Netanyahu, İran çatışmalarında "ağır bedel" ödemiş: Oğlumun düğününü yine erteledik

Netanyahu, İsrail’in durumunu II. Dünya Savaşı’nda Londra’nın Alman uçakları tarafından bombalanmasına da benzetti; “Blitz” (Yıldırım) diye anılan olayda en az 43 bin sivil öldürülmüştü (Reuters)
Netanyahu, İsrail’in durumunu II. Dünya Savaşı’nda Londra’nın Alman uçakları tarafından bombalanmasına da benzetti; “Blitz” (Yıldırım) diye anılan olayda en az 43 bin sivil öldürülmüştü (Reuters)
TT

Netanyahu, İran çatışmalarında "ağır bedel" ödemiş: Oğlumun düğününü yine erteledik

Netanyahu, İsrail’in durumunu II. Dünya Savaşı’nda Londra’nın Alman uçakları tarafından bombalanmasına da benzetti; “Blitz” (Yıldırım) diye anılan olayda en az 43 bin sivil öldürülmüştü (Reuters)
Netanyahu, İsrail’in durumunu II. Dünya Savaşı’nda Londra’nın Alman uçakları tarafından bombalanmasına da benzetti; “Blitz” (Yıldırım) diye anılan olayda en az 43 bin sivil öldürülmüştü (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, İran’la çatışmaların “kişisel bedeline” dair açıklaması tepki çekti.

Netanyahu, İran’ın vurduğu Soroka Hastanesi önünde dün yaptığı açıklamada, oğlu Avner Netanyahu’nun düğününü çatışmalar nedeniyle ikinci kez ertelemek zorunda kaldıklarını söyledi.

Avner Netanyahu ve nişanlısı, önceden düğün tarihi olarak 16 Haziran’ı almış ancak İsrail’in 13 Haziran’da İran’ı vurmasıyla patlak veren çatışmalar nedeniyle düğün ertelenmişti. 

“Her birimiz kişisel bir bedel ödüyoruz ve ailem de bundan muaf değil” diyen İsrail Başbakanı, düğünü tekrar iptal etmek zorunda kaldıklarını, eşi Sara Netanyahu’nun da çok üzüldüğünü belirtti:

Oğlum Avner, füze tehdidi nedeniyle ikinci kez düğününü iptal etti. Bu, nişanlısı için de kişisel bir bedel. Sevgili eşim bir kahraman ve o da kişisel bir bedel ödüyor.

Netanyahu’nun açıklaması, İsrail kamuoyu ve siyasetçiler tarafından büyük eleştiri aldı. 

Oğlu Matan’ın Hamas tarafından rehin alındığını belirten Anat Angrest, Netanyahu’nun böyle konuşurken, evladının “Gazze’deki cehennemvari zindanlarda ölüm kalım mücadelesi verdiğini” söyledi. 

Muhalefetteki Demokratlar Partisi’nden milletvekili Gilad Kariv de Netanyahu için “sınır tanımayan bir narsisist” dedi. 

Kariv, Netanyahu’nun eşinden “kahraman” diye bahsetmesini de eleştirerek şöyle devam etti: 

Gece vardiyası için evlerinden ayrılan doktorlar asıl kahramanlardır. Çocuklarımızı Zoom ve telefon görüşmeleriyle bir arada tutan öğretmenler asıl kahramanlardır.

İsrail ve İran arasındaki çatışmalar sürerken, ABD’nin savaşa katılıp katılmayacağı da belirsizliğini koruyor. Başkan Donald Trump, dün yaptığı açıklamasında bu konuyla ilgili “iki hafta içinde karar vereceğini” bildirmişti.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Said Hatipzade, BBC’ye yaptığı açıklamada bunun “ABD’nin savaşı olmadığını” söyledi. İranlı diplomat, Trump’ın savaşa girmesinin çatışmaları uzatacağını ve “tüm bölgeyi cehenneme çevireceğini” belirtti. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) aktardığına göre çatışmalar İsrail'e günlük yüzlerce milyon dolara mal oluyor.

İran’ın roketlerini engellemek için ateşlenen savunma füzelerinin günlük 200 milyon dolar maliyeti olduğu aktarılıyor. Tel Aviv yönetimi, İran’ın saldırıları sonucunda oluşan hasarın onarılması için de en az 400 milyon dolar harcamak durumunda kalabilir.

