Fransız park müdürü, İsraillileri kabul etmeyi reddetmesinin nedenini güvenlik nedenlerine bağladı

Fransız bayrağı (Reuters)
Fransız bayrağı (Reuters)
TT

Fransız park müdürü, İsraillileri kabul etmeyi reddetmesinin nedenini güvenlik nedenlerine bağladı

Fransız bayrağı (Reuters)
Fransız bayrağı (Reuters)

Fransa'da İsrailli gençlerin parka girmesini yasakladığı için "ayrımcılık" suçlamasıyla yargılanan bir park yöneticisi, kararının "tamamen teknik" olduğunu ve "güvenlik nedenleriyle" ilgili olduğunu vurguladı.

Güneybatı Fransa'daki Terre d'Aventure parkının müdürü perşembe günü gözaltına alındı ve cumartesi günü “köken, ırk veya milliyete dayalı ayrımcılık” suçlamasıyla yargılandı. Savcılık makamına göre, 48 saat polis gözetiminde kaldıktan sonra serbest bırakıldı.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre park müdürü dün yaptığı açıklamada, kararın kötü hava koşulları ve “güvenlik talimatlarının verilmesini engelleyen dil yetersizliği” nedeniyle “tamamen teknik ve güvenlik nedenleriyle önceden alındığını” belirtti.

O, çocukların ilk etapta parka gitmediklerini ve “girmelerine hiçbir şekilde engel olunmadığını” vurguladı, çünkü “önceden uyarıldılar ve biletlerinin parasını bir gün önce tam olarak geri aldılar.”

Başsavcılık ise İspanya'da yaz kampına katılan 8 ila 16 yaşları arasındaki İsrailli çocukların, sonunda gözetmenleri tarafından başka bir turistik yere götürüldüklerini açıkladı.

Soruşturmada şu anda olaylarla ilgili ifadelerini incelemesi bekleniyor.

Fransa İçişleri Bakanı, park müdürünün kararını “tehlikeli” olarak nitelendirerek, “Yargı sisteminin çok sert davranmasını umuyorum. Hiçbir şeyi göz ardı edemeyiz” dedi ve “antisemitik eylemlerin arttığını” belirtti.

Fransa Yahudi Kurumları Temsilciler Konseyi (CRIF) Başkanı Perla Danan ise AFP’ye yaptığı açıklamada, “antisemitik” olarak nitelendirdiği “son derece ciddi olay” nedeniyle üzüntüsünü dile getirdi.



UAEA Genel Direktörü, müfettişlerin İran'a geri döndüğünü duyurdu

İran bayrağı, atom sembolü ve ‘nükleer program’ ifadesi (Reuters)
İran bayrağı, atom sembolü ve ‘nükleer program’ ifadesi (Reuters)
TT

UAEA Genel Direktörü, müfettişlerin İran'a geri döndüğünü duyurdu

İran bayrağı, atom sembolü ve ‘nükleer program’ ifadesi (Reuters)
İran bayrağı, atom sembolü ve ‘nükleer program’ ifadesi (Reuters)

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi, UAEA müfettişlerinden oluşan bir ekibin, haziran ayında İsrail ve ABD'nin Tahran'ın nükleer tesislerine düzenlediği saldırılardan bu yana ilk kez ‘İran'a geri döndüğünü’ açıkladı.

Tahran, İsrail'in 13 Haziran'da başlattığı ve ABD'nin üç nükleer tesisi bombalayarak müdahale ettiği eşi görülmemiş saldırıları kınamadığı için UAEA ile iş birliğini askıya almıştı.

sdvdfs
ABD saldırıları sonrası İran'ın Fordo Nükleer Tesisi’nin çevresinin uydu görüntüsü (Reuters)

Grossi dün Fox News'e verdiği röportajda, “UAEA müfettişlerinin ilk ekibi İran'a geri döndü... Yeniden çalışmalara başlamak üzereyiz” ifadelerini kullandı.

Grossi, “Bildiğiniz gibi İran'da birkaç tesis var, bunlardan bazıları saldırıya uğradı, bazıları ise uğramadı... Orada çalışmalarımızı yeniden başlatabilmemiz için alınabilecek pratik önlemleri tartışıyoruz” dedi.

Grossi'nin açıklamaları, İran ve Avrupa Troykası'nın (Birleşik Krallık, Fransa ve Almanya) Cenevre'de görüşmeler yapmasının ardından geldi. Tahran, bu görüşmelerde Avrupalıların snapback mekanizmasını harekete geçirmesini ve kendisine uluslararası yaptırımları yeniden uygulamaya koymasını önlemeye çalıştı.

Görüşmelere katılan İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Kazım Garibabadi, üç Avrupa ülkesinin ‘doğru seçimi yapma ve diplomasiye zaman ve alan tanıma’ zamanının geldiğini söyledi.

Avrupa ülkeleri, bu ayın sonunda yaptırımları yeniden uygulamaya koymakla tehdit ediyor.

dfrgty
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi

İran ile büyük güçler arasında 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmada yer alan snapback mekanizması, İran'ın anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal etmesi halinde Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin Tahran'a yaptırımlarını yeniden uygulamasına olanak tanıyor.

Anlaşma, 2018 yılında ABD'nin tek taraflı olarak anlaşmadan çekilmesi ve İran'a yaptırımları yeniden uygulamaya koymasıyla geçersiz hale geldi. İran ise bir yıl sonra anlaşma kapsamındaki temel taahhütlerinden kademeli olarak geri adım atarak yanıt verdi.

Dünkü toplantı, İsrail ile Tahran arasında 12 gün süren savaşın sona ermesinden bu yana İranlı ve Avrupalı diplomatlar arasında yapılan ikinci toplantıydı.

