Dünya Bankası, küresel zorluklara rağmen Körfez ekonomilerinin bu yıl yüzde 3,2 oranında büyümesini bekliyor

Vizyon 2030, petrol dışı sektörlerin Suudi GSYİH'sindeki payını yüzde 45,4'ten yüzde 54,8'e yükseltti

Riyad'daki İmam Turki bin Abdullah Camii önünde yürüyen kadınlar (AFP)
Riyad'daki İmam Turki bin Abdullah Camii önünde yürüyen kadınlar (AFP)
TT

Dünya Bankası, küresel zorluklara rağmen Körfez ekonomilerinin bu yıl yüzde 3,2 oranında büyümesini bekliyor

Riyad'daki İmam Turki bin Abdullah Camii önünde yürüyen kadınlar (AFP)
Riyad'daki İmam Turki bin Abdullah Camii önünde yürüyen kadınlar (AFP)

Dünya Bankası'na göre Körfez İşbirliği Konseyi’ne (KİK) üye ülkelerin ekonomileri, petrolden uzaklaşma çabalarının da etkisiyle, değişken bir küresel ekonomik ortamda dayanıklılık gösterdi. Dünya Bankası, KİK ülkelerindeki ekonomik büyümenin bu yıl yüzde 3,2, gelecek yıl ise yüzde 4,5 olmasını bekliyor.

Dünya Bankası'nın bu yılki büyüme tahmini, aralık ayında yaptığı yüzde 4,2'lik önceki tahmininden daha düşük olurken, gelecek yıl tahmini yüzde 4,2'den yüzde 4,5'e yükseldi.

Dünya Bankası'nın Körfez ülkeleri için öngördüğü büyüme tahminleri

Dünya Bankası'nın ‘Akıllı Harcamalar ve Daha Güçlü Ekonomik Sonuçlar: KİK Refahı için Mali Politikalar’ başlıklı raporuna göre, bölge 2023'te yüzde 0,3 olan ekonomik büyümesini 2024'te yüzde 1,7'ye yükseltti.

Dünya Bankası, KİK ekonomilerinin, petrolden uzaklaşma çabalarının da etkisiyle, değişken bir küresel ekonomik ortamda dayanıklılık gösterdiğini belirtiyor. Küresel enerji piyasaları bölge ekonomilerinde önemli bir rol oynamaya devam ederken, petrol dışı ekonomik büyüme hızlanıyor ve daha dengeli bir kalkınma modelini besliyor.

juıo
Doha'daki Sûk Vâkıf'ta açık dükkanların önünden geçen bir adam (AFP)

Dünya Bankası Körfez Bölge Direktörü Safaa El Tayeb El-Kogali, “KİK ülkelerinin küresel belirsizlik karşısında gösterdikleri direnç ve ekonomilerini çeşitlendirmeye devam etmeleri, uzun vadeli refaha olan güçlü bağlılıklarını gösteriyor. Stratejik mali konsolidasyon politikaları, hedefe yönelik yatırımlar, inovasyon ve girişimciliğe güçlü bir şekilde odaklanma ve gençler için istihdam yaratma, büyüme ve istikrarın sürdürülmesi açısından kritik önem taşıyor” ifadelerini kullandı.

Petrol dışı sektörde rekor büyüme

Petrol dışı sektör, yüzde 3,7 oranında büyüme göstererek dayanıklılığını göstermeye devam etti. Dünya Bankası'na göre KİK ülkelerinde uygulanan özel tüketim, yatırım ve yapısal reformlar bu büyümeye önemli katkı sağladı.

Dünya Bankası, küresel enerji fiyatlarını istikrara kavuşturmayı amaçlayan OPEC+ üretim kesintileri nedeniyle KİK ekonomilerinin 2024 yılında petrol sektöründe yüzde 3'lük bir daralma gördüğünü belirtiyor. Ancak bu daralma bölgedeki genel büyümeyi durdurmadı ve genel büyüme oranı yüzde 1,8'e yükseldi. Banka bu artışı büyük ölçüde yüzde 3,9 gibi etkileyici bir oranda büyüyen petrol dışı sektördeki dirençli genişlemeye bağladı. Suudi Arabistan, Bahreyn, Umman, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) bu büyümeye katkıda bulundu. Petrol dışı faaliyetlerdeki bu genişlemenin yüzde 50'sinin özel tüketimden, diğer yarısının ise kamu tüketimi ve sabit yatırımlardan kaynaklandığı tahmin ediliyor.

