Amerika, Bağdat'taki büyükelçiliğini tahliye etmeye hazırlanıyor ve Ortadoğu'daki askerlerinin ailelerinin ülkeyi terk etmesine izin verdihttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5153388-amerika-ba%C4%9Fdattaki-b%C3%BCy%C3%BCkel%C3%A7ili%C4%9Fini-tahliye-etmeye-haz%C4%B1rlan%C4%B1yor-ve-ortado%C4%9Fudaki
Amerika, Bağdat'taki büyükelçiliğini tahliye etmeye hazırlanıyor ve Ortadoğu'daki askerlerinin ailelerinin ülkeyi terk etmesine izin verdi
ABD'nin Bağdat Büyükelçiliği (Arşiv- Reuters)
Bir ABD yetkilisi bugün Reuters haber ajansına yaptığı açıklamada, Savunma Bakanı Pete Huesch'in Ortadoğu'daki üslerde görev yapan ABD'li askerlerin ailelerinin gönüllü olarak ülkeyi terk etmelerine izin verdiğini söyledi. Yetkili, “Askerlerimizin ve ailelerinin güvenliği ve emniyeti önceliğimiz olmaya devam ediyor. ABD Merkez Komutanlığı Ortadoğu'daki gerginliğin gelişmesini yakından takip ediyor” dedi.
ABD'li yetkili, “Merkez komuta, Dışişleri Bakanlığı'ndaki meslektaşlarımızla ve bölgedeki müttefiklerimizle ve ortaklarımızla yakın iş birliği içinde, dünyanın herhangi bir yerinde, herhangi bir zamanda, herhangi bir sayıda misyonu desteklemek için sürekli hazırlık halinde çalışıyor” ifadelerini kullandı.
Aynı zamanda, Beyaz Saray'dan bir yetkili bugün, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu'daki ABD personelinin nakledildiğinden haberdar olduğunu doğruladı.
Irak'taki bir güvenlik yetkilisi ve bir Amerikan kaynağı, bugün erken saatlerde, Irak'taki Amerikan büyükelçiliğinin bölgedeki artan güvenlik riskleri nedeniyle organize bir tahliye hazırlığı içinde olduğunu söyledi.
İran Savunma Bakanı Aziz Nasırzade, bugün erken saatlerde, nükleer müzakerelerin başarısız olması veya Washington ile bir çatışma çıkması halinde, Tahran'ın bölgedeki Amerikan üslerini hedef alacağını söyledi.
Başka bir ABD yetkilisi ise “Dışişleri Bakanlığı'nın Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği'ni düzenli bir şekilde tahliye etmesi planlanıyor. Hedef, bunu ticari yollarla gerçekleştirmek, ancak ABD ordusu talep edilmesi halinde yardıma hazır” dedi.
Irak hükümet kaynakları, "ABD büyükelçiliği personelinin tahliyesini gerektirecek herhangi bir güvenlik belirtisi kaydetmedik" ifadesini kullandı.
Bağdat güvenliği teyit etti
Şarku’l Avsat’ın Irak Haber Ajansı’ndan aktardığına göre bir hükümet kaynağı, yetkililerin Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği çalışanlarının tahliyesini gerektirecek herhangi bir güvenlik ihlali kaydetmediğini bildirdi.
Kaynak, tüm güvenlik göstergelerinin ülkede iç güvenlik ve istikrarın devam ettiğini desteklediğini belirterek, ülkede faaliyet gösteren tüm Arap ve yabancı diplomatik misyonların güvenli bir şekilde çalıştığını kaydetti.
Kaynak, Irak'ta faaliyet gösteren tüm Arap ve yabancı diplomatik misyonların "mümkün olan en geniş güvenli operasyon, iletişim özgürlüğü ve etkinlik imkanlarına sahip olduğunu” vurguladı.
ABD Büyükelçiliğinde alınan bu önlemlerin, Irak'a özel değil, Ortadoğu'da birçok ülkedeki ABD diplomatik varlığına ilişkin tedbirler olduğunu belirtti.
ABD Başkanı bugün yayınlanan bir röportajda, İran'ın Washington ile yapılan anlaşma kapsamında uranyum zenginleştirmeyi durdurması konusunda daha az emin olduğunu söyledi.
Trump, yeni bir nükleer anlaşma sağlanmazsa İran'ı defalarca askeri saldırıyla tehdit etti.
