İsrailli aşırılık yanlıları Arapların sığınaklara girmesini bin 200 kez engelledi

Hayfa'da iki Arap kadın füze saldırısına uğradı ve ırkçılar sığınağa girmelerine izin vermedi

TT

İsrailli aşırılık yanlıları Arapların sığınaklara girmesini bin 200 kez engelledi

İsrailli aşırılık yanlıları Arapların sığınaklara girmesini bin 200 kez engelledi

“Hayfa'da iyi bir ailenin evini temizlemek için işe geldik ama eve yaklaştığımızda sirenler çalmaya başladı. İnsanlar halk sığınağına koştu, biz de koştuk. Ancak oraya vardığımızda kapıyı kapattılar ve bu sığınağın sadece mahalle sakinlerinin kullanımı için olduğunu söyleyerek içeri girmemizi engellediler. Biz de büyük bir korku içinde dışarıda kaldık ve patlama seslerini duyduğumuzda dehşete kapıldık.” Tamra kentinden bir Arap temizlikçi dün İsrail medyasına maruz kaldıklarını bu sözlerle anlattı.

İş arkadaşı da aynı ifadeleri doğrulayarak şunları söyledi: “Uzun yıllardır büyük bir evde çalışıyoruz ve ev sahipleri bize iyi davranıyor. Ancak bu ırkçılık karşısında şok olduk. Ev sahibi polisi aradı ve ona komşularının yasaları çiğnediğini söylediler. Bu ırkçıların nasıl davrandığını anladığında şok oldu. Yasalara göre her halk sığınağının, aynı mahalleden olsun ya da olmasın, İsrail'deki her insan için bir barınma yeri olduğunu, bunun önemli olmadığını söyledi.”

Bu iki kadının bilmediği şey, maruz kaldıkları şeyin münferit bir vaka olmadığı, İran füzelerinin on gün önce düşmeye başlamasından bu yana İsrail'de bin 200'den fazla benzer olayın meydana geldiği ve polise şikâyette bulunulduğuydu.

jıop
Hayfa'da sirenler çalarken bir sığınağa sığınan İsrailliler, 16 Haziran (AFP)

İsrail merkezli insan hakları kuruluşu Sivil Haklar Derneği'ne göre, savaş sırasında yayınlanan resmi belediye verileri bu olgunun artmakta olduğunu gösteriyor.

Bu olgunun bir parçası olarak, ‘nüfusun yüzde 12'sinin Arap olduğu Hayfa kentinde 175 vaka kaydedilirken, Arap nüfusun yüzde 7 olduğu Tel Aviv-Yafa'da 178, Arap nüfusun yüzde 40 olduğu Kudüs'te ise 600'den fazla vaka kaydedildi.’

Bariz ırk ayrımcılığı

İsrail'de sığınakların inşasının, hükümetin ve çeşitli bakanlıklarının sorumlu olduğu bariz bir ırk ayrımcılığı politikası içerdiği biliniyor. En büyük Arap şehri olan ve 80 binden fazla nüfusa sahip Nasıra'da, son savaşların hepsinde füze bombardımanına maruz kalmasına rağmen, bir tane bile halk sığınağı bulunmuyor.

İran'a karşı savaşın üçüncü gününde, yedi kilogram patlayıcı taşıyan bir İran insansız hava aracı (İHA) Nasıra'da Schneller mahallesinin kalbine düştü. Mucizevi bir şekilde patlamadı.

Patlayıcı uzmanları İHA’yı kontrollü bir şekilde patlatana kadar mahalle sakinleri tahliye edildi. Bununla birlikte, hemen yanında ve arazisi üzerinde inşa edilen Yahudi kasabası Nof Hagalil'de 25 halka açık sığınak bulunuyor.

dfgthy
Tel Aviv'de sirenler çalarken bir sığınağa yönelen İsrailliler, 19 Haziran (AP)

Savaşın ikinci gününde aynı aileden dört kişinin İran füzesiyle öldürüldüğü 40 bin nüfuslu Arap şehri Tamra'da sadece bir halk sığınağı bulunurken, bin 100 Yahudi'nin yaşadığı komşu kasaba Mitzpe Aviv'in sınırları içinde 13 halk sığınağı var.

Demokratik Cephe ve Arap Değişim Hareketi lideri Knesset üyesi Eymen Avde, iki gün önce X platformunda yaptığı paylaşımda, ‘siren çalındığı sırada korunaklı bir yere girişin engellenmesini suç sayan ve para cezasıyla cezalandırılacak bir yasa tasarısı’ sunacağını söyledi.

Kan 11 televizyonu dün yayınladığı bir haberde, ‘yabancıların’ kamuya açık sığınaklara girmesinin engellenmesi olgusunu ortaya koydu. Şarku’l Avsat’ın Kan 11 televizyonundan aktardığı habere göre İsrail'de ‘yabancıların’ kamuya açık sığınaklara girmesinin engellenmesi gibi bir durum söz konusu. Bazı bölgelerde Yahudi vatandaşların da mahalle dışından geldikleri için sığınaklara girmelerine izin verilmiyor.

Bat Yam kentinde yaşayan Shuval Fuchs, komşu binada oturdukları için Yahudi vatandaşların kendisi ve beş Yahudi kadının sığınağa girmesini engellediğini anlattı. Fuchs, “Burada ulusal dayanışmadan bahsediyorlar. Bu bir yalan. Bencillik burada gelişiyor ve Araplara karşı var olan ırkçılığa katılıyor. Ben yedek kuvvetlerde askerim. Gazze Şeridi'nde görev yaptım. Ama bu bana yardımcı olmadı. Benim ve kadınların içeri girmesini engellediler ve biz de aşırı korku içinde dışarıda kaldık” şeklinde konuştu.



UAEA, Tahran'ı uranyum tesislerinin yerlerini açıklamaya çağırdı

ABD'nin İran'ın Kum şehri yakınlarındaki yeraltı nükleer tesisini vurmasının ardından yeraltı nükleer tesisi Fordo’nun genel durumunu gösteren uydu görüntüsü, 22 Haziran 2025 (Reuters)
ABD'nin İran'ın Kum şehri yakınlarındaki yeraltı nükleer tesisini vurmasının ardından yeraltı nükleer tesisi Fordo’nun genel durumunu gösteren uydu görüntüsü, 22 Haziran 2025 (Reuters)
TT

UAEA, Tahran'ı uranyum tesislerinin yerlerini açıklamaya çağırdı

ABD'nin İran'ın Kum şehri yakınlarındaki yeraltı nükleer tesisini vurmasının ardından yeraltı nükleer tesisi Fordo’nun genel durumunu gösteren uydu görüntüsü, 22 Haziran 2025 (Reuters)
ABD'nin İran'ın Kum şehri yakınlarındaki yeraltı nükleer tesisini vurmasının ardından yeraltı nükleer tesisi Fordo’nun genel durumunu gösteren uydu görüntüsü, 22 Haziran 2025 (Reuters)

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi, ABD'nin pazar günü şafak vakti İran'daki üç önemli nükleer tesisi en büyük konvansiyonel bombalarıyla bombalamasının ardından dün, UAEA müfettişlerinin İran'ın nükleer tesislerine geri dönerek yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyum stoklarını denetlemelerine izin verilmesi çağrısında bulundu.

Viyana'da düzenlenen UAEA Yönetim Kurulu olağanüstü toplantısında konuşan Grossi, “İran'ın yüzde 60 oranında uranyum zenginleştirme faaliyetlerini yürüttüğü başlıca nükleer tesisi olan Fordo'da artık çukurlar görülüyor ve bu yeraltını delici mühimmat kullanıldığını gösteriyor” dedi. Grossi ayrıca, kullanılan bombaların oluşturduğu basınç ve titreşimlere karşı son derece hassas olan santrifüj cihazlarının doğası gereği, ABD'nin bombardımanının ‘çok ciddi hasara’ yol açmasının beklendiğini de sözlerine ekledi.

Diyalog ve diplomasi kapısını açık tutmaya çağıran Grossi, “Diyaloğu yeniden başlatmak için bir fırsat var. Çünkü bu kapıyı kapatmak çok ciddi bir yıkıma yol açabilir ve nükleer silahların yayılmasını önlemek için oluşturulan uluslararası düzeni zayıflatabilir” ifadelerini kullandı.