Alaska’daki Trump - Putin buluşmasına Zelenski de katılabilir

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Alaska’daki Trump - Putin buluşmasına Zelenski de katılabilir

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

ABD Başkanı Donald Trump, gelecek hafta Alaska'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le yapacağı görüşmeye Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'yi de davet etmeyi "düşünüyor".

Trump ve Putin, Ukrayna'daki savaşı görüşmek üzere cuma günü Alaska'da bir zirve için bir araya gelecek.

Toplantıyla ilgili iç görüşmelerden haberdar olan üç kişiye atıfta bulunan NBC News, Ukrayna liderine davet gönderme konusunun "görüşüldüğünü" bildirdi.

Üst düzey bir ABD'li yetkilinin, Zelenski'nin katılımının "kesinlikle" mümkün olduğunu ancak henüz kesinleşmediğini söylediği aktarıldı. Yetkilinin, "Herkes bunun gerçekleşeceğinden çok umutlu" diye eklediği bildirildi.

Üst düzey bir Beyaz Saray yetkilisi, Zelenski'ye resmi bir davet gönderilip gönderilmediğine dair NBC'ye şunları söyledi:

Başkan, her iki liderle üçlü bir zirveye açık. Beyaz Saray, Başkan Putin'in talep ettiği ikili görüşmeyi planlamaya odaklanıyor.

The Independent, daha fazla yorum için Beyaz Saray'la iletişime geçti.

Zelenski'nin Trump-Putin zirvesine tepkisi küçümseyiciydi ve II. Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'nın en büyük çatışmasını sona erdirecek herhangi bir müzakerenin Kiev'i de kapsaması gerektiği uyarısında bulundu.

Ukrayna'nın dahil olmadığı her karar aynı zamanda barışa karşı kararlardır. Hiçbir şeyle sonuçlanmayacaklar. Bunlar ölü kararlar. Asla işe yaramayacaklar.

Putin'in zirveyi Rusya'nın ateşkes anlaşması taleplerini ortaya koymak için kullanması bekleniyor. Cuma günü Beyaz Saray'da gazetecilere konuşan Trump, herhangi bir barış anlaşmasının "bazı toprak takaslarını" içerebileceğini kabul etti.

Trump, cuma günü Truth Social'da yaptığı açıklamada, "Amerika Birleşik Devletleri Başkanı olarak benim ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında merakla beklenen görüşme, gelecek cuma, 15 Ağustos 2025'te Alaska'da gerçekleşecek" dedi.

SCDFGH
Zelenski'nin Trump-Putin zirvesine tepkisi küçümseyiciydi ve II. Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'nın en büyük çatışmasını sona erdirecek herhangi bir müzakerenin Kiev'i de kapsaması gerektiği uyarısında bulundu (AFP)

15 Ağustos'ta yapılması planlanan görüşme, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin tutuklama emriyle karşı karşıya olmasına rağmen Putin'in 10 yıl aradan sonra ABD topraklarına ilk ayak basışı olacak.

İki liderin son görüşmesi, Trump'ın ilk başkanlık döneminde, Temmuz 2018'de Finlandiya'nın Helsinki kentinde gerçekleşmişti. Görüşmenin ardından Trump, ABD istihbarat teşkilatlarının iddialarını alenen yalanlamış ve Rusya'nın seçimlere müdahalesi konusunda bulgulara değil Putin'in sözüne inanmıştı.

Bu açıklamalar Washington'da iki partinin de tepkisine yol açmış ve birçok kişi Trump'ı "düşmanın yanında yer almakla" suçlamıştı.

Barış görüşmeleriyle ilgili müzakereler yavaş ilerliyor ve zaman zaman gerginlik yaşanıyor.

Zelenski, bu yıl Oval Ofis'te Trump ve Başkan Yardımcısı J.D. Vance tarafından sıkıştırılmıştı. ABD Başkan Yardımcısı, Zelenski'yi ABD'nin mali ve askeri desteğine yeterince minnettarlık göstermemekle eleştirmiş ve onu "saygısız" olmakla suçlamıştı.

