Birleşmiş Milletler: 138 milyon çocuk zorlu ve tehlikeli koşullarda çalışıyor

 İki Bangladeşli çocuk, küçük bir tekne ile Boriganga Nehri'nden çöp toplamaya çalışıyor (EPA)
İki Bangladeşli çocuk, küçük bir tekne ile Boriganga Nehri'nden çöp toplamaya çalışıyor (EPA)
TT

Birleşmiş Milletler: 138 milyon çocuk zorlu ve tehlikeli koşullarda çalışıyor

 İki Bangladeşli çocuk, küçük bir tekne ile Boriganga Nehri'nden çöp toplamaya çalışıyor (EPA)
İki Bangladeşli çocuk, küçük bir tekne ile Boriganga Nehri'nden çöp toplamaya çalışıyor (EPA)

Birleşmiş Milletler dün yaptığı açıklamada, 2024 yılında dünya çapında yaklaşık 138 milyon çocuğun tarlalarda ve fabrikalarda çalıştığını açıkladı ve mevcut yavaş ilerlemeyle çocuk işçiliğinin ortadan kaldırılmasının yüzlerce yıl sürebileceği uyarısında bulundu.

Fransız Haber Ajansı'nın (AFP) haberine göre 10 yıl önce, sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin kabul edilmesiyle, dünya ülkeleri 2025 yılına kadar çocuk işçiliğini ortadan kaldırmak gibi iddialı bir hedef benimsemişti.

UNICEF ve Uluslararası Çalışma Örgütü ortak raporunda, “Süre doldu... ama çocuk işçiliği sona ermedi” ifadesini kullandı.

Geçen yıl, 5 ila 17 yaşları arasındaki 137,6 milyon çocuk çalışıyordu; bu, her 4 yılda bir yayınlanan verilere göre bu yaş grubundaki toplam çocukların yaklaşık yüzde 7,8'ine tekabül ediyor.

Bu rakamın büyüklüğüne rağmen, 2000 yılında 246 milyon çocuğun, çoğu yoksul ailelerine yardım etmek için çalışmak zorunda kaldığı düşünülürse, yine de bir azalma olduğu söylenebilir.

2016 ile 2020 yılları arasında endişe verici artışın ardından, bu eğilim tersine dönerek 2024 yılında çalışan çocukların sayısı önceki dört yıla kıyasla 20 milyon azaldı.

UNICEF İcra Direktörü Catherine Russell, zorla çalıştırılan çocukların sayısında “önemli ilerleme” kaydedildiğini, ancak “hala çok sayıda çocuğun madenlerde, fabrikalarda ve tarlalarda çalışmak zorunda olduğunu ve çoğu zaman hayatta kalmak için tehlikeli işler yaptığını” ifade etti.

Rapora göre, 2024 yılında çalışan yaklaşık 138 milyon çocuğun yüzde 40'ı, “sağlıklarını, güvenliklerini veya gelişimlerini tehlikeye atabilecek” çok tehlikeli işlerde çalışıyordu.

Bazı umut verici işaretlere rağmen, Uluslararası Çalışma Örgütü Genel Direktörü Gilbert Houngbo, “Çocuk işçiliğini ortadan kaldırma hedefimize ulaşmak için önümüzde hala uzun bir yol olduğunu unutmamalıyız” dedi.

Yüzde 61'i tarımda

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre UNICEF uzmanı Claudia Caba yaptığı açıklamada, çocuk işçiliğinin mevcut azalma hızıyla ortadan kaldırılmasının “yüzlerce yıl” süreceğini belirtti. Caba, ülkelerin 2000 yılından bu yana kaydedilen ilerlemeyi dört katına çıkarsa bile, “2060 yılına kadar” hedefe ulaşılamayacağını ifade etti.

Raporda, en küçük yaş grubundaki çocuklarda ilerlemenin çok yavaş olduğu sonucuna varıldı. Geçen yıl, 5 ila 11 yaşları arasındaki yaklaşık 80 milyon çocuk çalışıyordu; bu, bu yaş grubundaki çocukların yaklaşık %8,2'sine tekabül ediyor.

