Mısır-İsrail doğalgaz anlaşmasının dondurulması haberi, ‘gerginliğin’ boyutuna ilişkin soruları gündeme getiriyor

İsrail medyası, Netanyahu'nun Sina Yarımadası'ndaki askeri konuşlandırma konusunda öfkeli olduğunu bildirdi

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, 2017 Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu sırasında Netanyahu ile yaptığı görüşmede (Reuters)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, 2017 Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu sırasında Netanyahu ile yaptığı görüşmede (Reuters)
TT

Mısır-İsrail doğalgaz anlaşmasının dondurulması haberi, ‘gerginliğin’ boyutuna ilişkin soruları gündeme getiriyor

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, 2017 Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu sırasında Netanyahu ile yaptığı görüşmede (Reuters)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, 2017 Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu sırasında Netanyahu ile yaptığı görüşmede (Reuters)

İsrail'in, Mısır'ın Sina Yarımadası'na askeri takviye göndererek barış anlaşmasını ihlal ettiği iddiaları üzerine, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Kahire ile yapılan devasa doğalgaz anlaşmasının gözden geçirilmeden uzatılmaması yönündeki talimatıyla ilgili sızıntılar dolaşmaya başladı.

Uzmanlar, henüz doğrulanmamış olan bu sızıntıların, Filistinlilerin yerinden edilmesine karşı Mısır'ın sert tutumuna baskı yapmak için yapıldığını düşünüyor.

Uzmanlar, İsrail'in ‘geri adım atarsa kaybedeceğini çok iyi bildiğini, çünkü anlaşmaların ceza maddeleri içerdiğini ve Mısır'ın enerji arzını güvence altına almaya devam ettiğini, güvenliğini koruyabileceğini ve İsrail'in açıklamaları ve tutumlarının yol açtığı sözlü çatışmalara veya gerginliklere kapılmayacağını’ belirttiler.

Israel Hayom gazetesi, Netanyahu'nun salı günü ‘kişisel onayı olmadan Mısır ile devasa doğalgaz anlaşmasına devam edilmemesi’ talimatı verdiğini ve Enerji Bakanı Eli Cohen ile ‘anlaşmaya devam edip etmemeyi ve nasıl devam edeceğini’ görüşeceğini bildirdi. Gazete, bu kararı ‘Mısır'ın barış anlaşması kapsamındaki taahhütlerini yerine getirmemesi’ ışığında ‘Mısır'ın İsrail gazına olan ihtiyacı nedeniyle Kahire'ye ekonomik baskı’ olarak nitelendirdi.

Bu tutum, Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli'nin bir basın toplantısında, anlaşmanın 2019'dan 2040'a uzatılmasının ‘Mısır'ın güçlü konumunu etkilemeyeceğini’ ve Kahire’nin ‘Filistin davasını tasfiye etme veya Filistinlileri topraklarından çıkarma’ yönündeki tüm girişimleri reddettiğini söylemesinden yaklaşık iki hafta sonra ortaya çıktı.

gty6u
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de İsrail hava saldırısı sonucu yıkılan bir binanın enkazını inceleyen Filistinliler (AFP)

O dönemde İsrail gazetesi Ma'ariv, İsrailli iş adamı Isaac Tshuva'nın sahibi olduğu Delek Group'un bir yan kuruluşu olan NewMed Energy'nin ‘Leviathan sahasından Mısır'a yaklaşık 35 milyar dolarlık benzeri görülmemiş bir değerde gaz ihraç etmek için yeni bir anlaşma imzaladığını duyurduğunu’ bildirmişti. İsrail Enerji Bakanı, anlaşmayı İsrail'in ‘tarihindeki en büyük anlaşma’ olarak nitelendirdi.

Mısır, yeni sızıntılar hakkında yorum yapmadı.

Kimler etkileniyor?

Mısır Dışişleri Konseyi Başkanı ve eski Dışişleri Bakanı Muhammed el-Arabi, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, Netanyahu'nun sadece Mısır'la değil, herkesle ilişkileri ‘gerginleştirmek’ suretiyle tepkileri ölçmeye çalıştığını söyledi. El-Arabi, sözleşmeler ve ceza maddeleri göz önüne alındığında Netanyahu'nun böyle bir şey yapmayacağını belirtti.

El-Arabi, “İsrail, eylemlerinin sınırları olduğunu ve özellikle de Mısır ile ilişkilerinde, ilişkileri gerginleştirmeye yönelik çabalarının Mısır'ın Filistin davasını savunma ve yerinden edilmeyi reddetme konusundaki kararlı tutumunu değiştirmeyeceğini bildiğinden, İsrail'in sızdırdığı bilgiler mutlaka doğru anlamına gelmez” dedi.

fghyju
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda çadır kuran yerinden edilmiş bir aile, 3 Eylül 2025 (AFP)

Mısır'ın eski Petrol Bakanı Usame Kemal, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, İsrail'den sızan bilgilerden Netanyahu'nun ‘siyasi bir etki yaratmaya, iç kamuoyuna mesajlar göndermeye ve Mısır üzerindeki baskıyı artırmaya’ çalıştığının anlaşıldığını söyledi.

Kemal, “Ancak bu onun çıkarına değil… Mısır, enerji arzını desteklemek ve istikrara kavuşturmak için alternatifler ile kendini güvence altına almaya devam ediyor. Mısır, yakıt tüketimini iyileştirmeyi, israfı azaltmayı ve hizmet için yenilenebilir enerji üretimini başlatmayı başardı. Ayrıca, şu anda Kıbrıs ile bağlantılar da var” ifadelerini kullandı.

Eski petrol bakanı, Mısır'ın 6,5 milyar metreküp gaza ihtiyacı olduğunu, 4 milyar metreküp ürettiğini ve İsrail gaz boru hattı olmadan aradaki farkı kapatabildiğini belirtti. Kemal, “İsrail bunu durdurmak istiyorsa, durdursun... kaybeden taraf o olacaktır” dedi.

Barış anlaşması

Mısırlı strateji uzmanı Tümgeneral Semir Ferec, Mısır'ın barış anlaşmasını ihlal etmediğini, aksine Mısır sınırındaki Philadelphia Koridoru'ndaki varlığıyla anlaşmayı ihlal edenin İsrail olduğunu düşünüyor.

Ferec Şarku’l Avsat ile yaptığı röportajda şunları söyledi: “Gazze savaşından bu yana Netanyahu, Kahire hakkında iddialarını ve yalanlarını sürdürmektedir ve Mısır'ın onun suçlarını reddetmesiyle bu iddialar ve yalanlar daha da artmıştır.”

Barış anlaşmasının uygulanmasını izlemek için bir komite olduğunu belirten Ferec, “Netanyahu'nun bir şikayette bulunduğu veya iddialarına ilişkin bir soruşturma açıldığı görülmemekte, aksine o sadece yanlış yan konular uyandırmak ve durumu kızıştırmak istemekte, hepsi bu kadar” şeklinde konuştu.

yhu
Gazze Şeridi'ndeki yıkımın ortasında ilerleyen bir İsrail tankı, 3 Eylül 2025 (AP)

1979'da Mısır ile İsrail arasında imzalanan barış anlaşmasından bu yana, iki ülke arasındaki ilişkiler, Gazze'deki savaş nedeniyle, özellikle de İsrail'in barış anlaşmasını ihlal ederek Mısır sınırına bitişik Philadelphia Koridoru’nu işgal etmesinden sonra, şu anki olay kadar gergin bir dönem yaşamamıştı. Bunu, Kahire'nin arabuluculuğuyla geçen ocak ayında varılan ateşkes anlaşmasının ihlali, İsrail'in savaşı sürdürmesi ve Gazze halkını açlığa mahkûm etmesi, Morag Koridoru’nu işgal etmesi, İsrail güçlerinin Filistin tarafındaki Refah Sınır Kapısı’nı işgal etmesi ve Gazze Şeridi'ni kuşatması izledi.

Geçtiğimiz ay Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Gazze'de yaşananları ilk kez bir açlık savaşı olarak nitelendirerek, bunu ‘Filistin davasını ortadan kaldırmak amacıyla sistematik bir imha’ olarak tanımladı. Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati de bu tanımı daha sonra birden fazla kez tekrarladı.

Mısırlı gazeteci Luay el-Hatib dün X platformunda, İsrael Hayom'un haberindeki bilgilerin doğru olması halinde, anlaşmanın şartlarının İsrail'deki üst düzey yetkilileri rahatsız edeceğini belirtti. Bu durum, Mısır'ın özellikle zorla yerinden etme projesini engellemesi ve Avrupa ülkelerini Filistin devletini tanımaya zorlaması göz önüne alındığında geçerli.

El-Arabi, Mısır-İsrail ilişkilerinin ‘Gazze savaşından bu yana kesinlikle gergin olduğunu’ doğruladı. El-Arabi, “İsrail'in tutumu barış anlaşmasını ihlal ediyor ve Kahire ile ilişkileri daha da kötüleştirmeye çalışıyor. Ancak Mısır sorumluluk sahibi; Filistin davasını desteklemeye ve ulusal güvenliğini ve bölgenin istikrarını korumaya istekli” ifadelerini kullandı.

Mısır'ın eski Petrol Bakanı Usame Kemal, Netanyahu'nun doğalgaz kartıyla Mısır'a baskı uygulayabileceğine inandığını, ancak Mısır'ın ‘doğu, güney ve batı sınırlarını çevreleyen tüm gerginliklere ve ABD ve İsrail baskısına rağmen bu tür konulara hazır olduğunu ve Filistinlilerin yerinden edilmesiyle ilgili herhangi bir çağrıya veya tartışmaya yanıt vermeyeceğini’ söyledi.

Ferec, ‘Mısır sınırındaki Gazze Şeridi'nde artan gerginlikler ışığında’ Mısır ile İsrail arasındaki gerginliğin devam edeceği öngörüsünde bulundu. Ferec, İsrail'in açıklamaları ve tutumlarının durumu kızıştırdığını, ancak Mısır'ın ulusal güvenliğini koruyabilecek bir ülke olduğunu ve bu sözlü savaşlara çekilemeyeceğini ifade etti.



İsrail: Gazze şehrine yapılacak saldırı bir milyon Filistinlinin yerinden edilmesine neden olacak

Gazze şehrinin güneyinde insanlar ve eşyalarının tahliyesi, 2 Eylül 2025 (AFP)
Gazze şehrinin güneyinde insanlar ve eşyalarının tahliyesi, 2 Eylül 2025 (AFP)
TT

İsrail: Gazze şehrine yapılacak saldırı bir milyon Filistinlinin yerinden edilmesine neden olacak

Gazze şehrinin güneyinde insanlar ve eşyalarının tahliyesi, 2 Eylül 2025 (AFP)
Gazze şehrinin güneyinde insanlar ve eşyalarının tahliyesi, 2 Eylül 2025 (AFP)

İsrail Savunma Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili dün yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze şehrini kontrol altına almak için düzenlediği saldırının bir milyon Filistinliyi yerinden edeceğini söyledi. Fransız Haber Ajansı AFP'nin aktardığına göre yetkili bu kişiler için yeni bir ‘insani yardım bölgesi’ kurulması planlarından bahsetti.

Hamas'ın 7 Ekim 2023 tarihinde İsrail'e saldırmasının ardından başlayan savaş, Gazze Şeridi'nde yaşayan iki milyondan fazla insanın büyük çoğunluğunu evlerini defalarca kez terk etmeye zorladı.

İsrail hükümeti geçtiğimiz ağustos ayında kuşatılmış ve harap olmuş Filistin topraklarının en büyük şehri olan Gazze'yi kontrol altına alma planını onayladı. İsrail, bu hafta on binlerce yedek askeri çağırdıktan sonra kuvvetlerini seferber etmeye başladı.

