Trump “Gece Yarısı Çekici Operasyonu’ndan sonra müzakere penceresini açtı

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Körfez ülkelerinin liderleriyle gelişmeleri görüşürken İran Hürmüz'ü kapatmakla tehdit etti, ABD üsleri alarma geçti

ABD Başkanı saldırıların ardından ulusa seslenirken arkasında Başkan Yardımcısı, Savunma Bakanı ve Dışişleri Bakanı yer aldı (AP)
ABD Başkanı saldırıların ardından ulusa seslenirken arkasında Başkan Yardımcısı, Savunma Bakanı ve Dışişleri Bakanı yer aldı (AP)
TT

Trump “Gece Yarısı Çekici Operasyonu’ndan sonra müzakere penceresini açtı

ABD Başkanı saldırıların ardından ulusa seslenirken arkasında Başkan Yardımcısı, Savunma Bakanı ve Dışişleri Bakanı yer aldı (AP)
ABD Başkanı saldırıların ardından ulusa seslenirken arkasında Başkan Yardımcısı, Savunma Bakanı ve Dışişleri Bakanı yer aldı (AP)

ABD dün sabaha karşı ‘Gece Yarısı Çekici’ adını verdiği operasyonla İran'daki önemli nükleer tesisleri hedef alan hava saldırıları düzenledi. Hedefinde İran’ın Fordo, Natanz ve İsfahan'daki uranyum zenginleştirme tesislerinin olduğu saldırılar, İran-İsrail savaşının onuncu gününde gerçekleşti.

Saldırıları ‘çarpıcı bir askeri başarı’ olarak tanımlayan ABD Başkanı Donald Trump, diğer yandan müzakereler için pencereyi açık bıraktı. Trump, İran'ın barış çağrısına yanıt vermesi halinde tansiyonun düşürülmesinin mümkün olduğunu vurguladı.

İran'ın geleceğinin ‘ya barış ya da trajedi’ olacağını söyleyen Trump, Tahran'ın barış çağrısına yanıt vermemesi halinde başka tesisleri hedef alma tehdidinde bulundu. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise Trump'ın İran'ın nükleer programını ‘yok etme sözünü tuttuğunu’ söyledi.

Bu arada Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakan Muhammed bin Selman bin Abdülaziz dün Körfez Arap Devletleri İşbirliği Konseyi (KİK) üyesi ülkelerin liderlerinden Bahreyn Kralı Hamad bin İsa el-Halife, Umman Sultanı Heysem bin Tarık, Katar Şeyhi Temim bin Hamad Al Sani ve Kuveyt Şeyhi Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah ile ayrı ayrı telefon görüşmeleri yaptı. Veliaht Prens ayrıca Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan tarafından da telefonla arandı. Bölgedeki son gelişmelerin ele alındığı görüşmelerde mevcut hassas koşullarda KİK ülkelerinin dayanışması ve itidalli davranma, gerilimi tırmandırmaktan kaçınma ve tüm anlaşmazlıkları diplomatik yollarla çözme yönündeki gerekli çabalar vurgulandı.

Öte yandan ABD Genelkurmay Başkanı General Dean Cain, yedisi B-2 model hayalet bombardıman uçağı olmak üzere 125'ten fazla uçağın Missouri'den havalandığını, İran’ın Natanz ve Fordo nükleer tesislerine 12'den fazla 30 bin tonluk delici bomba attığını ve ABD denizaltılarından İsfahan'daki hedeflere 30 kadar Tomahawk seyir füzesi ateşlendiğini açıkladı. Operasyonun yaklaşık 20 dakika sürdüğünü söyleyen General Cain, İran savunmasını yanıltmak için bir aldatma planı kullanıldığını, yem olarak kullanılan bombardıman uçaklarının Pasifik Okyanusu üzerinden batıya yönelirken, ana güçlerin neredeyse tamamen sessiz bir şekilde doğuya doğru ilerlediğini aktardı.

Diğer taraftan İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, ABD’nin ülkesine yönelik saldırılarını kınayarak Washington'ı ‘İsrail'in başlattığı saldırının arkasında olmakla’ suçladı ve ‘saldırganlığın ana itici gücü’ olarak tanımladı. İran Devrim Muhafızları ordusu (DMO) ise ‘hesapların ötesinde’ bir karşılık verileceği uyarısında bulunurken, İran parlamentosu Hürmüz Boğazı'nı kapatmakla tehdit etti.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Araçi, tüm kırmızı çizgilerin aşıldığını söyleyerek ülkesinin her türlü yolla karşılık vereceğini vurguladı.

Arakçi, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İran'ın diplomasiye dönmesi için yapılan çağrılar artık anlamsız. Diplomasi kapısı sonsuza kadar kapanmıştır.”

