Uydu görüntüleri Katar'ın Al Udeyd üssündeki ABD haberleşme kubbesinde hasar olduğunu gösteriyor

2016'da çekilen bir fotoğrafta füze saldırısı sırasında hasar gören güvenli iletişim kubbesi görülüyor (Arşiv-AP)
2016'da çekilen bir fotoğrafta füze saldırısı sırasında hasar gören güvenli iletişim kubbesi görülüyor (Arşiv-AP)
TT

Uydu görüntüleri Katar'ın Al Udeyd üssündeki ABD haberleşme kubbesinde hasar olduğunu gösteriyor

2016'da çekilen bir fotoğrafta füze saldırısı sırasında hasar gören güvenli iletişim kubbesi görülüyor (Arşiv-AP)
2016'da çekilen bir fotoğrafta füze saldırısı sırasında hasar gören güvenli iletişim kubbesi görülüyor (Arşiv-AP)

Associated Press tarafından dün analiz edilen uydu görüntüleri, İran'ın Katar'daki ABD El Udeyd üssüne düzenlediği saldırıda, Amerikalıların güvenli iletişim için kullandığı ekipmanların bulunduğu üçgen şeklindeki bir kubbenin vurulduğunu gösterdi.

Ajansın raporunun yayınlanmasından birkaç saat sonra, Pentagon sözcüsü Sean Parnell, kubbeye bir İran balistik füzesinin isabet ettiğini kabul etti. Katar, üsse verilen hasarın boyutuyla ilgili yorum taleplerine yanıt vermedi.

İran'ın 23 Haziran'da Katar'ın başkenti Doha'nın dışındaki El Udeyd Hava Üssü'ne düzenlediği saldırı, ABD'nin İran'daki üç nükleer tesisi bombalamasına misilleme niteliğindeydi. Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığına göre bu saldırı aynı zamanda İran İslam Cumhuriyeti'ne misilleme yapma fırsatı da verdi ve bu da ABD Başkanı Donald Trump'ın arabuluculuğunda kısa sürede ateşkes sağlanmasına ve İran ile İsrail arasındaki 12 günlük savaşın sona ermesine yol açtı.

Ancak İran saldırısı, muhtemelen ABD'nin saldırıdan önce uçaklarını ABD ordusunun Merkez Komutanlığı'nın ileri karargahına ev sahipliği yapan üsten taşıması nedeniyle önemli bir hasara yol açmadı. Trump ayrıca İran'ın ne zaman ve nasıl misilleme yapacağını belirttiğini, ABD ve Katar hava savunma sistemlerinin Ortadoğu'daki uçuşları kısa süreliğine sekteye uğratan ancak analistlerin korktuğu bölgesel savaşa dönüşmeyen saldırıya hazırlanmasına izin verdiğini söyledi.

Planet Labs PBC'den alınan uydu görüntüleri, saldırıdan saatler önce, 23 Haziran sabahı El Udeyd Hava Üssü'ndeki üçgen kubbeyi gösteriyor. Ancak 25 Haziran ve sonrasında çekilen görüntülerde kubbenin yıkıldığı ve yakındaki bir binada bir miktar hasar olduğu görülüyor. Üssün geri kalanı ise görüntülerde büyük ölçüde hasarsız görünüyor.



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP