Alaska zirvesi yaklaşırken: “Rusya, nükleer füze testine hazırlanıyor”

Rus ordusu Burevestnik füzesini 2018'de tanıtmıştı (Rusya Savunma Bakanlığı)
Rus ordusu Burevestnik füzesini 2018'de tanıtmıştı (Rusya Savunma Bakanlığı)
TT

Alaska zirvesi yaklaşırken: “Rusya, nükleer füze testine hazırlanıyor”

Rus ordusu Burevestnik füzesini 2018'de tanıtmıştı (Rusya Savunma Bakanlığı)
Rus ordusu Burevestnik füzesini 2018'de tanıtmıştı (Rusya Savunma Bakanlığı)

Yarın ABD'nin Alaska eyaletinde düzenlenecek Washington-Moskova zirvesi öncesinde Rusya, füze testine hazırlanıyor.

Reuters'ın aktardığına göre nükleer başlık taşıyan ve nükleer enerjiyle çalışan 9M730 Burevestnik seyir füzesi için test hazırlığı yapılıyor.

Kaliforniya merkezli Middlebury Enstitüsü'nden Jeffrey Lewis ve Virginia merkezli araştırma kuruluşu Deniz Analizleri Merkezi'nden (CNA) Decker Eveleth, uydu görüntülerini inceleyerek hazırlık çalışmalarına dair bilgileri paylaştı.

Görüntülerde Barents Denizi'ndeki Novaya Zemlya takımadalarında yer alan Pankovo test sahasında yoğun faaliyet yürütüldüğü dikkat çekiyor. Personel sayısının artırıldığı, önceki testlerde görülen gemi ve uçakların test sahasında olduğu aktarılıyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Altın Kubbe (Golden Dome) füze savunma kalkanı sistemini duyurmasından sonra Moskova'nın bu füze projesine verdiği önem arttı.

Rusya lideri Vladimir Putin, füzenin "yenilmez" olduğunu savunuyor ancak uzmanlar, silaha dair net veriler olmadığına dikkat çekiyor. Ayrıca füzenin uçuş rotasında radyasyon yayabileceğine işaret ediliyor.

Washington merkezli sivil toplum kuruluşu (STK) Nükleer Tehdit Girişimi'nin (NTI) verilerine göre Burevestnik, bilinen 13 testten yalnızca ikisinde kısmi başarı gösterdi.

Diğer yandan Guardian'ın aktardığına göre, zirvenin düzenleneceği Alaska eyaleti sakinleri endişeli. ABD, Alaska topraklarını Rus İmparatorluğu'ndan 30 Mart 1867'de 7,2 milyon dolara satın almıştı. 

Putin ve Trump arasındaki zirve, Alaska eyaletindeki Anchorage kentinde yer alan Elmendorf–Richardson Üssü'nde düzenlenecek.

Alaska'nın en büyük şehri olan Anchorage'ın nüfusu 300 bine yakın. Kentteki bazı yurttaşlar, zirve nedeniyle tüm dikkatlerin şehre yönelmesinden rahatsız. Kreş sahibi Colleen Heaney-Mead, "Bunun bir parçası olmak istemiyoruz" diyor.

Ancak bu, şehirde düzenlenen ilk yüksek profilli görüşme değil. Çin lideri Şi Cinping, 2017'te Trump'la Florida'daki görüşmesinin ardından yerel mutfağı tatmak için Anchorage'a uğramıştı. Bundan iki yıl sonra da Şi ve eski ABD Başkanı Joe Biden yönetiminden diplomatlar şehirde görüşme düzenlemişti.

Trump, pazartesi günkü basın toplantısında Alaska'daki görüşme için iki kez "Rusya'ya gideceğim" ifadesini kullanmıştı. Heaney-Mead, 79 yaşındaki liderin gafının "paniğe yol açtığını" söylüyor:

Buna Alaskalıların hicivle karışık bir tepkisi var, 'Lütfen bizi geri satmayın' diyoruz.

Anchorage'da uzun süredir politika muhabirliği yapan Matt Acuna Buxton da hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından tutuklama emri bulunan Putin'in şehri ziyaret etmesinden dolayı Alaskalıların memnuniyetsiz olduğunu belirtiyor.

