Trump siyah seçmenlerin desteğini hızla kaybediyor

Seçim sonrası kısa süreli sıçramaya rağmen Trump, görev süresi boyunca siyah seçmenlerin çoğunluğunun onayını almakta zorlandı

Trump siyah seçmenlerin desteğini hızla kaybediyor
TT

Trump siyah seçmenlerin desteğini hızla kaybediyor

Trump siyah seçmenlerin desteğini hızla kaybediyor

Yeni ankete göre Donald Trump, 2024 başkanlık kampanyası sırasında siyah seçmenler arasında sahip olduğu iyi niyeti kaybetmiş görünüyor.

Decision Desk H.Q. tarafından 7 Temmuz'a kadar yapılan anketlerin ortalamasına göre Afrikalı Amerikalıların yüzde 71,5'i Trump'ın başkanlığını onaylamazken, sadece yüzde 24,1'i onaylıyor.

Derleyen kuruluşa göre başkan, göreve geldiği ilk haftanın sonundan bu yana siyah seçmenlerin çoğunluğunun onayını alamadı. Trump'ın haziran ortasında seçmenler arasında ortalama yüzde 63,7'lik bir onay oranına sahip olmasının ardından, son rakamlar hoşnutsuzlukta kayda değer bir artışı temsil ediyor.

Decision Desk'in veri bilimi direktörü Scott Tranter, The Hill'e, "Genel onay oranı düştü. Bunun da bir sebebi olmalı. Afrikalı Amerikalı oyları onun en yeni oyları ve muhtemelen ilk gidecek olan da bu olacak" diye konuştu.

Bu bulgular, Başkan'ın 2024 yarışında siyah seçmenler nezdinde elde ettiği şaşırtıcı kazanımlarla tezat oluşturuyor. 2020'de siyah seçmenlerin yüzde 8'ini kazanan Trump, 2024'te bu oranı yüzde 15'e çıkarmış ve Hispanik seçmenler arasında Kamala Harris'le neredeyse eşit oy almıştı.

Siyah seçmenlerin desteğindeki düşüşün çeşitli nedenleri olabilir.

2024'te oy kullananların birçoğu, tercihlerini ekonomik koşullar ve Biden yönetimi altındaki rekor enflasyona dayanarak yaptı.

Şu ana kadar Trump'ın başkanlığına ekonomik belirsizlik hissi ve küresel gümrük vergileri için çok sayıda revize edilip askıya alınmış son tarihler damgasını vurdu.

Trump'ın kısa süre önce imzaladığı Büyük Güzel Yasa Tasarısı harcama paketi siyah seçmenler için ekonomik açıdan hem iyi hem de kötü olabilir. Tasarıda zenginlerin ödediği vergiler azaltılıyor ve bu da muhtemelen milyonlarca kişinin Medicaid'den çıkması demek. Medicaid, büyük oranda siyahlara hizmet eden, devletin düşük gelirlilere sunduğu bir sağlık planı.

Trump yönetimi ayrıca federal yönetim genelinde çeşitlilik ve kapsayıcılık programlarını ve finansmanını sona erdirmeye çalıştı, ABD Deniz Harp Okulu'nda ırk bilincine dayalı pozitif ayrımcılığı sona erdirdi, hükümetin internet sitelerinden ve kütüphanelerinden tarihteki önemli siyah figürlerden bahseden materyalleri kaldırdı ve bazı askeri üslere ABD İç Savaşı'nda köleliği savunmak için savaşan Konfederasyon askerlerinin adlarını verip bu hamleyi de "moral için önemli" diye savundu.

Independent Türkçe



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP