ABD, Rusya ve Ukrayna arasında artan diplomasi trafiği, savaşın geleceğine dair soru işaretlerini beraberinde getirdi.
New York Times’ın (NYT) analizinde, Ukrayna’nın 2022’de patlak veren savaşın başından bu yana son 10 günde en yoğun diplomatik hareketliliğini yaşadığı belirtiliyor.
ABD Başkanı Donald Trump’la Rusya lideri Vladimir Putin, Alaska’da 15 Ağustos’ta görüştü. Bunun ardından Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ve Avrupalı liderler Washington’da Trump’la bir araya geldi.
Analizde, Zelenski’nin Putin’le doğrudan görüşmeyi savaşın bitirilmesinin tek yolu olarak gördüğü ancak yakın vadede böyle bir zirvenin muhtemel görülmediği belirtiliyor. Kremlin, “temel meseleler çözülmeden” iki liderin bir araya gelmeyeceğini bildirmişti.
Yoğun diplomasi trafiği ne geçici ateşkes ne de barış anlaşmasıyla sonuçlandı. Analizde, müzakerelere rağmen taraflar arasında büyük anlaşmazlıkların sürdüğüne dikkat çekiliyor.
Rusya, Donbas bölgesinin kontrolünde ısrarcı. NYT’nin aktardığına göre Moskova halihazırda Luhansk’ın neredeyse tamamını, Donetsk’in de yüzde 75’ini kontrol ediyor. Ukrayna da Rusya’nın bölgede yıllardır ele geçiremediği bazı şehirlerde savunma hatlarını korumayı sürdürüyor.
Kiev, gelecekte Rus saldırılarını önlemek için en güvenli yolun NATO üyeliği olduğunu düşünüyor fakat Kremlin böyle bir seçeneğe sıcak bakmıyor. Reuters'ın geçen haftaki analizinde, Rusya'nın savaşı sonlandırmak için getireceği şartlar arasında Ukrayna'nın NATO'ya katılmaması, tarafsız kalması ve Batılı askerlerin ülkeye konuşlandırılmamasının yer aldığı aktarılmıştı.
Fransa ve Birleşik Krallık, ateşkes sağlanmasının ardından Ukrayna’ya asker konuşlandırma planlarını açıklamıştı. ABD, bu “barış gücüne” destek vereceğini ancak Amerikan askerlerinin gönderilmeyeceğini bildirmişti. Putin yönetimiyse Ukrayna’ya asker konuşlandırılmasına başından beri karşı çıkıyor. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, böyle bir hamlenin “öngörülemez sonuçlar yaratacağını” söylemişti.
NYT’nin analizinde, Trump’ın “yaptırım tehditlerinin” zayıf kaldığı yorumu da yapılıyor. ABD Başkanı, geçen ay Rusya’ya savaşı sonlandırması için 10-12 gün süre tanımış, daha sonra Alaska zirvesinin açıklanmasıyla yaptırımlar ertelenmişti. Trump geçen hafta tehditlerini yineledi ancak analizde, şimdiye dek uygulanan kısıtlamaların Rus ekonomisini öngörüldüğü kadar zorlamadığı belirtiliyor.
Washington, Çin ve Hindistan’ın da aralarında bulunduğu Rus petrolü alıcılarına yaptırım tehdidinde bulunmuştu. Ancak Hindistan, Trump’ın yarın yürürlüğe koymayı planladığı yüzde 50’lik gümrük vergisine rağmen alımları sürdüreceğini duyurmuştu.
Independent Türkçe, New York Times, Reuters