Gazze Şeridi'nin kuzeyinde bulunan bu şehirde yaklaşık bir milyon kişi yaşıyor.

d8ı
Gazze Şeridi'nin kuzeyinden gelen Filistinli mülteciler, eşyalarını da yanlarına alarak Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi üzerindeki bir mülteci kampına kaçarken, 2 Eylül 2025 (EPA)

İsrail ordusuna bağlı Filistin Topraklarındaki Hükümet Aktivitelerini Koordinasyon Birimi'nde (COGAT) görevli üst düzey bir yetkili, son günlerde insanların kuzeyden güneye doğru hareket ettiğini söyledi.

Kimliğinin açıklanmaması şartıyla gazetecilere konuşan Savunma Bakanlığı yetkilisi, “Şimdiye kadar yaklaşık 70 bin Gazzeli Gazze Şeridi’nin kuzeyinden ayrıldı” dedi. Aynı yetkili, İsrail makamlarının ‘bir milyon kişinin’ güneye kaçmasını beklediğini, ancak bunun için bir zaman dilimi belirtmediğini açıkladı.

Geçen ayın sonunda İsrail ordusu, Gazze şehri sakinlerinin yerinden edilmesinin ‘kaçınılmaz’ olduğunu doğruladı. Şehir, ‘tehlikeli savaş bölgesi’ olarak ilan edildi.

Uluslararası Kızılhaç Komitesi, şehir sakinlerini tahliye etmenin ‘imkansız’ olduğunu ve bu konudaki planların ‘uygulanamaz’ olduğunu değerlendirdi.

7u8ı
Gazze Şeridi sınırında İsrail'in güneyinde konuşlu İsrail tankları, 3 Eylül 2025 (AFP)

Yetkili, İsrail'in ‘insani yardım bölgesi belirlemeye çalıştığını’ ve bunun önümüzdeki günlerde resmi olarak duyurulacağını belirtti.

Yetkiliye göre bu bölge Gazze'nin merkezindeki bazı mülteci kamplarından güneydeki el-Mevasi kıyı bölgesine kadar uzanacak ve doğuya doğru genişleyecek.

İsrail, savaşın başındayken bu bölgeyi ‘insani yardım bölgesi’ olarak sınıflandırmıştı, ancak buradaki yerinden edilmiş insanların çadırları İsrail ordusunun tekrar tekrar düzenlediği hava saldırılarının hedefi oldu.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Thameen Al-Kheetan geçtiğimiz ay el-Mevasi'deki Filistinlilerin ‘gıda, su, elektrik ve çadırlar dahil olmak üzere temel hizmet ve malzemelere erişiminin ya çok kısıtlı olduğunu ya da hiç erişimi olmadığını’ açıkladı.

hyjuı
Gazze şehrinin güneyine eşyalarıyla birlikte doluştukları minibüsle yerinden edilen Filistinliler, 2 Eylül 2025 (AFP)

COGAT geçtiğimiz hafta başlarında, ‘bölge sakinlerini korumak için güneye taşıma’ hazırlıklarını duyurdu. Bu hazırlıklar arasında Mısır'dan el-Mevasi bölgesine su taşımak için yeni bir boru hattının inşa edilmesi, İsrail'den gelen su borularının bakım çalışmalarının yapılması ve Gazze Şeridi'nin güneyindeki bir deniz suyunu tuzdan arındırma tesisinin elektrik şebekesine bağlanması yer alıyor.

COGAT, İsrail'in Hamas'ın askeri kanadı İzzettin el-Kassam Tugayları'nın Komutanı Muhammed es-Sinvar'ı öldürdüğünü iddia ettiği bir operasyonun ardından haftalarca kapalı kalan Han Yunus'taki Avrupa Hastanesi'nin yeniden açılması için çalışmaların başladığını da belirtti.


