Macron: Görüşmelerde Ukrayna'nın topraklarından vazgeçmesi söz konusu olmadı Meretz: Ukrayna buna zorlanmamalı

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'da Avrupalı liderleri ağırladı (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'da Avrupalı liderleri ağırladı (DPA)
TT

Macron: Görüşmelerde Ukrayna'nın topraklarından vazgeçmesi söz konusu olmadı Meretz: Ukrayna buna zorlanmamalı

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'da Avrupalı liderleri ağırladı (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'da Avrupalı liderleri ağırladı (DPA)

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron dün Washington'da, Ukrayna’nın Rusya’ya topraklarını vermesi olasılığının, ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'da ev sahipliği yaptığı ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile diğer Avrupa ülkeleri liderlerinin katıldığı toplantıda görüşülmediğini açıkladı.

Macron gazetecilere yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"Bugün bu konuyu (Ukrayna’nın Rusya’ya toprak vermesi) hiç konuşmadık. Bunun iki nedeni var: Birincisi, önceliğin güvenlik garantileri olması, ikincisi ise bu konunun ikili ve üçlü düzeyde, yani önce Ukrayna ve Rusya devlet başkanları arasında yapılacak zirvede, ardından da ABD Başkanı ile üçlü zirvede görüşülmesi gerektiğini söyledik.”

Fransa Cumhurbaşkanı, Ukrayna ile Rusya arasında yapılacak herhangi bir barış anlaşması kapsamında Ukrayna'ya verilmesi gereken güvenlik garantilerinden birinin, Ukrayna ordusunun Rusya’nın yeni bir işgalini engelleyecek kadar ‘güçlü’ olması olduğunu vurguladı.

Fransız Haber Ajansı AFP’nin aktardığına göre Macron, “Bugün, herhangi bir saldırı girişimini engelleyebilecek ve caydırabilecek güçlü bir Ukrayna ordusu şeklinde somutlaşan bu güvenlik garantilerinin içeriğini inceleyebildim. Dolayısıyla sayı, imkanlar veya silahlanma konusunda herhangi bir kısıtlama yok” şeklinde konuştu.

Rusya ile Ukrayna arasında yapılacak barış müzakerelerinin başarısız olması halinde Rusya'ya yönelik ‘yaptırımların sıkılaştırılması’ çağrısında bulunan Macron, böyle bir durumda herkesin yaptırımları katılaştırması ve her halükarda Rusya’ya daha fazla baskı uygulayan bir tutum sergilemesi gerektiği konusunda hemfikir olduğunu söyledi.

Almanya Başbakanı Friedrich Merz ise iki ülke arasında olası bir barış anlaşmasında Ukrayna'nın Donbas bölgesini Rusya'ya devretmeye zorlanmaması gerektiğini vurguladı. Merz Putin ve Zelenskiy'nin önümüzdeki iki hafta içinde bir araya geleceğini belirtti.

Beyaz Saray'daki görüşmelerin ardından açıklamalarda bulunan Merz, “Rusya'nın Ukrayna’dan Donbas’ın özgür bölgelerini terk etmesini talep etmesi, açıkçası, ABD'nin Florida'yı terk etmesini talep etmekle aynı” ifadelerini kullandı. Almanya Başbakanı, bu konunun Beyaz Saray'daki görüşmelerde doğrudan ele alınmadığını vurguladı.

Merz'in bu açıklamalarından önce Trump dün Ukrayna ile Rusya arasında ‘toprak takası’ olasılığından yeniden bahsetmişti.

AFP'ye konuşan bir kaynak, Trump'ın Kiev'in (doğudaki) Donetsk ve Lugansk bölgelerini terk etmesi ve Moskova’nın (güneydeki) Herson ve Zaporijya bölgelerinde cephelerin dondurulması yönündeki önerisini desteklediğini söyledi.



Washington, ABD politikalarına karşı çıkan 6 bin öğrencinin vizesini iptal etti

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'daki ABD Dışişleri Bakanlığı'nda (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'daki ABD Dışişleri Bakanlığı'nda (AP)
TT

Washington, ABD politikalarına karşı çıkan 6 bin öğrencinin vizesini iptal etti

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'daki ABD Dışişleri Bakanlığı'nda (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'daki ABD Dışişleri Bakanlığı'nda (AP)

ABD Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun yedi ay önce göreve gelmesinden bu yana 6 bin öğrenci vizesinin iptal edildiğini duyurdu.

Rubio, öğrencilere karşı başlattığı kampanyaya, ABD dış politika çıkarlarına aykırı olduğu düşünülen kişilerin vizelerini iptal etmesine olanak tanıyan muğlak bir yasayı kullanarak başladı. Bu hamle, Başkan Donald Trump'ın sağcı tabanında yankı buldu.

Trump yönetimi ayrıca, Amerika Birleşik Devletleri'nde yasadışı olarak ikamet eden kişilerin toplu olarak sınır dışı edilmesi yönünde daha geniş kapsamlı bir kampanya yürüttü.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, “Dışişleri Bakanlığı, çoğu saldırı, alkollü araç kullanma, hırsızlık ve terörizme destek gibi suçlardan dolayı vize süresini aşan ve yasaları ihlal eden 6 binden fazla öğrenci vizesini iptal etti” dedi. Yetkili, yaklaşık 4 bin vizenin yasal ihlaller nedeniyle iptal edildiğini de ifade etti.

Dışişleri Bakanlığı, vizeleri uyruğa göre reddetmedi. Rubio, Çinli öğrencilere karşı sert önlemler alınacağına söz vermişti.

Rubio, mart ayında gazetecilere verdiği demeçte, her gün vizeleri iptal ettiğini belirterek, aktivist öğrencilere ilişkin olarak "Bu aptallardan birini her bulduğumda vizelerini iptal ediyorum" dedi.

Özellikle İsrail'e karşı protesto gösterileri düzenleyen ve antisemitizmle suçlanan öğrencilere odaklandı; öğrenciler bu suçlamaları reddetti.

Ancak ABD yönetimi, en önemli dosyalardan ikisi olarak kabul edilen iki davada gerileme yaşadı.

sdcfrgt
Columbia Üniversitesi mezunu Mahmud Halil, Jena'daki federal göçmen gözaltı merkezinden serbest bırakıldıktan sonra konuşuyor. (AP)

Columbia Üniversitesi'nde Filistin yanlısı protestolara liderlik eden ve ABD'de yasal olarak daimi ikamet eden Mahmud Halil, haziran ayında bir hakim tarafından serbest bırakıldı.

Gözaltında iken bir oğlu dünyaya gelen Halil, Trump yönetimine “kendisini sindirmeye çalıştığı” gerekçesiyle dava açtı.

Ayrıca, mayıs ayında, Tufts Üniversitesi'nde yüksek lisans öğrencisi olan ve üniversitenin gazetesinde İsrail'i eleştiren bir makale yazan Rumeysa Öztürk, duruşma beklerken serbest bırakıldı. Öztürk, Massachusetts'te sivil giyimli maskeli kişiler tarafından bir sokakta gözaltına alınmıştı.

Rubio, ABD yönetiminin yargı denetimi olmaksızın vize verme veya iptal etme hakkına sahip olduğunu ve ABD vatandaşı olmayanların ABD Anayasası'nda güvence altına alınan ifade özgürlüğü hakkından yararlanamayacağını söyledi.