Almanya, Gazze İnsani Yardım Vakfı’nın Gazze'de yardım dağıtımını eleştirdi

Gazze Şeridi'ndeki Filistinli mülteciler (EPA)
Gazze Şeridi'ndeki Filistinli mülteciler (EPA)
TT

Almanya, Gazze İnsani Yardım Vakfı’nın Gazze'de yardım dağıtımını eleştirdi

Gazze Şeridi'ndeki Filistinli mülteciler (EPA)
Gazze Şeridi'ndeki Filistinli mülteciler (EPA)

Alman hükümeti, Filistin'in abluka altındaki Gazze bölgesinde “Gazze İnsani Yardım Vakfı” tarafından dağıtılan insani yardımları yetersiz bularak eleştirdi.

Alman Haber Ajansı'nın haberine göre, Yeşil Parti parlamento bloğunun sorularına yanıt veren Dışişleri Bakanlığı, örgütün uyguladığı yeni dağıtım yöntemi hakkında şu yorumu yaptı: “Alman hükümetinin görüşüne göre bu mekanizmanın sivil halka yeterince ulaşmadığı ve insani ilkelere uygun şekilde işlemediği açıktır” denildi.

Hem İsrail hem de ABD tarafından desteklenen örgütün, İsrail'in kıyı şeridini aylarca abluka altına alması ve yardımları kesmesinin ardından mayıs ayı sonunda faaliyete geçtiğini belirtmekte fayda var.

Kuruluş, sınırlı sayıda dağıtım merkezinde gıda dağıtımı yapmakta. Bu merkezlerin yakınında, yardım almak isteyen birçok Filistinlinin hayatını kaybettiği silahlı çatışmaların yaşandığına dair haberler tekrarlanmakta ve bu haberlerde, çatışmalarda ateş açan tarafın İsrail ordusu olduğu iddia edilmektedir.

Birleşmiş Milletler'e göre geçen mayıs sonundan bu yana bu kuruluşun dağıtım merkezlerinin çevresinde yüzlerce Filistinli öldürüldü.

İsrail, yeni dağıtım mekanizmasını Hamas'ın yardımları ele geçirmesini önlemek amacıyla uyguladığını gerekçe gösterdi. Ancak eleştirenler, İsrail'in yardımları taraflı bir şekilde kullandığını iddia ediyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Birleşmiş Milletler daha önce Gazze Şeridi'nde yaklaşık 2 milyon Filistinliye hizmet vermek için 400 dağıtım merkezi işletiyordu, ancak İsrail'in yardımların ulaşmasını engellemesi nedeniyle bu merkezler şu anda neredeyse tamamen işlevsiz hale geldi.

Almanya hükümeti yanıtında, yardım almaya veya dağıtmaya çalışırken hayatını kaybeden kişilerin ölümüne yol açan şok edici olayların tam ve hızlı bir şekilde soruşturulması gerektiğini kaydetti.

Almanya hükümeti ayrıca, bu kuruma Alman devletinden herhangi bir destek sağlamadığını ve finansmanına ilişkin herhangi bir kararın bulunmadığını da açıkladı.

Hükümet, Gazze'deki insani durumu “dayanılmaz” olarak nitelendirerek, insanların acılarının hafifletilmesi ve koşulların insani ilkelere ve uluslararası insani hukuka tam olarak uygun bir şekilde iyileştirilmesi gerektiğini belirtti.

Gazze'deki durumun, yaklaşık iki yıllık savaşın ardından felaket boyutlarına ulaştığı, birçok Filistinlinin açlık çektiği ve yüz binlerce yerinden edilmiş kişinin temel ihtiyaçlarından mahrum olduğu belirtiliyor.



Gizli Irak Savaşı belgeleri: “Washington, Londra pahasına Bağdat’ta rejimi değiştirdi”

Tony Blair, Irak savaşı kararı nedeniyle kendi partisinden büyük tepki çekmişti (Reuters)
Tony Blair, Irak savaşı kararı nedeniyle kendi partisinden büyük tepki çekmişti (Reuters)
TT

Gizli Irak Savaşı belgeleri: “Washington, Londra pahasına Bağdat’ta rejimi değiştirdi”

Tony Blair, Irak savaşı kararı nedeniyle kendi partisinden büyük tepki çekmişti (Reuters)
Tony Blair, Irak savaşı kararı nedeniyle kendi partisinden büyük tepki çekmişti (Reuters)

Birleşik Krallık'ın (BK), ABD'ye Irak işgalinin Tony Blair'ın başbakanlığına mal olabileceği uyarısında bulunduğu belirtiliyor.

