Ukrayna savaşının genişlemesine geri sayım: Avrupa'da savaş tamtamları çalıyor

Ukrayna savaşının genişlemesine geri sayım: Avrupa'da savaş tamtamları çalıyor
TT

Ukrayna savaşının genişlemesine geri sayım: Avrupa'da savaş tamtamları çalıyor

Ukrayna savaşının genişlemesine geri sayım: Avrupa'da savaş tamtamları çalıyor

Hattar Ebu Diyab

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, 8 Ekim'de, Avrupa'nın Rusya'nın “hibrit savaşına” yanıt vermesi gerektiğini vurgulayarak, Avrupa semalarında “yeni ve tehlikeli bir şeylerin” yaşandığını söyledi. Bu gelişme, Avrupa'nın son haftalarda Rus insansız hava araçlarının Polonya, Romanya, Estonya ve Danimarka başta olmak üzere birçok ülkenin hava sahasını ihlal ettiği şüphesiyle sarsılmasının ardından geldi.

Söz konusu gelişme, Kremlin'in NATO'nun güvenilirliği ve birliği ile Avrupa Birliği'nin (AB) birlik ve beraberliği konusunda bir sınav niteliğinde. Daha da kötüsü, Başkan Donald Trump'ın Ukrayna savaşını durdurma girişiminin başarısız olması nedeniyle, bu durum Ukrayna savaşının genişlemesine ve Rusya ile NATO arasındaki gerginliğin tırmanmasına yol açabilir.

Sistematik Rus meydan okuması

Rusya'nın Ukrayna’dan sürekli toprak koparması (yaklaşık yüzde 20) ve Başkanlar Donald Trump ile Vladimir Putin arasındaki soğukluğa paralel olarak Rusya, Avrupa'nın nabzını ölçmek, zayıflıklarını ortaya çıkarmak ve en önemlisi, Avrupa ülkeleri ve NATO'nun insansız hava aracı savaşının yarattığı sistematik meydan okumaya tepkisini ölçmek için zamanın uygun olduğunu düşünüyor.

Buna karşılık, Avrupa'nın Rus insansız hava araçlarının ihlallerine karşılık veremediği aşikâr. Bunun nedeni de askeri olarak tansiyonu yükseltme korkusu veya Rus eylemlerini açıkça belirtmeme kertesine varacak kadar kamuoyunda endişe yaratmaktan kaçınma çabası. Bu durum, Rusya'nın herhangi bir sorumluluğu reddetmesi ve Avrupalı tarafların Moskova'nın sorumluluğunu kanıtlayamaması ile kesişiyor. Bu da bazılarını İHA'ların petrol ihracatı için tasarlanmış bir Rus “hayalet” gemi filosundan fırlatıldığından şüphelenmeye sevk ediyor.

İHA savaşı büyüyor ve Rusya-NATO gerginliği, doğrudan çatışmayı engelleyen bir çıtanın altında seyretse de tırmanıyor. Bu, Rusya'nın NATO ile bir güç testine girmek istemediği anlamına gelmiyor

Bu bağlamda, NATO ve Rusya arasındaki nüfuz mücadelesi belirginleşiyor. Söz konusu mücadele, özellikle NATO'nun doğu kanadındaki ülkeler ve Baltık ülkeleri olmak üzere, Avrupalı NATO üyesi devletlerin egemenliğini ilgilendiriyor. NATO'nun “Doğu Muhafızı” misyonunun, mevcut hava güvenliği ve kara savunma misyonuna ek olarak, ilave Avrupa savaş uçakları, bir savaş gemisi ve hava savunma sistemleri dahil edilerek güçlendirilmesinin nedeni de bu.

“Rus meydan okuması”, özellikle Ukrayna'daki savaşı durdurmaya yönelik sonuçsuz temaslar ve toplantıların ardından gelen Alaska Zirvesi'nin başarısızlığından sonra, tıpkı Donald Trump'ın ilk döneminde olduğu gibi, ABD ve Rusya başkanları arasındaki “dostluğun” dayanıklılığını yitirmesiyle eş zamanlı olarak geliyor.

df
Polonyalı keskin nişancılar, Polonya'nın kuzeybatısındaki Orzysz'de, Polonya ve NATO ülkelerinin katıldığı askeri tatbikatlar sırasında kamuflaj giyiyor, 17 Eylül 2025 (AFP)

Buna ilave olarak Rusya, Trump-Putin görüşmesinin ardından oluşan “ivmenin” büyük ölçüde tükendiğine inanıyor. Bu bağlamda, Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov'un açıklaması dikkat çekiciydi. Ryabkov, “özellikle Avrupalıların yıkıcı eylemlerinin, Ukrayna'daki çatışmanın çözümü konusunda bir 'anlaşma' sağlamayı amaçlayan müzakerelerde ilerlemeyi engellediğini” belirtti.