Söylentilerin ardından... Bazı insanların Trump'ın öldüğüne inanmasının 5 nedeni

ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray'da (EPA)
ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray'da (EPA)
TT

Söylentilerin ardından... Bazı insanların Trump'ın öldüğüne inanmasının 5 nedeni

ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray'da (EPA)
ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray'da (EPA)

ABD Başkanı Donald Trump, cumartesi günü torunu Kai ile golf oynamaya gitti. Şarku’l Avsat’ın The Telegraph'tan aktardığına göre bu rutin gezi, geçen hafta yayılan ve Beyaz Saray'ın ABD Başkanı’nın ölümünü örtbas ettiğini iddia eden tuhaf komplo teorisini çürüttü.

Trump kamuoyuna görünene kadar spekülasyonlar arttı ve #WhereisDonaldTrump (Donald Trump nerede?) hashtagi X platformunda en çok konuşulan konulardan biri haline geldi.

Başkan, sosyal medya platformu Truth Social'da düzenli olarak paylaşımlar yapıyordu, ancak bu spekülasyonları durdurmadı.

Peki insanlar neden Trump'ın öldüğünü düşündü?

1- Kamuoyuna görünmemesi

Sosyal medya kullanıcılarının, başkanın 1 Eylül'de kutlanan İşçi Bayramı boyunca planlanan hiçbir etkinliğe katılmadığını fark etmelerinden sonra söylentiler yayılmaya başladı.

Başkanlar genellikle hafta sonları halka açık etkinliklere katılırlar. Joe Biden geçen yıl Kamala Harris'in kampanyasına katılmış ve bir önceki yıl Philadelphia'da düzenlenen bir etkinlikte konuşma yapmıştı.

Trump'ın hafta sonu öncesi son halka açık etkinliği çarşamba günü yapılan kabine toplantısıydı.

Ortadan kaybolması, bir şeylerin ters gittiğine dair söylentileri alevlendirdi.

2- Ellerindeki morluklar

Geçen hafta pazartesi günü Trump, Güney Kore Cumhurbaşkanı Lee Jae-myung'u karşılamak için beklerken sağ elinde morluklar göründü.

Birkaç gün önce, FIFA Başkanı Gianni Infantino ile Oval Ofis'te yapılan bir toplantı sırasında başkanın elinin fondötenle kaplı olduğu fotoğraflar ortaya çıktı.

Fotoğraflar, başkanın sağlığı hakkında spekülasyonlara yol açtı ve morlukların kanser belirtisi veya damar yoluyla ilaç verilmesi sonucu olduğu yönünde teoriler ortaya atıldı.

dfgh
ABD Başkanı Donald Trump'ın elinde bir morluk görünüyor. (EPA)

Trump, ikinci dönemi boyunca defalarca ellerinde morluklarla görüldü.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt şubat ayında, bu izlerin sadece sürekli el sıkışmanın sonucu olduğunu belirtti. Ancak bu açıklama, başkanın sağlığıyla ilgili internette devam eden söylentileri yatıştırmaya yetmedi.

3- Şişmiş ayak bilekleri

Morlukların yanı sıra, Trump'ın şişmiş ayak bilekleri de internette büyük yankı uyandırdı.

X platformundaki bir kullanıcı, Trump’ın Joe Biden ile birlikte çekilmiş fotoğraflarını paylaşarak şöyle yazdı: “Biden'ın normal ayak bileklerine dikkat edin. Genel olarak, Trump'tan çok daha iyi bir fiziksel durumda olduğu açık.”

Geçtiğimiz temmuz ayında Beyaz Saray, Trump'ın kronik venöz yetmezlikten mustarip olduğunu, yani damarlarında kan akışının iyi olmadığını, bunun da basınç artışı ve şişmeye neden olduğunu açıkladı. Bu durumun hayati tehlike oluşturmadığı düşünülüyor.

Bu açıklama, Beyaz Saray'ın bir şeyler sakladığını düşünen bazı komplo teorisyenlerini ikna etmedi.

