İsrail istihbaratı, Gazze'yi işgal etmenin savaşın hedeflerine ulaştıramayacağını doğruladı

Operasyon, can ve kaynak kaybına yol açacak... İsrail'i izole bir ülkeden dünyanın paryası haline getirecek

Tel Aviv'deki protestocular dün Gazze savaşının sona ermesini ve Hamas tarafından tutulan İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını talep etti. (Reuters)
Tel Aviv'deki protestocular dün Gazze savaşının sona ermesini ve Hamas tarafından tutulan İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını talep etti. (Reuters)
TT

İsrail istihbaratı, Gazze'yi işgal etmenin savaşın hedeflerine ulaştıramayacağını doğruladı

Tel Aviv'deki protestocular dün Gazze savaşının sona ermesini ve Hamas tarafından tutulan İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını talep etti. (Reuters)
Tel Aviv'deki protestocular dün Gazze savaşının sona ermesini ve Hamas tarafından tutulan İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını talep etti. (Reuters)

Tel Aviv'deki siyasi kaynaklar dün, hükümetin Gazze şehrini işgal etme kararıyla ilgili İsrail siyasi ve askeri liderliği içindeki iç tartışmaların bir kısmını açıkladı. Bu tartışmalardan, ordu ve istihbarat liderlerinin bu işgalin Yahudi devletine hiçbir şey katmayacağına ve savaşın hedeflerinin, özellikle Hamas'ın teslim olması ve rehinelerin sağ olarak serbest bırakılması gibi hedeflerin hiçbirine ulaşamayacağına emin oldukları anlaşılıyor. Onlara göre bu işgal, orduyu uzun bir yıpratma savaşına sürükleyecek ve bu da Hamas'ın hedefine ulaşmasını sağlayacak. Ayrıca, can kaybı (100'den fazla askerin ölümü) ve kaynaklar (yılda 30 milyar şekel) açısından son derece maliyetli olacak ve İsrail'i izole bir devletten dünyanın paryası haline getirecek.

Haaretz'in askeri analisti Amos Harel, İsrail ordusunun Rehineler ve Kayıp Kişiler Koordinasyon Birimi'ndeki subayların, Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli rehinelerin ailelerine, Gazze şehrini işgal etmek için yapılacak bir askeri operasyonun, hayatta olan rehinelerin hedef alınma ve ölen rehinelerin ortadan kaybolma riskini artıracağını söylediklerini aktardı. Subaylar, İsrail ordusunun rehinelerin nerede oldukları hakkında kesin bilgiye sahip olmadığını vurgulayarak, rehinelerin ailelerine ‘Hamas'ın psikolojik terörüne’ hazırlıklı olmalarını söyledi.

Hamas tarafından tutulan İsrailli rehinelerin aileleri bu açıklamaya, “ordudaki bu tür bir inanca ve aynı zamanda Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in gereksiz bir savaşa girme kararına şok olduklarını” söyleyerek yanıt verdiler. Dün yaptıkları açıklamada, “İlk operasyon (Gideon'un Savaş Arabaları) başarılı olamadıysa, ikinci veya yedinci operasyon da başarılı olamaz. Masada (ateşkes ve esir takası için) bir anlaşma var, bu anlaşma rehinelerin sonuncusunu geri getirecek ve savaşı sona erdirecek” ifadelerini kullandılar.

Gazze Şeridi sınırında bulunan İsrail askeri aracı, 4 Eylül 2025 (Reuters)Gazze Şeridi sınırında bulunan İsrail askeri aracı, 4 Eylül 2025 (Reuters)

Amos Harel dün yaptığı açıklamada, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun birkaç gün içinde İsrail ordusuna Gazze şehrinde büyük çaplı bir askeri operasyon başlatma emri vereceğini ima ettiğini bildirdi. Harel, “Operasyonun Gazze'nin işgali ve Hamas'ın yenilgisiyle sonuçlanacak sürekli ve sürdürülebilir bir operasyon olacağının kesinliği yok, çünkü operasyonun tamamı yarı güçle yürütülüyor” dedi.

