah sahibi İran'ı varoluşsal bir tehdit olarak görüyor. İran'ın vekil güçlerden oluşan bölgesel ağını kırmak, İsrail’in temel hedeflerinden biri. Netanyahu şunları söyledi: “Tahran'ın diktatörleri on yıllardır küstahça ve açıkça İsrail'in yok edilmesi çağrısında bulundular... Bu söylemlerini nükleer silah geliştirmeye yönelik bir programla desteklediler.”

İran geçtiğimiz kırk yıl boyunca ‘direniş ekseni’ adını verdiği silahlı gruplardan oluşan bir ağ kurdu. Lübnan'daki Hizbullah, Yemen'deki Husiler ve Irak ve Suriye'deki daha küçük gruplar son yıllarda bölgede önemli bir etkiye sahip oldu.

Ancak bu eksen, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e saldırarak Gazze Şeridi'nde devam eden savaşı başlatması ve bölgedeki çatışmaları yoğunlaştırmasından bu yana zayıfladı.

Hizbullah'ın zayıflığı, İran'ın komşu Suriye'deki müttefiki Beşşar Esed'in geçtiğimiz aralık ayında düşmesine katkıda bulundu.

İran'ın geçen yıl İsrail'e iki füze saldırısı düzenlemesinin ardından İsrail, İran'ın füze mevzilerini imha eden ve hava savunmasını zayıflatan bir hava saldırısı da dahil olmak üzere hava saldırılarıyla karşılık verdi.

Washington Post'un haberine göre, İran'ın vekil ağının çökmesi İsrail'in saldırı düzenlemesi için bir fırsat yarattı.

İsrail neden şimdi saldırmaya karar verdi?

Netanyahu, İran'ı vurmak için zamanın daraldığını belirterek, İran'ın son zamanlarda zenginleştirilmiş uranyumu silah haline getirmek için adımlar attığını iddia etti. Netanyahu, “Eğer durmazlarsa, İran çok kısa bir süre içinde nükleer silah üretebilir” dedi.

Aynı zamanda ABD ile İran arasındaki nükleer görüşmelerin durumu da bir fırsat penceresi sundu. Bu görüşmeler durmuş durumda, ancak pazar günü Umman'da altıncı turun yapılması için çabalar var.

Anlaşma, ABD'nin İran'a uyguladığı sert ekonomik yaptırımların bir kısmını kaldırmasına yol açarak İsrail'in bir saldırı düzenlemesini zorlaştırabilir. İsrailli yetkililer görüşmelerin İran'ın nükleer bombaya doğru gizli adımlar atarken zaman kazanması için bir yol olmasından korkuyor.

fgthyju
Tahran'ın kuzeyindeki bir apartmanda meydana gelen patlamanın olduğu yerde çalışan itfaiyeciler (AP)

UAEA Yönetim Kurulu dün, 20 yıl sonra ilk kez İran'ı denetçileriyle iş birliği yapmadığı için eleştirdi. İran derhal üçüncü bir zenginleştirme tesisi kuracağını ve bazı santrifüjleri daha sofistike olanlarla değiştireceğini açıkladı.

O zamana kadar İsrail kararını çoktan vermiş görünüyordu.

Trump, Netanyahu'dan müzakereler devam ederken İran'a saldırmamasını istediğini söyledi. Ancak İsrail'i destekleme konusunda uzun bir geçmişe sahip olan ABD Başkanı hemen bir tepki vermedi.