Witkoff'un bölgeye yapacağı ziyaret, Gazze ateşkesi için bir fırsat mı?https://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5170716-witkoffun-b%C3%B6lgeye-yapaca%C4%9F%C4%B1-ziyaret-gazze-ate%C5%9Fkesi-i%C3%A7in-bir-f%C4%B1rsat-m%C4%B1
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nda bir aşevi tarafından dağıtılan yemekleri almak için bekleyen yerlerinden edilmiş Filistinliler (AFP)
Witkoff'un bölgeye yapacağı ziyaret, Gazze ateşkesi için bir fırsat mı?
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nda bir aşevi tarafından dağıtılan yemekleri almak için bekleyen yerlerinden edilmiş Filistinliler (AFP)
ABD ve İsrail'in istişare için geri çekilmesinin ardından Gazze Şeridi'ndeki ateşkes müzakerelerinin askıya alınmasının üzerinden bir hafta geçtikten sonra, ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff bölgeye geri döndü. Bu arada, iki yıla yaklaşan savaşın sona erdirilmesi yönünde uluslararası çağrılar artıyor.
Witkoff'un dün Tel Aviv'de İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı görüşmeyle başlayan ziyareti, Mısır'ın Washington ile Gazze Şeridi'nde kalıcı bir ateşkes anlaşması sağlanmasının önemini vurgulayan görüşmelerinden önce gerçekleşti.
Şarku'l Avsat'a ziyaretle ilgili konuşan uzmanlar, Hamas'ın anlaşmaya ilişkin tutumunun belirsizliği nedeniyle, ziyaretin ateşkesin yeniden canlandırılmasının başlangıcı mı yoksa müzakereler dışında yeni bir gerilim için ABD-İsrail koordinasyonunun bir girişimi mi olduğu konusunda görüş ayrılıklarına düştü.
Witkoff dün Netanyahu ile ‘Gazze ateşkes görüşmelerini kurtarmak için’ bir araya geldi. Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre bu görüşme, İsrail'in Hamas'ın 60 günlük ateşkes ve esirlerin Filistinli mahkûmlar karşılığında serbest bırakılmasını öngören son değişikliklere yanıtını göndermesinin ertesi günü gerçekleşti. Ancak yanıtın içeriği açıklanmadı.
Axios internet sitesi çarşamba günü, Witkoff'un Gazze Şeridi'ndeki insani krizi görüşmek üzere İsrail'e gideceğini bildirdi. Aynı gün İsrail'in Jerusalem Post gazetesi kaynaklara dayanarak, Hamas'ın arabuluculara ‘Gazze'deki insani durum düzelene kadar müzakerelere girmeyeceğini’ bildirdiğini yazdı.
Ancak İsrail Kanal 12 televizyonu çarşamba günü, üst düzey bir İsrailli yetkilinin, Witkoff'un İsrail'i ziyaretinin asıl nedeninin ‘anlaşma imzalamak için baskı yapmak’ olduğunu söylediğini aktardı.
Hamaslı bir yetkilinin AFP'ye verdiği bilgiye göre Hamas, müzakere heyetinin Katar'ın başkenti Doha'dan ayrılıp ‘son gelişmeleri’ görüşmek üzere Türkiye'ye gitmesinin ertesi günü, İsrail'in yanıtına ilişkin herhangi bir yorumda bulunmadı.
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'ye düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
Washington ve Netanyahu'nun ofisinin, 24 Temmuz'da ‘istişare’ amacıyla Doha müzakerelerinden çekildiğini açıklamasından bu yana, 6 gün boyunca ABD ve İsrail arasında görüşmeler sürdü. Bu görüşmelerin konusu, müzakerelerin başarısız olması halinde Gazze Şeridi'nde yeni toprakların işgaline ilişkin ‘alternatif’ planlardı. Ayrıca Hamas liderlerinin suikast veya mali yaptırımlarla takip edilmesi de gündeme geldi.
İsrail ve Filistin konularında uzman Mısırlı siyaset bilimi profesörü Dr. Tarık Fehmi, Witkoff'un İsrail'e iki amaçla gittiğini doğruladı. Birincisi, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze Şeridi'ne yönelik yardımları onaylamaya hazırlandığı bir dönemde insani durumu incelemek. İkincisi ise şu anda Washington'da bulunan İsrail güvenlik heyetinin Gazze Şeridi ile ilgili güvenlik planlarını tartışmak. Doha veya Kahire'de müzakerelerin yeniden başlaması olasılığı hakkında konuşmalar sürerken Fehmi, ‘Witkoff'un keşif ziyaretinin sonuçlarını abartmamak’ gerektiğini söyledi.
