Meksika, Washington’la sınır ötesi uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele konusunda anlaşma yapıldığını yalanladıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5177115-meksika-washington%E2%80%99la-s%C4%B1n%C4%B1r-%C3%B6tesi-uyu%C5%9Fturucu-ka%C3%A7ak%C3%A7%C4%B1l%C4%B1%C4%9F%C4%B1yla-m%C3%BCcadele-konusunda
Meksika, Washington’la sınır ötesi uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele konusunda anlaşma yapıldığını yalanladı
Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum (EPA)
Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum, dün, ABD Uyuşturucu ile Mücadele İdaresi (DEA) tarafından ortak sınırlar boyunca uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadeleye yönelik bir anlaşma hakkında yapılan açıklamayı reddetti.
Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Sheinbaum basın toplantısında şunları söyledi: “ABD Uyuşturucu ile Mücadele İdaresi bir açıklama yaptı, bunun dayanağını bilmiyoruz. Ne biz ne de güvenlik teşkilatımız Uyuşturucu ile Mücadele İdaresi ile herhangi bir anlaşma yapmadık.”
ABD Uyuşturucu ile Mücadele İdaresi pazartesi günü yaptığı açıklamada, Meksika ile “güneybatı sınırındaki kaçakçılık yollarını kontrol eden kaçakçıları” hedef alan “cesur bir ikili girişim” başlattığını duyurdu.
Açıklamada, bu programın "Meksikalı soruşturmacıları, kolluk kuvvetlerini, savcıları, savunma yetkililerini ve ABD istihbarat teşkilatı üyelerini bir araya getirdiği" belirtildi.
Sheinbaum, bir grup Meksikalı polis memurunun Teksas'ta eğitime katıldığını ve ikili bir anlaşmanın "aylardır üzerinde çalışıldığını", ancak "başka bir şey olmadığını" kabul etti.
Sheinbaum, "Herhangi bir ortak açıklama birlikte yayınlanmalıdır. Meksika hükümetine danışmadan ABD tarafından yayınlanan hiçbir açıklamayı onaylamayacağız" ifadelerini kullandı.
Trump yönetimi, Meksika, ortak sınır boyunca uyuşturucu ve göçmen kaçakçılığını durdurmak için daha fazla çaba göstermezse gümrük vergileri uygulayacağı tehdidinde bulundu.
Uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadelede Washington ile birlikte çalışacağına söz veren Sheinbaum, ülkesinin egemenliğini ihlal eden her türlü "işgali" reddetti.
Meksika, sınır ötesi fentanil kaçakçılığını durdurma çabaları kapsamında, geçen hafta ABD'nin aradığı 26 kişi de dahil olmak üzere çok sayıda kaçak göçmeni teslim etti.
İsrail Ordu Sözcüsü Effie Defrin dün yaptığı açıklamada, ordunun Han Yunus'un güneyinde Hamas mensuplarıyla yaşanan çatışmanın ardından Gazze şehrinin kontrolünü ele geçirmek için planlanan operasyonun ilk adımlarını attığını duyurdu.
Defrin, dünkü çatışmanın ardından “Terör örgütünün hükümet ve askeri kalesi olan Gazze şehrinde Hamas'a yönelik saldırımızı yoğunlaştıracağız” dedi.
İsrail güçlerinin Gazze şehrinin çevresini kuşatmaya başladığını belirten Defrin, “Hamas artık bitkin ve tükenmiş bir gerilla gücü haline geldi… Ön hazırlık operasyonlarına ve saldırının ilk aşamalarına başladık. İsrail ordusu şu anda Gazze şehrinin çevresini kontrol altında tutuyor” ifadelerini kullandı.
Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre İsrail Başbakanlık Ofisi dün, Binyamin Netanyahu'nun Hamas'ın kalelerini ele geçirme ve yok etme süresinin kısaltılması emri verdiğini duyurdu.
Netanyahu ayrıca, Gazze Şeridi'nde yerleşim yerleri inşa etme niyetinde olmadığını da vurguladı. İsrail basını, Netanyahu'nun Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ile Gazze Şeridi'nde yerleşim yerleri inşa edilmesi konusunda aynı fikirde olmadığını, ancak bunun ‘meşru’ bir görüş olduğunu söylediğini belirtti.
İsrail-Gazze sınırına yakın bir bölgede hareket eden İsrail tankı (AP)
Reuters'a göre, İsrail Ordu Sözcüsü’nün açıklaması, uluslararası eleştirilere rağmen İsrail'in Gazze Şeridi'nin en büyük kentsel merkezini kontrol altına alma planını sürdürdüğünü gösteriyor. Bu operasyon, daha fazla Filistinlinin yerinden edilmesine neden olacak gibi görünüyor.
