Kuzey Koreli hackerların bilgileri sızdırıldı

Kuzey Kore bayrağı, 27 Mart 2017'de Kuala Lumpur'daki Kuzey Kore Büyükelçiliği'nin dikenli tel örgüsünün ötesindeki direğe asılmış halde (AFP)
Kuzey Kore bayrağı, 27 Mart 2017'de Kuala Lumpur'daki Kuzey Kore Büyükelçiliği'nin dikenli tel örgüsünün ötesindeki direğe asılmış halde (AFP)
TT

Kuzey Koreli hackerların bilgileri sızdırıldı

Kuzey Kore bayrağı, 27 Mart 2017'de Kuala Lumpur'daki Kuzey Kore Büyükelçiliği'nin dikenli tel örgüsünün ötesindeki direğe asılmış halde (AFP)
Kuzey Kore bayrağı, 27 Mart 2017'de Kuala Lumpur'daki Kuzey Kore Büyükelçiliği'nin dikenli tel örgüsünün ötesindeki direğe asılmış halde (AFP)

İki bilgisayar korsanı, Kuzey Kore devlet destekli bir hacker grubuna sızdıklarını ve verilerini internete yaydıklarını iddia ediyor.

9 GB boyutundaki veri sızıntısı, şifreleri, çalınan verileri ve hatta bir Kuzey Koreli hackerın Google arama geçmişini içeriyor.

Kendilerini Saber ve cyb0rg diye tanıtan iki hacker tarafından gerçekleştirilen ihlal, siber güvenlik dergisi Phrack'in son sayısında ayrıntılı olarak ele alındı.

Bilgisayar korsanları, "Bu makale tehdit avcıları, tersine mühendislik uzmanları ve hackerlar için bir davet" diye yazdı.

Makalede, Kuzey Koreli hacker grubu Kimsuky'ye yazılmış, onları hedef almanın nedenlerini açıklayan bir mektup da var.

Hackerlar, "Liderlerinizi zenginleştirmek ve onların siyasi gündemlerini yerine getirmek için finansal açgözlülükle hareket ediyorsunuz" diye yazdı.

Başkalarından çalıyor ve kendi çıkarlarınızı gözetiyorsunuz. Kendinize diğerlerinden daha fazla değer veriyorsunuz: Ahlaki açıdan sapkınsınız.

Veri yığını, Kimsuky tarafından kullanılan taktik ve tekniklerin yanı sıra Güney Kore askeri istihbarat güvenlik teşkilatı ve Dışişleri Bakanlığı'na yönelik bir saldırıyı gösteren kayıtları da içeriyor.

Rapora göre, Kimsuky grubunun çalışma saatleri "düzenli mesai saatlerine sıkı sıkıya" uyuyor ve "her zaman Pyongyang saatiyle 09.00 civarında bağlanıp 17.00'de bağlantıyı kesiyor".

En az 2012'den beri faaliyet gösteren grubun kurumlara ve kamu kuruluşlarına çok sayıda saldırı düzenlediği belirtiliyor.

Siber güvenlik firması ESET'in yakın tarihli bir raporunda, Kimsuky'nin ABD ve Avrupa'daki hedeflerinden uzaklaşarak Güney Kore'ye odaklandığı belirtiliyor.

Raporda, "Önceki APT Faaliyet Raporumuzda, Kimsuky'nin röportaj talepleri kisvesi altında İngilizce konuşan düşünce kuruluşlarını, STK'leri ve Kuzey Kore uzmanlarını aktif olarak hedef aldığını belirtmiştik" dendi.

Bu tür saldırılar azaldı. Son 6 ayda Kimsuky'ye atfedilen saldırıların çoğu Güney Koreli bireyleri ve şirketleri, ayrıca Güney Kore'de bulunan büyükelçilikleri ve diplomatik personeli hedef aldı.

Saldırıların çoğu casusluk ve veri hırsızlığı içerse de grubun kripto para soygunlarıyla da bağlantısı olduğu ve bu fonların Kuzey Kore'nin nükleer silah programını finanse etmek için kullanıldığı ortaya çıktı.

Independent Türkçe



HRW: İsrail’in İran’daki Evin Hapishanesi’ne saldırısı savaş suçudur

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

HRW: İsrail’in İran’daki Evin Hapishanesi’ne saldırısı savaş suçudur

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), İsrail'in İran'daki Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıyı savaş suçu saydı.