Dünya Bankası'nın Körfez ülkelerindeki petrol ve petrol dışı büyüme tahminleri

Dünya Bankası, Suudi Arabistan için petrol dışı sektör büyümesinin 2024 yılında hizmetler sektörü öncülüğünde yüzde 4,3 ile güçlü olduğunu belirtti. Vizyon 2030, tanıtılmasından bu yana petrol dışı sektörlerin GSYİH içindeki payının yüzde 45,4'ten yüzde 54,8'e yükselmesiyle çeşitlendirmeyi teşvik etmeye devam ediyor.

thy
Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'ın havadan görünümü (AFP)

Dünya Bankası, petrol dışı sektörün orta vadede yüzde 4,97'lik istikrarlı bir büyüme oranını korumasını beklemekte; bu da ‘bölgede devam eden ekonomik çeşitlendirme çabalarının başarısını teyit ediyor.’

Küresel ticaret zorlukları

Dünya Bankası'na göre, KİK'in ekonomik çeşitlendirme çabalarının önündeki zorluklar küresel ticareti çevreleyen belirsizlikle bağlantılı. Bu etki, petrol ihracatına olan talebin yanı sıra dış kaynaklı malzeme ve malların tedariki yoluyla da kendini gösterebilir.

Küresel talep tarafında, ticaret politikaları ve gümrük tarifeleri üzerindeki belirsizlik, küresel ekonomik faaliyetlerde yavaşlamaya yol açabilir ve KİK için kilit bir ihracat ürünü olmaya devam eden petrole yönelik küresel talebi olumsuz etkileyebilir.

Çin'deki iş ve tüketici dinamiklerindeki değişiklikler, iki ülke arasındaki güçlü ticari bağlar göz önüne alındığında KİK üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir. Aynı zamanda belirsizlik, KİK'teki yapısal reformların hızlandırılması için bir fırsat teşkil edebilir.

Düşük enflasyon

Körfez genelinde enflasyon düşük seyretmeye devam ediyor. 2024 yılındaki faiz indirimine rağmen, 2024 yılında enflasyon ortalaması yüzde 2 civarında gerçekleşti ve 2023 yılındaki yüzde 2,2'lik ortalamaya kıyasla daha da düştü. 2024 yılında, önceki yıllardan farklı olarak, tüm KİK ülkeleri, döviz kuru dolara sabitlendiği için Fed'in kararları doğrultusunda faiz indirimi yaşadı.

Dünya Bankası raporu, makroekonomik istikrarın sağlanması ve büyümenin teşvik edilmesinde mali politikaların etkinliğini ele alıyor. Petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar bölgedeki birçok ülkede kamu bütçeleri üzerinde bir baskı kaynağı olduğundan bu konu özellikle önemlidir. Bazı KİK ülkelerinin 2025 yılında aşırı mali açıklar vermesi bekleniyor ve bu da mali politikaların etkinliğini anlama ihtiyacını vurguluyor.

cdfvgthy
Dubai’de bir yat (AFP)

Rapor, KİK bölgesinde kamu harcamalarının özellikle durgunluk dönemlerinde ekonomileri etkili bir şekilde istikrara kavuşturduğu sonucuna varıyor. Sonuçlar, mali harcamalardaki bir birimlik artışın bölgedeki petrol dışı çıktıda 0,1-0,45 birimlik bir artışa yol açtığını gösteriyor. Rapor ayrıca, kamu yatırımlarının petrol dışı üretim üzerindeki etkisinin marjinal olduğunu, yatırımdaki her bir puanlık artışa karşılık potansiyel üretimde yüzde 0,07'lik bir artış olduğunu ortaya koyuyor.

ghty
Umman Sultanlığı'nın başkenti Maskat (Dünya Bankası)

