Trump baskıyı artırıyor: Göçmenlerin yerini tespit eden yazılım geliştirildi

Trump protestoculara "haydut" demişti (Reuters)
Trump protestoculara "haydut" demişti (Reuters)
TT

Trump baskıyı artırıyor: Göçmenlerin yerini tespit eden yazılım geliştirildi

Trump protestoculara "haydut" demişti (Reuters)
Trump protestoculara "haydut" demişti (Reuters)

Los Angeles’ta göçmenlerin sınır dışı edilmesine karşı protestolar sürerken, Donald Trump yönetimi Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) üzerindeki baskıyı artırıyor.

Cuma günü başlayan gösterilerin şiddeti, Deniz Piyadeleri ve Ulusal Muhafızlar'ın bölgeye sevk edilmesi gibi hamlelerin ardından arttı. 

Los Angeles Belediye Başkanı Karen Bass, göçmen politikalarını protesto eden kişilerle güvenlik güçleri arasındaki çatışmaları önlemek için yerel saatle 20.00’den itibaren sokağa çıkma yasağı ilan etti.

Amerikan basınındaki haberlerde, güvenlik güçlerinin toplu gözaltılara başladığı da aktarılıyor. New York Times (NYT), Trump’ın daha fazla düzensiz göçmenin sınır dışı edilmesi için ICE üzerindeki baskıyı artırdığını yazıyor.

NYT’nin incelediği belgelere göre ICE görevlileri, ABD’den çıkarılması istenen göçmenlerin yaşadığı yerleri gösteren özel bir haritalandırma uygulaması kullanmaya başladı. Yazılımın, çeşitli federal kurumlardaki verileri topladığı belirtiliyor.

ICE’de vardiyaların artırıldığı ve kayıtdışı göçmenlere karşı haftanın 7 günü operasyon düzenlenebilmesi için faaliyetlerin yoğunlaştırıldığı yazılıyor. Ayrıca halkın göçmenlere dair bilgi paylaşmaya teşvik edildiği aktarılıyor.

Trump’ın “sınır çarı” Thomas D. Homan, ICE’nin faaliyetlerinin daha kapsamlı hale getirildiğini ve operasyonlarda geri adım atmayacaklarını söylüyor:

Eğer görevliler bir hedefi arıyorlarsa ve onu bulduklarında ülkeye yasadışı yollardan girmiş başka kişilerle birlikteyse, hepsinin gözaltına alınması gerekiyor. Yasadışı yabancılara karşı geri adım atmayacağız.

Joe Biden yönetiminde ICE’nin personel şefi olan Jason Houser ise meselenin yasadışı göçle mücadeleden çıkıp Trump’ın belirlediği kotalara ulaşma hedefine dönüştüğünü belirtiyor:

Sürekli bir endişe hali var. Stephen Miller'ın oyununu oynadıklarını anlıyorlar. Bu kamu güvenliği ya da ulusal güvenlikle ilgili değil, bir kota sayısını tutturmakla ilgili. Tüm mesele bundan ibaret.

NYT, Trump’ın radikal göç politikasının mimarlarından Stephen Miller’ın da ICE ekibiyle sık sık görüştüğüne dikkat çekiyor. Beyaz Saray Özel Kalem Müdür Yardımcısı Miller, mayıs sonunda yaptığı açıklamada ICE’nin günde en az 3 bin kayıtdışı göçmeni yakalama hedefi koyacağını söylemişti.

Eski ABD Başkanı Barack Obama döneminde ICE’nin direktörlüğünü yapan Sarah Saldana ise Trump’ın baskısının hatalı gözaltı işlemlerine yol açabileceğine işaret ediyor:

Bu meseleyle ilgili her şey zaman ve çaba gerektiriyor. İşin doğru yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın sayılara bu kadar önem verilmesi çok endişelendirici.

Independent Türkçe, New York Times, CNN 



Dünya basınından özetler: İsrail, İran rejimini nasıl değiştirmek istiyor?

İran'ın Tel Aviv'e attığı balistik füzeler, İsrail'in Demir Kubbe savunma sistemini harekete geçirdi (AP) 
İran'ın Tel Aviv'e attığı balistik füzeler, İsrail'in Demir Kubbe savunma sistemini harekete geçirdi (AP) 
TT

Dünya basınından özetler: İsrail, İran rejimini nasıl değiştirmek istiyor?

İran'ın Tel Aviv'e attığı balistik füzeler, İsrail'in Demir Kubbe savunma sistemini harekete geçirdi (AP) 
İran'ın Tel Aviv'e attığı balistik füzeler, İsrail'in Demir Kubbe savunma sistemini harekete geçirdi (AP) 

İsrail ve İran arasındaki saldırılar sürerken, dünya basınındaki analizlerde Tel Aviv yönetiminin Tahran'da rejim değişikliğinin peşinde olduğu yazılıyor.

