İngiliz Kralı, Trump'ın barışa yönelik "kişisel bağlılığını" memnuniyetle karşıladı

Kral Charles ve Trump dün Windsor Kalesi'nde akşam yemeğinde (DPA)
Kral Charles ve Trump dün Windsor Kalesi'nde akşam yemeğinde (DPA)
TT

İngiliz Kralı, Trump'ın barışa yönelik "kişisel bağlılığını" memnuniyetle karşıladı

Kral Charles ve Trump dün Windsor Kalesi'nde akşam yemeğinde (DPA)
Kral Charles ve Trump dün Windsor Kalesi'nde akşam yemeğinde (DPA)

Kral III. Charles, dün Trump'ın Birleşik Krallık'a yaptığı resmi ziyaret sırasında, ABD Başkanının dünya genelindeki çatışmaları sona erdirme konusundaki "kişisel kararlılığını" memnuniyetle karşıladı.

Windsor Kalesi'nde düzenlenen resmi ziyafette Kral, "Ülkelerimiz, özellikle Sayın Başkan, dünyanın en karmaşık çatışmalarından bazılarına çözüm bulma ve barışı sağlama konusundaki kişisel kararlılığınız olmak üzere, kritik diplomatik çabaları desteklemek için birlikte çalışıyor" dedi.

Trump ise Birleşik Krallık'a yaptığı resmi ziyareti "hayatımın en büyük onurlarından biri" olarak nitelendirdi.

Trump, Windsor Kalesi'ndeki 160 konuğa, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri'nin "aynı telde iki nota... her biri kendi başına güzel, ancak gerçekten birlikte çalınması gereken iki nota" olduğunu belirterek, bu eşi benzeri görülmemiş etkinliğin "hayatımın en büyük onurlarından biri" olduğunu söyledi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Kral Charles, ABD başkanını İngiltere'ye yaptığı ikinci resmi ziyarette eşi benzeri görülmemiş törenler, yoğun güvenlik önlemleri, teknoloji yatırımlarına ilişkin duyurular ve protestolar eşliğinde karşıladı.

Trump ve eşi Melania, dünyanın en eski ve en büyük yerleşim yeri olan ve yaklaşık bin yıldır İngiliz kraliyet ailesine ev sahipliği yapan Windsor Kalesi'ne ulaştı. Kaledeki kraliyet karşılamasında kırmızı halılı araba alayı, askeri selamlama ve görkemli bir ziyafet yer aldı.



Çin'in "Guam katili" ABD'yi endişelendiriyor

"Guam katili" füzesi, II. Dünya Savaşı'nın sona ermesinin 80. yıldönümü için düzenlenen askeri geçit töreninde tanıtılmıştı (Facebook/China Focus)
"Guam katili" füzesi, II. Dünya Savaşı'nın sona ermesinin 80. yıldönümü için düzenlenen askeri geçit töreninde tanıtılmıştı (Facebook/China Focus)
TT

Çin'in "Guam katili" ABD'yi endişelendiriyor

"Guam katili" füzesi, II. Dünya Savaşı'nın sona ermesinin 80. yıldönümü için düzenlenen askeri geçit töreninde tanıtılmıştı (Facebook/China Focus)
"Guam katili" füzesi, II. Dünya Savaşı'nın sona ermesinin 80. yıldönümü için düzenlenen askeri geçit töreninde tanıtılmıştı (Facebook/China Focus)

Çin'in "Guam katili" füzesi ABD-Pasifik hattında endişe yaratıyor.

Çin Halk Kurtuluş Ordusu (ÇHKO), Pekin'in merkezindeki Tiananmen Meydanı'nda eylül başında düzenlenen askeri törende DongFeng-26D füzesini tanıtmıştı.

Guardian’ın analizinde, füzenin ABD’nin Pasifik’teki stratejik merkezi Guam’da büyük tedirginlik yarattığı yazılıyor. Çin’in yaklaşık 3 bin kilometre doğusundaki Guam’da ABD ordusuna ait büyük bir askeri birlik de var.

Uzmanlar, Çin’in Tayvan’ı işgal etmesi halinde Guam’ın çatışmalarda ön cephe haline gelebileceğini söylüyor.

Batı Pasifik'teki askeri operasyonları denetlemek için ABD’nin yeni kurduğu komuta merkezi Mikronezya Müşterek Görev Gücü'nden Michelle Tucker şunlar söylüyor:  

Guam, Batı Pasifik'te ABD için stratejik öneme sahip bir yer. Ordu, vatanımızı Guam’dan başlayarak korumaya hazır.

Çin medyasında “Guam katili” diye de anılan füzenin tanıtımında Çin lideri Şi Cinping’in yanında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’un yer alması da dikkat çekmişti.

ABD merkezli bir paralı askerlik şirketinden Gina T. Reilly, üç lideri yan yana görene kadar Çin’in hamlelerinden endişe duymadığını söylüyor. Ancak bu karenin, sözkonusu ülkeler arasında “çok daha yakın siyasi bağlar olduğunu gösterdiğini” belirtiyor:

Bu, bölgesel ve küresel diplomasiyi değiştirebilir, koordineli eylemlerin gerçekleşme olasılığını artırabilir. Bu durum, ülkeler arasında askeri ve güvenlik açısından işbirliğine işaret ettiğinden endişelendirici.

Independent Türkçe, Guardian, Chosun


İsrail, Gazze’nin tarihi zenginliğini imha ediyor

Gazze Ulu Camii, İsrail ordusunun bombardımanında ağır hasar almıştı (Reuters)
Gazze Ulu Camii, İsrail ordusunun bombardımanında ağır hasar almıştı (Reuters)
TT

İsrail, Gazze’nin tarihi zenginliğini imha ediyor

Gazze Ulu Camii, İsrail ordusunun bombardımanında ağır hasar almıştı (Reuters)
Gazze Ulu Camii, İsrail ordusunun bombardımanında ağır hasar almıştı (Reuters)

Uluslararası camiadan uzmanlar, Gazze'deki tarihi zenginlikleri İsrail bombardımanından korumaya çalışıyor.