Raporda ayrıca, Umman'ın mali konsolidasyon yolculuğu, etkili ekonomik reform ve ülkenin kamu maliyesinin sorumlu yönetiminin bir örneği olarak değerlendiriliyor. Umman'ın petrole olan yüksek bağımlılığı nedeniyle karşılaştığı zorluklar, ülke bütçesini yeniden dengelemek için alınan tedbirler ve bu reformların olumlu sonuçları vurgulanıyor. Umman, 2020-2024 Orta Vadeli Mali Denge Planı programı kapsamında gelir kaynaklarını çeşitlendirmek, harcama verimliliğini artırmak ve petrol kaynaklarını ihtiyatlı bir şekilde yönetmek için geniş kapsamlı reformlar benimsedi. Umman'ın reformları, ülkenin kamu maliyesinde belirgin bir iyileşme ve kamu borcunda önemli bir azalma ile 2022'den bu yana somut sonuçlar verdi.

Büyüme beklentileri

Dünya Bankası'nın Körfez ülkelerinin büyüme beklentilerine ilişkin görünümü şu şekilde:

* Bahreyn: Dünya Bankası, Bahreyn için büyüme tahminini iki yıllık düşüşün ardından önceki tahmini olan yüzde 3,3'ten 2025'te yüzde 3,5'e yükseltti. Yüzde 3'lük büyümenin görüldüğü 2024 yılına kıyasla kaydedilen iyileşme, Bapco Modernizasyon Projesi’nin tamamlanmasının yanı sıra petrol dışı sektördeki güçlü büyümeden kaynaklanıyor. 2026-2027 yıllarında, petrol dışı büyümenin devam etmesi ve Sitra rafinerisinin genişletilmesi sayesinde toplam büyümenin ortalama yüzde 2,9 olması bekleniyor.

zxcdvfgt
Bahreyn Borsası'ndaki yatırımcılar (Reuters)

* Kuveyt: Büyümenin 2024'te yüzde -2,9 ve 2023'te yüzde -3,6'ya kıyasla 2025'te yüzde 2,2'ye (daha önce yüzde 2,6 olarak tahmin ediliyordu) önemli ölçüde toparlanması bekleniyor. Bu olumlu görünüm OPEC+ üretim tavanlarının kademeli olarak kaldırılması ve kredi büyümesi ve büyük altyapı projeleri ile desteklenen petrol dışı sektörlerdeki genişleme ile açıklanmakta. Ekonomik büyümenin 2026-2027 yıllarında yüzde 2,7'de sabit kalması bekleniyor.

xfgh
Kuveyt (KUNA)

* Umman: Büyümenin kademeli olarak hızlanarak 2025'te yüzde 3'e (2024'te yüzde 1,7'den), 2026'da yüzde 3,7'ye ve 2027'de yüzde 4'e ulaşması bekleniyor. Petrol üretimindeki toparlanmanın, 2025 yılında yüzde 2,1'lik petrol GSYİH büyümesi ve yüzde 3,4'lük güçlü petrol dışı büyüme ile birlikte büyüme görünümünde daha fazla iyileşme sağlaması öngörülüyor.

* Katar: Dünya Bankası, Katar için bu yılki büyüme tahminini aralık ayındaki yüzde 3,4'ten 2025'te yüzde 2,4'e düşürdü ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) kapasitesinin genişlemesi nedeniyle 2026-27'de ortalama yüzde 6,5'e hızlanmasını bekliyor. İyileşen görünüm petrol dışı sektörlerdeki güçlü büyüme ile destekleniyor. Petrol sektörünün de 2025'te yüzde 0,9'luk hafif bir büyüme kaydetmesi beklenirken, 2026'da Kuzey LNG sahasının genişletilmesiyle LNG üretiminde yüzde 40'lık bir artış yaşanması bekleniyor.

* Suudi Arabistan: Ekonomik büyümenin 2023'te yüzde 1,3'e geriledikten sonra toparlanmaya devam etmesi ve 2025'te yüzde 2,8'e yükselmesi bekleniyor (bir önceki tahminde yüzde 4,7 idi). Bu oran 2026-27 yıllarında ortalama yüzde 4,6 olacak. OPEC+ gönüllü üretim kesintilerinin aşamalı olarak sona ermesinin petrol GSYİH büyümesini 2026'da yüzde 6,7'ye ve 2027'de yüzde 6,1'e çıkarması bekleniyor. Bu arada, Krallığın Vizyon 2030 ekonomik çeşitlendirme programının uygulanmasını tamamlamaya çalışması nedeniyle petrol dışı GSYİH'nin 2025 ve 2027 yılları arasında ortalama yüzde 3,6 oranında istikrarlı bir şekilde artmaya devam etmesi öngörülüyor.