Bununla birlikte, Caba, çocuk işçiliğini azaltan toplumsal faktörlerin iyi bilindiğini ve bunların başında ücretsiz ve zorunlu eğitimin geldiğini, bunların sadece çocukları çocuk işçiliğinden kurtarmakla kalmayıp, “büyüdüklerinde tehlikeli veya uygun olmayan çalışma koşullarından da koruduğunu” söylüyor.

Başka bir faktör ise “sosyal korumanın yaygınlaştırılması”nın, yoksul aileler ve topluluklar için bir telafi veya yük hafifletme aracı olmasıdır.

Ancak UNICEF Genel Müdürü Catherine Russell, uluslararası örgütlere sağlanan fon kesintilerinin "zorlukla elde edilen kazanımları geriye götürme tehlikesi taşıdığını" söyledi.

Raporda, tarım sektörünün çocuk işçiliğinin en yaygın olduğu sektör olduğu (toplam vakaların %61'i), bunu ev işleri ve diğer hizmetler (%27) ve sanayi (yüzde 13, madencilik ve imalat dahil) izlediği belirtilmekte.

“Sahra Altı Afrika” bölgesi, yaklaşık 87 milyon çocuk işçiyle en çok etkilenen bölge olmaya devam etmektedir.

Asya ve Pasifik bölgesi ise en büyük ilerlemeyi kaydederek, çalışan çocukların sayısı 2000 yılında 49 milyondan 2024 yılında 28 milyona düşmüştür.



Netanyahu: İsrail saldırıları İran'da rejim değişikliğine yol açabilir

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
TT

Netanyahu: İsrail saldırıları İran'da rejim değişikliğine yol açabilir

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bugün (Pazar) Fox News'e verdiği mülakatta İsrail'in askeri saldırılarının İran'da rejim değişikliğine yol açabileceğini söyledi. İsrail'in Tahran'ın kendisine yönelttiği “varoluşsal tehdidi” ortadan kaldırmak için ne gerekiyorsa yapacağını da sözlerine ekledi.

İran Devrim Muhafızları istihbarat şefi Muhammed Kazımi ve yardımcısı Hasan Muhakkik'in Tahran'da düzenlenen bir saldırıda öldürüldüğünü doğrulayan Netanyahu, “Harekete geçmeye karar verdik çünkü buna mecburduk; dokuz bomba yapmaya yetecek kadar zenginleştirilmiş uranyum gördük. Nükleer tesislerine saldırılar düzenliyoruz, üst düzey liderlerini hedef aldık ve şimdi teyit edebilirim ki birkaç dakika önce Tahran'daki istihbarat şeflerini ve yardımcısını tasfiye ettik" dedi.

Röportajda İsrail'in askeri çabalarının hedeflerinden birinin İran'da rejim değişikliği olup olmadığı sorusuna Netanyahu şu yanıtı verdi: “Bunun bir sonucu olabilir, çünkü İran rejimi çok zayıf.”

İsrail'in İran'a yönelik saldırılarının başladığı Cuma gününden bu yana verdiği ilk röportajda Netanyahu şun ifadeleri kullandı: "İran'ı ortadan kaldırmaya yönelik ikili hedefimize ulaşmak için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız... İki varoluşsal tehdit: nükleer tehdit ve balistik füze tehdidi.Kendimizi kurtarmak için harekete geçtik, ancak bunun sadece kendimizi korumak için değil, aynı zamanda dünyayı bu kışkırtıcı rejimden korumak için de olduğuna inanıyorum. Dünyanın en tehlikeli rejiminin dünyanın en tehlikeli silahına sahip olmasına izin veremeyiz."

İsrail, Cuma sabahı erken saatlerde sürpriz bir saldırıyla başlayan Yükselen Aslan Operasyonu'nu başlatarak bir dizi üst düzey İranlı askeri komutanı öldürdü ve nükleer tesislere zarar verdi.

İsrail harekatın önümüzdeki günlerde artarak devam edeceğini söyledi. İran ise buna karşılık olarak İsrail'e “cehennemin kapılarını açma” tehdidi savurdu.

İsrail ordusu harekatın şu anki amacının İran'da rejim değişikliği değil, Tahran'ın nükleer ve balistik füze programlarının çökertilmesi olduğunu söyledi.

İsrail, İran'a yönelik askeri operasyonun haftalarca sürebileceğini söyledi.