İsrail, Gazze’nin kuzeyine erzak girişini durdurdu

Gazze'deki aşiretler, yardımların güvenliğini sağlamak için devreye girdiklerini belirtiyor (AFP)
Gazze'deki aşiretler, yardımların güvenliğini sağlamak için devreye girdiklerini belirtiyor (AFP)
TT

İsrail, Gazze’nin kuzeyine erzak girişini durdurdu

Gazze'deki aşiretler, yardımların güvenliğini sağlamak için devreye girdiklerini belirtiyor (AFP)
Gazze'deki aşiretler, yardımların güvenliğini sağlamak için devreye girdiklerini belirtiyor (AFP)

İsrail, Hamas'ın yardımları çaldığı gerekçesiyle Gazze'nin kuzeyine erzak girişinin durdurulduğunu açıkladı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Israel Katz, çarşamba günkü açıklamalarında, İsrail ordusuna yardımların Hamas'ın eline geçmesini önleyecek bir plan hazırlaması talimatı verildiğini bildirmişti.

Netanyahu ve Katz'ın ortak açıklamasında, Hamas'ın Gazze'nin kuzeyindeki yardımları çalarak erzak dağıtım sürecini sekteye uğrattığı öne sürülmüştü.

Çarşamba günü sosyal medyada yayımlanan bazı fotoğraf ve videolarda, maskeli sivillerin yardım kamyonlarına çıktığı görülmüştü.

Gazze'deki aşiretler, bunların kendileri tarafından erzakın korunması için görevlendirilen kişiler olduğunu öne sürüyor. Hamas'ın yardımları çaldığına dair iddiaların gerçeği yansıtmadığını savunuyorlar.

Gazze'deki aşiretleri temsil eden Aşiret İşleri Yüksek Komisyonu, kamyonların "yalnızca aşiretlerin çabalarıyla" korunduğunu, hiçbir Filistinli grubun bu süreçte yer almadığını bildiriyor. Komisyon, yardımların öncelikle en zor durumdaki ailelere dağıtıldığını aktarıyor.

Komisyon temsilcisi Ebu Salman Mogani, "Aşiretler, saldırganların ve hırsızların halkımıza ait yiyecekleri çalmasını engellemek için bir duruş sergilemeye geldi" diyor.

Birleşmiş Milletler'den (BM) yetkililer de Gazze'nin kuzeyine geçişlerinin engellendiğini söylüyor. Yardım konvoylarına saldırıların Hamas değil silahlı çeteler tarafından yapıldığını belirtiyorlar.

ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın (GHF) erzak dağıtım süreci de bölgede ayrı bir kaos başlatmıştı. GHF sadece Gazze'nin güneyinde faaliyet gösteriyor. Gazze'deki sağlık yetkililerine göre kuruluşun faaliyetlerine başladığı 26 Mayıs'tan bu yana erzak dağıtım noktalarında 550'den fazla kişi öldürüldü, 4 binden fazla kişi de yaralandı.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddediyor.

İsrail'in Gazze'de yürüttüğü savaş ve aç bırakma politikasına Avrupa'dan da sesler yükseliyor. İspanya lideri Perdo Sanchez, dünkü açıklamasında bölgede "soykırım niteliğinde bir felaket" yaşandığını söylemiş ve AB'ye İsrail'le ortaklık anlaşmalarını askıya alma çağrısı yapmıştı.

Independent Türkçe, Reuters, Times of Israel, Guardian



MI6’in ilk kadın şefinin dedesi, “Yahudi Kasabı” çıktı

Cambridge Üniversitesi'nde antropoloji eğitimi alan Blaise Metreweli, 47 yaşında (AFP)
Cambridge Üniversitesi'nde antropoloji eğitimi alan Blaise Metreweli, 47 yaşında (AFP)
TT

MI6’in ilk kadın şefinin dedesi, “Yahudi Kasabı” çıktı

Cambridge Üniversitesi'nde antropoloji eğitimi alan Blaise Metreweli, 47 yaşında (AFP)
Cambridge Üniversitesi'nde antropoloji eğitimi alan Blaise Metreweli, 47 yaşında (AFP)

Birleşik Krallık’ın (BK) dış istihbarat teşkilatı MI6’in başına geçecek ilk kadın direktör olan Blaise Metreweli’nin dedesinin Nazi ajanı çıktığı yazılıyor.

Britanya’nın tanınmış tabloid gazetelerinden Daily Mail’ın haberinde, Almanya’nın Freiburg kentindeki bir arşivde “yüzlerce belgenin” incelendiği belirtiliyor.

Bu belgelere göre Metreweli’nin Ukrayna doğumlu dedesi Constantine Dobrowolski, II. Dünya Savaşı’nda Kızıl Ordu’dan kaçıp Naziler için casus olarak çalışmış.

Alman işgali altındaki Ukrayna’da görevlendirilen “Kasap” lakaplı Dobrowolski’nin Yahudilerin katledilmesinde rol oynadığı ileri sürülüyor.

Dobrowolski’nin 1926’da Sovyet karşıtı ve Yahudi düşmanı faaliyetler nedeniyle hapse atıldığı, 1941’de Nazilerin safına geçtiği aktarılıyor. Belgelere göre kendisiyle ilgili son kayıt 1943’te ve bu tarihte ölmüş olabileceği düşünülüyor.  

Sovyetler Birliğini’nin, Nazi Almanyası Silahlı Kuvvetleri’nde (Wehrmacht) “30 No’lu Ajan” diye de bilinen Dobrowolski’nin başına 50 bin ruble ödül koyduğu da belirtiliyor.

Habere göre Metreweli soyadı, Blaise’in dedesi Dobrowolski'nin değil, babaannesi Barbara’nın savaş sonrası Britanya’da evlendiği ikinci eşi olan Gürcü kökenli David Metreweli’ye ait.

Baba Constantine Jr., 1943'te Nazi işgali altındaki Ukrayna şehri Snovsk’ta doğmuş, annesi Barbara tarafından Britanya’ya kaçırılmış ve burada kendisine Metreweli soyadı verilmiş.

Constantine Jr. daha sonra Britanya ordusunda radyolog olarak çalışmıştı. Kızı Metrewelli ise 1977’de doğdu ve 22 yaşında MI6’e katıldı.

BK Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, 1 Ekim’de MI6’in başına geçecek Metreweli’nin “dedesiyle hiç tanışmadığı” belirtildi.

Metreweli’nin soyunun “geçmişte birçok çatışma ve bölünme yaşamış Doğu Avrupa” gibi bir coğrafyadan geldiğine dikkat çekilerek, bunun onun MI6’in liderliğini daha etkili şekilde yapmasını sağlayacağı ifade edildi.

Independent Türkçe, BBC, RT, Daily Mail