Mısır-Türkiye savunma sanayii iş birliği, iki ülke arasındaki yakınlaşmayı taçlandırıyor

İki ülke arasındaki savunma sanayii iş birliği, Doğu Akdeniz'deki ortak deniz tatbikatlarıyla eş zamanlı olarak gerçekleşiyor

Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, geçtiğimiz şubat ayında Kahire'de Türk mevkidaşı Recep Tayyip Erdoğan'ı ağırladı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, geçtiğimiz şubat ayında Kahire'de Türk mevkidaşı Recep Tayyip Erdoğan'ı ağırladı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır-Türkiye savunma sanayii iş birliği, iki ülke arasındaki yakınlaşmayı taçlandırıyor

Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, geçtiğimiz şubat ayında Kahire'de Türk mevkidaşı Recep Tayyip Erdoğan'ı ağırladı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, geçtiğimiz şubat ayında Kahire'de Türk mevkidaşı Recep Tayyip Erdoğan'ı ağırladı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Türkiye, 13 yıllık aradan sonra iki ülke arasında Akdeniz'de ortak deniz tatbikatlarının yeniden başlaması ile eş zamanlı olarak, Mısır ile savunma sanayii alanında iş birliğini güçlendirmeyi hedefliyor. Bu gelişme, Kahire ile Ankara arasındaki yakınlaşmanın doruk noktası olarak değerlendiriliyor.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, perşembe akşamı bir televizyon kanalında yayınlanan röportajında, ‘Mısır ile savunma sanayii ve ortak güvenlik alanlarında iş birliğinin güçlendirileceğini’ doğruladı. Fidan, ‘bölgedeki tehditlerin, ilişkilerin gelişmesiyle birlikte güvenlik konularında daha fazla müzakereye yol açtığını’ belirtti.

Fidan, ülkesinin Mısır ile ilişkilerinin şu anda ‘modern tarihin en iyi seviyesine’ ulaştığını belirterek, ‘her iki ülkenin de güçlerini ve yeteneklerini birleştirmeleri halinde aralarındaki iş birliği potansiyelinin farkında olduklarını’ bildirdi.

Mısır, insansız hava araçları (İHA), uçak gemileri ve kimyasal savaş silahlarının üretimi gibi savunma sanayii alanlarında Türkiye ile iş birliği yapmaya ilgi duyuyor. Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlara göre Türkiye, küresel ölçekte üst sıralarda yer alan Mısır donanmasının kapasitesinden yararlanmaya istekli.

Millî Savunma Bakanlığı, perşembe günü, 13 yıllık bir aradan sonra Mısır ile Doğu Akdeniz'de ortak ‘Dostluk Denizi’ deniz tatbikatlarının yeniden başlatıldığını duyurdu, ancak Kahire henüz bu tatbikatların yeniden başlatıldığını resmi olarak açıklamadı.

Millî Savunma Bakanlığı Sözcüsü Zeki Aktürk, düzenlediği basın toplantısında, ‘tatbikatların 22-26 Eylül tarihleri arasında fırkateynler, denizaltılar ve uçakların katılımıyla gerçekleştirileceğini’ söyledi. Şarku’l Avsat'ın Anadolu Ajansı'ndan (AA) aktardığına göre Aktürk, tatbikatların ‘iki ülke silahlı kuvvetleri arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi ve ortak operasyonel yeteneklerin artırılması’ çerçevesinde gerçekleştirildiğini belirtti.

Mısırlı strateji uzmanı Tümgeneral Semir Ferec, ‘iki ülke arasındaki tatbikatların, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Müslüman Kardeşler (Mısır'da terör örgütü olarak sınıflandırılıyor) konusundaki tutumu nedeniyle daha önce askıya alındığını ve şimdi yeniden başlamasının siyasi yakınlaşma ve cumhurbaşkanlığı düzeyinde yapılan çok sayıda toplantıyla eşzamanlı olduğunu’ vurguladı. Ferec, “Şimdi işler normale döndü ve iki ülke arasındaki iş birliği ve koordinasyon yolları çeşitlendi, hatta İHA üretimi yoluyla ortak savunma üretimine bile ulaşıldı” dedi.

Ferec, “Türkiye, küresel olarak üst sıralarda yer alan Mısır donanmasından yararlanmak istiyor ve ortak tatbikatlar, Mısır'ın Akdeniz'deki yeni bir askeri alana aşina olmasını sağlıyor. Tatbikatlar ayrıca Mısır'a, Türkiye kıyılarına yakın Marmara Denizi'nde eğitim yapma ve aynı zamanda gelişmiş denizcilik endüstrilerine sahip Gölcük Deniz Ana Üssü'nün kapasitesinin geliştirilmesinden yararlanma fırsatı sunuyor” değerlendirmesinde bulundu.