Independent Türkçe, Reuters, Guardian



HRW: İsrail’in İran’daki Evin Hapishanesi’ne saldırısı savaş suçudur

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

HRW: İsrail’in İran’daki Evin Hapishanesi’ne saldırısı savaş suçudur

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), İsrail'in İran'daki Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıyı savaş suçu saydı.

HRW'nin uydu görüntüleri, video kayıtları ve tanık ifadelerine dayanarak yaptığı araştırmaya göre İsrail ordusunun 23 Haziran'da düzenlediği saldırıda cezaevindeki ziyaret salonları, koğuşlar, mutfaklar, sağlık kliniği ve idari ofisler hasar aldı.

İncelemede, yaklaşık 80 mahkumun hayatını kaybettiği hapishanede "askeri hedef tespit edilemediği" belirtildi.

Raporda, saldırının cezaevine ziyaret saatinde gerçekleştirildiğine dikkat çekildi. HRW'nin Ortadoğu direktör yardımcısı Michael Page şu değerlendirmeleri yaptı:

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırılarda, savaş hukuk ihlal edildi ve açık bir savaş suçu işlendi. Belirgin bir askeri hedef olmaksızın yapılan saldırılarda çok sayıda sivili öldü ve yaralandı. İsrail'in saldırısı, çoğu haksız yere tutuklanan muhalif ve aktivistlerden oluşan Evin Hapishanesi'ndeki mahkumların zaten risk altındaki yaşamlarını daha da tehlikeye attı.

Evin'e düzenlenen saldırı, İsrail ve İran arasında 12 gün süren çatışmalar sırasında gerçekleşmişti. ABD merkezli İran'daki İnsan Hakları Aktivistleri'ne (HRAI) göre İsrail'in İran'a saldırılarında 1190 kişi ölürken, 4 bin 475 kişi de yaralandı.

HRAI ayrıca İran güvenlik güçlerinin 12 günlük savaş boyunca 1596 kişiyi tutukladığı bilgisini de paylaştı.

HRW, saldırının ardından kadın mahkumların Karçak Hapishanesi'ne, erkeklerinse Büyük Tahran Merkezi Cezaevi'ne transfer edildiğini aktardı. Hak örgütü, sözkonusu hapishanelerde mahkumların çok kötü koşullarda tutulduğunu, transfer sürecinde şiddet gördüklerini savundu. Bazı mahkumların daha sonra Evin'e tekrar geri gönderildiği fakat bazılarından haber alınamadığı ifade edildi.

İsrail'in 13 Haziran'daki saldırısıyla başlayan çatışmalarda İran vakit kaybetmeden misilleme yapmıştı. ABD de devreye girerek İran'daki İsfahan, Fordo ve Natanz tesislerine 22 Haziran'da hava saldırısı düzenlemiş, operasyonda 14 "sığınak delici" GBU-57 bombası kullanılmıştı.

İran, ABD'nin saldırısına cevap olarak 23 Haziran'da Amerikan ordusunun Katar'daki El-Udeyd Hava Üssü'ne saldırmıştı. Operasyonda Tahran'ın önceden Washington'a haber verdiği ve hiçbir can kaybı yaşanmadığı aktarılmıştı.

Washington operasyonun ardından 24 Haziran'da taraflar arasında ateşkes sağlandığını duyurmuştu.

"Gazze'de yardım silah olarak kullanılmamalı"

Diğer yandan İsrail ordusu, Gazze'ye yönelik saldırı ve ablukayı sürdürüyor. Aralarında Oxfam ve Sınır Tanımayan Doktorlar'ın (MSF) da bulunduğu 100'den fazla yardım örgütü, Tel Aviv yönetimine gönderdikleri ortak mektupta bölgede yaşanan kıtlığın sonlandırılmasını istedi.

Yardım grupları, Gazze'de faaliyet göstermelerinin İsrail hükümeti tarafından engellendiğini belirtiyor. Amerika Yakındoğu Mülteci Yardımı'nın (Anera) CEO'su Sean Carroll, "Gazze'ye gönderilmeye hazır 7 milyon dolar değerinde hayat kurtarıcı yardım malzemesi var. Sadece birkaç kilometre ötedeki Aşdod'da bloke edilmiş durumda" dedi.

Tel Aviv yönetimi, yardım kuruluşlarının faaliyetlerini kısıtlayan düzenlemeleri martta yürürlüğe koymuştu.

Independent Türkçe, BBC, Guardian