Ancak bir askeri yetkili yaptığı basın açıklamasında, yedek askerlerin önümüzdeki aya kadar göreve başlamayacağını söyledi. Bu gelişme, arabuluculara Hamas ve İsrail arasında ateşkes koşulları konusunda görüşleri yakınlaştırmak için biraz zaman kazandıracak.
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Gazze şehrini işgal etmek için ayrıntılı bir plan onayladı ve İsrail ordusu, şehrin güney ve kuzeyindeki bölgelere yönelik hava ve topçu saldırılarını genişletti.
İsrail ordusu, Gazze şehrinin güneyindeki ez-Zeytun ve es-Sabra mahallelerinde hava saldırılarını yoğunlaştırırken, şehrin kuzeyindeki Cibaliye ve Cibaliye en-Nezle kasabalarına da benzer saldırılar düzenledi. İnsansız hava araçları (İHA), bu iki kasabaya geri dönen sakinlere yeniden tahliye olup Gazze Şeridi'nin güneyindeki el-Mevasi'ye göç etmeleri çağrısında bulunan broşürler attı.
İsrail'in gece yarısı bir çadırı bombalaması sonucu annesi, babası ve erkek kardeşini kaybeden Filistinli bir kız, Şifa Hastanesi'nde düzenlenen cenaze töreninde ağlıyor. (Reuters)
İsrail ordusu dün sabah 60 bin yedek asker çağırırken, 20 bin askerin yedeklik süresi de uzatıldı. Operasyona hava kuvvetlerinin desteğiyle beş veya altı askeri birlik katılacak; operasyonun dört ila altı ay sürmesi bekleniyor.
Yeni operasyona ‘Gideon’un Savaş Arabaları 2’ adı verildi. Bu, ordunun birkaç hafta önce ilk bölümünün sona erdiğini duyurduğu bir operasyondu.
Filistinliler İsrail'in kararlarını kınadı
Filistin Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in Gazze şehrini işgalini tamamlama ve Batı Şeria'da yerleşim yerleri inşa etme kararını kınadı ve bunları ‘soykırım, sürgün ve ilhakın iki yüzü’ olarak nitelendirdi.
Bakanlık yaptığı açıklamada, bu kararların ‘uluslararası toplumun işgalci devleti suçlarını durdurmaya zorlamak ve ona iki seçenek (Ya şimdi harekete geçip halkımızı kurtarmak ve iki devletli çözümü sağlamak ya da bu suçlarla birlikte yaşamaya mahkûm olmak) sunmak konusunda tereddüt etmesine veya başarısız olmasına yer bırakmadığını’ belirtti.
Bakanlık, bu kararların, ‘tüm dünya ülkelerini Filistin devletini ve onun Birleşmiş Milletler'e (BM) tam üyeliğini tanımaya itmesi ve soykırımı ve açlığı derhal durdurmak için 7. maddeye başvurmaya teşvik etmesi’ gerektiğini bildirdi.
Kızılhaç uyarıyor
Diğer taraftan İsrail ve Filistin topraklarındaki Kızılhaç misyonunun direktörü Julien Lerisson yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonlarını yoğunlaştırmasının, zaten kötüleşen insani durumu daha da kötüleştirdiğini ve Hamas'ın elinde tutulan rehinelerin hayatını tehlikeye attığını ifade etti.
Lerisson, “Herhangi bir gerilim, insani acıları daha da derinleştirecek, daha fazla aileyi parçalayacak ve rehinelerin hayatını tehlikeye atacak” dedi.
Lerisson, Gazze Şeridi nüfusunun yüzde 80'inden fazlasının tahliye emirlerinden etkilendiğini belirterek, mevcut koşullar altında yeni bir göç dalgasının kabul edilemez olduğunu vurguladı ve özellikle Gazze şehrinde yapılacak herhangi bir geniş çaplı tahliye operasyonunun siviller için riskleri iki katına çıkaracağını ifade etti.
Kızılhaç yetkilisi, uluslararası insani hukukun sivillerin evlerini terk etseler de etmeseler de korunmasını garanti ettiğini vurguladı. Gazze halkının bugün ihtiyaç duyduğu şeyin daha fazla baskı değil yardım, korku değil güven olduğunu belirten yetkili, gıda, ilaç, temiz su ve barınak dahil olmak üzere insani yardımların acil ve sınırsız bir şekilde girişine izin verilmesini talep etti.
İsrail, 7 Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail'in güney yerleşimlerine düzenlediği ani saldırının ardından Gazze Şeridi'nde geniş çaplı bir savaş başlattı.
Filistin verilerine göre o zamandan bu yana, İsrail'in askeri operasyonları 62 bin 122 Filistinlinin hayatını kaybetmesine, 156 bin 758 kişinin yaralanmasına ve binalar ile altyapıda büyük hasara yol açtı.