Trump ayrıca savaşı Putin'den ziyade Zelenski'nin başlattığını açıkça söylemişti.

Independent Türkçe



Somali: Güney Batı eyaletinin eş-Şebab’a karşı kazandığı zaferler, ‘terörle mücadele’ çabalarını canlandırıyor

Somali ordusu birlikleri (Arşiv)
Somali ordusu birlikleri (Arşiv)
TT

Somali: Güney Batı eyaletinin eş-Şebab’a karşı kazandığı zaferler, ‘terörle mücadele’ çabalarını canlandırıyor

Somali ordusu birlikleri (Arşiv)
Somali ordusu birlikleri (Arşiv)

Mogadişu, terör örgütü eş-Şebab'a karşı baskılarını sürdürüyor. Son olarak, ülkenin güneyindeki stratejik öneme sahip Beriri şehri, bir haftalık çatışmaların ardından kurtarıldı. Bu zafer, yirmi yılı aşkın süren çatışmanın ortasında örgütün kentte beş aydan uzun süren kontrolünü sona erdirdi.

Somali uzmanı bir kaynak Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, ülkenin güneyinde elde edilen bu zaferlerin, ordunun ve barış gücü birliklerinin eş-Şebab’a karşı mücadelesini güçlendirdiğini ve örgütün diğer bölgelerdeki kontrolünü sona erdirdiğini belirtti. Örgütün bir süre hareketsiz kalması, diğer alanlarda ise medyada varlık göstermek için faaliyetlerde bulunması bekleniyor.

Somali ordusu tarafından dün yapılan açıklamada, “Askeri operasyon sırasında eş-Şebab’ın liderleri ve üyeleri tutuklandı. Bu operasyon, Güney Batı eyaletindeki stratejik Beriri bölgesinin kurtarılmasıyla sonuçlandı” denildi.

Somali Kara Kuvvetleri Komutanı Sehl Ömer, bir haftadır süren çatışmaların ardından kontrol altına alınan Beriri bölgesini cuma günü ziyaret etti ve ‘Somalililere acı çektiren eş-Şebab milislerini ortadan kaldırmak için çabaları iki katına çıkaracaklarını’ söyledi.

Ordu, barış gücüne katılan Uganda savunma güçleriyle iş birliği içinde kontrolü ele geçirdiğini açıkladıktan sonra, Savunma Bakanı Ahmed Muallim Fiki, “Ordumuz zafer kazandı ve halkının moralini yükseltti. Savaş, Somali'nin tamamı terörden arındırılana kadar devam edecek” dedi.

Eş-Şebab, geçtiğimiz mart ayında Somali ordusunun önemli bir operasyon üssünün bulunduğu şehri, ordunun çekilmesinden sonra çatışma olmadan ele geçirmiş ve askeri ikmal hatları için hayati öneme sahip bir köprüyü tahrip etmişti. Ordu ve barış gücü birliklerinin saldırısı ise ağustos ayı başında başlamıştı.

fghtyjuı
Terör örgütü eş-Şebab üyeleri (AFP)

Somalili siyasi analist Abdulveli Cami Berri, güneyde eş-Şebab'a karşı kazanılan zaferlerin terörle mücadele çabalarında önemli bir adım olduğunu, zira Beriri’nin Güney Batı eyaletindeki birçok tarım ve ticaret bölgesini birbirine bağlayan stratejik bir konumda olduğunu söyledi. Berri, bu zaferlerin Somali ordusu ve müttefiklerine, özellikle de sadık kabilelere moral verdiğini ve kuvvetlerin sahada inisiyatif alma yeteneğini gösterdiğini, bunun da halkın güvenini artıracağını ve eş-Şebab örgütünün finansman kaynaklarını kurutma çabalarını destekleyeceğini düşünüyor. Berri, “Geçici taktiksel zafer ile uzun vadeli stratejik zafer arasındaki fark, toprakları elinde tutma ve sivil yönetim ile hizmetleri sağlamlaştırma yeteneğine bağlıdır” dedi.

