ABD, El Nusra'yı (HTŞ) terör örgütü statüsünden çıkardı

Suriye Devlet Başkanı BAE ile başlayan Körfez turuna başladı

Şeyh Muhammed bin Zayid el Nahyan, dün Abu Dabi'deki el Şati Sarayı'nda Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü (BAE Başkanlığı- AFP)
Şeyh Muhammed bin Zayid el Nahyan, dün Abu Dabi'deki el Şati Sarayı'nda Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü (BAE Başkanlığı- AFP)
TT

ABD, El Nusra'yı (HTŞ) terör örgütü statüsünden çıkardı

Şeyh Muhammed bin Zayid el Nahyan, dün Abu Dabi'deki el Şati Sarayı'nda Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü (BAE Başkanlığı- AFP)
Şeyh Muhammed bin Zayid el Nahyan, dün Abu Dabi'deki el Şati Sarayı'nda Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü (BAE Başkanlığı- AFP)

ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, Washington'un Suriye'ye yönelik yaptırımları hafifletme çabalarında önemli bir adım atarak, Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) olarak da bilinen El Nusra Cephesi'ni “yabancı terör örgütü” olarak tanımlayan kararı iptal etti. Karar resmi olarak bugün yayınlanacak.

Bu hamle, Trump'ın bir hafta önce ABD'nin Suriye'ye yönelik yaptırım programını sona erdiren bir kararname imzalamasının ardından geldi; böylece Suriye'nin küresel finans sisteminden izolasyonu sona erecek ve ABD'nin yıkıcı bir savaşın ardından ülkenin yeniden inşa edilmesine yardım etme taahhüdü yerine getirilmiş olacak.

Bu arada Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara, Suriye'ye yönelik uluslararası yaptırımların çoğunun kaldırılmasının ardından, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkelerini kapsayan bir tura başladı. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan dün Abu Dabi'de eş-Şara'yı kabul etti. İiki taraf arasında ekonomik ve kalkınma iş birliği ile Suriye'nin savaş sonrası dönemdeki çabalarını destekleme yollarını teşvik etmek üzere resmi bir toplantı yapıldı.



Çin’den madencilik atılımı: Yatırımlar rekor seviyeye ulaştı

Çin'de yaklaşık 40 milyon tonluk nadir toprak elementi var (Reuters)
Çin'de yaklaşık 40 milyon tonluk nadir toprak elementi var (Reuters)
TT

Çin’den madencilik atılımı: Yatırımlar rekor seviyeye ulaştı

Çin'de yaklaşık 40 milyon tonluk nadir toprak elementi var (Reuters)
Çin'de yaklaşık 40 milyon tonluk nadir toprak elementi var (Reuters)

Çin'in yabancı ülkelerdeki maden yatırımı son 10 yılın en üst seviyesine çıktı.

Financial Times’ın haberinde, Pekin yönetiminin artan jeopolitik gerilimler ve yüksek hammadde ihtiyacı nedeniyle yurtdışındaki madencilik faaliyetlerini yoğunlaştırdığı belirtiliyor.

S&P ve Mergermarket verilerine göre Çin, 2023’te toplam değeri 100 milyon doların üzerinde 10 madencilik anlaşması yaptı. Bu rakam, 2013’tan bu yana görülen en yüksek seviyede.

Griffith Asya Enstitüsü’nün çalışmasında da 2023’ün Çin’in yurtdışı madencilik yatırımı ve inşaatı açısından en aktif yılı olduğu belirtiliyor.

Analizde, sözkonusu trendin geçen yıl da sürdüğüne dikkat çekiliyor. Çin merkezli Zijin Mining şirketi, geçen yıl Kazakistan’daki bir altın madenini 1,2 milyar dolara satın alınacağını duyurmuştu.

Madencilik sektörüne odaklanan Britanyalı özel sermaye şirketi Appian da Brezilya’daki Mineraçao Vale Verde bakır ve altın madenini Çinli Baiyin Nonferrous Group’a 420 milyon dolara satmıştı. 

Çin, lityum ve kobalt gibi kritik nadir toprak elementlerinin işlenmesinde dünya lideri olsa bile bu minerallerin ham hallerini genellikle ithal etmek zorunda kalıyor. Analistler, bunun Pekin yönetiminin global tedarik zincirindeki konumunu güçlendirme arayışını hızlandırdığını söylüyor. 

ABD, Kanada, Avustralya ve bazı Avrupa ülkeleri, Çin’e olan madencilik bağımlılığını azaltmak için alternatif tedarik zincirleri kurmaya çalışıyor. Ancak Çinli şirketlerin Batılı rakiplerinden farklı olarak daha uzun vadeli yatırım perspektifine sahip olduğuna ve yüksek riskli bölgelerde faaliyet göstermekten çekinmediklerine işaret ediliyor. 

Bunun yanı sıra Çinli finans kuruluşlarının, gelişmekte olan ülkelerdeki madencilik projeleri için firmalara milyarlarca dolarlık kredi verdiği aktarılıyor.

Appian’ın kurucusu Michael Scherb, Pekin yönetiminin son dönemde stratejisini değiştirdiğine dikkat çekerek şunları söylüyor: 

Çin yönetimi eskiden her varlık satışı sürecine yalnızca bir alıcı atardı. Son üç dört yıldaysa bu yaklaşımı değiştirdiler. Artık Çinli firmaların birbiriyle rekabet etmesine izin veriliyor.

Independent Türkçe, Financial Times, RT, Mining