Washington, İran'a yönelik saldırıları “toplu meşru müdafaa” olarak gerekçelendirdi

Güvenlik Konseyi'ne Tahran ile anlaşmaya varmaya kararlı olduğunu teyit etti

Dorothy Shea, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi oturumu sırasında ABD'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Vekili olarak görev yapıyor (Reuters)
Dorothy Shea, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi oturumu sırasında ABD'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Vekili olarak görev yapıyor (Reuters)
TT

Washington, İran'a yönelik saldırıları “toplu meşru müdafaa” olarak gerekçelendirdi

Dorothy Shea, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi oturumu sırasında ABD'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Vekili olarak görev yapıyor (Reuters)
Dorothy Shea, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi oturumu sırasında ABD'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Vekili olarak görev yapıyor (Reuters)

ABD, dün Uluslararası Güvenlik Konseyi'ne gönderdiği mektupta, geçen hafta başında İran'a yönelik hava saldırılarının amacının “İran'ın uranyum zenginleştirme kabiliyetini yok etmek ve bu haydut rejimin nükleer silaha sahip olma ve kullanma tehlikesini önlemek” olduğunu bildirdi.

ABD'nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Vekili Dorothy Shea, “ABD, İran hükümeti ile bir anlaşma sağlanması için çabalarını sürdürmeye kararlıdır” diye yazdı.

Washington, saldırıları “Birleşmiş Milletler Şartı'nın 51. maddesi uyarınca toplu meşru müdafaa” olarak gerekçelendirdi. Şarku’l Avsat’ın elde ettiği bilgiye göre bu madde, 15 üyeden oluşan Güvenlik Konseyi'ne, devletlerin herhangi bir silahlı saldırıya karşı meşru müdafaa amacıyla aldıkları her türlü önlemi derhal bildirme yükümlülüğünü getiriyor.



MI6’in ilk kadın şefinin dedesi, “Yahudi Kasabı” çıktı

Cambridge Üniversitesi'nde antropoloji eğitimi alan Blaise Metreweli, 47 yaşında (AFP)
Cambridge Üniversitesi'nde antropoloji eğitimi alan Blaise Metreweli, 47 yaşında (AFP)
TT

MI6’in ilk kadın şefinin dedesi, “Yahudi Kasabı” çıktı

Cambridge Üniversitesi'nde antropoloji eğitimi alan Blaise Metreweli, 47 yaşında (AFP)
Cambridge Üniversitesi'nde antropoloji eğitimi alan Blaise Metreweli, 47 yaşında (AFP)

Birleşik Krallık’ın (BK) dış istihbarat teşkilatı MI6’in başına geçecek ilk kadın direktör olan Blaise Metreweli’nin dedesinin Nazi ajanı çıktığı yazılıyor.

Britanya’nın tanınmış tabloid gazetelerinden Daily Mail’ın haberinde, Almanya’nın Freiburg kentindeki bir arşivde “yüzlerce belgenin” incelendiği belirtiliyor.

Bu belgelere göre Metreweli’nin Ukrayna doğumlu dedesi Constantine Dobrowolski, II. Dünya Savaşı’nda Kızıl Ordu’dan kaçıp Naziler için casus olarak çalışmış.

Alman işgali altındaki Ukrayna’da görevlendirilen “Kasap” lakaplı Dobrowolski’nin Yahudilerin katledilmesinde rol oynadığı ileri sürülüyor.

Dobrowolski’nin 1926’da Sovyet karşıtı ve Yahudi düşmanı faaliyetler nedeniyle hapse atıldığı, 1941’de Nazilerin safına geçtiği aktarılıyor. Belgelere göre kendisiyle ilgili son kayıt 1943’te ve bu tarihte ölmüş olabileceği düşünülüyor.  

Sovyetler Birliğini’nin, Nazi Almanyası Silahlı Kuvvetleri’nde (Wehrmacht) “30 No’lu Ajan” diye de bilinen Dobrowolski’nin başına 50 bin ruble ödül koyduğu da belirtiliyor.

Habere göre Metreweli soyadı, Blaise’in dedesi Dobrowolski'nin değil, babaannesi Barbara’nın savaş sonrası Britanya’da evlendiği ikinci eşi olan Gürcü kökenli David Metreweli’ye ait.

Baba Constantine Jr., 1943'te Nazi işgali altındaki Ukrayna şehri Snovsk’ta doğmuş, annesi Barbara tarafından Britanya’ya kaçırılmış ve burada kendisine Metreweli soyadı verilmiş.

Constantine Jr. daha sonra Britanya ordusunda radyolog olarak çalışmıştı. Kızı Metrewelli ise 1977’de doğdu ve 22 yaşında MI6’e katıldı.

BK Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, 1 Ekim’de MI6’in başına geçecek Metreweli’nin “dedesiyle hiç tanışmadığı” belirtildi.

Metreweli’nin soyunun “geçmişte birçok çatışma ve bölünme yaşamış Doğu Avrupa” gibi bir coğrafyadan geldiğine dikkat çekilerek, bunun onun MI6’in liderliğini daha etkili şekilde yapmasını sağlayacağı ifade edildi.

Independent Türkçe, BBC, RT, Daily Mail