Londra'daki Ulusal Arşivler tarafından yayımlanan yeni belgelere göre Blair'ın dış politika danışmanı David Manning, dönemin ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Condoleezza Rice'la 2003'te yaptığı görüşmede şunları söyledi:  

ABD, Londra'da yönetimin değişmesi pahasına Bağdat'ta rejim değişikliğini desteklememelidir.

Guardian'ın haberinde Manning ve Rice arasındaki görüşmenin, Blair'in 31 Ocak 2003'te dönemin ABD Başkanı George W. Bush'u ziyaret etmesinden önce gerçekleştiği aktarılıyor.

Irak işgalinden iki ay önce gerçekleşen bu görüşme sırasında Washington, Irak işgaline yönelik Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nden (BMGK) ikinci bir karar çıkarılması için harekete geçip geçmemeye henüz karar vermemişti. Blair'ın hedefinin, Bush'u ikinci BMGK kararı için ikna etmek olduğu belirtiliyor.

BMGK, 8 Kasım 2002'de düzenlenen oturumda 1441 sayılı kararı kabul etmişti. Bu karar, Saddam Hüseyin yönetiminin silahsızlanma yükümlülüklerini yerine getirmesi için son uyarı niteliğini taşıyordu. Ancak herhangi bir askeri müdahale yetkisi verilmemişti.

BMGK'da veto hakkına sahip Fransa ve Rusya, Irak işgaline yetki verecek olası bir ikinci kararı reddedeceklerini bildirmişti. Haberde, Washington'ın "Fransa ve Rusya'nın isteksizliği nedeniyle gün geçtikçe sabırsızlandığı" yazılıyor.

Blair'ın, BK Parlamentosu ve kamuoyundaki savaş karşıtı seslere karşı işgali meşru kılmak için ikinci kararda ısrarcı davrandığı, ABD'yi diplomatik kanalları açık tutması için ikna etmeye çalıştığı aktarılıyor.

Manning'in 29 Ocak 2003'te Blair'e gönderdiği gizli notta şu ifadeler yer alıyor:

İkinci BMGK kararı, iç siyaset bağlamında sizin için politik bir gereklilik. Bu olmadan askeri harekat için kabine ve Parlamento'dan destek alamazsınız. Rice, böyle bir şey yapmayı denerseniz görevden alınabileceğinizi anlamalı.

Manning, aynı notta Rice'la konuşmasına dair, "Ona, Bush'un kumar oynamayı göze alabileceğini söyledim. İkinci BMGK kararını Bush da istiyordu ama bir açıdan bu onun için o kadar da önemli değildi. Zaten Kongre'den onay almıştı" ifadelerini kullanıyor.

Ancak Bush'ın, Blair'ın ziyaretinden kısa süre önce yaptığı Ulusa Sesleniş konuşmasının, Londra yönetimine manevra yapacak alan bırakmadığı aktarılıyor.

Buna ek olarak BK Savunma Bakanlığı'nın, Bush'la görüşmesinden önce Blair'a şu notu ilettiği belirtiliyor:

Saddam'ın iktidarının zayıflaması ciddi bir iç savaşa yol açabilir.

Bush yönetimi, Irak'ın kitle imha silahlarına sahip olduğunu ve BMGK kararını ihlal ettiğini öne sürmüş fakat buna yönelik kanıt bulunamamıştı. ABD Senatosu İstihbarat Komitesi, 2004'te Irak'ta kitle imha silahları iddialarının yanlış olduğunu kabul etmişti. Irak'ta kurulan bir komisyon da 2005'te yayımladığı raporda ülkede kitle imha silahı olmadığı sonucuna varmıştı.

Bush, Kongre'nin onayladığı Askeri Güç Kullanma Yetkisi'yle (AUMF) 20 Mart 2003'te Irak işgalini başlatmıştı.

İşçi Partili Blair'ın öncülüğünde Parlamento'da düzenlenen oylamada 149'a karşı 412 oyla ülkenin savaşa katılmasına karar vermişti. Ancak karşı oyların 139'unun İşçi Partili parlamenterlerden gelmesi dikkat çekmişti.

BK'de Gordon Brown yönetiminin başlattığı ve 2016'da yayımlanan Chilcot Raporu'nda, Blair'ın Parlamento'ya eksik ve yanıltıcı bilgi verdiği ve Savunma Bakanlığı'nın "iç savaş" uyarılarını görmezden geldiği ortaya konmuştu.

Independent Türkçe, Guardian, Financial Times