Netanyahu rehine anlaşmasını ‘birkaç gün’ içinde sonuçlandırmayı umuyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu Washington'da konuşuyor (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu Washington'da konuşuyor (Reuters)
TT

Netanyahu rehine anlaşmasını ‘birkaç gün’ içinde sonuçlandırmayı umuyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu Washington'da konuşuyor (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu Washington'da konuşuyor (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Filistin İslami Direniş Hareketi (Hamas) tarafından tutulan daha fazla rehinenin serbest bırakılması için birkaç gün içinde bir anlaşma yapılacağını umduğunu ifade etti.

Netanyahu bu açıklamaları Newsmax'te "Greta Van Susteren ile Kayıtlar" programında dün yayınlanan bir mülakat sırasında yaptı. Netanyahu 50 rehinenin halen Hamas tarafından tutulduğunu ve bunlardan sadece 20'sinin hayatta olduğuna inanıldığını söyledi. Netanyahu, “Şu anda yaşayanların yarısının ve ölülerin yarısının çıkması gereken bir anlaşmamız var” dedi.

"Bu, 10 canlı ve yaklaşık 12 ölü rehineyle sonuçlanacak, ancak onları da serbest bırakacağım. Umarım birkaç gün içinde sonuçlandırabiliriz." diye devam etti. Çatışmaların başlamasından beri iki taraf arasında biri Kasım 2023'te, diğeri Ocak 2025'te olmak üzere iki ateşkes ilan edildi.

Netanyahu, İsrail ve Hamas'ın 60 günlük bir ateşkese varacağını ve bu süre zarfında her iki tarafın da çatışmayı sona erdirmeye çalışabileceğini öne sürdü.

Hamas çarşamba günü yaptığı açıklamada, devam etmekte olan ateşkes görüşmelerinde yardım akışı, İsrail güçlerinin Gazze'den çekilmesi ve “kalıcı bir ateşkes için gerçek garantiler sağlanması” da dahil olmak üzere pek çok önemli noktanın bulunduğunu belirtti.

Netanyahu'nun Newsmax'e verdiği mülakat, Başkan Donald Trump'ın ocak ayında göreve gelmesinden bu yana Washington'a gerçekleştirdiği üçüncü ziyareti tamamladığı sırada gerçekleşti. Trump hakkında konuşan Netanyahu, İsrail'in “Beyaz Saray'da hiç böyle bir dostu ya da İsrail'e, Yahudi devletine böyle bir desteği olmadığını” söyledi.

ABD geçen ay İsrail ile birlikte İran'ı bombalayarak, Trump'ın deyimiyle İran'ın üç nükleer tesisini “yerle bir etti”. Hasarı değerlendirmesi istenen Netanyahu, “Birkaç ay içinde atom bombası üretebilirlerdi” ifadesini kullandı.



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.