İran'a yönelik BM yaptırımlarının yeniden uygulanması için girişim

Avrupa Troykası, Snapback mekanizmasını devreye sokmaya hazır olduğunu açıkladı

Almanya Dışişleri Bakanlığı'nın 20 Haziran 2025'te yayınladığı fotoğrafta, Cenevre'de İran'ın nükleer programı hakkında yapılan toplantıya İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi’nin de (soldan ikinci) katıldığı görülüyor (AP)
Almanya Dışişleri Bakanlığı'nın 20 Haziran 2025'te yayınladığı fotoğrafta, Cenevre'de İran'ın nükleer programı hakkında yapılan toplantıya İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi’nin de (soldan ikinci) katıldığı görülüyor (AP)
TT

İran'a yönelik BM yaptırımlarının yeniden uygulanması için girişim

Almanya Dışişleri Bakanlığı'nın 20 Haziran 2025'te yayınladığı fotoğrafta, Cenevre'de İran'ın nükleer programı hakkında yapılan toplantıya İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi’nin de (soldan ikinci) katıldığı görülüyor (AP)
Almanya Dışişleri Bakanlığı'nın 20 Haziran 2025'te yayınladığı fotoğrafta, Cenevre'de İran'ın nükleer programı hakkında yapılan toplantıya İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi’nin de (soldan ikinci) katıldığı görülüyor (AP)

Fransa, Almanya ve İngiltere, İran'ın nükleer programı konusunda uluslararası toplumla müzakerelere geri dönmemesi halinde, Birleşmiş Milletlerin (BM) ağustos ayı sonlarında İran'a yönelik yaptırımlarını yeniden yürürlüğe koymak için Snapback mekanizmasını devreye sokma niyetlerini BM'ye resmi olarak bildirdi.

Avrupa Troykası ülkeleri salı günü BM Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) bir mektup göndererek, İran'ın nükleer silah geliştirmesini önlemek için mevcut tüm diplomatik araçları kullanma kararlılıklarını vurguladılar.

Üç ülkenin bakanlarının imzasını taşıyan mektupta şu ifadeler yer aldı:

“İran'ın 2025 yılının ağustos ayı sonuna kadar diplomatik bir çözüme varmaya hazır olmadığı veya uzatma fırsatını değerlendirmediği takdirde, grubun ekim ayında süresi dolmadan mekanizmayı devreye sokmaya hazır olduğunu açıkladık. İran'a, ABD ile doğrudan müzakereler yapabilmesi için sınırlı bir uzatma teklif ettik, ancak Tahran şimdiye kadar teklife yanıt vermedi.”



HRW: İsrail’in İran’daki Evin Hapishanesi’ne saldırısı savaş suçudur

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

HRW: İsrail’in İran’daki Evin Hapishanesi’ne saldırısı savaş suçudur

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), İsrail'in İran'daki Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıyı savaş suçu saydı.

HRW'nin uydu görüntüleri, video kayıtları ve tanık ifadelerine dayanarak yaptığı araştırmaya göre İsrail ordusunun 23 Haziran'da düzenlediği saldırıda cezaevindeki ziyaret salonları, koğuşlar, mutfaklar, sağlık kliniği ve idari ofisler hasar aldı.

İncelemede, yaklaşık 80 mahkumun hayatını kaybettiği hapishanede "askeri hedef tespit edilemediği" belirtildi.

Raporda, saldırının cezaevine ziyaret saatinde gerçekleştirildiğine dikkat çekildi. HRW'nin Ortadoğu direktör yardımcısı Michael Page şu değerlendirmeleri yaptı:

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırılarda, savaş hukuk ihlal edildi ve açık bir savaş suçu işlendi. Belirgin bir askeri hedef olmaksızın yapılan saldırılarda çok sayıda sivili öldü ve yaralandı. İsrail'in saldırısı, çoğu haksız yere tutuklanan muhalif ve aktivistlerden oluşan Evin Hapishanesi'ndeki mahkumların zaten risk altındaki yaşamlarını daha da tehlikeye attı.

Evin'e düzenlenen saldırı, İsrail ve İran arasında 12 gün süren çatışmalar sırasında gerçekleşmişti. ABD merkezli İran'daki İnsan Hakları Aktivistleri'ne (HRAI) göre İsrail'in İran'a saldırılarında 1190 kişi ölürken, 4 bin 475 kişi de yaralandı.

HRAI ayrıca İran güvenlik güçlerinin 12 günlük savaş boyunca 1596 kişiyi tutukladığı bilgisini de paylaştı.

HRW, saldırının ardından kadın mahkumların Karçak Hapishanesi'ne, erkeklerinse Büyük Tahran Merkezi Cezaevi'ne transfer edildiğini aktardı. Hak örgütü, sözkonusu hapishanelerde mahkumların çok kötü koşullarda tutulduğunu, transfer sürecinde şiddet gördüklerini savundu. Bazı mahkumların daha sonra Evin'e tekrar geri gönderildiği fakat bazılarından haber alınamadığı ifade edildi.

İsrail'in 13 Haziran'daki saldırısıyla başlayan çatışmalarda İran vakit kaybetmeden misilleme yapmıştı. ABD de devreye girerek İran'daki İsfahan, Fordo ve Natanz tesislerine 22 Haziran'da hava saldırısı düzenlemiş, operasyonda 14 "sığınak delici" GBU-57 bombası kullanılmıştı.

İran, ABD'nin saldırısına cevap olarak 23 Haziran'da Amerikan ordusunun Katar'daki El-Udeyd Hava Üssü'ne saldırmıştı. Operasyonda Tahran'ın önceden Washington'a haber verdiği ve hiçbir can kaybı yaşanmadığı aktarılmıştı.

Washington operasyonun ardından 24 Haziran'da taraflar arasında ateşkes sağlandığını duyurmuştu.

"Gazze'de yardım silah olarak kullanılmamalı"

Diğer yandan İsrail ordusu, Gazze'ye yönelik saldırı ve ablukayı sürdürüyor. Aralarında Oxfam ve Sınır Tanımayan Doktorlar'ın (MSF) da bulunduğu 100'den fazla yardım örgütü, Tel Aviv yönetimine gönderdikleri ortak mektupta bölgede yaşanan kıtlığın sonlandırılmasını istedi.

Yardım grupları, Gazze'de faaliyet göstermelerinin İsrail hükümeti tarafından engellendiğini belirtiyor. Amerika Yakındoğu Mülteci Yardımı'nın (Anera) CEO'su Sean Carroll, "Gazze'ye gönderilmeye hazır 7 milyon dolar değerinde hayat kurtarıcı yardım malzemesi var. Sadece birkaç kilometre ötedeki Aşdod'da bloke edilmiş durumda" dedi.

Tel Aviv yönetimi, yardım kuruluşlarının faaliyetlerini kısıtlayan düzenlemeleri martta yürürlüğe koymuştu.

Independent Türkçe, BBC, Guardian