İran: Snapback mekanizmasının devreye girmesinin ardından BM yaptırımlarının yeniden uygulanması halinde Tahran karşılık verecek

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi
TT

İran: Snapback mekanizmasının devreye girmesinin ardından BM yaptırımlarının yeniden uygulanması halinde Tahran karşılık verecek

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi bugün yaptığı açıklamada, Snapback yaptırım mekanizmasının devreye girmesinin ardından Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının yeniden uygulanması halinde Tahran'ın buna karşılık vereceğini söyledi.

Bekayi düzenlediği basın toplantısında, Avrupa ülkelerinin ‘yaptırımları yeniden uygulamak için BM mekanizmasını harekete geçirecek konumda olmadıklarını’ ifade etti.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, ‘BM tarafından uygulanan yaptırımların yeniden uygulanmasına yönelik mekanizmanın hiçbir yasal dayanağı olmadığını’ belirtti.

Snapback mekanizması

İran ile nükleer programı konusunda yaşanan anlaşmazlık ışığında Avrupa ülkeleri, 2015 yılında İran ile varılan nükleer anlaşmada öngörülen ve Tahran'a uluslararası yaptırımların yeniden uygulanmasına olanak tanıyan Snapback mekanizmasını devreye sokma tehdidinde bulunuyor.

Anlaşmayı destekleyen 2231 sayılı BM Güvenlik Konseyi Kararı, anlaşma şartlarının ihlal edilmesi halinde yaptırımların yeniden uygulanmasına olanak tanıyan ve Snapback mekanizması olarak bilinen bir madde içeriyor. Bu mekanizmanın süresi 18 Ekim'de doluyor.

Karar uyarınca, anlaşmaya katılan herhangi bir devlet, BM Güvenlik Konseyi'ne ‘başka bir katılımcının yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmediği’ yönünde bir şikâyette bulunarak mekanizmayı harekete geçirebilir.

Bu bildirimden sonraki 30 gün içinde BM Güvenlik Konseyi'nin yaptırımların kaldırılmaya devam edilmesini onaylayacak bir karar taslağını oylaması gerekiyor. Şikâyetçi devlet yaptırımları yeniden uygulamak isterse, kararı veto ederek yaptırımları otomatik olarak yeniden uygulayabilir.

Bu seçenek, İran'ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile iş birliğini askıya alma kararının ardından Avrupalı güçler tarafından gündeme getirilmişti.



Trump yönetimi yasadışı göçmenleri Esvatini'ye sınır dışı ediyor

ABD Başkanı Donald Trump, Florida'daki geçici göçmen gözaltı merkezini denetliyor (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, Florida'daki geçici göçmen gözaltı merkezini denetliyor (Reuters)
TT

Trump yönetimi yasadışı göçmenleri Esvatini'ye sınır dışı ediyor

ABD Başkanı Donald Trump, Florida'daki geçici göçmen gözaltı merkezini denetliyor (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, Florida'daki geçici göçmen gözaltı merkezini denetliyor (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump yönetimi dün, Asya ve Karayipler'deki ülkelerden gelen beş belgesiz göçmeni sınır dışı ederek, Afrika'nın güneyindeki küçük bir ülke olan Esvatini'ye gönderdiğini açıkladı. Gerekçe olarak da ülkelerinin kendilerini kabul etmeyi reddetmesini gösterdi.

ABD sekiz düzensiz göçmeni 4 Temmuz'da, Washington'daki Yüksek Mahkeme'nin uzun bir hukuki mücadele sonunda onaylamasının ardından, yoksul ve çatışmaların hüküm sürdüğü bir ülke olan Güney Sudan'a sınır dışı etti.

ABD İç Güvenlik Bakanlığı dün X platformunda yaptığı bir paylaşımda, “bugün üçüncü bir ülke olan Esvatini'ye hava yoluyla bir sınır dışı işlemi gerçekleştirdiğini” belirtti. Sınır dışı edilen beş kişi, ABD'de bulunan ve ülkelerinin kendilerini kabul etmeyi reddettiği “yasadışı suçlu yabancılar”. Bakanlık, Vietnam, Laos, Yemen, Küba ve Jamaika'dan olan sınır dışı edilenlerin kimliklerini ve fotoğraflarını yayınladı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Afrika'nın son mutlak monarşisi olan Esvatini, Güney Afrika ile çevrili küçük bir ülkedir. 1986 yılından bu yana lüks yaşam tarzı nedeniyle eleştirilen ve düzenli olarak insan hakları ihlalleriyle suçlanan Kral Mswati III tarafından yönetilmektedir.

Başkan Trump, ABD'nin “yurt dışından gelen suçlular” tarafından “işgal edildiğini” gerekçe göstererek düzensiz göçle mücadeleyi en önemli öncelik haline getirdi.

Ancak Trump'ın kitlesel sınır dışı etme programı, çoğunlukla hedef alınan bireylerin haklarını talep edebilmeleri gerektiği gerekçesiyle, çok sayıda mahkeme kararıyla engellendi ya da yavaşlatıldı.