Mısır ve Türkiye tarafları ortak üretim anlaşmasının imzalanması sırasında (Türkiye’nin Kahire Büyükelçisi’nin sosyal medya hesabı)Mısır ve Türkiye tarafları ortak üretim anlaşmasının imzalanması sırasında (Türkiye’nin Kahire Büyükelçisi’nin sosyal medya hesabı)

Mısır ve Türkiye, ‘İHA teknolojisini yerelleştirmek ve yerel savunma sanayisini güçlendirmek’ amacıyla ağustos sonunda Mısır'da dikey kalkış ve iniş yapabilen insansız hava araçlarının (VTOL-İHA) ortak üretimi için bir anlaşma imzaladı.

Türkiye’nin Kahire Büyükelçisi Salih Mutlu Şen'in paylaşımına göre, geçtiğimiz dönemde imzalanan anlaşmalar arasında ‘Türk şirketi HAVELSAN ile Mısır'daki Arap Endüstri Organizasyonu’na bağlı Kadir Fabrikası arasında ortak insansız kara araçları üretimi’ de yer alıyordu.

Mısır Dışişleri Konseyi üyesi Tümgeneral Muhammed eş-Şehavi'ye göre savunma sanayilerindeki iş birliği, elektronik savaş silahlarının yanı sıra İHA’ları ve iki ülke arasındaki ortak üretim kapasitelerinin kullanımını da içeriyor.

Eş-Şehavi, “Kahire ile Ankara arasındaki ilişkiler artık stratejik hale geldi. Türkiye'nin terörle mücadele ve konvansiyonel savaşta Mısır'ın savaş deneyiminden yararlanmasıyla ortak askeri eğitimlerin yeniden başlamasının önü açıldı” dedi.

İki ülke, geçtiğimiz mayıs ayında Türkiye topraklarında Türk ve Mısır özel kuvvetleri arasında ortak askeri tatbikatlar gerçekleştirdi.

Türkiye, daha önce şubat ayında açıklanan ve Erdoğan'ın Mısır ziyaretiyle aynı zamana denk gelen bir anlaşma kapsamında Mısır'a Bayraktar TB2 İHA tedarik etmişti.

Mısır Genelkurmay Başkanı'nın geçtiğimiz mayıs ayında Türkiye'ye yaptığı ziyaretten (Mısır Ordu Sözcüsü’nün sosyal medya hesabı)Mısır Genelkurmay Başkanı'nın geçtiğimiz mayıs ayında Türkiye'ye yaptığı ziyaretten (Mısır Ordu Sözcüsü’nün sosyal medya hesabı)

Mısırlı askeri uzman Tümgeneral Alaa İzzeddin, ‘iki ülke arasındaki ilişkilerin siyasi ve diplomatik koordinasyonun en üst düzeyine ulaştığını, Akdeniz bölgesinde iki ülkenin ve dost devletlerin ekonomik refahını güvence altına almak amacıyla koordinasyon amaçlı tatbikatlar yapıldığını’ düşünüyor. İzzeddin, ‘tatbikatların aynı zamanda terörle mücadele, arama ve kurtarma operasyonları, afet durumlarında yardım sağlama, yasadışı göçle mücadele ve doğal kaynakları koruma konularına da odaklandığını’ vurguladı.

Dostluk Denizi tatbikatları ilk kez eski Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Hüsnü Mübarek döneminde başladı ve 2009 ve 2010 yılları boyunca devam etti. 2011 ve 2012'de tekrarlandıktan sonra 2013'te tamamen durduruldu.

İki ülke arasındaki askeri iş birliği, geçtiğimiz yıl cumhurbaşkanları düzeyinde karşılıklı ziyaretlerin temel dayanağı oldu ve bu da geçen mayıs ayında Türkiye'nin başkenti Ankara'da iki ülke arasında ilk üst düzey askeri diyalogun gerçekleşmesine yol açtı.

El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi uzmanlarından Beşir Abdulfettah, “İki ülke arasındaki ilişkilerde şu anda istihbarat ve askeri iş birliği yaşanıyor. Bu da ortak eğitim ve üretimde koordinasyonun artmasına, Mısır'ın savunma sanayindeki ulusal projesinin desteklenmesine ve savunma programlarına yerel katkının artmasına yol açıyor” ifadelerini kullandı.

