Batılı onlarca ülke, İsrail'e Gazze ile işgal altındaki Batı Şeria arasındaki tıbbi koridoru yeniden açması çağrısında bulunarak, Batı Şeria'daki Gazzeli hastaları tedavi etmek için mali yardım, sağlık ekipleri ve ekipman sunmayı teklif etti.
Söz konusu ülkeler, Kanada'nın dün yayınladığı ve Reuters tarafından aktarılan ortak açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“İsrail'i, Doğu Kudüs dahil olmak üzere işgal altındaki Batı Şeria'ya tıbbi koridor yeniden açmaya çağırıyoruz. Böylece Gazze’den tıbbi tahliyeler yeniden başlayabilir ve hastalar Filistin topraklarında acil olarak ihtiyaç duydukları tedaviyi alabilirler.”
Avusturya, Belçika, Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Avrupa Birliği (AB) ve Polonya, 25 imzacı ülke arasında yer aldı. Ancak ABD bu ülkelerin dışında kaldı.
Açıklamada ayrıca, “İsrail'i Gazze'ye ilaç ve tıbbi malzeme sevkiyatına getirilen kısıtlamaları kaldırmaya da çağırıyoruz” ifadesi yer aldı.
Yardım kuruluşları ağustos ayı sonlarında, İsrail'in mayıs ayında yardımlara uyguladığı ablukayı kaldırmasından bu yana ilaçlar dahil olmak üzere temel ihtiyaç malzemelerinin Gazze sakinlerine ulaşmadığını bildiriyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) de yine ağustos ayında Gazze'nin sağlık sisteminin çöküşün eşiğinde olduğunu açıkladı. Buna karşın İsrail, Gazze'ye tüm erişim noktalarını kontrol ediyor ve bölgeye yeterli gıda yardımı ve malzeme girişine izin verdiğini savunuyor.
Çocuklar da dahil olmak üzere açlık çeken Filistinlilerin görüntüleri, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana on binlerce kişinin ölümüne, Gazze'nin tüm nüfusunun yerinden edilmesine ve kıtlığa neden olan İsrail'in Gazze saldırısına karşı küresel bir öfkeye yol açtı.
Gazze kentindeki bir hayır kurumunun aşevinde insanlar yemek alabilmek için birbiriyle itişirken, 28 Ağustos 2025 (Reuters)
İnsan hakları uzmanları, araştırmacılar ve Birleşmiş Milletler (BM) soruşturma komisyonları, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki saldırılarının ‘soykırım’ niteliğinde olduğunu belirtiyor.
Başta İngiltere ve Fransa olmak üzere ABD’nin bazı önemli müttefikleri, Washington’ın karşı çıkmasına rağmen, iki devletli bir çözümün gerçekleştirilmesi için bir yol olarak BM’de bir Filistin devletinin kurulması kararı alınmasını destekledi.