Son günlerde dünyayı meşgul eden ‘snapback mekanizması’ nasıl işliyor ve İran bu yaptırımlardan nasıl kaçınmaya çalışıyor? Basitçe ifade etmek gerekirse bu mekanizma, 2015 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararında yer alan ve uluslararası bir tarafın İran'ın nükleer taahhütlerini ihlal ettiğini şikâyet etmesi halinde BM'nin İran'a uyguladığı uluslararası yaptırımların hızla yeniden yürürlüğe girmesini sağlayan bir mekanizma.
‘Uluslararası taraf’, BM Güvenlik Konseyi'nin 2231 sayılı kararında belirtildiği üzere, Batı ile İran arasında 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmaya dahil olan veya bu anlaşmanın tarafı olan herhangi bir ülkeyi ifade eder. 2231 sayılı karar, ‘önemli uyumsuzluk’ durumlarının nasıl rapor edileceğini ve BM Güvenlik Konseyi'ne sevk prosedürlerini belirten bir madde içerir. Ayrıca, yaptırımların kaldırılmasının devamı konusunda bir anlaşmaya varılamaması durumunda yaptırımların yeniden yürürlüğe konması olasılığını da içerir.
Bu mekanizmanın ‘snapback’ olarak adlandırılmasının nedeni, yaptırımların derhal yeniden yürürlüğe konması için bir sinyal görevi görmesi, yani anlaşma öncesi yaptırım rejiminin yasal bir düğmeye basılarak yeniden yürürlüğe konabilmesidir. Bu, pazar günü (yarın) şafak vakti itibarıyla gerçeğe dönüşebilir.
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu toplantısı sırasında ülkesinin heyetine başkanlık etti. (İran Dışişleri Bakanlığı)
Snapback süreci
Uluslararası karar ile tanımlanan sürece başlanmadan önce acil yaptırım düğmesine basılamaz. Bu süreç, anlaşmaya katılan herhangi bir ülkenin, anlaşmanın taahhütlerinin ‘önemli ölçüde yerine getirilmediğini’ iddia ederek BM Genel Sekreteri’ne şikâyette bulunmasıyla başlar.
28 Ağustos'ta Birleşik Krallık, Fransa ve Almanya (Avrupa Troykası), İran'ı nükleer silah geliştirmesini önlemeyi amaçlayan 2015 anlaşmasına uymamakla suçladıktan sonra, İran'a BM yaptırımlarının yeniden uygulanması için 30 günlük sürecin başladığını belirten bir mektubu BM Güvenlik Konseyi'ne gönderdi.
Mektubun gönderilmesinden bu yana, İran'ın anlaşma çerçevesinde, müzakereler yoluyla veya teknik bir komite ile çalışarak anlaşmazlığı çözmek için 30 günü vardı.
Anlaşmazlık, bugün (cumartesi) sona erecek olan süre içinde çözülmezse, konu BM Güvenlik Konseyi'ne havale edilecek ve yaptırımlar otomatik olarak yeniden yürürlüğe girecek.
Rusya ve Çin'in dün İran'a yönelik BM yaptırımlarının yeniden uygulanmasını ertelemek için son bir çaba sarf ettikleri 15 üyeli BM Güvenlik Konseyi'nde, iki ülke tarafından sunulan taslak kararı sadece dört ülke destekledi. Avrupa Troykası, İran ile İsrail arasında son dönemde yaşanan savaşta bombalanan nükleer tesislerden birinin denetlenmesi yönündeki Tahran'ın son dakika önerisini de reddetti.
Uydu görüntüsü, ABD hava saldırıları sonrasında Natanz uranyum zenginleştirme tesisindeki hasarı gösteriyor. (Reuters)
Snapback yürürlükte
Mekanizma, BM Güvenlik Konseyi belirli bir süre içinde yaptırımların geri getirilmesini reddeden bir karar almazsa, ‘önceki tüm yaptırım tedbirlerinin otomatik olarak veya kararlaştırılan mekanizmaya göre yeniden yürürlüğe gireceğini’ öngörüyor.
İran, 2015 yılında Birleşik Krallık, Almanya, Fransa, ABD, Rusya ve Çin ile Kapsamlı Ortak Eylem Planı olarak bilinen bir anlaşma imzaladı. Anlaşma, nükleer programına getirilen kısıtlamalar karşılığında BM, ABD ve Avrupa'nın Tahran'a uyguladığı yaptırımları kaldırdı.
BM Güvenlik Konseyi, 2015 yılının Temmuz ayında yayınladığı bir kararla anlaşmayı onayladı. Bu kararın süresi 18 Ekim'de dolacak ve bu tarihten itibaren nükleer anlaşmanın tarafları İran'a yönelik yaptırımların ‘geri getirilmesini’ etkinleştirebilecek.
Birçok ülke İran'ın nükleer silah elde etmeye çalıştığından şüpheleniyor, ancak Tahran bu iddiaları reddediyor.
Yaptırımlar neler?
Yaptırımlar yeniden uygulanırsa, BM Güvenlik Konseyi'nin 2006'dan 2010'a kadar altı kararla İran'a uyguladığı tüm tedbirler geri dönecek.
Bu önlemler arasında silah ambargosu, uranyum zenginleştirme ve yeniden işleme kısıtlamaları, nükleer silah taşıyabilen balistik füzelerin fırlatılması ve diğer faaliyetlerinin yasaklanması, balistik füze teknolojisi ve teknik yardımın transferinin yasaklanması yer alıyor.
Yaptırımlar ayrıca, İran'dan gelen kişi ve kuruluşların finansal varlıklarını donduruyor ve seyahat yasağı getiriyor.
Silah Kontrol Derneği'nin Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Politikası Direktörü Kelsey Davenport, ‘BM'nin önlemlerinin, mevcut ABD ve Avrupa yaptırımlarının ağırlığı göz önüne alındığında, ekonomik açıdan çok az etkisi olacağını’ söyledi. Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Davenport, ‘anlamlı bir diplomatik stratejinin yokluğunda’ bu yaptırımların ABD ile İran arasında ‘misilleme eylemlerinin artmasına’ yol açabileceğini belirtti.
20 Haziran 2025 tarihinde Cenevre'de Avrupa Troykası dışişleri bakanları ile İranlı mevkidaşları arasında yapılan toplantıdan (AP)
İran ne yapıyor?
2015 nükleer anlaşması, İran'ın herhangi bir yaptırımın yeniden uygulanmasını ‘Kapsamlı Ortak Eylem Planı kapsamındaki taahhütlerini tamamen veya kısmen askıya alma nedeni’ olarak değerlendireceğini öngörüyor.
Diğer yandan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), İran'ın uranyumu yüzde 60 saflığa kadar zenginleştirdiğini ve bunun silah yapımında kullanılan yüzde 90 saflığa yakın olduğunu açıkladı.
Batı ülkeleri, sivil kullanım için uranyumu bu kadar yüksek bir seviyeye zenginleştirmeye gerek olmadığını ve başka hiçbir ülkenin nükleer bomba üretmeden bunu yapmadığını söylüyor. İran ise nükleer programının barışçıl olduğunu savunuyor.