Bu nedenle insansız hava araçları savaşı büyüyor ve Rusya-NATO gerginliği, doğrudan çatışmayı engelleyen bir çıtanın altında seyretse de tırmanıyor. Bu, Rusya'nın NATO ile bir güç testine girmek ve meydan okumalara yanıt verme gücünün sınırlı olduğunu göstermek istemediği anlamına gelmiyor.

Bu aynı zamanda, “istekliler koalisyonu” ve AB'nin Amerikan rolündeki herhangi bir boşluğu doldurması ve Rusya ile bir tür “güç dengesi” kurması gerektiğini de ortaya koyuyor. Bu nedenle Moskova, Trump'ın tutumundaki değişime dair işaretlerin ardından Avrupa'nın angajmanının kapsamını test ediyor.

Ukrayna savaşının genişlemesinin riskleri

Aynı bağlamda, eylül ayı başlarında özel olarak Fransız Le Canard enchaîné gazetesinin, Fransız Sağlık Bakanlığı'nın 18 Temmuz'da bölgesel sağlık yetkililerine gönderdiği, Mart 2026'ya kadar potansiyel bir “büyük çatışmaya” hazırlanmaları ve hastaneleri donatmaları yönündeki talimatları açıklaması tesadüf değildi. Aynı zamanda, Başbakanlığa bağlı Savunma ve Ulusal Güvenlik Genel Sekreterliği'nin gözetiminde, Sağlık Bakanlığı “çatışma bölgelerinden dönen hastaları kabul etmek için sağlık merkezleri kurmayı” da değerlendiriyor.

Bu, Ukrayna savaşının 2022'den günümüze gelişimine yönelik ihtiyatlı bir yaklaşıma göre; Rus taktiklerinin ve Avrupa'nın yapısal zayıflıklarının “Ukrayna savaşını Avrupa çapında bir yangına dönüştürebileceği” korkusunu yansıtıyor.

Rusya, Ukrayna'daki askeri savaşına paralel olarak, Avrupalı ​​rakiplerine karşı hibrit bir savaş yürütüyor. Söz konusu savaş, siber savaş ile özellikle bazı aşırı sağ partiler aracılığıyla siyasi müdahaleyi de içeriyor

Rusya kırmızı çizgileri aşarken, Washington da Ukrayna'ya uzun menzilli Tomahawk füzeleri tedarik etme olasılığı gibi benzer sinyaller veriyor. Bilindiği üzere Trump daha önce “füzeleri vermeden, nerede kullanılacaklarını ve nereyi hedef alacaklarını bilmek istediğini” söylemişti. O zaman Putin “Tomahawk füzelerinin Amerikan subaylarının doğrudan katılımı olmadan kullanılmasının imkansız olduğu ve bunların Ukrayna'ya gönderilmesinin Rus-Amerikan ilişkilerine zarar vereceği” uyarısında bulunmuştu. Ancak, Rusya’nın ABD ile ilişkileri ne kadar kötüleşirse kötüleşsin, Amerikan taahhütleri güçlenmeyecek, mali ve askeri yükleri (Ukrayna'ya gönderilen Amerikan teçhizatının parasını bile ödeme noktasına varana kadar) üstlenecek Avrupalıları desteklemek şeklinde kalacaktır.

Rusya, Avrupalıları statükoyu kabul etme veya kendilerini, müttefiklerini ve “Avrupa değerler sistemini" aynı anda savunma seçenekleri ile karşı karşıya bırakıyor.

Birden fazla Avrupalı ​​kaynak, Trump'ın çabaları ilerleme kaydetmemeye ve Putin ilerlemeye devam ederse, “Moskova'nın savaşı Ukrayna sınırlarında bitmeyecek. Tüm Avrupa tehdit altında” değerlendirmesinde bulunuyor.

Bu nedenle, tarih bazen hızlanıyor gibi görünüyor. Mevcut durumu donduracak bir çözüme veya uzlaşmaya varılamazsa, Avrupa güvenliği ile Ukrayna güvenliği arasındaki bağ güçlenecek ve tüm Avrupa tehlike altında olacaktır. Rus saldırganlığı karşısında, yanıt vermede herhangi bir gecikme veya erteleme, Ukrayna ve Avrupa'nın güvenilirliği ve güvenliği üzerinde olumsuz sonuçlar doğuracaktır.