* BAE: Dünya Bankası, BAE için ekonomik büyüme tahminini bir önceki tahmini olan yüzde 4,1'den 2025'te yüzde 4,6'ya yükseltti. Bankanın tahminlerine göre 2026 ve 2027'de yüzde 4,9'da istikrar kazanacak ve petrol dışı sektörler büyümenin temel itici gücü olmaya devam edecek. Kuveyt ekonomisinin 2025 yılında yüzde 4,9 oranında büyümesi bekleniyor.



Mamdani'nin New York'taki zaferi İsrail'de paniğe yol açtı

New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani, San Juan'daki Karayip İslam Merkezi'ni ziyareti sırasında bir konuşma yaptı. (EPA)
New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani, San Juan'daki Karayip İslam Merkezi'ni ziyareti sırasında bir konuşma yaptı. (EPA)
TT

Mamdani'nin New York'taki zaferi İsrail'de paniğe yol açtı

New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani, San Juan'daki Karayip İslam Merkezi'ni ziyareti sırasında bir konuşma yaptı. (EPA)
New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani, San Juan'daki Karayip İslam Merkezi'ni ziyareti sırasında bir konuşma yaptı. (EPA)

Zohran Mamdani'nin New York Belediye Başkanı seçilmesi, İsrail'de paniğe yol açtı. İsrail halkı, Amerikan siyasetinde nadir görülen bir biçimde Filistin yanlısı mesajla hareket eden bir politikacının zaferini kabullenmeye çalışıyor. Siyasi yelpazenin her kesiminden İsrailliler, dünyanın en büyük ikinci Yahudi nüfusuna sahip bu şehirde Mamdani'nin seçilmesinin, İsrail'in en önemli müttefiki olan ABD ile ilişkilerin daha da gerginleşmesine yol açacağından endişe ediyor. Öte yandan Yahudi seçmenlerin neredeyse üçte birinin Mamdani'yi desteklemiş olması acıyı daha da artırdı. Kudüs sakini Hana Yeger, seçimden sonraki gün AP'ye verdiği demeçte, “Bu çok kötü. Yahudiler, İsrail ve herkes için çok kötü. Başka ne diyebiliriz ki?” ifadelerini kullandı.

Mamdani'nin seçim kampanyası, çocuk bakımı ve uygun fiyatlı konut eksikliği gibi bir dizi yerel ekonomik konuya odaklandı. Ancak İsrail'de onun Filistin yanlısı gündemi tek önemli konu. Seçimler, Amerikan halkı, özellikle de genç Demokrat seçmenler arasında İsrail'e olan desteğin azaldığını gösteren tutum değişikliğinin en güçlü örneği oldu. Bu değişim, İsrail'in Gazze'ye karşı yürüttüğü acımasız savaşa duyulan öfkeyle hızlanmış görünüyor. İsrail hükümeti yetkilileri, Müslüman olan Mamdani'yi antisemitik ve İsrail düşmanı olarak nitelendirerek öfkelerini dile getirdiler.

Analistler, bu sert tepkilerin siyasi istikrarsızlık konusunda ne kadar endişeli olduklarını gösterdiğini söyledi. Yahudi Halkı Politika Enstitüsü analisti Shmuel Rosner şöyle yazdı: “Yahudilerin güç, para, kültürel ve siyasi etkisinin bu kadar yoğun olduğu bir yerde bile, açıkça İsrail karşıtı bir Amerikan politikacı seçilebiliyor… Mamdani'nin yaptığı şey, İsrail'e karşı çıkmanın siyasi açıdan kârlı olabileceğini, ya da en azından zararlı olmadığını kanıtlıyor.”