Harel, Netanyahu ile çalışan ve hükümet ve güvenlik konseyi toplantılarındaki açıklamalarına aşina olan subayların, ‘Başbakan’ın rehineler ve ailelerinin durumuna karşı tüm sempatisini yitirdiğine ve onun siyasi hayatta tutunması, iktidarda kalması ve hapishaneye girmemesi ile ilgilendiğine uzun zamandır ikna olduklarını’ belirtti.

Ma'ariv gazetesinin askeri muhabiri Alon Ben David de aynı izlenimi aktardı. Ben David dün haftalık köşesinde şu ifadeleri kullandı: “Gazze'nin işgali Filistinliler için insani bir felaket, İsrail için ise askeri ve siyasi bir trajedi olacaktır. Tek umut, Hamas'ın tutumunu yumuşatması veya ABD Başkanı Donald Trump'ın müdahale ederek Netanyahu'ya bu gereksiz adımdan geri dönmesi için uzun bir merdiven sunmasıdır.”

Ben David sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu gerçekleri Netanyahu'ya sundum ve o da bunları çok iyi anladı: Şu anda yaklaşık bir milyon nüfusa sahip olan Gazze şehri, Gazze Şeridi'ndeki diğer şehir ve kasabalardan doğası gereği farklı. Binalarının çoğu halen ayakta ve bunların altında Hamas'a ait işlevsel bir tünel ağı var. Bu ağın sadece küçük bir kısmı şehrin önceki işgali sırasında hasar gördü. İsrail ordusunun tahminlerine göre, şehrin yer üstü ve yer altının tamamen işgal edilmesi ve temizlenmesi yaklaşık 100 savaşçının hayatına mal olacak ve en az bir yıl sürecek. Bu tahmin, karar vericilere bekleyenin sadece başka bir askerî harekât değil, ağır ve uzun bir savaş olduğunu ve bunun Hamas'a karşı kesin bir zaferle sonuçlanacağını kimsenin garanti edemeyeceğini açıkça belirtmek için kabineye de sunuldu. Gazze, ikiye katladığımız, sonra tekrar tekrar katladığımız, artık daha fazla katlanamayacağı noktaya gelene kadar katladığımız bir kâğıt parçası gibi.”

Ben David, İsrail istihbaratının Hamas'ın eylem ve kararlarına ilişkin analizlerinin, Hamas'ın İsrail güçlerini durdurmak için askeri gücünün yetersiz olduğunun tamamen farkında olduğunu gösterdiğini açıkladı. Hamas, Stalingrad tarzı bir savaşa, yani son savaşçıya kadar direnişe hazırlanmıyor, daha çok manevra kuvvetlerini yoran gerilla savaşına hazırlanıyor.

Gazze Şeridi'nin kuzeyinden orta kesimlere doğru ilerleyen Filistinliler, 4 Eylül 2025 (AP)Gazze Şeridi'nin kuzeyinden orta kesimlere doğru ilerleyen Filistinliler, 4 Eylül 2025 (AP)

Diğer siyasi kaynaklara göre, Netanyahu'ya Hamas'a karşı savaşı kesin olarak sona erdirmek için geniş bir hareket alanı tanıyan ABD yönetimi, onun bitmek bilmeyen savaşına karşı sabırsızlık belirtileri göstermeye başladı. Bunun kanıtı, Trump'ın bu hafta yaptığı, ‘İsrail'in kamuoyu nezdinde savaşı kazanamadığı’ yönündeki açıklamasıdır.

Üst düzey bir İsrailli istihbarat görevlisine göre Trump, “Bizi ‘kaybedenler’ olarak tanımlamaktan bir adım uzakta ve bildiğimiz gibi o asla kaybedenlerin tarafında yer almaz. Her gün Gazze kumlarına daha da gömülüyoruz; geleceğimiz ve güvenliğimiz kadar önemli olan uluslararası sahnede kaybımızı derinleştiriyoruz. Dünya artık Gazze Şeridi'nde ne aradığımızı anlamıyor ve İsrail her geçen gün daha da izole oluyor. Öyle ki parya devlet haline gelmek üzereyiz. Bu sadece akademik veya kültürel bir boykot değil, İsrail ordusunun savaşmaya devam etmek için ihtiyaç duyduğu ekipmanı elde etme kabiliyetini de doğrudan etkileyen bir boykot.”