Savaş sona ermezse ve dördüncü yılına girmeye yaklaşırsa, kısmi veya geçici çözümlere güvenmek zor görünüyor. Ukrayna'daki sivilleri ve ülkenin hayati altyapısını korumakla, Avrupalıların Rus saldırılarının yoğunlaşmasına orantılı bir yanıt formüle etmesi mutlak öncelik olmaya devam ediyor.

Avrupa kendini bir buhran içinde görüyor, ancak muazzam risklerle karşı karşıya olan yaşlı kıta teknik, askeri ve finansal olanaklara da sahip. Şarku’l Avsat’ın al Majalla’dan aktardığı analize göre en çok ihtiyaç duyduğu şey ise (Macaristan, Slovakya ve Çek Cumhuriyeti tarafından ihlal edilen) birleşik bir Avrupa duruşu ve siyasi iradesidir.

Avrupa içindeki Truva atları

Rusya, Ukrayna'daki savaşına paralel olarak Avrupalı ​​rakiplerine karşı hibrit bir savaş yürütüyor. Söz konusu savaş, siber savaş ile özellikle bazı aşırı sağ partiler aracılığıyla siyasi müdahaleyi de içeriyor. Gerçekten de denklemde bir dengesizlik var, çünkü karar alma ve uygulama süreçleri kırılgan olan, siyasi güç kılığında yabancı sızmalara açık olan Avrupa demokrasilerinin aksine, Rus rejimi tek bir kişinin karar alabildiği otokratik bir yapıya sahip ve iktidar devir teslimi yok.

AB, küresel GSYİH'nin yaklaşık yüzde 20'sini temsil ederken, Rusya'nın payı yüzde 2'den az

Avrupa'da yükselen aşırı sağın çoğunluğunun (son zamanlarda Çek Cumhuriyeti'nde ve öncesinde birçok etkin ülkede olduğu gibi) Putin'i desteklediği ve Ukrayna'yı desteklemek istemediği izlenimine rağmen, Fransız ve Avrupa aşırı sağının Ukrayna'daki savaş karşısında son derece zor bir durumla karşı karşıya olduğunu söylemek daha doğru olacaktır. Bu akımın liderleri sık sık Ukraynalıları desteklediklerini ancak Avrupa’nın çatışmaya herhangi bir reaksiyon göstermesini reddettiklerini açıklıyorlar. Bu durum, Avrupa aşırı sağının benimsediği ve onu sıkıntıya sokan tutumu ortaya koyuyor; zira bir yanda (İtalya Başbakanı Giorgia Meloni gibi) “vatanseverliğini” veya “Atlantikçiliğini” kanıtlamak, dil ucuyla Ukrayna'yı desteklediğini açıklamak, diğer yandan Rusya ile örtülü ilişkilerini sürdürmek ve aynı zamanda Donald Trump'a hayranlığını dillendirmek arasında kalmış durumda.

Ancak, bu akım bir noktayı reddetmekte birleşiyor: Rus düşmanlığına dair belirtilere aldırmadan Avrupa'nın savaşa doğrudan müdahil olması.

ggtr
28. Bağımsız Mekanize Tugay askerleri, Ukrayna'nın doğusunda açıklanmayan bir yerde temel eğitim alırken, bir insansız hava aracı saldırısına karşı kendilerini koruyor, 11 Ekim 2025 (AFP)

Gözlemciler, Avrupa'nın zayıf yönlerinin ötesinde, cesaret düzeyinin güçlü yönleriyle orantısız olduğunu belirtiyor. Paradoks çok açık; AB, küresel GSYİH'nın yaklaşık yüzde 20'sini temsil ederken, Rusya'nın payı yüzde 2'den az. Ancak ekonomik rakamların yanı sıra, bir de jeopolitik ağırlık ve siyasi karar alma gücü var. Bunlar ise, ekonomik bir güç merkezi olmaya devam eden ancak jeopolitik bir güç merkezi haline gelemeyen Avrupa'da eksik.

Avrupa, Rusya'nın yayılmacı eğilimlerine karşı koymada, Avrupa ve Atlantik'in tereddütlerinin veya Trump tarzı yarım yamalak önlemlerin bedelini ödeyebilir.