İsrail'in sürpriz saldırısı, Washington ile Tahran arasındaki nükleer müzakereleri kesintiye uğrattı ve İran'ın UAEA ile iş birliğini askıya almasına neden oldu.

Tahran, güvenlik çıkarlarını göz önünde bulundurarak UAEA ile ‘yeni bir şekilde’ iş birliği yapmaya hazır olduğunu doğruladı.

Batı ülkeleri ve İsrail, Tahran'ın atom bombası elde etmeye çalıştığından şüpheleniyor, ancak İran bunu reddederek sivil amaçlarla nükleer programını sürdürme hakkını savunuyor.


Dünya nüfusunun dörtte biri güvenli bir şekilde yönetilen içme suyundan yoksun

Filistinli bir kız, Gazze Şeridi'ndeki Deyr el-Belah'ta bulunan bir su istasyonunda plastik kovadan su içiyor (AP)
Filistinli bir kız, Gazze Şeridi'ndeki Deyr el-Belah'ta bulunan bir su istasyonunda plastik kovadan su içiyor (AP)
TT

Dünya nüfusunun dörtte biri güvenli bir şekilde yönetilen içme suyundan yoksun

Filistinli bir kız, Gazze Şeridi'ndeki Deyr el-Belah'ta bulunan bir su istasyonunda plastik kovadan su içiyor (AP)
Filistinli bir kız, Gazze Şeridi'ndeki Deyr el-Belah'ta bulunan bir su istasyonunda plastik kovadan su içiyor (AP)

Birleşmiş Milletler dün yaptığı açıklamada, dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birini oluşturan iki milyardan fazla insanın güvenli bir şekilde yönetilen içme suyuna erişiminin olmadığını duyurdu.

BM'nin sağlık ve çocuklarla ilgilenen iki kuruluşu (Dünya Sağlık Örgütü ve UNICEF) ortak bir çalışmada, geçen yıl dünya genelinde her dört kişiden birinin güvenli bir şekilde yönetilen içme suyuna erişemediğini, 100 milyondan fazla insanın nehirler, göletler ve kanallar gibi yüzey kaynaklarından içme suyuna bağımlı olduğunu belirtti.

Çalışma, su, sanitasyon ve hijyen hizmetlerinin eksikliğinin milyarlarca insanın hastalığa yakalanma riskini artırdığını ortaya koydu.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre güvenli bir şekilde yönetilen içme suyu, en üst düzey olarak, yerinde erişilebilir, ihtiyaç duyulduğunda hazır bulunan ve en tehlikeli fekal ve kimyasal kontaminasyonlardan arınmış içme suyu olarak tanımlanmaktadır.


Trump, Washington'da cinayet işleyen herkes için idam cezası isteyeceğini söyledi

Washington DC sokaklarındaki ABD polisi (AFP)
Washington DC sokaklarındaki ABD polisi (AFP)
TT

Trump, Washington'da cinayet işleyen herkes için idam cezası isteyeceğini söyledi

Washington DC sokaklarındaki ABD polisi (AFP)
Washington DC sokaklarındaki ABD polisi (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, 1981'den beri başkent Washington'da idam cezasının kaldırılmasına rağmen, başkentte cinayet işleyen herkes için idam cezası isteyeceğini söyledi.

Başkan, Beyaz Saray'daki Kabine toplantısında, "Washington'da bir kişi başka birini öldürürse, idam cezası isteyeceğiz. Bu güçlü bir caydırıcıdır" ifadelerini kullandı.

Trump yönetimi, federal mahkemelerde görülen cinayet davalarında bu cezayı talep edebilir, ancak yerel mahkemelerde talep edemez. Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre idam cezasının en güçlü destekçilerinden biri olarak görülen Cumhuriyetçi başkan, bu durumda başkentte yürürlükte olan mevzuatı değiştirmeye çalışabilir.

ABD polisi Washington D.C. sokaklarında (Reuters)ABD polisi Washington D.C. sokaklarında (Reuters)

Geleneksel olarak Demokratların kalesi olan Washington, hiçbir eyalete ait değildir ve özel bir statüye sahiptir. Şehrin işleri federal Kongre tarafından denetlenmektedir.

1992 yılında, bir parlamento asistanının öldürülmesinin ardından Kongre, Washington'da idam cezasının yeniden yürürlüğe konması için bir referandum düzenledi, ancak başkentin sakinlerinin üçte ikisi bunu reddetti.

Trump, Ulusal Muhafız birliklerinin başkent sokaklarına konuşlandırılmasını emretti (AFP)Trump, Ulusal Muhafız birliklerinin başkent sokaklarına konuşlandırılmasını emretti (AFP)

Ocak ayı sonlarında Beyaz Saray'a dönen Cumhuriyetçi milyarder, "en iğrenç suçlar" için ölüm cezasının daha geniş çapta uygulanmasını talep eden bir başkanlık kararnamesi imzaladı ve federal savcılara bu cezayı daha sık talep etmeleri talimatını verdi.

Trump'ın dün yaptığı açıklamalar, “şiddet çetelerinin istila ettiği” bir şehir olarak gördüğü Washington'da kanun ve düzeni yeniden sağlamak için yürüttüğü kampanyanın bir parçası.

Bu bağlamda Trump, başkent sokaklarına Ulusal Muhafız birliklerinin konuşlandırılmasını emretti.

Trump pazartesi günü ise Savunma Bakanı Pete Hegseth'ten Ulusal Muhafızlar bünyesinde "ülkenin başkentinde düzeni ve güvenliği sağlamakla görevli" özel bir birim oluşturmasını istedi.

ABD’de 50 eyaletin 23'ünde idam cezası kaldırılırken, Kaliforniya, Oregon ve Pensilvanya'da idam cezasının uygulanması askıya alındı.