Abdulfettah'a göre iki ülke arasındaki iş birliği, uçak gemisi üretiminde ortaklığa ve ortak savunma programları geliştirmenin yollarını araştırmaya da uzanıyor. Abdulfettah, ‘iş birliğinin hızının artma amacının, İsrail'in bölgedeki yayılmacı emellerine karşı koymak, güç dengesini yeniden yapılandırmak ve bölgesel mühendisliğin önemli güçlerin aleyhine olmamasını sağlamak olduğunu’ açıkladı.



Mali’de isyancılar ülkeyi yakıt ablukasına aldı

Mali'de vatandaşlar yakıt alabilmek için uzun kuyruklarda günlerce beklemek zorunda kalıyor (AFP)
Mali'de vatandaşlar yakıt alabilmek için uzun kuyruklarda günlerce beklemek zorunda kalıyor (AFP)
TT

Mali’de isyancılar ülkeyi yakıt ablukasına aldı

Mali'de vatandaşlar yakıt alabilmek için uzun kuyruklarda günlerce beklemek zorunda kalıyor (AFP)
Mali'de vatandaşlar yakıt alabilmek için uzun kuyruklarda günlerce beklemek zorunda kalıyor (AFP)

El Kaide bağlantılı Cemaat Nusret el-İslam vel-Müsliminin (CNIM) örgütünün saldırıları nedeniyle Mali'deki yakıt kıtlığı sürüyor. 

BBC'nin analizinde, CNIM'nin yıllardır süren isyanını ekonomik savaşa çevirecek şekilde genişlettiğine dikkat çekiliyor. 

Militanların başkent Bamako'ya giden 100'den fazla kamyonu ateşe verdiği ve sürücüleri kaçırdığı aktarılıyor. 

Saldırılar nedeniyle milyonlarca Malilinin günlük hayatı altüst oldu. Okulların ve üniversitelerin kapandığı, gıda fiyatlarının yükseldiği, hastanelerin elektrik kesintileriyle boğuştuğu belirtiliyor. 

Bamako'daki bir benzin istasyonunda bekleyen taksi şoförü Sidi Djiré, "4 gündür buradayım, hâlâ yakıt alamadım" diyor. 

Haberde, birçok taksici ve otobüs şoförünün yakıt almak için benzin istasyonlarında uyumaya başladığı belirtiliyor. Çoğu vatandaşın araç bulamadığı için uzun mesafeleri yürüyerek işe gitmek zorunda kaldığı aktarılıyor. 

Bamako'daki Baco Djicoroni pazarında alışveriş yapan Assitan Diarra gıda fiyatlarının üç katına çıktığını söylüyor:

Şu anda gerçekten zor zamanlar yaşıyoruz. Ama ne yapabiliriz ki? Savaştayız. Allah ülkemize huzur ve barış getirsin.

Esnaflar da nakliye maliyetlerinin artması nedeniyle fiyatların yükseldiğini ifade ediyor.

Diğer yandan analizde, ülkedeki kaosun CNIM ve cunta arasındaki anlaşmazlıklardan kaynaklandığına dikkat çekiliyor. 

Ordu yönetimi, ayrılıkçı grupların yarattığı güvenlik krizini çözeceğine söz vermesine rağmen CNIM gibi örgütlerle anlaşmaya varamadı. 

Ülkenin kuzey ve doğu bölgelerinde nüfuzunu artıran El Kaide bağlantılı örgüt, vur kaç saldırılarına ek olarak ülkeye yakıt ablukası uygulamaya da başladı. 

Denize kıyısı olmayan Afrika ülkesi, yakıt tedarikini Senegal ve Fildişi Sahili gibi komşu ülkelerden karayoluyla sağlamak durumunda. Ancak CNIM'nin ulaşım, elektrik ve lojistiğin can damarı olan yakıtı keserek "hükümeti savunma pozisyonuna zorladığı" belirtiliyor. 

Bölgede bir süredir nüfuzunu artıran Rusya ise Mali'ye hem askeri hem de lojistik destek sözü vermişti. 

Rusya'dan bir heyet, geçen ay Bamako'da Mali Devlet Başkanı Assimi Goita'yla görüşmüştü. Toplantıların ardından Moskova, ülkeye ayda 200 bin ton yakıt ve tahıl göndermeyi taahhüt etmişti. 