Berri, “Son iki yıldaki genel eğilim, terör örgütü eş-Şebab’ın coğrafi alanında yavaş bir daralma olduğunu gösteriyor. Ancak örgüt halen birçok kırsal alanda serbestçe hareket edebiliyor” ifadelerini kullandı.

Bu durum, örgüt ile Somali hükümeti arasında karmaşık bir çatışmanın ortasında gerçekleşiyor. 2000’li yılların başından bu yana silahlı terör örgütüyle savaşan Mogadişu, zaferler ve gerilemelerle dolu dönemler yaşadı.

Eş-Şebab birkaç gün önce yaptığı açıklamada, başkent Mogadişu'dan yaklaşık 300 kilometre uzaklıkta bulunan ve ülkenin orta kesiminde stratejik bir lojistik merkez olan Mahas kasabasını ele geçirdiğini duyurdu. Bu, örgütün, geçtiğimiz temmuz ayı ortasında ülkenin orta kesimindeki Hiran bölgesinde bulunan Tardo kasabasını ele geçirmesinin ardından gerçekleşti. Ülkede 10 binden fazla Afrika Birliği (AfB) askeri konuşlanmış olmasına rağmen, eş-Şebab saldırılarına devam ediyor. Geçtiğimiz haziran ayı sonunda çıkan çatışmalarda en az 7 Uganda askeri öldürüldü.

rgty
Somali ordusu, terör örgütü eş-Şebab’ın önceki saldırısının ardından Beledveyne şehrine asker gönderdi. (AP)

Örgüt, 18 Mart'ta Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud'un konvoyunu vurmaya ramak kalan bir bombalı saldırının sorumluluğunu üstlendi. Ayrıca, nisan ayı başında başkent havaalanı yakınlarına birkaç roket attı ve temmuz ayında Somali'nin başkenti Mogadişu'nun güneyindeki bir askeri akademiyi intihar bombacısı ile hedef aldı. Hükümet, kurbanların sayısını açıklamadı.

Berri, eş-Şebab’ın tepkisiyle ilgili olarak, geçmiş yılların deneyimlerinin, eş-Şebab’ın genellikle iki şekilde tepki verdiğini gösterdiğini düşünüyor. Birincisi, uzak kırsal bölgelere yeniden yayılmak veya halkın arasına karışarak askeri baskıyı hafifletmek için taktiksel olarak gizlenmek. İkincisi ise daha az korunan şehirler veya bölgelere ani saldırılar düzenlemek veya başkent ve yönetim merkezlerini hedef alarak medyada ve siyasette kargaşa yaratmak. Berri’ye göre örgütün, ‘medyadaki varlığını korumak için kısmi bekleme ve Somali'nin orta kesimi veya Mogadişu'nun banliyöleri gibi başka bölgelerde nitelikli operasyonlar gerçekleştirme’ yoluna gideceği muhtemel.

Terör örgütü eş-Şebab’ın sadece askeri yollarla ortadan kaldırılabileceğini düşünmeyen Berri, uluslararası ve bölgesel deneyimlerin eş-Şebab gibi bir örgütün sadece askeri yollarla ortadan kaldırılmasının neredeyse imkânsız olduğunu gösterdiğini, çünkü bunların sadece silahlı milisler değil, ‘toplum içinde uzantıları olan ideolojik-sosyal-finansal bir ağ’ olduğunu ifade etti. Berri, “Çözüm, örgütün toprakları kontrol etme yeteneğini ortadan kaldırmak için askeri kararlılık, finansman kaynaklarını kurutmak, hareketin milis alma için kullandığı yerel adaletsizlikleri gidermek ve aşırılıkçılığı ortadan kaldırma ve rehabilitasyon programlarını etkinleştirmek için bir karışım gerektirir” dedi.