*Bu analiz Şarku’l Avsat tarfından Londra merkezli al Majalla dergisinden çevrilmiştir



İtalya: Yüksek Mahkeme, Kuzey Akım saldırılarında şüphelinin iadesini reddetti

Kuzey Akım 2 boru hattından sızan gaz kabarcıkları, Danimarka'nın Bornholm adası yakınlarındaki Baltık Denizi'nin yüzeyine yükseliyor (Reuters)
Kuzey Akım 2 boru hattından sızan gaz kabarcıkları, Danimarka'nın Bornholm adası yakınlarındaki Baltık Denizi'nin yüzeyine yükseliyor (Reuters)
TT

İtalya: Yüksek Mahkeme, Kuzey Akım saldırılarında şüphelinin iadesini reddetti

Kuzey Akım 2 boru hattından sızan gaz kabarcıkları, Danimarka'nın Bornholm adası yakınlarındaki Baltık Denizi'nin yüzeyine yükseliyor (Reuters)
Kuzey Akım 2 boru hattından sızan gaz kabarcıkları, Danimarka'nın Bornholm adası yakınlarındaki Baltık Denizi'nin yüzeyine yükseliyor (Reuters)

İtalya Yüksek Mahkemesi, Kuzey Akım doğalgaz boru hattına yönelik saldırıların planlayıcısı olduğundan şüphelenilen Ukrayna vatandaşının Almanya'ya iadesini durdurdu. Şüphelinin avukatı dün Alman Basın Ajansı'na yaptığı açıklamada, mahkemenin Ukrayna vatandaşının iadesini durdurduğunu söyledi.

Roma'daki Yargıtay, alt mahkemenin kararını beklenmedik bir şekilde bozdu. Dava şimdi yeni bir karar için başka bir mahkemeye yeniden gönderilecek.

Kimliği Serhiy K. olarak belirlenen şüpheli, ağustos ayı sonlarında ailesiyle tatildeyken tutuklandı. Alman savcılar, 49 yaşındaki şüpheliyi bir patlamaya ve anayasaya aykırı sabotaj eylemine karışmakla suçluyor.

Eylül 2022'de gerçekleşen saldırılar, iki boru hattını kapatarak uluslararası kamuoyunun dikkatini çekti. Dört boru hattından üçünde sızıntı tespit edildi.

Kuzey Akım 1 boru hattının Rusya'dan doğrudan Almanya'ya gaz taşıdığını belirtmekte fayda var. Kuzey Akım 2 boru hattı ise Rusya'nın Şubat 2022'de Ukrayna'yı işgal etmesi nedeniyle kapatılmıştı.


Beyaz Saray, hükümetin kapanması nedeniyle 10 bin kişinin işten çıkarılmasını bekliyor

Beyaz Saray'ın genel görünümü (Arşiv- Reuters)
Beyaz Saray'ın genel görünümü (Arşiv- Reuters)
TT

Beyaz Saray, hükümetin kapanması nedeniyle 10 bin kişinin işten çıkarılmasını bekliyor

Beyaz Saray'ın genel görünümü (Arşiv- Reuters)
Beyaz Saray'ın genel görünümü (Arşiv- Reuters)

Beyaz Saray, dün yaptığı açıklamada, Cumhuriyetçi Başkan Donald Trump'ın Demokratlar üzerindeki baskısını artırması nedeniyle hükümetin kapanması sırasında muhtemelen en az 10 bin federal çalışanı işten çıkaracağını duyurdu.

Şarku'l Avsat'ın AP'den aktardığına göre Kongre harcama anlaşmazlığını çözmede hareket etmezken, Trump buna karşılık olarak iş gücüne baskı yapma tehditlerini yerine getirebilir. Bu arada hükümetin kapanması üçüncü haftasına girdi.

Beyaz Saray Yönetim ve Bütçe Ofisi Direktörü Russell Vought, The Charlie Kirk Show'a verdiği röportajda beklenen işten çıkarma sayısı sorulduğunda, "Sanırım 10 binin üzerinde işten çıkarmayla sonuçlanacağız" dedi. Vought, "Bürokrasiyi mümkün olduğunca ortadan kaldırmak için çok agresif olmak istiyoruz" ifadesini kullandı.

Adalet Bakanlığı tarafından mahkemeye sunulan belgeler, cuma günü 4 binden fazla çalışanın işten çıkarıldığını ve en çok etkilenenlerin Hazine, Sağlık, Eğitim ve Konut bakanlıkları olduğunu gösteriyor.

Vought, bunun yalnızca "genel bir bakış" olduğunu ve daha fazlasının olacağını açıkladı.

Trump, Demokratların kasım ayı sonuna kadar hükümete fon sağlama kararını desteklemeyi reddetmeye devam etmesinin, muhalefet partisine sadık olduğu düşünülen çalışanların toplu işten çıkarılmalarına yol açacağı konusunda uyardı.

