İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 35 Filistinli hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
TT

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 35 Filistinli hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının ardından yükselen dumanlar (Reuters)

Bugün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde devam eden İsrail bombardımanı sonucunda 35 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı. Filistin Safa Haber Ajansı, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta bulunan et-Tayyara kavşağını hedef alan İsrail bombardımanında yarısı çocuk 12 Filistinlinin hayatını kaybettiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Filistin Safa Haber Ajansı’ndan aktardığına göre, İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc ve Nuseyrat mülteci kamplarındaki iki evi bombalaması sonucu beş kişi şehit oldu. İsrail’e ait bir insansız hava aracının (İHA) Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un batısında yer alan el-Mevasi bölgesindeki bir kuyunun yakınında yerlerinden edilmiş insanların çadırlarına düzenlediği saldırıda beş kişi yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi de yaralandı.

Filistin devlet televizyonu da bugün, Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yardım dağıtımı için bekleyen çoğu kadın ve çocuk 13 kişinin İsrail bombardımanında hayatını kaybettiğini duyurdu.

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal’a göre İsrail savaş uçaklarının dün Gazze Şeridi'nde gerçekleştirdiği saldırılarda altısı çocuk en az 22 Filistinli hayatını kaybetti. Basal AFP'ye yaptığı açıklamada, İsrail bombardımanının Gazze Şeridi'nin güney ve orta kesimlerinin yanı sıra kuzeydeki iki bölgeyi, özellikle de Gazze şehri yakınlarındaki eş-Şati Mülteci Kampı’nı vurduğunu bildirdi. İsrail ordusu bir soru üzerine Basal'ın verdiği bilgileri araştıracağını ifade etti. Eş-Şati Mülteci Kampı’nda yaşayan 40 yaşındaki Züheyr Cude, “Patlama bir deprem kadar büyüktü, vurulan evi ve çevresindeki birkaç konutu yerle bir etti. Hepsi çocuk olan şehitlerin cesetleri ve vücut parçaları dışarı fırladı. Gördüğüm şey korkunç bir katliamdı. Şehit olanlar vücutları parçalanmış çocuklardı. Bu sabah itibariyle enkaz altında kalan yedi ya da sekiz kişi hâlâ kayıp” ifadelerini kullandı.



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP