Pyongyang: Amerika ve Güney Kore arasındaki tatbikatlar “doğrudan askeri provokasyon”

Askerler, temmuz ayında Pyongyang'da düzenlenen askeri geçit töreninde (Arşiv-Reuters)
Askerler, temmuz ayında Pyongyang'da düzenlenen askeri geçit töreninde (Arşiv-Reuters)
TT

Pyongyang: Amerika ve Güney Kore arasındaki tatbikatlar “doğrudan askeri provokasyon”

Askerler, temmuz ayında Pyongyang'da düzenlenen askeri geçit töreninde (Arşiv-Reuters)
Askerler, temmuz ayında Pyongyang'da düzenlenen askeri geçit töreninde (Arşiv-Reuters)

Kuzey Kore, Güney Kore ve ABD ordularının gerçekleştireceği geniş çaplı ortak askeri tatbikatları “doğrudan askeri provokasyon” olarak nitelendirerek kınadı ve Seul'de yeni yönetimin göreve başlamasıyla sınırlar arasında gerginliğin azaldığına dair işaretlere rağmen misilleme yapacağı uyarısında bulundu.

Kuzey Kore Savunma Bakanı No Kwang-chol, ordunun Güney Kore ve ABD arasında 11 gün sürecek geniş çaplı tatbikatlara karşı ulusal güvenliği savunmasının “temel görevi” olduğunu ve bu tatbikatların gerçek ve ciddi bir tehdit oluşturduğunu söyledi.

Kuzey Kore'nin Kore Merkezi Haber Ajansı'nda (KCNA) bugün yer alan açıklamada, "Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (KDHC) silahlı kuvvetleri, ABD ve (Güney) tarafından yürütülen savaş tatbikatlarına kesin ve kararlı bir şekilde yanıt verecek, egemenliğini koruma hakkını tüm gücüyle kullanacaktır" denildi.

Güney Kore ve ABD geçen hafta, Kuzey Kore'den gelebilecek artan nükleer savaş tehdidine karşı güçlendirilmiş bir güvenlik stratejisinin parçası olarak, komuta kontrolü ve asker seferberliğini test etmek amacıyla yıllık tatbikatların 18 Ağustos'ta başlayacağını duyurdu.

Her iki taraf da hava koşullarını gerekçe göstererek, saha tatbikatlarının önemli bir bölümünün erteleneceğini ve gelecek ay ayrı ayrı olarak gerçekleştirileceğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre erteleme, haziran ayında erken seçim kazanan liberal Güney Kore Devlet Başkanı Lee Jae-myung'un Pyongyang ile gerginliği azaltma girişimi olarak değerlendiriliyor.

Kuzey Kore nükleer kapasitesini geliştirmeye ve Rusya ile askeri bağlarını güçlendirmeye devam ederken, iki Kore arasındaki ilişkiler son yıllarda eşi görülmemiş seviyelere geriledi.



Trump: Şi, başkanlığım sırasında Çin'in Tayvan'ı işgal etmeyeceğini söyledi

ABD Başkanı Donald Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping (AFP)
TT

Trump: Şi, başkanlığım sırasında Çin'in Tayvan'ı işgal etmeyeceğini söyledi

ABD Başkanı Donald Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump dün (cuma) Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in, Trump'ın görevde olduğu sürece Pekin'in Tayvan'ı işgal etmeyeceğini söylediğini açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Trump, Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile Rusya'nın Ukrayna'yı işgali konusunda görüşmeler yapmadan önce Fox News’e verdiği röportajda bu açıklamayı yaptı.

Trump, Fox News’in ‘Special Report’ (Özel Haber) programına verdiği röportajda şunları söyledi: “Size şunu söyleyeyim, bildiğiniz gibi, Çin Devlet Başkanı Şi ve Tayvan arasında çok benzer bir durum var. Ancak ben buradayken bunun kesinlikle olmayacağını düşünüyorum. Göreceğiz.”

Trump, “Başkan Şi bana ‘Sen başkan olduğun sürece bunu asla yapmayacağım’ dedi. Ben de ona ‘Tamam, bunu takdir ediyorum’ dedim. O da ‘Ben çok sabırlıyım ve Çin de çok sabırlı’ dedi” ifadelerini kullandı.

Trump ve Şi, Trump'ın ikinci başkanlık döneminde haziran ayında ilk kez telefon görüşmesi yaptılar. Trump ayrıca, nisan ayında Şi'nin kendisini aradığını söyledi, ancak bu görüşmenin ne zaman gerçekleştiğini belirtmedi.

Çin, Tayvan'ı kendi topraklarının ayrılmaz bir parçası olarak görüyor ve gerekirse güç kullanarak özerk demokratik ada ile yeniden birleşmeyi taahhüt ediyor. Tayvan, Çin'in egemenlik iddialarına şiddetle karşı çıkıyor.

Çin'in Washington Büyükelçiliği dün Tayvan konusunu Çin-ABD ilişkilerinde ‘en önemli ve hassas konu’ olarak nitelendirdi. Büyükelçilik Sözcüsü Liu Pengyu yaptığı açıklamada şunları söyledi: “ABD hükümeti, tek Çin ilkesi ve ABD ile Çin arasındaki üç ortak bildirgeye bağlı kalmalı, Tayvan ile ilgili konuları akıllıca ele almalı, Çin-ABD ilişkilerini ve Tayvan Boğazı'ndaki barış ve istikrarı ciddiyetle korumalıdır.”

Washington, Tayvan'ın ana silah tedarikçisi ve uluslararası destekçisi olmasına rağmen, çoğu ülke gibi ABD’nin de ada ile resmi diplomatik ilişkisi bulunmuyor.