Rusya’nın yaz harekatı: Ukrayna’ya üç cepheden saldırılıyor

Rusya'nın bugün Kiev'e düzenlediği drone saldırılarında yerleşim yerleri de hedef alındı (Reuters)
Rusya'nın bugün Kiev'e düzenlediği drone saldırılarında yerleşim yerleri de hedef alındı (Reuters)
TT

Rusya’nın yaz harekatı: Ukrayna’ya üç cepheden saldırılıyor

Rusya'nın bugün Kiev'e düzenlediği drone saldırılarında yerleşim yerleri de hedef alındı (Reuters)
Rusya'nın bugün Kiev'e düzenlediği drone saldırılarında yerleşim yerleri de hedef alındı (Reuters)

Rusya, yazın başlattığı operasyonlarda Ukrayna’ya saldırıları artırıyor. 

BBC’nin aktardığına göre Rus ordusu geçen ay 556 kilometrekarelik alanı ele geçirdi. Ancak analizde, Kremlin’e bağlı güçlerin ilerlemesinin yavaş olduğuna dikkat çekilerek, “Bu hızla devam ederse Rusya'nın tüm ülkeyi ele geçirmesi 70 yıldan fazla sürer" deniyor. 

Rus ordusunun saldırılarının üç cephede yoğunlaştığına işaret ediliyor. Bunlar arasında Rusya-Ukrayna sınırındaki Sumi şehri, doğudaki Pokrovsk ve Kostiantynivka kentleri ve Pokrovsk’un batısında açılan Novopavlivske cephesi yer alıyor. 

Analizde, Sumi’deki ilerleyişin Ukraynalı askerlerin direnişiyle yavaşlatıldığı belirtiliyor. Diğer yandan Pokrovsk’un batısındaki Novopavlivske’de Rus askerlerin son dönemde ilerleme kaydettiği aktarılıyor. 

Askeri analist Kostiyantin Maşovets, bu durumu şöyle değerlendiriyor:

Ukrayna'nın savunma önlemleri çöktü ve Ruslar günde 10 kilometre kadar ilerleyebildi. Bu taraf, Ukrayna için en tehdit edici cepheydi.

Doğudaki en kritik noktaysa Pokrovsk. Ukrayna Genelkurmay Başkanı Oleksandr Sırski’ye göre Rusya bu bölgede 111 bine yakın asker topladı. Rus askerlerinin küçük çaplı ve sürekli saldırılarla Ukrayna mevzilerini yıpratmaya çalıştığı belirtiliyor. 

New York Times (NYT) da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, üstünlüğün giderek lehine döndüğüne ve Ukrayna savunmasının önümüzdeki aylarda çökebileceğine inandığını aktarıyor. 

Analizde, “24 saatte savaşı sonlandırmayı” vaat eden ABD Başkanı Donald Trump’ın diplomatik girişimlerinin sonuç vermediği belirtiliyor. Trump göreve başladığından beri Putin’le 6 kez telefonda görüştü. Ayrıca İstanbul’da Rus ve Ukraynalı heyetler iki kez müzakere düzenledi. 

Ancak tüm bunlara rağmen Moskova’nın geri adım atmadığı gibi Ukrayna’ya saldırıları artırdığı belirtiliyor.

Independent Türkçe, BBC, New York Times



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP