Rusya’dan çekilen Batılı şirketler geri mi dönüyor?

Putin, Batılı şirketlerinin faaliyetlerinin Rus firmaların çıkarlarıyla çatışmaması gerektiğini söylemişti (Reuters)
Putin, Batılı şirketlerinin faaliyetlerinin Rus firmaların çıkarlarıyla çatışmaması gerektiğini söylemişti (Reuters)
TT

Rusya’dan çekilen Batılı şirketler geri mi dönüyor?

Putin, Batılı şirketlerinin faaliyetlerinin Rus firmaların çıkarlarıyla çatışmaması gerektiğini söylemişti (Reuters)
Putin, Batılı şirketlerinin faaliyetlerinin Rus firmaların çıkarlarıyla çatışmaması gerektiğini söylemişti (Reuters)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna savaşı nedeniyle ülkeden çekilen yabancı firmaların geri dönüşü için gerekli koşulların hazırlanması talimatını verdi.

Putin, ticari lobicilik faaliyetleri yürüten Delovaya Rossiya adlı kuruluşla düzenlediği toplantının ardından pazartesi günü yaptığı açıklamada, “dost olmayan” ülkelerden şirketlerin tekrar Rusya’da faaliyet gösterme ihtimalini gündeme getirdi.

Rus lider, ülkesinde ileri gelen iş insanlarının çağrısı üzerine yabancı firmaların yeniden iş yapmasına olanak sağlanması için rapor hazırlanmasını istedi.

1 Temmuz’a kadar sunulması beklenen raporda, hem Rus iş insanlarının talepleri hem de yabancı firmaların faaliyetleri incelenecek.

Rusya Başsavcısı İgor Krasnov da geçen hafta yaptığı açıklamada, ülkeye geri dönecek yabancı şirketlerin yakından takip edileceğini bildirmişti.

Ülke pazarına yeniden adım atacak firmaların, Rus şirketlerinin çıkarlarına hizmet edecek şekilde çalışmasını istediklerini söylemişti.

Putin de geçen ay yaptığı açıklamada Rusya’nın çıkarlarına uygun olmayan Batılı şirketlerin tekrar pazara girmesine izin vermeyeceğini söylemişti.

Rusya aleyhine faaliyetlerde bulunan firmalara farklı yaklaşılması gerektiğini savunan Putin, "Batılı şirketlerin Rusya’ya dönmek için özür dilemeleri yeterli olmayacak" demişti.

Rusya’dan ayrılan firmalarla ilgili bilgileri derleyen Leave Russia sitesinin verilerine göre, Putin’in emriyle Şubat 2022’de başlayan Ukrayna savaşının ardından aralarında McDonalds, Unilever, Renault ve Ford gibi büyük isimlerin yer aldığı 500’e yakın şirket ülkedeki faaliyetlerini tamamen durdurmuştu.  

Diğer yandan Kremlin, yabancı firmalara ait toplam 31 milyar ruble (yaklaşık 15,7 milyar TL) değerindeki varlığa da el koymuştu.

Independent Türkçe, RT, TASS, Reuters



Arakçi: İran'ın Washington ile müzakereleri yeniden başlatmak için henüz bir “planı” yok

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi Moskova'da (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi Moskova'da (EPA)
TT

Arakçi: İran'ın Washington ile müzakereleri yeniden başlatmak için henüz bir “planı” yok

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi Moskova'da (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi Moskova'da (EPA)

İran dün yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump'ın görüşmelerin “gelecek hafta” yapılacağını duyurmasının ardından, ABD ile nükleer programı konusundaki müzakerelerin yeniden başlatılması konusunda hala bir “plan” olmadığını belirtti.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, "Müzakerelerin yeniden başlatılmasıyla ilgili spekülasyonlar ciddiye alınmamalı. Yeni müzakerelere başlamak için hiçbir anlaşmaya veya düzenlemeye varılmadığını açıkça söylüyorum. Müzakerelere başlamak için henüz bir plan yok" ifadelerini kullandı.

Arakçi, İsrail ve ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine saldırmasının ardından durdurulan önceki beş müzakere turunun ardından Tahran'ın ABD ile görüşmelerin kendi çıkarına olup olmadığını değerlendirdiğini ifade etti.

Hollanda'da düzenlenen Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) zirvesi çerçevesinde bir basın toplantısı düzenleyen Trump, yönetiminin İranlılarla yeniden müzakere etmeyi planladığını söyledi ve “Önümüzdeki hafta İranlılarla temasa geçebiliriz” dedi.

'Önemli' hasar

Arakçi, İslam Cumhuriyeti'nin çatışmanın etkilerini değerlendirmeye başlamasıyla birlikte İsrail ile savaşın yol açtığı zararın “önemli” olduğunu vurgulayarak, “(İran) Nükleer Enerji Örgütü'nden uzmanların şu anda ayrıntılı bir hasar değerlendirmesi yürüttüğünü” ve “tazminat taleplerinin görüşülmesinin” hükümet gündeminin üst sıralarında yer aldığını belirtti.

ABD ve İsrail, saldırıların İran'ın nükleer silah yapma kabiliyetini sınırlamayı amaçladığını söylerken, İran nükleer programının sadece sivil kullanım amaçlı olduğunu belirtiyor. Arakçi, ilgili makamların İran'ın nükleer programına ilişkin yeni gerçekliğin farkında olduğunu ve İran'ın gelecekteki diplomatik tutumunu belirleyeceklerini kaydetti.

İşbirliğinin askıya alınması “bağlayıcı”

İran Dışişleri Bakanı, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile ilgili olarak, ajansla iş birliğinin askıya alınmasına ilişkin tasarının milletvekilleri tarafından kabul edilmesi ve ülkenin en üst anayasal ve denetim organı tarafından onaylanmasının ardından “bağlayıcı” hale geldiğini vurguladı.

Arakçi, “(Parlamento) tarafından kabul edilen ve bugün Muhafız Konseyi tarafından onaylanan tasarı (...) bizim için bağlayıcıdır ve uygulanması konusunda hiçbir şüphe yoktur” dedi. Dışişleri Bakanı, “Bundan böyle (Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı) ile ilişkilerimiz ve iş birliğimiz yeni bir şekil alacaktır” ifadesinde bulundu.

İran parlamentosundaki milletvekilleri, İsrail ile 12 gün süren savaşı sona erdiren ateşkesin ardından çarşamba günü UAEK ile iş birliğinin askıya alınmasını öngören yasa tasarısı lehinde oy kullandı.

Son günlerde İranlı yetkililer UAEA'nın İsrail ve ABD'nin nükleer tesislere yönelik saldırılarını “kınamamasını” eleştirdiler.

'Yakın Temas'

Beyaz Saray sözcüsü Caroline Leavitt daha önce yaptığı açıklamada, ABD yönetiminin “İranlılarla yakın temas halinde” olduğunu söylemiş, ancak İran'ın nükleer programı konusunda şu anda planlanmış bir görüşme olmadığını açıkça ifade etmişti.

Beyaz Saray'da düzenlenen basın toplantısında Leavitt, “Henüz planlanmış bir toplantımız yok, ancak bu sabah özel temsilcimiz (Steve) Witkoff ile uzun uzun konuştum ve hepinizi temin ederim ki, İranlılarla aracılarımız vasıtasıyla yakın temas halindeyiz” ifadelerini kullandı. Leavitt, ABD yönetiminin “her zaman diplomasi ve barışa odaklandığını ve İran'ın zenginleştirme olmaksızın sivil bir nükleer programı kabul ettiği bir noktaya ulaşmak istediklerini” belirtti.