İtalyan yargıçlar, Libyalı şüphelinin serbest bırakılması nedeniyle Meloni'ye karşı açılan davayı düşürdü

Giorgia Meloni (Reuters)
Giorgia Meloni (Reuters)
TT

İtalyan yargıçlar, Libyalı şüphelinin serbest bırakılması nedeniyle Meloni'ye karşı açılan davayı düşürdü

Giorgia Meloni (Reuters)
Giorgia Meloni (Reuters)

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni dün yaptığı açıklamada, Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından aranan bir Libyalı polisin serbest bırakılmasıyla ilgili soruşturma başlatılmasının ardından kendisine açılan davanın yargı organı tarafından düşürüldüğünü söyledi.

Usame el-Masri Necim, ocak ayında serbest bırakıldı. Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından cinayet, işkence ve tecavüz de dahil olmak üzere insanlığa karşı suçlar nedeniyle çıkarılan tutuklama emriyle İtalya'nın kuzeyindeki Torino kentinde gözaltına alındıktan birkaç gün sonra, İtalyan hükümetine ait bir uçakla ülkesine döndü.

Meloni, “X” platformunda yaptığı paylaşımda, “Yargıçlar, aleyhimde açılan davayı reddetmeye karar verdiler” dedi. Meloni’ye, suç işlenmesine yardım ve kışkırtma ile kamu malını kötüye kullanma suçlamalarıyla soruşturma açılmıştı.

Meloni, yargıçların İçişleri Bakanı Matteo Piantedosi, Adalet Bakanı Carlo Nordio ve Başbakan Yardımcısı Alfredo Mantovano ile ilgili davayı sürdüreceklerini belirten bir belge aldığını belirtti.

Meloni şöyle devam etti: “Bu hükümetin benim liderliğim altında uyum içinde çalıştığını teyit ediyorum; her karar, özellikle de son derece önemli kararlar, üzerinde mutabakat sağlanarak alınmaktadır. Bu nedenle, benim yargılanmamdan önce Piantedosi, Nordi ve Mantovano'nun yargılanmasını talep etmek mantıksızdır.”

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), BM Güvenlik Konseyi'nin havalesi üzerine, Libya'da 2011'deki iç savaştan bu yana işlenen ağır suçlara ilişkin iddiaları soruşturmaya başladı.

Nordio, şubat ayında parlamentoya yaptığı açıklamada, tutuklama emrindeki hatalar ve yanlışlıklar nedeniyle İtalya'nın Libyalıyı serbest bırakmaktan başka çaresi olmadığını ifade etti.



5 ülke İsrail'in Gazze'yi işgal planını kınadı ve insani durumun kötüleşmesi konusunda uyarıda bulundu

Filistinliler, Gazze'nin güneyindeki Zeytun mahallesinde İsrail'in hava saldırısı sırasında yükselen dumanı izliyor (AFP)
Filistinliler, Gazze'nin güneyindeki Zeytun mahallesinde İsrail'in hava saldırısı sırasında yükselen dumanı izliyor (AFP)
TT

5 ülke İsrail'in Gazze'yi işgal planını kınadı ve insani durumun kötüleşmesi konusunda uyarıda bulundu

Filistinliler, Gazze'nin güneyindeki Zeytun mahallesinde İsrail'in hava saldırısı sırasında yükselen dumanı izliyor (AFP)
Filistinliler, Gazze'nin güneyindeki Zeytun mahallesinde İsrail'in hava saldırısı sırasında yükselen dumanı izliyor (AFP)

Avustralya, Almanya, İtalya, Yeni Zelanda ve İngiltere dışişleri bakanları dün İsrail Güvenlik Kabinesi'nin Gazze'de yeni bir geniş çaplı askeri operasyon başlatma kararını şiddetle kınadılar.

Bakanların yaptığı ortak açıklamada, “İsrail hükümeti tarafından açıklanan planlar, uluslararası insani hukukun ihlaline işaret ediyor” dedi.

Bakanlar açıklamada, “İşgal, insani durumu daha da kötüleştirecek, rehinelerin hayatını tehlikeye atacak ve sivillerin toplu göçüne yol açabilir. Ayrıca bu plan, uluslararası insani hukuku ihlal edebilir” ifadelerini kullandı.

Dışişleri bakanları, uluslararası topluma kalıcı bir ateşkesin sağlanması ve Gazze'deki mağdur halka yardımların ulaştırılması için çaba gösterilmesi çağrısında bulunurken, Hamas'tan rehinelerin derhal serbest bırakılmasını istediler.

İsrailliler ile Filistinliler arasında kalıcı barışın tek yolunun iki devletli çözüm olduğunu vurgulayarak, bunun için Hamas'ın tamamen silahsızlandırılması ve herhangi bir hükümet sorumluluğundan uzaklaştırılması gerektiğini, karşılığında Filistin Yönetimi'nin Gazze'de gelecekteki herhangi bir hükümette merkezi bir rol üstlenmesi gerektiğini açıkladılar.

İsrail Güvenlik Kabinesi dün, Gazze şehrini kontrol altına almak için bir planı onaylayarak, Filistin'in yıkılmış bölgelerinde askeri operasyonları artırdı.

Bu adım, yaklaşık iki yıldır süren savaşla ilgili endişelerin artmasıyla birlikte, yurt içinde ve yurt dışında eleştirilerin yeniden alevlenmesine neden oldu.