Diğer yandan Yedioth Ahronoth gazetesi, bir yandan Amerikan baskısı, diğer yandan Hamas'ın esnekliğinin Netanyahu'ya bu savaşta tırmandığı yüksek ağaçtan inip ülkeyi ve bölgeyi getirdiği felaketlerden kurtarması için uzun bir merdiven sağlayabileceğini savundu.



Polonya Başbakanı Tusk: Ukrayna üç yıl daha savaşmaya hazır

Donald Tusk, Britanya halkının Rusya'nın Ukrayna'yla savaşından sanıldığı kadar uzak olmadığı konusunda uyardı (AP)
Donald Tusk, Britanya halkının Rusya'nın Ukrayna'yla savaşından sanıldığı kadar uzak olmadığı konusunda uyardı (AP)
TT

Polonya Başbakanı Tusk: Ukrayna üç yıl daha savaşmaya hazır

Donald Tusk, Britanya halkının Rusya'nın Ukrayna'yla savaşından sanıldığı kadar uzak olmadığı konusunda uyardı (AP)
Donald Tusk, Britanya halkının Rusya'nın Ukrayna'yla savaşından sanıldığı kadar uzak olmadığı konusunda uyardı (AP)

Polonya Başbakanı Donald Tusk, Ukrayna'nın üç yıl daha çarpışmaya hazır olduğunu ancak savaşın daha uzun sürmemesini umduğunu söyledi.

Polonya lideri, Kiev'in savaşın birkaç yıldan fazla sürmesi durumunda ülke halkı ve ekonomisi üzerinde yaratabileceği olumsuz etkiler konusunda endişeli olduğunu açıkladı.

The Sunday Times'a verdiği röportajda, "Ukrayna'nın bağımsız bir devlet olarak hayatta kalacağından hiç şüphem yok" dedi.

Asıl soru, kaç kayıp verileceği. Başkan Zelenski [perşembe günü] bana savaşın 10 yıl sürmemesini umduğunu ancak Ukrayna'nın iki, üç yıl daha savaşmaya hazır olduğunu söyledi.

Ukrayna ekonomisi zarar görürken Moskova'nın mali durumu da ABD, Birleşik Krallık (BK) ve Avrupa'nın uyguladığı uluslararası yaptırımlarla sarsıldı. Ancak gazeteye konuşan Tusk, BK'ye ülkenin savaştan bu kadar uzak olmadığı konusunda sert bir uyarıda bulundu.

Britanya kamuoyunun Sör Keir Starmer'ın Kentish Town'daki eski aile evinin Rusya bağlantılı kundaklama saldırılarına hedef alındığı haberine sessiz kalmasını değerlendiren Tusk, BK'nin bir NATO-Rusya savaşı durumunda kurtulacağına dair "tatlı yanılsamaya" kapılmaması gerektiği uyarısını yaptı.

Tusk, "Sorun şu ki, Britanya'da hiç kimse [şaşırmadı]. Açıkçası şoke oldum" dedi.

Britanya basınında bu konuyla ilgili haberler çıktıktan sonra tepkiler sanki sıradan bir Arsenal-Liverpool futbol maçında olduğu gibiydi. Ancak Ruslar böyle bir şeyi organize etmeye hazır ve muktedirse, bu her şeyi yapmaya hazır ve muktedir oldukları anlamına gelir.

Moskova'nın yeni hipersonik Oreşnik balistik füzelerini Belarus veya Kaliningrad'a konuşlandırması durumunda, füzelerin 3 bin 200 km menzili olduğu için Londra da dahil herhangi bir Avrupa başkentine kolayca nükleer savaş başlığı fırlatabileceği konusunda uyardı.

