‘Hayalet kamp’... Batı Şeria'da on binlerce kişi İsrail operasyonları nedeniyle yerinden edildi

Tulkerim Mülteci Kampı (DPA)
Tulkerim Mülteci Kampı (DPA)
TT

‘Hayalet kamp’... Batı Şeria'da on binlerce kişi İsrail operasyonları nedeniyle yerinden edildi

Tulkerim Mülteci Kampı (DPA)
Tulkerim Mülteci Kampı (DPA)

İsrail güçleri, işgal altındaki Batı Şeria'da büyüdüğü Tulkerim Mülteci Kampı’ndaki evleri yıkmaya başladığında Malik Lütfi, sahip olduğu birkaç dakika içinde ailesinin eşyalarından ne alacağını düşünürken kafası karışmıştı.

Altı çocuk babası 51 yaşındaki Lütfi, yakınlardaki Tulkerim kentinde küçük bir oda kiraladı. Ancak kuşatma altındaki kampta elektronik ev aletleri tamirhanesine erişimi olmadığı için kirayı ödeyecek geliri yok ve ailesinin geleceği konusunda endişeli.

asdfrgt
Tulkerim Mülteci Kampı’nda bir Filistinlinin üzerini arayan İsrail askeri (DPA)

Lütfi şunları söyledi: “Bizi 27 Ocak 2024'te yerlerimizden ettiler. Bizi evlerimizden çıkardılar ve geri gelmememizi söylediler. Bu yüzden altı aydır Tulkerim Mülteci Kampı’na dönmedik. Kendi başımıza oradan ayrıldık, çoğu insan yanına hiçbir şey almadı.”

Lütfi, durumu kendisinden daha kötü olan, aşırı kalabalık okullarda ya da tarım arazilerinde yaşamak zorunda kalan çok sayıda aile tanıdığını söyledi.

Lütfi, “Hükümetten ve insanların masraflarının karşılanması için yardım sözü veren hayırseverlerden yardım bekliyoruz” dedi.

cdfrgt
İsrail askerlerinin kestiği yolun kenarında bekleyen Tulkerim Mülteci Kampı sakinleri (DPA)

İşgal Edilmiş Topraklarda İnsan Hakları için İsrail Bilgi Merkezi (B'Tselem), İsrail operasyonlarının Batı Şeria'da Lütfi gibi on binlerce Filistinliyi evlerinden etmeye zorladığını bildirdi.

Bağımsız bir merkez olan B'Tselem, Tulkerim, Nur Şems ve Cenin mülteci kamplarında yaşayan yaklaşık 40 bin kişinin bu yıl askeri operasyonlar nedeniyle yerlerinden edildiğini belirtti.

İsrail, Batı Şeria'nın kuzeyindeki Tulkerim ve Cenin kentleri de dahil olmak üzere Filistinli militanların faaliyetlerine karşı harekete geçtiğini söylüyor.

Bir İsrail ordu sözcüsü dün yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bu, kuvvetlerin bölgede serbestçe hareket etmesine ve engellenmeden hareket etmesine izin vermek için binaların yıkılmasını gerektiriyor.”

dfvghy
Tulkerim Mülteci Kampı’ndaki İsrail askerleri (DPA)

Açıklamada, “Bu yapıları yıkma kararı operasyonel gerekliliğe dayanmaktadır ve alternatif seçenekler değerlendirildikten sonra alınmıştır” denildi.

İsrail'in yıkımları yaygın uluslararası eleştirilere neden oldu ve Filistinliler arasında İsrail'in 1967 savaşında ele geçirdiği Batı Şeria'yı resmen ilhak etmek için organize bir çaba içinde olduğuna dair korkuların arttığı bir döneme denk geldi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre görgü tanıkları, bu hafta buldozerlerin bina enkazları arasında ilerlediğini ve yeni yolların moloz ve beton bloklarla dolduğunu ifade etti. Bölge sakinleri kamyonların üzerine sandalye, battaniye ve mutfak aletleri gibi eşyalarını yığdı.

swdert
Tulkerim Mülteci Kampı’nda bir Filistinlinin kimliğini kontrol eden İsrail askeri (DPA)

Tulkerim Valisi Abdullah Kemyil, yıkımların son haftalarda arttığını, yakındaki Tulkerim ve Nur Şems mülteci kamplarında 106 ev ve 104 diğer yapının yıkıldığını açıkladı.

Kemyil, “Tulkerim Mülteci Kampı'nda yaşananlar İsrail'in siyasi kararıyla işlenen bir suçtur ve bunun güvenlikle hiçbir ilgisi yoktur” dedi.

Kemyil sözlerine şöyle devam etti: “Operasyon devam ediyor, altyapının yıkımı sürüyor. Kampta hiçbir şey bırakmadılar. Tulkerim Mülteci Kampı, çeşitli yerlerinde sadece keskin nişancıların bulunduğu bir ‘hayalet kamp’ haline geldi.”

İsrail'in Batı Şeria'nın kuzeyinde ocak ayında başlattığı operasyon, 20 yıl önceki İkinci İntifada’dan bu yana gerçekleştirilen en büyük operasyonlardan biri.

Operasyonda insansız hava araçları (İHA) ve helikopterler tarafından desteklenen birkaç ordu tümeninin yanı sıra on yıllardır ilk kez ağır savaş tankları da kullanılıyor.

ABD ve Katar'ın Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlama çabaları yoğunlaşırken, bazı uluslararası yetkililer ve insan hakları örgütleri de Batı Şeria'daki çalkantılı durumdan duydukları endişeyi dile getirdiler.

