ABD yönetimi ile Arap ve İslam ülkeleri savaş sonrası Gazze Şeridi'nin geleceğini tartışırken, İsrail, Gazze Şeridi'nin bazı bölgelerinde kurduğu ve desteklediği silahlı gruplara benzer şekilde, belirli bölgelerde faaliyet gösteren yerel oluşumların kurulması ve yönetilmesinde kendisiyle iş birliği yapmayı reddeden Gazzeli aileleri hedef almaya başladı.
Son birkaç gün ve saat içinde İsrail, Gazze şehrindeki tanınmış ailelere yönelik saldırılarını yoğunlaştırdı. Daha sonra, bu ailelerin önde gelenleri ve büyüklerinin, İsrail iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet’in (Şabak) ‘yaşadıkları bölgelerde yerel işleri ve insani yardımı yönetmek üzere kurulacak organların oluşturulması ve yönetimine katılma’ teklifini reddettikleri ortaya çıktı.
Gazze şehrindeki güvenlik ve saha kaynakları Şarku’l Avsat'a, Şin-Bet görevlilerinin, Gazze Şeridi'ni büyük aileler tarafından kontrol edilen yerel bölgelere bölmeyi amaçlayan İsrail projesinde çalışmak üzere, şehirdeki evlerinde kalan Bekr ve Dağmeş ailelerinin önde gelen üyeleriyle temasa geçtiklerini söyledi. Bu projenin amacı, Hamas ve direnişle savaşmak, İsrail'e ücretsiz güvenlik bilgileri sağlamak ve bu konuda İsrail'in siyasi hedeflerine hizmet etmek, böylece İsrail'in daha sonra geri çekilmesini ve Gazze Şeridi'ni yönetecek herhangi bir Filistin hükümetinin kurulmasını engelleyerek, Filistin devletinin geleceği için herhangi bir temel oluşturulmasını önlemekti.
Kaynaklara göre bu aileler, Şin-Bet görevlileriyle iş birliği yapmayı reddettikten sonra, İsrail güçleri bu ailelerin üyelerine ait evlere bir dizi saldırı düzenledi.
Kaynaklar, İsrail ordusunun Gazze şehrinin güneyindeki es-Sabra mahallesinde Dağmeş ailesine karşı bir katliam gerçekleştirdiğini, bir evde 30 kişiyi öldürdüğünü ve en az 20 kişinin halen enkaz altında olduğunu, kurtarma ekiplerinin bu kişileri kurtaramadığını belirtti.
Kaynaklar, İsrail ordusunun dün şafak vakti, Gazze şehrinin batısındaki eş-Şati Mülteci Kampı’nın güneyinde Bekr ailesine ait bir evi bombaladığını, altı aile üyesini öldürdüğünü ve 11 kişiyi yaraladığını bildirdi. Öğle saatlerinde ise İsrail ordusu, aileye ait olduğu bilinen çok katlı bir evi bombalayarak birçok çocuğu yaraladı ve şehrin batısındaki Gazze limanı yakınlarında boş bir binayı daha bombaladı.
Bekr ailesinin önde gelen bir üyesi Şarku’l Avsat'a, İsrail istihbaratının ailenin diğer önde gelen üyeleriyle temasa geçerek, Hamas unsurlarının temizlendiği eş-Şati Mülteci Kampı’nı kontrol etmek için silahlı bir grup kurmalarını istediğini söyledi. Ailenin bu plana katılmayı kategorik olarak reddettiğini doğruladı.
Güvenliği nedeniyle ismini vermek istemeyen aile üyesi, temas kurulduğu andan itibaren ailenin misillemeye maruz kalacağını anladığını ve şu anda da bunun gerçekleştiğini söyledi. Bu nedenle aile, hemen bir toplantı düzenleyerek, özellikle kadın ve çocukların şehrin güneyindeki bölgeden ayrılmalarını ve Gazze Şeridi'nin güneyine kaçmalarını istedi.
Bekr ailesi, Gazze Şeridi'nin en büyük ailelerinden biri ve balıkçılık sektöründe önemli bir rol oynuyor. Aile mensupları arasında, savaş sırasında ve öncesinde suikasta kurban giden bazı El Fetih ve İslami Cihat Hareketi liderleri de bulunuyor.
Şarku’l Avsat'a konuşan aile üyesi, ailenin kararının, işgalle her türlü iş birliğini reddeden milliyetçi bir tutumdan kaynaklandığını ve amacının Hamas'ı veya başka herhangi bir örgütü desteklemek olmadığını açıkladı.
Şarku’l Avsat, Dağmeş ailesinin hiçbir büyük üyesine ulaşamadı.
İsrail son zamanlarda, bu ailelerden güvenlik veya suç geçmişi olan ve şu anda doğu Refah, doğu Han Yunus, Gazze şehrinin doğusu ve Gazze Şeridi’nin kuzeyi dahil olmak üzere çeşitli bölgelerde faaliyet gösteren bireylerden oluşan silahlı grupların oluşturulmasına güveniyor.
Birçok aile, Yaser Ebu Şebab, Rami Halas, Husam el-Astal ve diğerleri gibi bu gruplarla çalışan aile üyelerini reddetti. Hamas, bu silahlı gruplara mensup militanlara defalarca pusu kurmayı başardı, bazılarını öldürdü ve yaraladı, hatta bazılarını güvenlik etkisinin halen devam ettiği bölgelerde halkın gözü önünde kasten tutuklayıp infaz etti.
İsrail'in bu hamlesi, Gazze Şeridi'ni bölme girişimidir. Bu plan, Yoav Gallant'ın İsrail Savunma Bakanlığı'nın başına geçtiği savaşın ilk yılından sonra uygulanmaya çalışılmıştı. Ancak Hamas, liderleri uyarmayı ve tehdit etmeyi başardı ve o dönemde İsrail ile iş birliği yapmaya çalışan en az iki ismi öldürdü. Bu da planın başarısız olmasına neden oldu.
ABD yönetimi, Arap, İslam ve diğer ülkelerle iş birliği içinde, Filistin Yönetimi sorumluluklarını üstlenip Mısır'da eğitim gördükten sonra kendi polis gücünü konuşlandırıncaya kadar, Arap katılımı ve Arap ordularından bir güvenlik gücünün varlığıyla Gazze Şeridi'ni yönetmek üzere geçici bir komite kurma planını bir kez daha değerlendiriyor.
Son günlerde Şarku’l Avsat'a konuşan bazı Hamas kaynaklarına göre hareket, iktidarı bırakmak da dahil olmak üzere Gazze Şeridi'nin geleceği ile ilgili tüm önerileri olumlu bir şekilde değerlendirmeye açık.
Aslında, ABD dahil birçok taraf arasında, geçici bir ateşkes olsa bile, İsrail'in Gazze Şeridi'nden kademeli olarak çekilmesi ve geçici yönetim komitesine iktidarın devredilmesi için kapsamlı bir planın uygulanmasının önünü açacak bir anlaşmaya varılabileceğine dair bir iyimserlik var. Bu, reformlar gerçekleştirildikten sonra Filistin Yönetimi'nin geri dönüşünün önünü açacak.