İsrail ve İran arasında gerginlik ve tehditkar dil geri döndü

21 Temmuz'da Glilot üssünde ordu komutanlarıyla birlikte yapılan saha değerlendirme toplantısından ( İsrail ordusu)
21 Temmuz'da Glilot üssünde ordu komutanlarıyla birlikte yapılan saha değerlendirme toplantısından ( İsrail ordusu)
TT

İsrail ve İran arasında gerginlik ve tehditkar dil geri döndü

21 Temmuz'da Glilot üssünde ordu komutanlarıyla birlikte yapılan saha değerlendirme toplantısından ( İsrail ordusu)
21 Temmuz'da Glilot üssünde ordu komutanlarıyla birlikte yapılan saha değerlendirme toplantısından ( İsrail ordusu)

İki ülke arasında yeniden gerginlik ve tehditkar söylemlerin arttığı bir dönemde İsrail, İran'ın olası bir misilleme saldırısına karşı hazırlıklı olduğunu belirtirken, İranlı askeri yetkililer, ülkelerinin "yeni bir saldırganlığa" maruz kalması halinde kararlı ve güçlü bir yanıt verecekleri tehdidinde bulundu.

İsrail medyası dün, İsrail ordusunun pazartesi günü sürpriz tatbikatlar gerçekleştirdiğini bildirdi. Bu tatbikatlar iki paralel eksenden oluşuyordu: İlki, İran ve Hizbullah'ı hedef alıyordu ve bu da İsrail'in "bir gözü açık uyuduğunu" gösteriyor. İkincisi ise ordunun ve Mossad ile Şin Bet sistemlerinin hazırlık durumunu test edip artırmayı amaçlıyordu.

Bu tatbikatların duyurulması, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz'ın İran Dini Lideri Ali Hamaney'i hedef almakla tehdit etmesinin ardından geldi. Bu açıklama, Devrim Muhafızları'na bağlı medya kuruluşlarının, Katz da dahil olmak üzere İsrailli yetkilileri suikastla tehdit ettiği bir grafik yayınlaması sonrasında yapıldı.

İran Genelkurmay Başkanı Abdurrahim Musevi dün yaptığı açıklamada, İran güçlerinin yeni bir saldırıya karşı tam hazırlık halinde olduğunu ve daha güçlü ve kararlı bir yanıt vereceğini söyledi. İran Savunma Bakanı Aziz Nasır Zade de ülkesinin “düşmanın hareketlerini yakından takip ettiğini ve her türlü duruma hazır olduğunu” ifade etti.



İranlı milletvekili, yaptırımların yeniden uygulanması halinde Tahran'ın nükleer silah anlaşmasından çekileceği tehdidinde bulundu

Parlamento Ulusal Güvenlik Komisyonu üyeleri, 9 Haziran'da Tahran'daki nükleer araştırma reaktörünü inceledi. (İran Atom Enerjisi Kurumu)
Parlamento Ulusal Güvenlik Komisyonu üyeleri, 9 Haziran'da Tahran'daki nükleer araştırma reaktörünü inceledi. (İran Atom Enerjisi Kurumu)
TT

İranlı milletvekili, yaptırımların yeniden uygulanması halinde Tahran'ın nükleer silah anlaşmasından çekileceği tehdidinde bulundu

Parlamento Ulusal Güvenlik Komisyonu üyeleri, 9 Haziran'da Tahran'daki nükleer araştırma reaktörünü inceledi. (İran Atom Enerjisi Kurumu)
Parlamento Ulusal Güvenlik Komisyonu üyeleri, 9 Haziran'da Tahran'daki nükleer araştırma reaktörünü inceledi. (İran Atom Enerjisi Kurumu)

İranlı milletvekili Manuçehr Muttaki bugün Defa Press’e verdiği demeçte, Birleşmiş Milletler'in (BM) Tahran'a uluslararası yaptırımları yeniden uygulamaya koyması halinde parlamentonun Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'ndan çekilmeye hazır olduğunu söyledi.

Bu açıklama, Avrupa ülkelerinin BM'ye İran'a uluslararası yaptırımları yeniden uygulamaya hazır olduklarını bildirerek, ekim ayında sona erecek olan BM yaptırımlarını hızlı bir şekilde yeniden yürürlüğe koyabileceklerini ifade etmelerinden sonra geldi.

Daha önce Birleşik Krallık, Fransa ve Almanya, ağustos ayı sonuna kadar Tahran'ın nükleer dosyası konusunda müzakere yoluyla bir çözüme ulaşılamaması halinde İran'a yaptırımları yeniden uygulamaya hazır olduklarını BM'ye gönderdikleri mektupta açıklamışlardı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre üç ülkenin dışişleri bakanları, ‘İran'ın Ağustos 2025 sonuna kadar diplomatik bir çözüme varmak istememesi veya uzatma fırsatını değerlendirmemesi halinde snapback mekanizmasını harekete geçirmeye hazır olduklarını’ belirttiler.

Avrupa Troykası'nın (Fransa, Birleşik Krallık ve Almanya) İran'a verdiği süre, yaklaşık 3 hafta sonra dolacak ve ardından İran'ın nükleer dosyası BM Güvenlik Konseyi'ne sevk edilecek. Bu, snapback mekanizmasının devreye sokulması için bir hazırlık niteliğinde.

Bu mekanizma, 2015 yazında İran ile P5+1 ülkeleri arasında Kapsamlı Ortak Eylem Planı olarak bilinen nükleer anlaşmaya varılmasının ardından, BM'nin 2231 sayılı kararı uyarınca askıya alınan altı grup uluslararası yaptırımın otomatik olarak yeniden uygulanmasını sağlıyor.