Trump Gazze'deki savaşı sona erdirmeyi en önemli öncelik olarak görüyor

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu Beyaz Saray'da karşıladı (Arşiv - AP)
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu Beyaz Saray'da karşıladı (Arşiv - AP)
TT

Trump Gazze'deki savaşı sona erdirmeyi en önemli öncelik olarak görüyor

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu Beyaz Saray'da karşıladı (Arşiv - AP)
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu Beyaz Saray'da karşıladı (Arşiv - AP)

Beyaz Saray, Pazartesi akşamı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yapacağı görüşme öncesinde ABD Başkanı Donald Trump'ın “en önemli önceliğinin” Gazze'deki savaşı sona erdirmek ve Hamas'ın elindeki rehineleri kurtarmak olduğunu söyledi.

Beyaz Saray sözcüsü Caroline Leavitt gazetecilere yaptığı açıklamada Trump'ın özel temsilcisi Steve Witkoff'un bu hafta içinde İsrail ile Filistin hareketi arasında dolaylı görüşmelerin yapıldığı Katar'a gideceğini söyledi.

Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlamayı amaçlayan görüşmeler hakkında bilgi sahibi olan Filistinli bir yetkiliye göre, İsrail ile Hamas arasındaki dolaylı görüşmelerin ikinci oturumu Pazartesi öğleden sonra Doha'da “bir ilerleme kaydedilmeden” sona erdi.

Adının açıklanmaması kaydıyla konuşan yetkili AFP'ye şunları söyledi “Hamas ve İsrail arasında Doha'da yapılan dolaylı müzakerelerin oturumu bugün öğleden sonra sona erdi. Sabahki toplantıda bir ilerleme sağlanamadı ancak müzakereler devam edecek.”

Reuters'a konuşan iki Filistinli kaynak, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yardımların serbestçe ve güvenli bir şekilde girmesine izin vermemesinin görüşmelerde ilerleme kaydedilmesinin önündeki başlıca engel olduğunu söyledi. Kaynaklar, görüşmelerin bu akşam yeniden başlamasının beklendiğini söyledi.

Görüşmeler, Netanyahu ile Trump arasında Washington'da yapılacak toplantı öncesinde ateşkes ve Gazze'de tutulan rehinelerin iadesi konusunda bir anlaşmaya varılmasını amaçlıyor.



Çin’den madencilik atılımı: Yatırımlar rekor seviyeye ulaştı

Çin'de yaklaşık 40 milyon tonluk nadir toprak elementi var (Reuters)
Çin'de yaklaşık 40 milyon tonluk nadir toprak elementi var (Reuters)
TT

Çin’den madencilik atılımı: Yatırımlar rekor seviyeye ulaştı

Çin'de yaklaşık 40 milyon tonluk nadir toprak elementi var (Reuters)
Çin'de yaklaşık 40 milyon tonluk nadir toprak elementi var (Reuters)

Çin'in yabancı ülkelerdeki maden yatırımı son 10 yılın en üst seviyesine çıktı.

Financial Times’ın haberinde, Pekin yönetiminin artan jeopolitik gerilimler ve yüksek hammadde ihtiyacı nedeniyle yurtdışındaki madencilik faaliyetlerini yoğunlaştırdığı belirtiliyor.

S&P ve Mergermarket verilerine göre Çin, 2023’te toplam değeri 100 milyon doların üzerinde 10 madencilik anlaşması yaptı. Bu rakam, 2013’tan bu yana görülen en yüksek seviyede.

Griffith Asya Enstitüsü’nün çalışmasında da 2023’ün Çin’in yurtdışı madencilik yatırımı ve inşaatı açısından en aktif yılı olduğu belirtiliyor.

Analizde, sözkonusu trendin geçen yıl da sürdüğüne dikkat çekiliyor. Çin merkezli Zijin Mining şirketi, geçen yıl Kazakistan’daki bir altın madenini 1,2 milyar dolara satın alınacağını duyurmuştu.

Madencilik sektörüne odaklanan Britanyalı özel sermaye şirketi Appian da Brezilya’daki Mineraçao Vale Verde bakır ve altın madenini Çinli Baiyin Nonferrous Group’a 420 milyon dolara satmıştı. 

Çin, lityum ve kobalt gibi kritik nadir toprak elementlerinin işlenmesinde dünya lideri olsa bile bu minerallerin ham hallerini genellikle ithal etmek zorunda kalıyor. Analistler, bunun Pekin yönetiminin global tedarik zincirindeki konumunu güçlendirme arayışını hızlandırdığını söylüyor. 

ABD, Kanada, Avustralya ve bazı Avrupa ülkeleri, Çin’e olan madencilik bağımlılığını azaltmak için alternatif tedarik zincirleri kurmaya çalışıyor. Ancak Çinli şirketlerin Batılı rakiplerinden farklı olarak daha uzun vadeli yatırım perspektifine sahip olduğuna ve yüksek riskli bölgelerde faaliyet göstermekten çekinmediklerine işaret ediliyor. 

Bunun yanı sıra Çinli finans kuruluşlarının, gelişmekte olan ülkelerdeki madencilik projeleri için firmalara milyarlarca dolarlık kredi verdiği aktarılıyor.

Appian’ın kurucusu Michael Scherb, Pekin yönetiminin son dönemde stratejisini değiştirdiğine dikkat çekerek şunları söylüyor: 

Çin yönetimi eskiden her varlık satışı sürecine yalnızca bir alıcı atardı. Son üç dört yıldaysa bu yaklaşımı değiştirdiler. Artık Çinli firmaların birbiriyle rekabet etmesine izin veriliyor.

Independent Türkçe, Financial Times, RT, Mining