ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

Barrack, Lübnan ordusunun güçlendirilmesi ve Hizbullah'ın silahsızlandırılması gerektiğini vurguladı

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.



Onlarca tecavüze maruz kaldı... Gisele Pelicot, Fransa'nın en yüksek onur ödülünü aldı

Gisele Pelicot (AFP)
Gisele Pelicot (AFP)
TT

Onlarca tecavüze maruz kaldı... Gisele Pelicot, Fransa'nın en yüksek onur ödülünü aldı

Gisele Pelicot (AFP)
Gisele Pelicot (AFP)

2024'te tecavüzcülerinin yargılanmasının ardından feminizmin küresel bir sembolü haline gelen Fransız kadın Gisele Pelicot, Onur Lejyonu'na (Legion d'honneur) layık görüldü. Pelicot, Bastille Günü öncesinde açıklanan listede en yüksek onursal payeyi alacak 589 kişi arasında yer aldı.

‘14 Temmuz Bastille Günü münasebetiyle Onur Lejyonu almaya hak kazananlar’ kararnamesi dün Resmî Gazete'de yayımlandı.

Dava başlayana kadar kimliği bilinmeyen yetmişli yaşlarındaki kadın, on yıl boyunca en az elli erkek tarafından tecavüze maruz kalmış. Bu tecavüzler eski kocası tarafından organize edilmiş; kocası kadına uyku ilacı vermiş ve onu internetten bulduğu yabancılara teslim etmiş.

Eylül-Aralık 2024 tarihleri arasında Fransa'nın güneydoğusunda görülen dava sırasında Gisele Pelicot, özellikle de ‘utancı’ tecavüz kurbanlarından faillere aktarmak için davasında kamuya açık bir yargılamaya izin verildikten sonra feminist bir ikon haline geldi.

Eski kocası Dominique Pelicot geçtiğimiz aralık ayında yirmi yıl hapis cezasına çarptırıldı ve bu cezayı temyize götürmedi. Çoğu tecavüzden hüküm giymiş ve yaşları 27 ila 74 arasında değişen elli suç ortağı ise, iki yılı tecilli olmak üzere üç yıl ila 15 yıl arasında değişen hapis cezaları aldı. Bazıları temyize başvurdu.

Mazan Tecavüz Davası olarak adlandırılan davadan bu yana Gisele Pelicot, ‘tecavüz ve cinsel şiddetin önemsizleştirilmesine karşı verdiği mücadele nedeniyle’ 84 ülkeden 10 bin genç tarafından verilen Özgürlük Ödülü'ne layık görüldü.

Nisan ayı ortasında Time dergisinin ‘2025'in En Etkili 100 Kişisi’ arasında yer alan Pelicot'un anıları 27 Ocak 2026'da 20 dilde yayınlanacak.

Fransa Başbakanlık Ofisi tarafından yapılan açıklamada, 1802 yılında Napolyon Bonapart tarafından oluşturulan Onur Lejyonu'nun bu yıl ‘kendini kamu yararına adamış’ 589 kişiye verildiği belirtildi.