4- J.D. Vance ile röportaj

ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance ile yapılan röportaj geçtiğimiz hafta çarşamba günü USA Today'de yayınlandı.

Vance, ‘korkunç bir trajedi’ durumunda başkanlığı devralma olasılığını tartıştı.

Bu yorumlar, Trump'ın kısa süreli yokluğuyla aynı zamana denk geldi, bu da bazılarının Vance'in başkanın sağlığıyla ilgili içeriden bilgi verdiğini düşünmesine neden oldu.

Vance, “Allah korusun, korkunç bir trajedi olursa, son 200 gün içinde aldığım eğitimden daha iyi bir eğitim düşünemiyorum… ABD Başkanı’nın sağlığının iyi olduğuna, görev süresinin geri kalanını tamamlayacağına ve Amerikan halkına iyi hizmet edeceğine çok eminim” ifadelerini kullandı.

5- Pizza endeksi

Beyaz Saray'a gelen pizza siparişlerini takip eden bir internet sitesi olan Pentagon Pizza Endeksi, hafta sonu siparişlerin yaklaşık yüzde 800 artmasıyla talepte önemli bir artış gördü.

Dikkatli gözlemciler, Beyaz Saray'a sipariş edilen pizza sayısı ile personelin geç saatlere kadar çalışmak zorunda kaldığı önemli dünya olayları arasında bir korelasyon olduğunu fark etti.


İsrail'in UNIFIL'e yönelik "ciddi" saldırısı

Güney Lübnan'daki görev yerlerinden birinde bulunan BM askerleri (DPA)
Güney Lübnan'daki görev yerlerinden birinde bulunan BM askerleri (DPA)
TT

İsrail'in UNIFIL'e yönelik "ciddi" saldırısı

Güney Lübnan'daki görev yerlerinden birinde bulunan BM askerleri (DPA)
Güney Lübnan'daki görev yerlerinden birinde bulunan BM askerleri (DPA)

Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü (UNIFIL), dün yaptığı açıklamada, İsrail insansız hava araçlarının (İHA) personelinin yakınlarına bombalar attığını ve bunun kasım ayındaki ateşkesten bu yana güçlerine karşı gerçekleştirilen "en tehlikeli" saldırılardan biri olduğunu belirtti.

UNIFIL, salı sabahı İsrail ordusunun, Güney Lübnan'da, İsrail sınırına yakın bir bölgede, bir BM noktasına erişimi engelleyen barikatları kaldıran barış gücü askerlerinin yakınına dört bomba attığını bildirdi. Açıklamada, "Bunlar, geçen kasım ayında imzalanan ve İsrail ile Hizbullah arasında bir yıldan uzun süren çatışmalara son veren ateşkes anlaşmasından beri UNIFIL personeline ve varlıklarına yönelik en ciddi saldırılar arasında yer alıyor" ifadelerine yer verildi.

Bu arada Hizbullah, Lübnan ordusunun silah kontrolünü devlete sınırlamak için hazırladığı planı görüşmek üzere yarın (Cuma) toplanacak olan hükümeti saldırmaya devam etti.

Parlamento bloğu (Direnişe Sadakat) "Lübnan'ın savunulması ve ulusal egemenliğin korunması için yetkililerin hesaplamalarını gözden geçirmeleri, düşmana bedava hediyeler vermeyi bırakmaları ve direnişin silahları konusundaki anayasaya aykırı ve vatanseverlikten uzak kararından vazgeçmesi çağrısında bulundu. Blok hükümetin, bu konuda kabul etmeyi planladığı tasarıları geri çekmesi ve Meclis Başkanı Nebih Berri'nin çağrısı olan anlayış ve diyalog mantığına dönmesi, hükümetin dış diktelere boyun eğmesi sonucu kendisini ve ülkeyi içine düşürdüğü çıkmazdan bir çıkış yolu bulmaya çalışması" gerektiğini ifade etti.