HRW'nin uydu görüntüleri, video kayıtları ve tanık ifadelerine dayanarak yaptığı araştırmaya göre İsrail ordusunun 23 Haziran'da düzenlediği saldırıda cezaevindeki ziyaret salonları, koğuşlar, mutfaklar, sağlık kliniği ve idari ofisler hasar aldı.

İncelemede, yaklaşık 80 mahkumun hayatını kaybettiği hapishanede "askeri hedef tespit edilemediği" belirtildi.

Raporda, saldırının cezaevine ziyaret saatinde gerçekleştirildiğine dikkat çekildi. HRW'nin Ortadoğu direktör yardımcısı Michael Page şu değerlendirmeleri yaptı:

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırılarda, savaş hukuk ihlal edildi ve açık bir savaş suçu işlendi. Belirgin bir askeri hedef olmaksızın yapılan saldırılarda çok sayıda sivili öldü ve yaralandı. İsrail'in saldırısı, çoğu haksız yere tutuklanan muhalif ve aktivistlerden oluşan Evin Hapishanesi'ndeki mahkumların zaten risk altındaki yaşamlarını daha da tehlikeye attı.

Evin'e düzenlenen saldırı, İsrail ve İran arasında 12 gün süren çatışmalar sırasında gerçekleşmişti. ABD merkezli İran'daki İnsan Hakları Aktivistleri'ne (HRAI) göre İsrail'in İran'a saldırılarında 1190 kişi ölürken, 4 bin 475 kişi de yaralandı.

HRAI ayrıca İran güvenlik güçlerinin 12 günlük savaş boyunca 1596 kişiyi tutukladığı bilgisini de paylaştı.

HRW, saldırının ardından kadın mahkumların Karçak Hapishanesi'ne, erkeklerinse Büyük Tahran Merkezi Cezaevi'ne transfer edildiğini aktardı. Hak örgütü, sözkonusu hapishanelerde mahkumların çok kötü koşullarda tutulduğunu, transfer sürecinde şiddet gördüklerini savundu. Bazı mahkumların daha sonra Evin'e tekrar geri gönderildiği fakat bazılarından haber alınamadığı ifade edildi.

İsrail'in 13 Haziran'daki saldırısıyla başlayan çatışmalarda İran vakit kaybetmeden misilleme yapmıştı. ABD de devreye girerek İran'daki İsfahan, Fordo ve Natanz tesislerine 22 Haziran'da hava saldırısı düzenlemiş, operasyonda 14 "sığınak delici" GBU-57 bombası kullanılmıştı.

İran, ABD'nin saldırısına cevap olarak 23 Haziran'da Amerikan ordusunun Katar'daki El-Udeyd Hava Üssü'ne saldırmıştı. Operasyonda Tahran'ın önceden Washington'a haber verdiği ve hiçbir can kaybı yaşanmadığı aktarılmıştı.

Washington operasyonun ardından 24 Haziran'da taraflar arasında ateşkes sağlandığını duyurmuştu.

"Gazze'de yardım silah olarak kullanılmamalı"

Diğer yandan İsrail ordusu, Gazze'ye yönelik saldırı ve ablukayı sürdürüyor. Aralarında Oxfam ve Sınır Tanımayan Doktorlar'ın (MSF) da bulunduğu 100'den fazla yardım örgütü, Tel Aviv yönetimine gönderdikleri ortak mektupta bölgede yaşanan kıtlığın sonlandırılmasını istedi.

Yardım grupları, Gazze'de faaliyet göstermelerinin İsrail hükümeti tarafından engellendiğini belirtiyor. Amerika Yakındoğu Mülteci Yardımı'nın (Anera) CEO'su Sean Carroll, "Gazze'ye gönderilmeye hazır 7 milyon dolar değerinde hayat kurtarıcı yardım malzemesi var. Sadece birkaç kilometre ötedeki Aşdod'da bloke edilmiş durumda" dedi.

Tel Aviv yönetimi, yardım kuruluşlarının faaliyetlerini kısıtlayan düzenlemeleri martta yürürlüğe koymuştu.

Independent Türkçe, BBC, Guardian