Haberde, İsrail ekonomisinin uzun süreli bir savaşı kaldıramayabileceğine dikkat çekiliyor. Eski İsrail Merkez Bankası Başkanı Karnit Flug, şu değerlendirmeleri paylaşıyor:

Savaşın maliyetini belirleyecek ana unsur savaşın süresi olacak. Bir hafta sürmesi bir şey, iki hafta veya bir ay sürmesiyse bambaşka bir duruma yol açar.

Independent Türkçe, Guardian, BBC, Wall Street Journal



Danimarka sularını insansız tekneler koruyacak

Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışabilen yelkenli drone’lar ortalama 100 gün kesintisiz faaliyet gösteriyor (AP)
Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışabilen yelkenli drone’lar ortalama 100 gün kesintisiz faaliyet gösteriyor (AP)
TT

Danimarka sularını insansız tekneler koruyacak

Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışabilen yelkenli drone’lar ortalama 100 gün kesintisiz faaliyet gösteriyor (AP)
Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışabilen yelkenli drone’lar ortalama 100 gün kesintisiz faaliyet gösteriyor (AP)

Danimarka, denizaltı kablolarını Rusya'ya karşı korumak için ABD yapımı yelkenli drone'lar kullanmaya başladı.

Danimarka, Rusya'nın hibrit saldırı tehdidine karşı denizaltı altyapısını korumak ve denetimi güçlendirmek için Baltık Denizi'ne özel drone’lar yerleştirdi. 

Kaliforniya merkezli Saildrone merkezinin ürettiği yelkenli drone’lar, 10 metre uzunluğa sahip. Yapay zeka destekli yazılımlar, sensörler, kameralar ve radarlarla donatılmış bu insansız tekneler, denizcilik faaliyetleriyle ilgili veri topluyor. 

Önceden ABD donanmasıyla da ortak çalışmış olan şirket, Danimarka’yla yapılan sözleşmeyle ilk kez Avrupa sularında faaliyet gösteriyor. 

Şirketin CEO’su Richard Jenkins, “Saildrone'un amacı, daha önce gözümüzün ve kulağımızın ulaşamadığı yerlere erişim sağlamak” diyor.

Baltık ülkeleri, Rusya'nın “gölge filosuyla” denizaltı kablolarına yönelik sabotajlar düzenlediğini öne sürüyor. Sözkonusu gemiler, Çin ve Hindistan'a ham petrol taşıyarak yaptırımları atlatmak için kullanılan eski tankerlerden oluşuyor. Yelkenli drone’ların özellikle bu gemilerin hareketlerini takip edeceği belirtiliyor. 

Guardian’ın aktardığına göre Danimarka ordusu, deniz gözetleme ve istihbarat toplama kapasitesini geliştirmek için Baltık Denizi'nde 4 adet insansız tekneyi test etmeye başladı. 

Diğer yandan Danimarka’yla ABD’li şirket arasındaki drone anlaşması ülkede tepki çekti. ABD Başkanı Donald Trump’ın Grönland’ı topraklarına katma tehditleri nedeniyle Washington ve Kopenhag arasında gerginlik yaşanmıştı.

Danimarkalı yazılım mühendisi David Heinemeier Hansson, ABD’nin veri kaçırabileceğini savunarak şunları söylüyor: 

Amerikan şirketlerinin sorunu, Amerikan yasalarına, Amerikan kararnamelerine ve Amerikan Başkanı’na uymak zorunda olmalarıdır. Başkan istediği zaman veri talep edebilir ve istediği zaman bir hesabı kapatabilir.

Danimarka Siber Güvenlik Konseyi Başkanı Jacob Herbst de “Karşı karşıya olduğumuz uluslararası durum göz önüne alındığında, bu alanda Amerikan tedarikçileri seçerken çok dikkatli düşünmek gerekiyor” ifadelerini kullanıyor. 

Firmanın CEO’su Jenkins ise veri toplanmayacağını ve dataların güvenli şifreleme sistemleriyle korunacağını savunuyor.

Independent Türkçe, Guardian, AP