B'Tselem İletişim Direktörü Shai Barnes, “İsrail, Gazze Şeridi'ne yönelik mevcut saldırısında geliştirdiği taktik ve savaş doktrinlerini Batı Şeria'nın kuzeyinde de uygulamaya başladı. Bu, evlerin ve sivil altyapının kasıtlı ve yaygın bir şekilde tahrip edilmesini ve sivillerin ordunun savaş bölgesi olarak belirlediği alanlardan zorla göç ettirilmesini içeriyor” ifadelerini kullandı.

Hükümet içindeki ve dışındaki İsrailli aşırılık yanlıları, Filistinlilerin başkenti Doğu Kudüs olan ve Gazze Şeridi'ni de içine alacak bağımsız bir devlet kurmak istedikleri Batı Şeria'nın ilhak edilmesi için defalarca çağrıda bulundu.

İsrailli bakanlar Batı Şeria operasyonunun militan gruplarla mücadele dışında bir amacı olduğunu reddediyor. İsrail ordusu yaptığı açıklamada, uluslararası hukuka uyduğunu ve militanları hedef aldığını ifade etti.

Vali Abdullah Kemyil, yerinden edilmenin zaten ekonomik olarak zor durumda olan bir toplum üzerinde baskı yarattığını söyledi. Binlerce kişi camilere, okullara ve aileleriyle birlikte tıkış tıkış yaşadıkları evlere sığındı.

Altı ay sonra ilk kez geri dönen Lütfi, evlerdeki yıkımın boyutunun kendisini şok ettiğini söyledi.

Lütfi, “Çoğu insan gitti ve geri dönüp evlerine baktığınızda yıkılmış olduklarını görüyorsunuz. Yıkım çok büyük; geniş caddeler, altyapı, elektrik, internet… Eğer yeniden inşa etmek istiyorsanız, bu uzun zaman alacak” şeklinde konuştu.



ABD göçmenlik bürosunun Kaliforniya'daki çiftliğe yaptığı baskında bir işçi öldü

Kaliforniya'da ICE karşıtı gösteri (AFP)
Kaliforniya'da ICE karşıtı gösteri (AFP)
TT

ABD göçmenlik bürosunun Kaliforniya'daki çiftliğe yaptığı baskında bir işçi öldü

Kaliforniya'da ICE karşıtı gösteri (AFP)
Kaliforniya'da ICE karşıtı gösteri (AFP)

ABD göçmenlik bürosu görevlilerinin Kaliforniya'daki yasal bir kenevir çiftliğine düzenlediği ve 200 belgesiz göçmenin gözaltına alınması ve protestocularla çatışmalarla sonuçlanan baskın sırasında yaralanan bir çiftlik işçisi dün hayatını kaybetti.

Başkan Donald Trump göçmen hakları protestocularının ​​ABD'de Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) çalışanlarına yönelik saldırılarını kınayarak, “o piçleri” yakalayacağına söz verdi. Trump'ın X platformundaki yorumları, Los Angeles'a yaklaşık 90 kilometre uzaklıktaki Ventura County'deki çiftliğe yapılan ve işçilerden birinin ağır yaralandığı baskından bir gün sonra geldi.

Çiftlik işçileri sendikası dün X platformunda yaptığı açıklamada, işçinin “göçmenlik bürosunun dünkü eylemleri sonucunda aldığı yaralar nedeniyle öldüğünü” belirtti. Sendika, perşembe günkü baskın sırasında 10 metre yükseklikten düştüğü bildirilen işçinin kimliğini açıklamadı.

ABD İç Güvenlik Bakanlığı, perşembe günü Carpinteria ve Camarillo'daki marihuana ekim alanlarına yapılan baskınlarda, 200 yasadışı göçmenin gözaltına alındığını ve 10 çocuğun “potansiyel sömürü, zorla çalıştırma ve insan kaçakçılığından” kurtarıldığını açıkladı.

Çiftliklerin sahibi olan Glass House Brands, yaptığı açıklamada, “geçerli istihdam uygulamalarını bilerek ihlal etmediğini ve hiçbir zaman reşit olmayanları istihdam edilmediğini” ifade etti. Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre şirket, gözaltına alınan işçiler için avukat sağlayacağını açıkladı. İç Güvenlik Bakanlığı 500'den fazla “sorun çıkaranın” baskını engellemeye çalıştığını belirtti. Dört ABD vatandaşı güvenlik personeline saldırmak ya da direnmekle suçlanıyor.

Protestocuları dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullanılırken, video görüntülerinde bazılarının Göçmenlik Dairesi araçlarına mermi attığı görüldü.

Trump paylaşımında ICE araçlarına taş atarak “muazzam hasara” yol açan “haydutların” görüntülerini gördüğünü söyledi. “ICE'ye halkı koruduğu gibi kendisini koruması için de tam yetki veriyorum” diye ekledi. Cumhuriyetçi Başkan, yasadışı göçmenlerin aranmasına yönelik baskınlara karşı düzenlenen protestoları bastırmak üzere geçtiğimiz ay Los Angeles'a binlerce Ulusal Muhafız birliği göndermişti.

Camarillo'daki kenevir çiftliği dün sessizdi, işçiler maaşlarını almak için sırada bekliyordu. Oğlu perşembe günü gözaltına alınan 43 yaşındaki Kolombiyalı Saul Munoz, “Sabah 6'dan beri buradayız, sorular soruyoruz ama bize hiçbir bilgi vermiyorlar” dedi. Munoz, “Gerçek şu ki, Amerikan rüyası artık gerçek bir Amerikan rüyası değil” ifadelerini kullandı.