Independent Türkçe, BBC, Reuters


Çin’in nükleer silah biriminde yolsuzluklar: Kapsamlı temizlik yapılıyor

Çin'in gemisavar DF-21D füzesi yaklaşık 4 bin kilometre menzile sahip (Reuters)
Çin'in gemisavar DF-21D füzesi yaklaşık 4 bin kilometre menzile sahip (Reuters)
TT

Çin’in nükleer silah biriminde yolsuzluklar: Kapsamlı temizlik yapılıyor

Çin'in gemisavar DF-21D füzesi yaklaşık 4 bin kilometre menzile sahip (Reuters)
Çin'in gemisavar DF-21D füzesi yaklaşık 4 bin kilometre menzile sahip (Reuters)

Çin'in nükleer silahlarından sorumlu Çin Halk Kurtuluş Ordusu (ÇHKO) Roket Kuvvetleri'nde yolsuzluk gerekçesiyle üst düzey isimler görevden alındı.

Çin Savunma Bakanlığı, 9 üst düzey askeri yetkilinin ve ülkenin ikinci en üst rütbeli generali He Weidong'un Çin Komünist Partisi'nden (ÇKP) ve ordudan ihraç edildiğini geçen ay duyurmuştu. 

Savunma Bakanlığı Sözcüsü Zhang Şiaogang, askeri yetkililerin "ciddi yolsuzluğa" karıştığını bildirmişti. 

He Weidong, Politbüro'nun 24 üyesinden biri olduğu gibi, Tayvan'a yönelik operasyonlardan sorumlu Doğu Cephesi Komutanlığı'nın eski direktörüydü.

New York Times'ın (NYT) analizinde, ÇHKO Roket Kuvvetleri'ne 2023'ten beri yolsuzluk suçlamaları yöneltildiğine dikkat çekiliyor. 

Çin'in nükleer başlıkları, stratejik ve taktik füzeleri Roket Kuvvetleri'ne bağlı geliştiriliyor. Bu birim, sesten 5 kat daha hızlı gidebilen ve seyir halindeyken şekil değiştirdiği öne sürülen bir füze de tasarlamıştı.

Bazı uzmanlar, ordudaki en büyük bütçelerden birinin Roket Kuvvetleri'ne ayrıldığını, bu yüzden birimin yolsuzluğa açık olduğunu söylüyor. 

Analizde, Çin'in nükleer gücünü hızla artırmayı hedeflediği ancak Roket Kuvvetleri'ndeki "kapsamlı temizliğin" bu süreçle ilgili sorunları ortaya koyduğu yazılıyor. 

ÇHKO'nun resmi gazetesinde salı günü yayımlanan makalede, "Yolsuzlukla mücadele ordumuzun kaybetmemesi gereken bir siyasi süreçtir" denmişti.

Şi Cinping'in 2049'a kadar "dünya standartlarında bir ordu" kurma hedefinde önemli rol oynayan Roket Kuvvetleri, Tayvan'ın olası işgalinde de merkezi konumda.  

Amerikan istihbaratına göre Şi, 2027'ye kadar ordunun Tayvan'ı ele geçirecek seviyeye gelmesini planlıyor.

Pekin, "tek Çin" politikası kapsamında Tayvan'ı kendi toprağı olarak görüyor. Son yıllarda askeri baskıyı artıran Çin, adanın anakarayla yeniden birleşmesi için gerekirse güç kullanabileceğini vurguluyor.

Taipei yönetimiyse Çin tehdidine karşı ABD'nin askeri ve siyasi desteğine güveniyor. ABD'de 1979'da yürürlüğe konan Tayvan İlişkileri Yasası kapsamında Washington, olası bir Çin saldırısına karşı Tayvan'a kendini koruyacak askeri teçhizatı sağlamak zorunda. 

Independent Türkçe, New York Times, The Diplomat


Venezuela, ABD’ye karşı “gerilla savaşına” hazırlanıyor

USS Gerald R. Ford, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in talimatıyla geçen ay yola çıkmıştı (ABD Donanması)
USS Gerald R. Ford, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in talimatıyla geçen ay yola çıkmıştı (ABD Donanması)
TT

Venezuela, ABD’ye karşı “gerilla savaşına” hazırlanıyor

USS Gerald R. Ford, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in talimatıyla geçen ay yola çıkmıştı (ABD Donanması)
USS Gerald R. Ford, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in talimatıyla geçen ay yola çıkmıştı (ABD Donanması)

ABD'nin "uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele" gerekçesiyle gönderdiği dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un Venezuela açıklarına ulaşmasıyla iki ülke arasındaki gerginlik iyice tırmandı. 