Bir diğer gelişmede Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Mariano Grossi, bugün UEFA’nın Viyana'daki merkezinde acil bir toplantı yapılması çağrısında bulundu.

Öte yandan İngiltere, Fransa ve Almanya liderleri İran'ı daha fazla istikrarsızlaştırıcı adım atmaktan kaçınmaya çağırdı.  Üç ülkenin liderleri tarafından yapılan ortak açıklamada "İran nükleer silaha sahip olmamalı ya da bölgesel güvenliğe tehdit oluşturmamalı" denildi.



İngiltere'nin savaş ve kriz zamanlarındaki operasyon odası: COBRA

İngiltere Sağlık Bakanı Matt Hancock (ortada) ve İngiltere'nin Baş Tıbbi Sorumlusu Chris Whitty (sağda), Acil Durum Komitesi'nin (COBRA) acil toplantısı öncesinde Londra'nın merkezindeki Downing Street'e giderken, 2 Mart 2020 (AFP)
İngiltere Sağlık Bakanı Matt Hancock (ortada) ve İngiltere'nin Baş Tıbbi Sorumlusu Chris Whitty (sağda), Acil Durum Komitesi'nin (COBRA) acil toplantısı öncesinde Londra'nın merkezindeki Downing Street'e giderken, 2 Mart 2020 (AFP)
TT

İngiltere'nin savaş ve kriz zamanlarındaki operasyon odası: COBRA

İngiltere Sağlık Bakanı Matt Hancock (ortada) ve İngiltere'nin Baş Tıbbi Sorumlusu Chris Whitty (sağda), Acil Durum Komitesi'nin (COBRA) acil toplantısı öncesinde Londra'nın merkezindeki Downing Street'e giderken, 2 Mart 2020 (AFP)
İngiltere Sağlık Bakanı Matt Hancock (ortada) ve İngiltere'nin Baş Tıbbi Sorumlusu Chris Whitty (sağda), Acil Durum Komitesi'nin (COBRA) acil toplantısı öncesinde Londra'nın merkezindeki Downing Street'e giderken, 2 Mart 2020 (AFP)

Con Coughlin

İngiltere hükümeti ne zaman büyük bir krizle karşı karşıya kalsa masadaki seçenekleri tartışmak ve karşı karşıya kalınan durumla başa çıkmak için birleşik bir yaklaşım formüle etmek üzere acil bir Acil Durum Komitesi (COBRA) toplantısı düzenlemek gibi olağan bir adım atar.

Kriz ister İsrail ve İran arasında ABD'nin de katıldığı son gerilimde olduğu gibi askeri bir tırmanma olsun, ister sel ya da şap hastalığı salgını gibi yerel bir kriz olsun, üst düzey bakanlar genellikle başbakanın başkanlık ettiği özel bir COBRA toplantısına çağrılır.

Eski İngiltere Başbakanı Boris Johnson, aktif görevdeyken koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı hükümetinin verdiği tepkiyi izlemek üzere düzenli olarak bu toplantıları gerçekleştirdi. Mevcut Başbakan Keir Starmer da kısa bir süre önce İran ve İsrail arasında patlak veren çatışmaların ardından Ortadoğu'da tırmanan krize İngiltere’nin nasıl bir tepki vermesi gerektiğini tartışmak üzere benzer bir oturum çağrısında bulundu. Bu oturumda gündeme gelen en önemli konular arasında ABD Başkanı Trump'ın Hint Okyanusu'nda stratejik bir konumda bulunan Diego Garcia Üssü’nde konuşlu ABD bombardıman uçaklarının İran’daki hedefleri vurmak üzere kullanıldığı bir ABD operasyonuna yeşil ışık yakmasının ardından, Trump yönetiminin İsrail'i desteklemek üzere girişebileceği herhangi bir askeri eyleme İngiltere’nin de katılma olasılığı yer alıyordu.

ABD'nin Diego Garcia Üssü’nü kullanmasına izin verme kararı, Starmer'ın geçtiğimiz yıl göreve gelmesinden bu yana karşılaştığı en karmaşık zorluklar arasında yer alıyor.

Diego Garcia Üssü yasal olarak İngiltere'nin egemenlik alanında bulunduğundan, ABD'nin bu üssü kullanmak için İngiltere'den onay alması gerekiyordu. Ancak bu, İngiltere'yi anlaşmazlığın merkezine çekebilecek ve kendi ulusal güvenliği açısında potansiyel sonuçlar doğurabilecek bir karardı.

