Putin’in Ukrayna stratejisi: Sonuna dek savaşa hazırlanıyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Putin’in Ukrayna stratejisi: Sonuna dek savaşa hazırlanıyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD’nin tehditlerini ciddiye almayarak savaşın şiddetini artırıp daha fazla Ukrayna toprağını ele geçirebilir.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla Reuters’a konuşan Kremlin’e yakın üç kaynak, Putin’in ekonomik yaptırımlara ve askeri baskılara rağmen savaşmaya devam edeceğini savunuyor.

Kaynaklardan biri, Putin’in bakış açısına ilişkin şunları paylaşıyor: 

Putin şu ana kadar barışın detayları hakkında kendisiyle kimsenin ciddi şekilde müzakere etmediğini düşünüyor, buna Amerikalılar da dahil. Bu yüzden hedeflerine ulaşana kadar devam edecek.

Putin’in savaşı sonlandırmak için öne sürdüğü koşullar arasında, Ukrayna’nın NATO’ya katılmaması ve ittifakın doğuya doğru genişlememesi, Kiev’in askeri açıdan tarafsız kalması ve Moskova’nun ilhak ettiği Kırım, Donetsk, Luhansk, Zaporijya ve Herson’un Rus toprağı olarak tanınması yer alıyor. 

Analizde, Rus ordusunun son üç ayda Ukrayna’da 1415 kilometrekarelik ilerleme kaydettiği belirtiliyor. Kremlin güçleri, halihazırda Ukrayna’nın beşte birini kontrol ediyor. 

Kaynaklar, Putin’in Ukrayna'nın savunması çökene kadar savaşmaya devam edebileceğini ve toprak taleplerini artırabileceğini savunuyor. Böyle bir durumda Kremlin’in Dnipro, Sumi ve Harkov şehirlerini de ele geçirmek isteyebileceği belirtiliyor. 

ABD Başkanı Donald Trump, dünkü açıklamasında, Patriot hava savunma sistemlerinin Almanya'dan Ukrayna’ya sevkıyatına başlandığını bildirmişti. Cumhuriyetçi lider ayrıca 14 Temmuz’daki açıklamasında, Moskova’nın 50 gün içinde Kiev’le anlaşmaya varmaması halinde Rusya’ya vergileri yüzde 100 artıracağını açıklamıştı.

Kaynaklar, Putin’in Trump’a yönelik stratejisi hakkında şunları söylüyor: 

Putin, Trump’ın hoş olmayan şeyler yapabilecek öngörülemez biri olduğunu anlıyor. Onu çok fazla kızdırmamak için manevralar yapıyor.

CNN’in analizinde de Putin’in, 50 günlük süreyi savaşı tırmandırıp daha fazla toprağı ele geçirmek için fırsat olarak kullanabileceği savunuluyor. 

Independent Türkçe, CNN, Reuters



ABD diplomatların Irak'a dönmesine izin verdi

Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği (Arşiv)
Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği (Arşiv)
TT

ABD diplomatların Irak'a dönmesine izin verdi

Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği (Arşiv)
Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği (Arşiv)

Amerika Birleşik Devletleri dün yaptığı açıklamada, İran'a askeri saldırılar başlattığı için yaklaşık bir ay önce ülkeden tahliye ettiği diplomatlarının Irak'a dönmesine izin verdiğini duyurdu.

ABD Dışişleri Bakanlığı bu kararın nedenlerini açıklamadı, ancak böyle bir hareket genellikle ABD'nin çatışma riskini düşük gördüğünü gösterir. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tammy Bruce dün gazetecilere yaptığı açıklamada “geçici olarak Irak dışında bulunan personelin kademeli olarak hem Bağdat'taki ABD Büyükelçiliğine hem de Kürt şehri Erbil'deki ABD Konsolosluğuna dönmeye başlayacağını” söyledi. Ancak bakanlık Amerikalılara hala Irak'a seyahat etmemelerini tavsiye ettiğini vurguladı.

ABD 22 Haziran'da, Irak'taki zorunlu olmayan personelinin ülkeyi terk etmesini emretti. Bu karar, ABD'nin İran'daki üç nükleer tesisi yoğun ve şiddetli bir şekilde bombalamaya başlamasından saatler sonra alındı. İran, ABD'nin bombardımanına ABD'nin Katar'daki el-Udeyd üssüne füze atarak karşılık verdi ve Trump bu hareketin Tahran ile Washington arasında koordine edildiğini açıkladı.

Diplomatları döndürme kararı, Irak'ın Kürdistan Bölgesi'ndeki petrol sahalarını hedef alan bir dizi insansız hava aracı (İHA) saldırısının ardından geldi.

Geçtiğimiz haftalarda bölgede, kimsenin sorumluluğunu üstlenmediği bir dizi İHA saldırısı yaşandı. KBY ve Bağdat'taki federal hükümet, Kürt sahalarından elde edilen ihracat gelirlerinin kontrolü için rekabet ediyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye Irak hükümeti dün, özerk Kürdistan bölgesinden petrol ihracatının yeniden başlatılması için bir anlaşma yapıldığını duyurdu.

Washington'da konuşan ABD'li yetkili, Irak'ın istikrarını ve ekonomik geleceğini tehdit eden Irak petrol sahalarını hedef alan saldırıları kınadı. Bruce, "Irak hükümetinin topraklarını ve tüm vatandaşlarını koruması görevidir" dedi.