Polonya Başbakanı, "Tehdit küresel ve evrensel, her şeyden önce teknoloji yüzünden" dedi.

Siz ve biz zaten siber uzayda çok büyük bir saldırı altındayız. Polonya'da demiryollarımızın ve hastanelerimizin [temelini oluşturan] siber altyapıyı yok etmeye hazırlar. Bu gerçekten acı verici olabilir. İşte bu yüzden onlardan çok uzakta olduğunuz, bunun sizin savaşınız olmadığı, sadece Ukrayna veya Polonya olduğuna dair bu tatlı yanılsamaya kapılıp yaşayamazsınız.

Görsel kaldırıldı.
Tusk, Putin'i sertçe eleştiriyor (AP)​​​​​​

Polonya, Rusya'yla yaklaşık 4 yıldır süren savaşı boyunca Ukrayna'nın yakın bir müttefiki oldu ancak daha önce bile Tusk, 2014'le 2019 arasında Avrupa Konseyi başkanlığı yaptığı dönemde Putin'in sıkı bir eleştirmeniydi.

Rusya Devlet Başkanı hakkında şunları söylemişti:

Putin'in sıradışı bir kişiliğe sahip olduğuna, bir sihirbaz, çekici veya karizmatik olduğuna inanmayın. Son derece sıradan ve basit biri. Onunla yapılan konuşmalar ilgi çekici değil. Oldukça basit bir düşünme biçimine sahip ve her zaman kimin daha fazla güce sahip olduğu ve kimin bu gücü birbirine karşı kullanmaya hazır olduğuyla ilgili.

Independent Türkçe

 


Eski danışman açıkladı: Trump ve Kim Jong-un görüşebilir

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Eski danışman açıkladı: Trump ve Kim Jong-un görüşebilir

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

ABD Başkanı Donald Trump'ın eski danışmanlarından biri, Asya turuna başlayan Trump'la Kuzey Kore lideri Kim Jong-un arasında sürpriz bir görüşme olabileceğini öne sürdü.

Trump'ın eski ulusal güvenlik danışman yardımcısı K.T. McFarland, cumartesi günü Newsmax'e, "Donald Trump sözkonusu olduğunda her zaman beklenmedik şeyler olur, değil mi? Bu yüzden planlanmış bir görüşme yok" diye konuştu.

Eski Fox News sunucusu McFarland, "Ancak Başkan Trump, ilk görev döneminde Kuzey Kore lideriyle diplomatik bir temas görüşmesi gerçekleştirmişti" diye ekledi.

Ve çok başarılı olmuştu çünkü bu görüşme sonucunda Kuzey Koreliler, hem nükleer silah hem de füze denemelerini durdurmuştu.

McFarland şöyle devam etti:

Yani bu toplantı sonucunda Kuzey Korelilerin iyi niyetini gerçekten kazanabilmişti. Belki Başkan Trump bunu tekrar yapar.

79 yaşındaki başkan, Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği'nin (ASEAN) yıllık zirvesine katılmak üzere pazar günü Malezya'ya gitti. Milyonlarca hayat kurtaracağını söylediği Kamboçya'yla Tayland arasında tarihi bir "barış anlaşması"na nezaret etti.

Japonya ve Güney Kore'yi de kapsayan 5 günlük Asya turu, süregelen ticaret savaşını yatıştırmak amacıyla Trump'la Çin Devlet Başkanı Şi Cinping arasında merakla beklenen bir görüşmeyle sona erecek.

Bundan daha önemli olabilecek tek görüşme ise Trump'la Kuzey Kore lideri arasında gerçekleşebilir.

Seyahatten önce Trump, Kim'le görüşmeye hazır olduğunu ima ederek, Air Force One'da gazetecilere, "Haberi yayarsanız yaparım. Buna açığım" dedi.

Trump, "Onunla harika bir ilişkim vardı" diye ekledi.

grt
McFarland, Trump'ın ilk başkanlık döneminde danışmanlık yapmadan önce Fox News sunucusuydu (AFP)

Görüşme gerçekleşirse, iki dünya lideri 2019'da Kore sınırındaki Panmunjom köyündeki buluşmadan bu yana ilk kez bir araya gelecek. İki lider, Trump'ın ilk başkanlık döneminde üç kez bir araya gelmişti.