Associated Press'in aktardığına göre uzmanlar, 15 Eylül'ü 16 Eylül'e bağlayan geceki bombardımanlardan önce tarihi eserleri kurtarabilmek için İsrail yönetimiyle yoğun müzakere yürüttü.

2009'dan beri Gazze'de faaliyet gösteren insani yardım kuruluşu Première Urgence Internationale (PUI), son dakikada bir kamyon bulup eserleri Gazze dışına çıkarabilmek için İsrail ordusuyla yaklaşık 9 saat müzakere yaptı. PUI, Gazze'nin kültürel mirasının korunması için de çalışan Fransa merkezli bir sağlık kuruluşu.

PUI'nin acil durum saha koordinatörü Kevin Charbel, İsrail'in vuracağı bir binanın deposunda UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak ilan edilen 4. yüzyıldan kalma Bizans manastırına ait eserler yer aldığını belirtiyor.

Charbel, depoda 25 yılı aşkın bir süredir yapılan kazılardan elde edilen eserlerin bulunduğunu söyleyerek şöyle devam ediyor:

Bu yalnızca Filistin ya da Hristiyan mirası değil; UNESCO'nun koruma altına aldığı dünya mirasının bir parçası.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), binanın Hamas karargahı olduğunu öne sürerek imha edileceğini açıklamıştı. Charbel, Kudüs Latin Patrikhanesi'nin de eserlerin kurtarılması sürecinde önemli katkılar yaptığını belirtiyor.

UNESCO'nun verilerine göre, 7 Ekim 2023'te patlak veren savaşın başından beri İsrail, Gazze Şeridi'ndeki 13 dini alan, 77 tarihi veya sanatsal öneme sahip bina, bir müze ve 7 arkeolojik kazı alanı dahil en az 110 kültürel alana zarar verdi.

Gazze Şeridi'nin en eski camisi olan Gazze Ulu Camii'nin kendine özgü sekizgen minaresi de İsrail saldırılarında ciddi hasar görmüştü. IDF saldırının ardından "Hamas'a ait bir tünelin" hedef alındığını savunmuştu.

Memlükler döneminden kalma Paşa Sarayı da saldırıların hedefi olmuştu. BBC'nin aktardığına göre müze olarak kullanılan yapının içindeki eserlerin akıbetiyse bilinmiyor.

Gazze'deki kazılarda çalışan Filistinli arkeolog Fadıl Otol şunları söylüyor:

Çok üzgünüm. Kalbim parçalanıyor. Arkeolojik alanların ve müzelerin bir gün yok olacağı hiç aklıma gelmemişti.

Independent Türkçe, Times of Israel, BBC


Alman Kalkınma Bakanı: Gazze'deki kıtlık insan eliyle yaratıldığı için şok edici

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Gazze Şehri'nde çocuklar da dahil olmak üzere Filistinliler, ücretsiz yiyecek almak için beklerken (EPA)
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Gazze Şehri'nde çocuklar da dahil olmak üzere Filistinliler, ücretsiz yiyecek almak için beklerken (EPA)
TT

Alman Kalkınma Bakanı: Gazze'deki kıtlık insan eliyle yaratıldığı için şok edici

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Gazze Şehri'nde çocuklar da dahil olmak üzere Filistinliler, ücretsiz yiyecek almak için beklerken (EPA)
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Gazze Şehri'nde çocuklar da dahil olmak üzere Filistinliler, ücretsiz yiyecek almak için beklerken (EPA)

Almanya Kalkınma Bakanı Reem Radovan, İsrail ablukası nedeniyle aylardır açlıkla boğuşan kuşatma altındaki Filistin Gazze Şeridi'ne yönelik İsrail saldırılarını sert bir dille eleştirdi.

Sosyal Demokrat Partili siyasetçi dün Alman parlamentosunda yaptığı konuşmada, "İsrail hükümeti (Gazze Şehri'ne) yönelik son işgali durdurmalı ve uluslararası yardımların Gazze Şeridi'ne kalıcı ve yeterli bir şekilde girmesine izin vermelidir" dedi.

Alabali Radovan, "Aynı zamanda kesin olan şey, Hamas'ın silahlarını ve tüm rehineleri koşulsuz olarak serbest bırakmasıdır" diyerek, "Acil bir ateşkese ihtiyaç var" ifadesini kullandı.

Alabali Radovan, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısının yanlış bir yaklaşım olduğuna inandığını belirterek, dünyada hiçbir çocuğun açlıktan ölmemesi gerektiğini vurguladı.

Son zamanlarda İsrail ve Batı Şeria'yı ziyaret eden bakan, "Gazze'deki durumun bu kadar şok edici olmasının nedeni de bu, çünkü oradaki kıtlık insan kaynaklı. Gazze'de insanlar açlıktan ölürken, çitin diğer tarafında yardım görüyorlar. Durum dünden beri daha da kötüleşti" dedi.

Parlamento oturumunda, bakanlığının bütçesi görüşüldü ve bütçe geçen yıla göre 910 milyon avro azaltılacak.

ABD'nin bu tür yardımlardan çekilmesine atıfta bulunarak, "Büyüyen krizler ortasında, Almanya uluslararası iş birliğine acilen ihtiyaç duyulandan çok daha az yatırım yapıyor" dedi. Ancak, bu azalmaya rağmen Alman kalkınma politikasının yürürlükte kalacağını açıkladı.