İsrailliler Mamdani'nin zaferine tepki gösteriyor

İsrail, New York şehriyle her zaman özel bir ilişki içinde oldu. İsrailli turistler ve politikacılar için popüler bir destinasyon olan şehir, koşer restoranlarla (Yahudi beslenme kurallarına uygun yemekler sunan) dolu ve Yahudi toplumu ile ilişkilere büyük önem veren bir İsrail konsolosluğuna ev sahipliği yapıyor. Şarku’l Avsat’ın AP'den aktardığına göre, sokaklarda ve metro istasyonlarında sık sık İbranice duyuluyor. Ancak 34 yaşındaki Mamdani, seçim kampanyası boyunca New York belediye başkan adaylarının genellikle benimsediği İsrail yanlısı tutumu açıkça reddederek İsraillileri endişelendirdi. İsrail'in var olma hakkını desteklediğini belirtse de, Yahudileri diğerlerine göre kayıran herhangi bir devlet veya sosyal hiyerarşiyi, evrensel insan haklarına olan inancına aykırı olarak tanımladı. Bu, birçok İsraillinin ‘hakaret’ olarak gördüğü bir açıklama. Bu görüş, İsrail'in demokratik ideallerini sınadı; zira İsrail'in Filistinli vatandaşları sürekli ayrımcılığa maruz kalıyor ve milyonlarca Filistinli Batı Şeria'da İsrail işgali altında yaşıyor.

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

Mamdani ayrıca, Gazze Şeridi'ndeki savaşı soykırım olarak nitelendirdi. İsrail hükümeti ise bu suçlamayı reddetti. Mamdani, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun şehre ayak basması halinde onu gözaltına alacağına söz verdi ve Gazze Şeridi'ndeki yıkıcı savaş nedeniyle İsrail sanayi ve akademi dünyasıyla ilişkilerini kesebileceğini ima etti. Bu görüşler, ana akım Yahudi gruplar ve İsrail destekçileri tarafından antisemitizm suçlamalarına yol açtı. Ancak Mamdani, antisemitizmle mücadeleye defalarca kendini adadı ve merkez sol Yahudi liderlerle güçlü ittifaklar kurdu. AP'nin yaptığı bir ankete göre Mamdani, Yahudi seçmenlerin yaklaşık yüzde 30'unun oyunu aldı.

Salı akşamı düzenlenen törende Mamdani, “New York'taki Yahudilerin yanında duran ve antisemitizm belasıyla mücadele etmekten çekinmeyen bir şehir yönetimi kuracağız” dedi. Çarşamba sabahı ülkenin popüler Ordu Radyosu’nu dinleyen İsrailliler, Mamdani'nin zaferiyle ilgili kınama ve endişe dolu yorumlar duydu. İsrail'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi Danny Danon, Mamdani'nin belediye başkanlığı görevini üstlenmesinin, şehrin polis gücünü kontrol etmesi nedeniyle ‘New York'taki Yahudi topluluğunun güvenlik duygusunu’ zedeleyebileceğini belirtti.

New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani, San Juan'daki Karayip İslam Merkezi'ni ziyareti sırasında (EPA)New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani, San Juan'daki Karayip İslam Merkezi'ni ziyareti sırasında (EPA)

İsrail'in Diaspora ve Antisemitizmle Mücadele Bakanı Amichai Chikli, sosyal medyada Mamdani'yi hedef alan bir dizi illüstrasyon paylaştı. Bunlar arasında, 11 Eylül 2001 saldırıları sonrasında yanan Dünya Ticaret Merkezi kulelerinin yeniden paylaşılan bir görüntüsü de vardı ve altında ‘New York çoktan unuttu’ yazıyordu. New Yorklu Yahudileri İsrail'e taşınmaya çağıran Chikli, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı bir paylaşımda, “Küresel özgürlüğün sembolü olan şehir, anahtarlarını bir Hamas destekçisine teslim etti” dedi. Bu söylem, İsrail'de ABD politikasının yeni bir yöne kaydığına dair derin bir korkuyu yansıtıyor. Uluslararası Kriz Grubu'nun (ICG) kıdemli analisti Mairav Zonszein konu hakkında yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Çok uzun bir süredir, İsrail yanlısı politikacılar ve İsrail yanlısı görüşler ABD iç politikasını domine ediyordu. Büyük ölçüde halen de öyle. Mamdani'nin zaferi, Amerikan Yahudilerinin, özellikle de genç neslin değiştiğini ve İsrail yanlısı politikaların artık ABD iç politikasında tekel konumunda olmadığını gösteriyor.”