ABD Başkanı, krizin gıda bankalarında uzun kuyruklar oluşmasına yol açması nedeniyle, maaşlarından ilk kez mahrum kalacak askerlerin maaşlarının ödenmesi için bir yol bulacağına söz verdi.


İsrail'den Trump yönetimine: Hamas, rehinelerin cesetlerini kurtarmak için yeterli çaba göstermiyor

Uluslararası Kızılhaç Komitesi'ne ait araçların gelişi ve dün akşam teslim edilen iki İsrailli rehinenin naaşlarının taşınması sırasında El-Kassam Tugayları mensupları (EPA)
Uluslararası Kızılhaç Komitesi'ne ait araçların gelişi ve dün akşam teslim edilen iki İsrailli rehinenin naaşlarının taşınması sırasında El-Kassam Tugayları mensupları (EPA)
TT

İsrail'den Trump yönetimine: Hamas, rehinelerin cesetlerini kurtarmak için yeterli çaba göstermiyor

Uluslararası Kızılhaç Komitesi'ne ait araçların gelişi ve dün akşam teslim edilen iki İsrailli rehinenin naaşlarının taşınması sırasında El-Kassam Tugayları mensupları (EPA)
Uluslararası Kızılhaç Komitesi'ne ait araçların gelişi ve dün akşam teslim edilen iki İsrailli rehinenin naaşlarının taşınması sırasında El-Kassam Tugayları mensupları (EPA)

Axios, İsrailli ve Amerikalı yetkililere dayandırdığı haberinde, İsrail'in çarşamba günü Trump yönetimine Hamas'ın rehinelerin cesetlerini kurtarmak için yeterli çaba göstermediğini ve Gazze anlaşmasının bu durum değişmeden bir sonraki aşamaya geçmesinin zor olacağını bildirdiğini aktardı.

Kaynaklar, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer'in dün Trump'ın elçileri Steve Witkoff ve Jared Kushner ile görüştüğü ve Hamas'ı cesetleri iade etme konusunda "kasıtlı olarak ağırdan almakla" suçladığını ifade etti.

İki İsrailli yetkili, İsrail'in ABD'ye Hamas'ın iddia ettiğinden daha fazla sayıda cesede erişebildiğine dair istihbarat sağladığını söyledi.

Axios, Hamas'ın önceki gün üç rehinenin, dün de iki rehinenin daha cenazelerini teslim etmesiyle ateşkes anlaşmasıyla ilgili bir krizin son 24 saat içinde önlendiğini ve 28 cenazeden dokuzunun teslim edildiğini belirtti.

ABD haber sitesine göre, İsrail, Gazze'ye girişine izin verilen yardım kamyonlarının sayısını yarıya indirme ve Mısır ile Gazze Şeridi arasındaki Refah sınır kapısını kapalı tutma tehditlerinden geri adım attı.

Hamas bugün yaptığı açıklamada, anlaşmaya uyduğunu ve ulaşabildiği tüm canlı tutukluları ve cesetleri teslim ettiğini belirtti. "Kalan cesetleri aramak ve kurtarmak için önemli çabalar ve özel ekipman gerekecek."

Şarku’l Avsat’ın Axios’tan aktardığına göre İsrailli yetkililer, az sayıda cesedin yerini tespit etmenin zorluğunu kabul ediyor, ancak 15 ila 20 cesedin hızla teslim edilebileceğini iddia ediyorlar.

Web sitesinde, ABD'nin ateşkes anlaşmasının bir sonraki aşaması için müzakerelere başlamak ve Gazze'yi kimin yöneteceği gibi hassas konuları ele almak istediği belirtildi. Ancak İsrailli yetkililer, rehinelerin kalıntılarının iadesi konusunda ilerleme kaydedilmeden bir sonraki aşamaya geçmenin zor olacağı konusunda uyarıyor.

ABD'li bir yetkili, "Hamas tüm cenazeleri iade edecek, ancak bu zaman alacak. Üzerinde çalışmaya devam edeceğiz, ancak anlaşmanın çökmesine izin veremeyiz" ifadelerini kullandı.

İsrailli yetkililer, İsrail'in ABD yönetimine, Hamas'ın silahsızlanmasını ve iktidarı bırakmasını, İsrail'in ise Gazze'den çekilmeyi genişletmesini öngören anlaşmanın ikinci aşamasına geçme taahhüdünü bildirdiğini belirtti.

Ancak yetkililer, cenazelerin hızlı bir şekilde iade edilmesi halinde ikinci aşamaya geçişin daha hızlı olacağını vurguluyor.