Washington, Ukrayna'ya 322 milyon dolarlık silah satışını onayladı

Hawk Hava Savunma Sistemleri (Arşiv)
Hawk Hava Savunma Sistemleri (Arşiv)
TT

Washington, Ukrayna'ya 322 milyon dolarlık silah satışını onayladı

Hawk Hava Savunma Sistemleri (Arşiv)
Hawk Hava Savunma Sistemleri (Arşiv)

ABD dün, Ukrayna'nın hava savunmasını ve zırhlı araç filosunu güçlendirmek amacıyla 322 milyon dolarlık silah satışı yapmayı kabul ettiğini duyurdu.

Bu açıklamanın öncesinde Washington, Ukrayna'nın bu ay içinde Rusya'nın ağır füze ve insansız hava aracı (İHA) saldırılarına maruz kalmasına rağmen, Kiev'e bazı silahların tedarikini geçici olarak durdurmuştu. ABD Savunma Güvenlik İşbirliği Ajansı (DSCA), iki bölümden oluşan anlaşmanın 172 milyon dolar değerindeki Hawk Hava Savunma Sistemleri ekipmanlarının satışı, bakımı ve 150 milyon dolar değerindeki Bradley zırhlı savaş araçlarının satışı ve bakımını içerdiğini açıkladı.

Açıklamada, önerilen Hawk ekipmanlarının satışının ‘Ukrayna'nın mevcut ve gelecekteki tehditlere karşı koyma kabiliyetini, daha güçlü bir hava savunma kabiliyeti ile kendini savunma ve bölgesel güvenlik görevlerini yerine getirme konusunda daha iyi donanımlı hale getirerek iyileştirmeye katkıda bulunacağı’ ifade edildi.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Önerilen Hawk ekipmanlarının satışı, Ukrayna'nın mevcut ve gelecekteki tehditlere karşı koyma kabiliyetini artıracak ve daha güçlü bir hava savunma kabiliyeti ile kendini savunma ve bölgesel güvenlik görevlerini daha iyi yerine getirmesini sağlayacak.”

DSCA’ya göre Bradley ekipmanlarının satışı ve bakımı, Ukrayna'nın ABD tarafından sağlanan araç ve silah sistemlerinin yüksek çalışma oranlarını korumak için yerel bakım kapasitelerini güçlendirme konusundaki acil ihtiyaçlarını karşılamaya da katkıda bulunacak.

ABD Dışişleri Bakanlığı, DSCA’nın gerekli belgeleri ABD Kongresi’ne sunarak onaylamasını beklediği bu anlaşmaya onay verdi. Ukrayna'ya yönelik en son askeri anlaşma, geçtiğimiz mayıs ayı başlarında açıklanan ve F-16 savaş uçakları için eğitim ve yedek parça temini için yaklaşık 311 milyon dolar değerinde olan anlaşmanın ardından önerildi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2022 yılında Ukrayna'yı geniş çaplı bir işgal emri verdi. Bununla birlikte Putin, ABD'nin baskısına rağmen savaşı sona erdirmeye ciddi bir niyet göstermiyor. Eski ABD Başkanı Joe Biden döneminde Washington, Ukrayna'ya 65 milyar dolardan fazla askeri yardım sağlama sözü vermişti.

Ancak Başkan Donald Trump farklı bir yaklaşım izledi ve ocak ayında yeniden başkalık koltuğuna oturmasından bu yana Kiev'e yeni bir askeri yardım paketi açıklamadı.



İsrailliler için yeni ‘vaat edilmiş toprak’: Kıbrıs

Kıbrıs Rum Kesimi'ndeki  Limasol kentindeki bir konut kompleksinin genel görünümü (Şarku’l Avsat)
Kıbrıs Rum Kesimi'ndeki Limasol kentindeki bir konut kompleksinin genel görünümü (Şarku’l Avsat)
TT

İsrailliler için yeni ‘vaat edilmiş toprak’: Kıbrıs

Kıbrıs Rum Kesimi'ndeki  Limasol kentindeki bir konut kompleksinin genel görünümü (Şarku’l Avsat)
Kıbrıs Rum Kesimi'ndeki Limasol kentindeki bir konut kompleksinin genel görünümü (Şarku’l Avsat)

Bugün Kıbrıs'ta yaklaşık 15 bin İsrailli yaşıyor ve bu kişilerin varlığı medya ve siyaset çevrelerinde hararetli tartışmalara yol açıyor. Bu çevreler, olanların küçük adada ‘İsrail yerleşim yerleri’ kurulmasına yakın olduğunu düşünüyor.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Kıbrıs’a yerleşen İsraillilerin büyük bir kısmı emlak, tıp, teknoloji ve ticaret alanlarında başarılı kişiler olup, Kıbrıs'ta yaşamayı İsrail'de yaşamaktan daha iyi buluyorlar ve yakın zamanda ülkelerine dönmeyi düşünmüyorlar. Bu göç, okulları, sinagogları, koşer restoranları, yüksek binaları ve ana şehirlerde çoğunluğu İsraillilerden oluşan mahalleleri olan bir topluluk oluşturdu ve artık bir Yahudi mezarlığı da var.

Bazı Kıbrıslılar bu durumdan rahatsızlık duyuyor ve ‘İsrailliler için İsrail dışında istikrarlı bir yer bulma yönünde organize bir eğilim’ olduğunu düşünüyorlar. İsrailliler ise bunu şaşkınlıkla karşılıyor ve ‘antisemitizm’ olarak değerlendiriyor.

Ancak dikkat çekici olan, eleştirilerin refah ve güvenlik arayışıyla adada yaşamayı seçen kişilere odaklanması, İsrail'in güvenlik ve askeri varlığı ile son İran savaşında açıkça ortaya çıkan stratejik iş birliğine odaklanmamasıdır.