ABD'nin Diego Garcia Üssü’nü kullanmasına izin verme kararı, Starmer'ın geçtiğimiz yıl göreve gelmesinden bu yana karşılaştığı en karmaşık zorluklar arasında yer alıyor. Starmer, daha önce Irak Savaşı sırasında eski İngiltere Başbakanı Tony Blair'in özel kalem müdürlüğünü yapmış olan Ulusal Güvenlik Danışmanı Jonathan Powell'ın uzmanlığından yararlanacaktır.

cdfghyj
İsrail'in Hayfa kentinde İran füzesinin İsrail'i vurduğu bölgede çalışmalar yürüten acil durum personeli, 20 Haziran 2025 (Reuters)

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı habere göre Powell'ın yanı sıra Hazine Bakanı Rachel Reeves, İçişleri Bakanı Yvette Cooper ve Dışişleri Bakanı David Lammy de COBRA toplantılarının düzenli katılımcıları arasında yer alıyor.

Devlet Demiryolları’nda çalışanlar greve gittiğinde toplantıya Ulaştırma Bakanı çağrılırken, Kovid-19 salgını sırasındaki toplantılarda eski Sağlık Bakanı Matt Hancock önemli bir rol oynadı.

Bu toplantıların başlangıcı, ücretler ve çalışma koşulları konusunda uzun süredir devam eden anlaşmazlıkların ülkeyi neredeyse felce sürüklediği 1970'li yıllardaki madenci grevlerine dayanıyor.

Tartışılan konunun niteliğine göre büyüklükleri değişen toplantılara bakanlar ve üst düzey kamu görevlilerinin yanı sıra ordu, istihbarat ve güvenlik teşkilatı mensupları da katılıyor.

COBRA toplantılarının temel işlevlerinden biri de acil durumlarda farklı bakanlıklar ve hükümet kurumlarının çabalarının koordine edilmesidir. Bu durum birleşik ve entegre bir müdahale sağlar. Üst düzey bakanları, yetkilileri ve uzmanları tek bir yerde bir araya getirerek, hükümet durumu doğru bir şekilde değerlendirebilir, olası çözümleri araştırabilir ve krizle nasıl başa çıkılacağı konusunda kritik kararlar alabilir.

fgu
Eski İngiltere Başbakanı Boris Johnson (ortada) Ukrayna'nın Bağımsızlık Günü'nde, Rusya ait olan ve savaş sırasında hasar gören askeri teçhizatının sergilendiği bir açık hava askeri müzesine dönüştürülen Kiev Bağımsızlık Meydanı'nı ziyaret ederken, 24 Ağustos 2022 (AFP)

COBRA toplantıları, Başbakan'ın hükümetin herhangi bir büyük ulusal sorunla hızlı ve kararlı bir şekilde mücadele ettiğine dair kamuoyuna güvence vermesi için etkili bir araçtır.

Bu toplantıların başlangıcı, ücretler ve çalışma koşulları konusunda uzun süredir devam eden anlaşmazlıkların ülkeyi neredeyse felce sürüklediği 1970'li yıllardaki madenci grevlerine dayanıyor. İlk toplantı Whitehall'da, Kabine Ofisi'nin Brifing Odası A'da yapıldı ve ardından COBRA adını aldı.

O zamandan bu yana İngiltere’de terör saldırıları, hastalık salgınları ve sivil huzursuzluklar da dahil olmak üzere birçok krizle başa çıkmanın yollarını aramak üzere çok sayıda COBRA toplantısı gerçekleştirildi.

Bu toplantıların en dikkat çekeni 11 Eylül 2001 saldırılarının ardından dönemin Başbakanı Tony Blair'in krizin yansımalarıyla başa çıkma yollarını görüşmek üzere üst düzey bakanlarıyla bir araya geldiği toplantı oldu.

Bu toplantı, Blair'in terör örgütü El-Kaide’nin saldırılarına verdiği tepkiyi değerlendirirken dönemin ABD Başkanı George W. Bush yönetimiyle ‘omuz omuza’ olacağı yönündeki ünlü açıklamasıyla sonuçlandı ve İngiltere'nin hem Irak hem de Afganistan'daki uzun vadeli askeri ve istihbarat çatışmalarında önemli bir rol oynamasına yol açan kader belirleyici bir karar alındı.

COBRA toplantılarının hükümetin karar alma sürecinde önemli bir rol oynadığı bir başka dönem de kamu güvenliğinin hükümetin en önemli önceliklerinden biri olduğu 2012 Londra Olimpiyatları sırasındaydı. Bu büyük organizasyon olaysız bir şekilde atlatıldı.

Uluslararası sahnede krizler tırmanmaya devam ederken, hükümetin bu önemli organının toplantıları, önümüzdeki dönemde İngiltere’nin politikasının şekillendirilmesinde önemli bir rol oynamaya devam edebilir.