Reuters'ın analizinde, İsrail'in saldırılarda sadece İran'daki nükleer tesisleri değil, üst düzey askeri yetkilileri de hedef alarak Tahran yönetiminin "hem ülke içindeki hem de bölgedeki müttefikleri nezdindeki güvenilirliğini azaltmayı amaçladığı" belirtiliyor.

İran devlet medyasının aktardığına göre saldırılarda Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, Devrim Muhafızları Genel Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami ve İsrail'e yönelik saldırıları komuta eden isimlerden General Gulam Ali Reşid öldürüldü. Ayrıca operasyonda 6 nükleer bilim insanı da yaşamını yitirdi.

ABD'li düşünce kuruluşu Washington Yakın Doğu Politikası Enstitüsü'nden Michael Singh, şu değerlendirmeleri paylaşıyor:

İsrail'in bunu yapmasının nedenlerinden birinin rejimi değiştirmek olduğu düşünülüyor. İran halkının ayaklanmasını görmek istiyorlar.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da dünkü saldırıların ardından yaptığı açıklamada İranlıları rejime karşı ayaklanmaya çağırmıştı.

Diğer yandan analizde, İran halkı arasında onlarca yıldır süren İsrail düşmanlığının, Netanyahu'nun beklediği desteği almasını güçleştireceğine dikkat çekiliyor. Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump'ın, İsrail'in yanında yer alırken Tahran'da rejim değişikliği istediğine dair hiçbir işaret vermediği vurgulanıyor.

BBC'nin analizinde de İsrail'in bu saldırılarla İran'da "zincirleme reaksiyon" oluşturarak rejimi yıkmayı hedeflediği belirtiliyor. Ancak Netanyahu yönetiminin "büyük bir kumar" oynadığı yazılıyor.

Tahran'ın çok daha çatışmacı bir pozisyon almasıyla misillemelerin uzun süreli bir savaşa evrilebileceği belirtiliyor. Öte yandan İran'da rejimin çökmesi halinde 90 milyon nüfusa sahip ülkenin kaosa sürükleneceği, bunun da tüm Ortadoğu'yu etkileyeceği ifade ediliyor.

Wall Street Journal (WSJ) da İran'ın dini lideri Ali Hamaney'in yaklaşık 40 yıllık rejiminin "varoluşsal bir tehlikeyle" karşılaştığını yazıyor. İsrail saldırıları sonucu üst düzey askeri yetkililerini kaybeden İran'ın Tel Aviv yönetimine kuvvetli misillemeler yapamayabileceği ifade ediliyor. Ayrıca Hamaney'in Kızıldeniz'deki gemilere ya da ABD'nin çıkarlarını Ortadoğu'da temsil eden birimlere saldırmaktan büyük ihtimalle kaçınacağı belirtiliyor.

Kaliforniya'daki Donanma Yüksek Lisans Okulu'ndan Afshon Ostovar, şu değerlendirmeleri yapıyor:

Hamaney kendine karşı dürüst olursa, yenilgiye uğradığını kabul edecektir. Uğruna çalıştığı her şey gözlerinin önünde dağılıp gidiyor. Yönettiği gemi karaya oturdu.

New York Times (NYT) ise Tahran'ın İsrail saldırısını öngöremediğini yazıyor. İran'ın, ABD'yle nükleer müzakerelerin başarılı olmaması durumunda İsrail'den saldırı beklediği fakat görüşmeler sürerken Tel Aviv'in böyle bir hamle yapacağını ummadığı belirtiliyor.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla konuşan İranlı yetkililer, İsrail'in saldırı ihtimaline dair istihbaratların Tahran yönetimi tarafından "propaganda" diye nitelenip göz ardı edildiğini söylüyor.

"Yükselen Aslan" operasyonu

İsrail dün sabaha karşı başlattığı "Yükselen Aslan" operasyonuyla Tahran başta olmak üzere İran'daki birçok şehre saldırı düzenlemişti. 20'si üst düzey komutan, 6'sı nükleer bilimci en az 78 kişi ölmüştü.

İran misilleme olarak İsrail'e 100 kadar drone göndermiş, Tel Aviv ise bunların hava sahasına ulaşmadan imha edildiğini bildirmişti.

Ancak İran'ın balistik füzelerle başlattığı saldırıda roketler Tel Aviv'in güneyindeki bazı binalara isabet etti. İsrail'in kamu yayımcısı KAN'ın aktardığına göre saldırılarda üç kişi öldü, 172 kişi yaralandı.

İran’ın yarı resmi Mehr Haber Ajansı’na göre İsrail, bugün Tebriz rafinerisi yakınlarına saldırı başlattı. Ayrıca önemli savunma ve askeri üslerin bulunduğu Loristan, Hamedan, Kirmanşah şehirleri de hedef alındı. Henüz ölü ve yaralı sayısı bilinmiyor.

Diğer yandan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) İsrail'in hedef aldığı İran'ın Natanz nükleer tesisinde sızıntı olduğunu bildirdi. İsrail ordusu İsfahan'daki nükleer tesisi de vurmuştu.

Independent Türkçe, BBC, Reuters, Wall Street Journal, New York Times