Fehmi, Türkiye'yi ziyaret eden ve İran'a da gidebilecek olan Hamas yetkililerinin, Trump'ın müzakerelerden elini çekip başka seçeneklere yöneldiği bir ortamda, şu anda müzakereleri yeniden başlatmayı ciddiye aldığını veya bunu önceliklerinden biri olarak gördüğünü düşünmüyor. Fehmi, “Gazze Şeridi'nde ABD ve İsrail'in koordinasyonunda güvenlik ve askeri alanda bir şeylerin olacağına dair işaretler var ve Witkoff'un ziyareti bunun örtüsü olacak” dedi.
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyine düzenlediği hava saldırılarında hayatını kaybeden Filistinliler (AFP)
Witkoff'un İsrail'e varmasından kısa bir süre sonra, ABD Başkanı sosyal medya platformu Truth Social’da, “Gazze'deki insani krizi sona erdirmenin en hızlı yolu Hamas'ın teslim olması ve esirlerin serbest bırakılmasıdır” paylaşımında bulundu. Bu açıklama, İsrail'e yardımların ulaştırılması için uluslararası baskıların arttığı bir dönemde geldi.
Filistin'in eski Kahire Büyükelçisi Berakat el-Ferra, Witkoff'un ziyaretinin ateşkes anlaşmasına varılmasıyla daha çok ilgili olabileceğini ve insani yardımın güçlendirilmesiyle de bağlantılı olabileceğini vurgulayarak, Hamas'ın İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki herhangi bir gerilim fırsatını kaçırmaması ve yeni krizlere yol açacak şartlar olmadan masadaki öneriyi kabul etmesi gerektiğini belirtti.
Witkoff'un İsrail'e gelmesinden önce, Washington'da bulunan Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, ABD Özel Temsilcisi’yle ‘Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşması sağlanması, insani yardımların koşulsuz olarak bölgeye ulaştırılması ve bir dizi esirin serbest bırakılmasına yönelik çabaları’ görüştü.
İki taraf, ‘Mısır, ABD ve Katar olmak üzere üç arabulucu tarafın, baskıyı yoğunlaştırarak ateşkesin sağlanması ve en kısa sürede anlaşmaya varılması için ortak çabalarına ilişkin görüşlerini’ paylaştı.
Abdulati çarşamba günü ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile yaptığı görüşmede, ‘Gazze Şeridi'nde ateşkesin kalıcı hale getirilmesi, Filistin halkının kanının akıtılmasının durdurulması ve İsrail'in sistematik açlık politikası sonucu felaket koşullar altında yaşayan bu bölgeye insani yardımın ulaştırılmasının sağlanması ve bu acil insani krizin hızla ele alınmasının önemini’ vurguladı.
İsrail saldırıları sonu hayatını kaybeden çocuklarının cenazeleri yanında göz yaşı döken Filistinli bir baba (AFP)
Witkoff İsrail’e, Gazze konusunda uluslararası baskıların arttığı bir dönemde geldi. Portekiz Başbakanı Luis Montenegro'nun ofisi dün yaptığı açıklamada, hükümetin, eylül ayında Birleşmiş Milletler'de (BM) Filistin devletinin tanınması amacıyla cumhurbaşkanı ve parlamentoyla istişare edeceğini duyurdu. Bu açıklama, Kanada Başbakanı Marc Carney'nin çarşamba günü Ottawa'da düzenlediği basın toplantısında benzer bir tutum sergilemesinin ardından geldi.
Portekiz ve Kanada, Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer'in salı günü yaptığı, İsrail'in Gazze Şeridi'nde ateşkes dahil bir dizi taahhütte bulunmaması halinde, eylül ayında yapılacak BM toplantılarında Filistin devletini tanıyacağına dair açıklamasına benzer bir tavır sergiledi.
Fehmi, Mısır'ın çabalarının en yüksek düzeyde güvenilirliğe sahip olduğunu ve Kahire’nin uluslararası baskıların ortasında müzakerelerin başarılı olması için tüm taraflarla iş birliği yaptığını vurguladı. Sorunun şu anda ‘müzakereleri manipüle ediyor gibi görünen’ Hamas'ta olabileceğini belirten Fehmi, “ABD'nin baskısıyla savaşın iki tarafını yakın bir anlaşmaya yaklaştıracak yeni öneriler ortaya çıkmadığı sürece, Gazze Şeridi'nde askeri seçenek, siyasi seçenek ve müzakerelerin başarısından daha büyük bir geri dönüş şansı olacak” dedi.
El-Ferra, Mısır'ın çabaları ve uluslararası baskının müzakerelerin canlandırılmasının nedeni olabileceğini vurgulayarak, ABD'nin İsrail'e yeni engeller çıkarmaması ve yakın bir anlaşmaya varması için baskı yapmaması halinde müzakerelerin sonuçlanmayacağını belirtti.