CNN'in aktardığına göre savaş gemisine 9 hava filosu, güdümlü füze destroyerleri USS Bainbridge ve USS Mahan'ın yanı sıra füze savunma komuta gemisi USS Winston S. Churchill ve 4 binden fazla piyade eşlik ediyor.  

Venezuela Savunma Bakan Vladimir Padrino Lopez, ABD'nin Karayipler'deki askeri yığınağını "emperyalist tehdit" diye niteleyerek ülkede 200 bin askerin seferber edildiğini duyurdu. 

Seferberliğin iki gün sürmesi, daha sonra duruma göre yeni bir plana geçilmesi öngörülüyor. 

Reuters'ın aktardığına göre Karakas yönetimi, olası ABD işgaline karşı "gerilla savaşına" hazırlanıyor. Britanyalı haber ajansının incelediği belgelerde, 280'den fazla noktada oluşturulacak küçük askeri birimlerin koordineli sabotaj eylemleri düzenleyeceği belirtiliyor. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla konuşan bir kaynak, Venezuela yönetiminin "sokaklarda anarşi yaratarak ülkeyi yabancı güçler için yönetilemez hale getirmeyi" planladığını savunuyor. Bu kapsamda silahlı milislerin ve istihbarat servislerinin sahaya sürüleceği aktarılıyor. 

Diğer yandan Venezuela ordusunun, ABD birlikleri karşısında dezavantajlı kalacağına dikkat çekiliyor. Hükümete yakın yetkililerden biri "Konvansiyonel savaşta iki saat bile dayanamayız" diyor. Başka bir kaynak da resmi açıklamaların aksine ülkenin böyle bir savaşa hazır olmadığını söylüyor.

Analizde, Venezuela lideri Nicolas Maduro'nun selefi Hugo Chavez'in izinden giderek subayları bakan veya devlete ait şirketlere yönetici olarak atadığına dikkat çekiliyor. 

Ordunun sadakatine sahip olsa bile Maduro yönetiminin askerlere düşük maaş ödediğine, Venezuela ordusunun cephaneliğinin çoğunun Rus yapımı eski silahlardan oluştuğuna işaret ediliyor. Dolayısıyla herhangi bir sıcak çatışmada askerlerin firar edebileceği değerlendirmesi yapılıyor. 

Maduro, Venezuela'yı savunmak için 8 milyon sivile silah eğitimi verildiğini açıklamıştı. Ancak kaynaklar, sokaklarda anarşi yaratma senaryosunda tahminen 5 bin ila 7 bin kişinin görevlendirilebileceğini savunuyor. 

Gerilla tarzı "direniş savaşı" içinse yaklaşık 60 bin kişilik ordu ve ulusal muhafız birliğinin görevlendireceği aktarılıyor. 

Rus menşeli "Igla-S" tipi kısa menzilli uçaksavar füzelerinin stratejik hava savunma sahalarına konuşlandırıldığı belirtiliyor. Venezuela ordusunun elinde bu füzelerden yaklaşık 5 bin tane var.  

Kremlin, Washington ve Karakas yönetimlerine itidal çağrısı yapmış ancak ABD'nin saldırıya geçmesi halinde Venezuela'ya destek vereceklerini duyurmuştu. 

Güvenlik analisti Andrey Serbin Pont, Venezuela'nın "kaos yoluyla caydırıcılık" mesajı vermek istediğini söylüyor. Maduro rejiminin yıkılması ve olası geçiş sürecinde bu silahların gerilla ve paramiliterlerin eline geçebileceğini, bunun da ülkede şiddet ve istikrarsızlığı körükleyebileceğini belirtiyor. 

ABD'nin Karayipler'deki askeri yığınağı

Trump, uyuşturucu kaçakçılığını durdurma gerekçesiyle Latin Amerika'ya askeri yığınak talimatı vermişti. 

Eylülün başından bu yana bölgede en az 19 operasyon düzenleyen Amerikan ordusu, uyuşturucu kaçakçılığına karıştığını iddia ettiği 76'dan fazla kişiyi öldürdü. 

Beyaz Saray, Maduro yönetiminin kartellerle işbirliği yaptığını savunurken, Venezuela iddiaları reddediyor ve ABD'nin ülkede darbe planladığını öne sürüyor. Trump, CIA'e ülkede operasyon talimatı verdiğini de geçen ay duyurmuştu.

Independent Türkçe, Reuters, CNN, Wall Street Journal