Trump ve Kim arasında bir görüşme yapılacağına dair resmi bir onay olmasa da Güney Kore Birleşme Bakanı Chung Dong Young'ın bu ay milletvekillerine Askerden Arındırılmış Bölge'de bir araya gelmelerinin mümkün olduğunu söylemesinin ardından birçok kişi bir görüşmenin gerçekleşeceğini tahmin ediyor.

Güney Kore'nin yeni liberal hükümeti, Trump'ı Kim'le diyaloğu yeniden başlatma konusunda öncülük etmeye defalarca çağırdı.

Independent Türkçe


İsrail Dışişleri Bakanlığı, Trabzon'daki eyleme tepki gösterdi

Kafasına çuval geçirilen Netanyahu maketinin üzerine "Savaş suçlusu" yazılı bir kağıt da asıldı (X/Kemalsaglamart1)
Kafasına çuval geçirilen Netanyahu maketinin üzerine "Savaş suçlusu" yazılı bir kağıt da asıldı (X/Kemalsaglamart1)
TT

İsrail Dışişleri Bakanlığı, Trabzon'daki eyleme tepki gösterdi

Kafasına çuval geçirilen Netanyahu maketinin üzerine "Savaş suçlusu" yazılı bir kağıt da asıldı (X/Kemalsaglamart1)
Kafasına çuval geçirilen Netanyahu maketinin üzerine "Savaş suçlusu" yazılı bir kağıt da asıldı (X/Kemalsaglamart1)

İsrail Dışişleri Bakanlığı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun maketinin cumartesi günü Trabzon'da "Netanyahu'ya idam" afişiyle birlikte bir inşaat vincine asılmasına tepki gösterdi.

Pazar günü X'te yapılan paylaşımda, Artvin Çoruh Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı bölümünde öğretim üyesi olan Kemal Sağlam'ın öncülüğüyle gerçekleştirilen eylemde TOKİ konutları inşaatındaki bir vincin kullanıldığı hatırlatıldı:

Türk akademisyen Başbakan Netanyahu'nun maketini bir 'İdam Cezası' afişiyle birlikte asıyor. Bir devlet şirketi gururla yardım ediyor. Türk yetkililer bu skandala karşı çıkmadı. Erdoğan'ın Türkiyesi'nde nefret ve antisemitizm kınanmıyor, kutlanıyor.

Sağlam, yerel basına yaptığı açıklamada Gazze'deki katliamlara dikkat çekmek istediğini belirterek "İsrail hükümetinin politikası uluslararası hukuku ve insan haklarını ihlal ediyor" demişti. 

Türkiye'deki resmi makamlar henüz konuya dair herhangi bir açıklama yapmadı. 

Gazze savaşı Ankara-Tel Aviv ilişkilerini gerse de Türkiye, Mısır ve Katar'la birlikte ABD Başkanı Donald Trump'ın 20 maddelik planının garantörlerinden biri oldu. 

ABD'nin talebi üzerine Türkiye, ateşkes ve rehine takası anlaşmasını imzalaması için Hamas'ı ikna etmişti. Trump da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a desteği için teşekkür etmişti.

Diğer yandan Türkiye'nin Gazze Şeridi'ne konuşlandırılacak uluslararası güvenlik gücünde yer alamayabileceği son günlerde bildiriliyor.

ABD Dışişleri Marco Rubio, Gazze'de görev yapacak güvenlik gücünün İsrail tarafından da onaylanması gerekeceğini cuma günü söyledi.

Rubio, Türkiye'nin katılımına dair doğrudan açıklama yapmazken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD Başkanı Yardımcısı JD Vance'le 22 Ekim'de yaptığı görüşmede Türkiye'nin olası rolüne dair "Bu konuda karar İsrail yönetimine danışılarak alınacak. Çok net görüşlerim var" demişti.

Independent Türkçe, RT, Haber61