Trump Alaska zirvesine ilişkin beklentileri düşürdü

Kremlin "tarihi bir görüşmeden" bahsediyor... Washington ise anlaşma beklemiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Alaska'da düzenlenecek Rusya-ABD zirvesine hazırlık toplantısında konuşuyor (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Alaska'da düzenlenecek Rusya-ABD zirvesine hazırlık toplantısında konuşuyor (Reuters)
TT

Trump Alaska zirvesine ilişkin beklentileri düşürdü

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Alaska'da düzenlenecek Rusya-ABD zirvesine hazırlık toplantısında konuşuyor (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Alaska'da düzenlenecek Rusya-ABD zirvesine hazırlık toplantısında konuşuyor (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, bugün Alaska'da Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile yapacağı zirveye ilişkin beklentilerini düşürdü. Zirvenin başarısızlıkla sonuçlanabileceğini ve bir anlaşmaya varılamayabileceğini kabul etti, ancak bunun Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin de katılacağı üçlü bir toplantının ön hazırlığı olacağını ve bu toplantıda Ukrayna savaşına son verecek somut bir anlaşmaya varılacağını ifade etti.

Trump, Fox News'e verdiği röportajda, “Alaska toplantısının başarılı olmaması ihtimali yüzde 25” dedi. ABD Başkanı, Ukrayna ve Avrupa'nın muhalefetine rağmen toprak takası fikrini yeniden gündeme getirdi. Trump, 'Toprak paylaşımı' terimini kullanmak istemiyorum. Ama biliyorsunuz, bu bir bakıma kötü bir terim değil" dedi.

Kremlin ise, Trump'ın Beyaz Saray'a dönmesinden bu yana Devlet Başkanı Putin ve Trump arasında gerçekleşecek ilk zirve için devam eden hazırlıkların ayrıntılarını açıkladı. Kremlin, zirveyi "tarihi" olarak nitelendirdi ve konumunun, iki ülkenin II. Dünya Savaşı'ndaki ortak zaferiyle bağlantılı olarak "büyük sembolik öneme" sahip olduğunu belirtti.

Bir Rus siyasi yorumcu, zirve öncesindeki genel atmosferin olumlu ve Moskova tarafından kabul edilebilir olduğunu, özellikle de "Kiev'in bir çözüme ulaşmak için kabul etmesi gereken toprak tavizleri konusunda daha gerçekçi bir politikanın benimsenmesinin" Moskova için kabul edilebilir olduğunu yazdı.



Trump: Şi, başkanlığım sırasında Çin'in Tayvan'ı işgal etmeyeceğini söyledi

ABD Başkanı Donald Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping (AFP)
TT

Trump: Şi, başkanlığım sırasında Çin'in Tayvan'ı işgal etmeyeceğini söyledi

ABD Başkanı Donald Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump dün (cuma) Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in, Trump'ın görevde olduğu sürece Pekin'in Tayvan'ı işgal etmeyeceğini söylediğini açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Trump, Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile Rusya'nın Ukrayna'yı işgali konusunda görüşmeler yapmadan önce Fox News’e verdiği röportajda bu açıklamayı yaptı.

Trump, Fox News’in ‘Special Report’ (Özel Haber) programına verdiği röportajda şunları söyledi: “Size şunu söyleyeyim, bildiğiniz gibi, Çin Devlet Başkanı Şi ve Tayvan arasında çok benzer bir durum var. Ancak ben buradayken bunun kesinlikle olmayacağını düşünüyorum. Göreceğiz.”

Trump, “Başkan Şi bana ‘Sen başkan olduğun sürece bunu asla yapmayacağım’ dedi. Ben de ona ‘Tamam, bunu takdir ediyorum’ dedim. O da ‘Ben çok sabırlıyım ve Çin de çok sabırlı’ dedi” ifadelerini kullandı.

Trump ve Şi, Trump'ın ikinci başkanlık döneminde haziran ayında ilk kez telefon görüşmesi yaptılar. Trump ayrıca, nisan ayında Şi'nin kendisini aradığını söyledi, ancak bu görüşmenin ne zaman gerçekleştiğini belirtmedi.

Çin, Tayvan'ı kendi topraklarının ayrılmaz bir parçası olarak görüyor ve gerekirse güç kullanarak özerk demokratik ada ile yeniden birleşmeyi taahhüt ediyor. Tayvan, Çin'in egemenlik iddialarına şiddetle karşı çıkıyor.

Çin'in Washington Büyükelçiliği dün Tayvan konusunu Çin-ABD ilişkilerinde ‘en önemli ve hassas konu’ olarak nitelendirdi. Büyükelçilik Sözcüsü Liu Pengyu yaptığı açıklamada şunları söyledi: “ABD hükümeti, tek Çin ilkesi ve ABD ile Çin arasındaki üç ortak bildirgeye bağlı kalmalı, Tayvan ile ilgili konuları akıllıca ele almalı, Çin-ABD ilişkilerini ve Tayvan Boğazı'ndaki barış ve istikrarı ciddiyetle korumalıdır.”

Washington, Tayvan'ın ana silah tedarikçisi ve uluslararası destekçisi olmasına rağmen, çoğu ülke gibi ABD’nin de ada ile resmi diplomatik ilişkisi bulunmuyor.