Filistinliler Mamdani'nin zaferini kutluyor

Filistinli politikacı Mustafa el-Bergusi, “Mamdani'nin seçilmesi gerçekten ilham verici. Bu, genç Yahudiler de dahil olmak üzere, ABD'deki genç neslin siyasi ve sosyal adaletsizliğe karşı büyük bir ayaklanma içinde olduğunu gösteriyor. Aynı zamanda bu, Filistin davasının, ABD de dahil olmak üzere, dünya çapında bir iç seçim meselesi haline geldiğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.


İran, Washington'un anlaşmayı "eşitlikçi bir konumdan" sonuçlandırmak için "gerçek irade" göstermesi gerektiğini belirtiyor.

İran bayrağı (Arşiv- Reuters
İran bayrağı (Arşiv- Reuters
TT

İran, Washington'un anlaşmayı "eşitlikçi bir konumdan" sonuçlandırmak için "gerçek irade" göstermesi gerektiğini belirtiyor.

İran bayrağı (Arşiv- Reuters
İran bayrağı (Arşiv- Reuters

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanlığı'na bağlı Siyasi ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi Başkanı Said Hatibzade, bugün yaptığı açıklamada, ABD'nin eşit şartlarda bir anlaşmaya varmak için gerçek bir iradesi olması halinde bunun mümkün olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Devrim Muhafızları'na bağlı Tesnim haber ajansından aktardığına göre, Japonya'da düzenlenen bir konferansta konuşan Hatibzade, İran füzelerinin ulusal egemenliği ve toprak bütünlüğünü korumanın bir aracı olduğunu ve müzakere konusu olmadığını ifade etti.

Hasarlı nükleer tesislere erişimin son derece sınırlı olduğunu ve "iş birliği ve ortak faaliyetler için yeni mekanizmalar bulunması gerektiğini" belirten Hatibzade, Tahran'ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile olumlu iş birliğine hazır olduğunu da belirtti.

Japonya'nın NHK gazetesiyle yaptığı görüşmenin ardından bir röportaj veren Hatibzade, ABD ile nükleer müzakerelerin yeniden başlamasının tamamen Washington'un yaklaşımına bağlı olduğunu belirterek, "Eğer Amerika eşitlikçi bir konumdan anlaşmaya varmak için gerçek bir iradeye sahipse, o zaman bu mümkündür" ifadelerini kullandı.


Rutte: NATO'nun nükleer tatbikatları, onun güçlü bir caydırıcılığa sahip olduğunu göstermiştir

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, (EPA)
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, (EPA)
TT

Rutte: NATO'nun nükleer tatbikatları, onun güçlü bir caydırıcılığa sahip olduğunu göstermiştir

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, (EPA)
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, (EPA)

Reuters'a göre, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, ittifakın bu ayın başlarında gerçekleştirdiği yıllık nükleer tatbikatların başarısının, kendisine Rus tehditlerine karşı "NATO'nun nükleer caydırıcılığının güvenilirliğine dair mutlak bir güven" verdiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın haftalık Alman gazetesi Welt am Sonntag’dan aktardığına göre Rutte, "Rusya tehlikeli ve pervasız bir nükleer söylem kullandığında, vatandaşlarımız paniğe gerek olmadığını bilmeli, çünkü NATO'nun güçlü bir nükleer caydırıcılığı var" ifadelerini kullandı.

Şöyle devam etti: "(Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin şunu bilmeli ki, nükleer bir savaş asla kazanılamaz ve asla nükler savaş olmamalı."

Putin, Rusya'nın 2022'de Ukrayna'yı tam kapsamlı işgalinden bu yana Batı'yı olası nükleer sonuçlar konusunda defalarca uyardı.

Geçtiğimiz ay, Rusya'nın konvansiyonel füzelerle saldırıya uğraması halinde nükleer silah kullanabileceğini ve Moskova'nın nükleer güçle desteklenen herhangi bir saldırıyı ortak bir saldırı olarak değerlendireceğini açıkladı.