Trump'la bozuşan Musk 20, yatırımcılarıysa 100 milyar dolar kaybetti

Musk ve Trump son haftalarda yönetimin harcama paketi konusunda tartışıyor (AP)
Musk ve Trump son haftalarda yönetimin harcama paketi konusunda tartışıyor (AP)
TT

Trump'la bozuşan Musk 20, yatırımcılarıysa 100 milyar dolar kaybetti

Musk ve Trump son haftalarda yönetimin harcama paketi konusunda tartışıyor (AP)
Musk ve Trump son haftalarda yönetimin harcama paketi konusunda tartışıyor (AP)

Axios'un analizine göre Elon Musk, geçen ay eski müttefiki ABD Başkanı Donald Trump'la kamuoyu önünde yaşadığı sert ayrılıktan bu yana 20 milyar dolar kaybetti ve Tesla milyarderinin yatırımcılarının 100 milyar dolardan fazla parası buhar oldu.

Kısa süre önce Tesla hisselerini satan yatırımcı Ivana Delevska, Musk'ın yönetimle olan karmaşık ilişkisi hakkında "Fırsat çok büyük olsa da riskler de öyle" dedi.

Düşüş, Tesla'nın pazartesi günü yaklaşık yüzde 7 hisse senedi fiyat düşüşü de dahil son günlerde hayal kırıklığı yaratan mali raporlar bildirmesi ve geçen hafta otomobil üreticisinin elektrikli araç satışlarında Çinli rakibi BYD'nin gerisinde kaldığı ikinci çeyrek teslimatlarının yüzde 14 düştüğünün açıklanmasıyla geldi. Axios analizine göre Tesla hisseleri haziran başından bu yana yaklaşık yüzde 14 düştü.

frgty
Teksas'ın Austin kentindeki bir Tesla yetkili servisi ve galerisinin önünde Tesla ve CEO'su Elon Musk'ı protesto eden bir gösterici (Reuters)

Musk'ın yönetimin "Büyük, Güzel Yasa Tasarısı" diye adlandırılan harcama paketine karşı çıkmasından kaynaklanan bu ayrılık, Musk-Trump ilişkisinin finansal hikayesinde kayda değer bir değişim.

Teknoloji girişimcisi, Trump'ın seçilmesi için 250 milyon dolardan fazla para harcamıştı ve desteği başlangıçta finansal bir usta işi gibi görünüyordu. Kendisi ve şirketlerinin yeni yönetim altındaki geleceğine dair yatırımcı coşkusu, 2024 Aralık'ta onu 400 milyar dolar değerinde olan ilk kişi haline getirmişti.

Teknoloji milyarderi ayrıca, kendi şirketleri üzerinde etkisi olanlar da dahil çok sayıda ABD devlet kurumunun mali durumunu, verilerini ve personelini inceleyen Hükümet Verimliliği Bakanlığı girişiminin fiili başkanı olarak da nüfuzlu bir konuma gelmişti.

Bu kazanımlara rağmen ocak ayında Vegas'taki bir Trump otelinin önünde bir adamın Tesla'yı havaya uçurması ve Tesla bayii ve şarj istasyonlarının bir dizi vandalizm ve kundaklama şüphesi bulunan saldırılarla karşı karşıya kalmasıyla Musk'ın Trump ilişkisine dair uyarı işaretleri erkenden ortaya çıkmıştı.

Milyarderin yeni bir siyasi parti kurup eski Cumhuriyetçi müttefiklerini bu partiye meydan okumakla tehdit etmesi, Musk'la Trump'ın kavgasını daha da büyütüyor. Bu da SpaceX patronunun şirketlerini daha fazla riskle karşı karşıya bırakabilir.

Geçen ay Tesla, Musk'ın önemli bir öncelik diye tanımladığı ve yeni federal düzenlemelerden derinden etkilenebilecek yeni iş kolunu, uzun zamandır beklenen robot taksi filosunu kamuoyuna tanıttı.

Öte yandan SpaceX, büyük ölçüde federal hükümetten gelen sözleşmelere bel bağlıyor ve gelecekteki bir Mars görevi için uzay aracı tedarik etmek üzere önemli ölçüde yatırım yaptı.

Yakın zamanda Truth Social'da yayımlanan bir gönderide Trump, Musk'ın arkadaşlarından birini NASA'nın başına getirme talebini "daha önce hiçbir Cumhuriyetçiye katkıda bulunmamış elit bir Demokrat" olduğu için reddettiğini söyledi ve Musk hakkında da benzer çekinceleri olduğunu öne sürdü.

Independent Türkçe



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.