Sudan: HDK’nın topçu ateşi sonucu el Faşir'de 20 kişi öldü

Omdurman'da yıkımın izlerini taşıyan bir caddede yürüyen insanlar... Sudan, 27 Ağustos 2024 (DPA)
Omdurman'da yıkımın izlerini taşıyan bir caddede yürüyen insanlar... Sudan, 27 Ağustos 2024 (DPA)
TT

Sudan: HDK’nın topçu ateşi sonucu el Faşir'de 20 kişi öldü

Omdurman'da yıkımın izlerini taşıyan bir caddede yürüyen insanlar... Sudan, 27 Ağustos 2024 (DPA)
Omdurman'da yıkımın izlerini taşıyan bir caddede yürüyen insanlar... Sudan, 27 Ağustos 2024 (DPA)

Hızlı Destek Kuvvetlerinin (HDK), Sudan'ın batısındaki Kuzey Darfur eyaletinin başkenti El Faşir'de yerinden edilmiş insanların kaldığı bir kampa düzenlediği topçu saldırısında en az 20 kişi hayatını kaybetti.

AFP'nin haberine göre El Faşir Direniş Komiteleri Koordinasyonu dün akşam Facebook'ta kısa bir açıklama yayınladı: “Yerinden edilmiş insanlar için kurulan Ebu Şuk Mülteci Kampı’nda bulunan vatandaşlar arasındaki hasarın boyutu hakkında şu ana kadar aldığımız bilgiler, 20'den fazla şehit ve 32 yaralı olduğu yönünde.”

Koordinasyon bunun nedenini “(HDK) milislerinin kampın pazarına ve meydanına yönelik kasıtlı bombardımanına” bağladı.

Sudan, Nisan 2023'ten bu yana Abdülfettah el Burhan liderliğindeki ordu ile eski yardımcısı Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğindeki Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında devam eden bir savaşa tanıklık ediyor.

El Faşir, HDK tarafından kontrol edilmeyen beş Darfur eyaletinin tek başkenti ve uzun zamandır çatışmalardan nispeten etkilenmemiş durumda. Çok sayıda mülteciye ev sahipliği yapan şehir, kıtlık tehdidi altındaki geniş bölge için bir insani yardım merkezi olarak hizmet verdi.

Ancak 10 Mayıs'ta başlayan şiddetli çatışmalar, BM'ye göre çatışmalarda “endişe verici” yeni bir değişim yaşanması ihtimalini arttırdı. BM Güvenlik Konseyi haziran ayında, El Faşir'in HDK tarafından “kuşatılmasına” son verilmesi çağrısında bulundu.

Omdurman'da devam eden çatışmanın yol açtığı yıkım... Sudan 27 Ağustos 2024 (DPA)Omdurman'da devam eden çatışmanın yol açtığı yıkım... Sudan 27 Ağustos 2024 (DPA)

ABD'nin Sudan özel temsilcisi Tom Perriello, Washington'un himayesinde İsviçre'nin ev sahipliği yaptığı barış görüşmelerinin ardından cuma günü savaşın iki tarafı arasında tırmanan şiddet konusunda uyarıda bulundu. Perriello, geçen hafta yaşanan şiddet olaylarında El Faşir dahil olmak üzere birçok şehirde “100'den fazla sivilin öldüğünü” söyledi.

Sudan'daki savaş on binlerce kişinin ölümüyle sonuçlandı. Perriello'ya göre çatışmanın gerçek bilançosu net olmamakla birlikte, tahminler “150,000” olduğunu gösteriyor.

Diğer yandan Sudan Sağlık Bakanlığı'nın açıklamasına göre iki taraf arasındaki çatışmalar sürerken, ülke şimdiye kadar 132 kişinin ölümüne ve 12.400'den fazla evin tamamen yıkılmasına neden olan şiddetli yağışlar ve sağanak yağmurlardan etkileniyor.

Şarku’l Avsat’ın BM istatistiklerinden elde ettiği verilere göre çatışmaların başlamasından bu yana 10 milyondan fazla insan Sudan içinde yerinden edildi ya da komşu ülkelere sığındı. Çatışmalar ülkenin altyapısında geniş çaplı hasara yol açtı ve sağlık tesislerinin dörtte üçünden fazlası hizmet dışı kaldı.



Uluslararası Ceza Mahkemesi el Faşir'deki olayları soruşturuyor

Darfur bölgesinde Tavila kasabasındaki bir kampta el Faşir'den yerinden edilen kadınlar ve çocuklar dün (AP)
Darfur bölgesinde Tavila kasabasındaki bir kampta el Faşir'den yerinden edilen kadınlar ve çocuklar dün (AP)
TT

Uluslararası Ceza Mahkemesi el Faşir'deki olayları soruşturuyor

Darfur bölgesinde Tavila kasabasındaki bir kampta el Faşir'den yerinden edilen kadınlar ve çocuklar dün (AP)
Darfur bölgesinde Tavila kasabasındaki bir kampta el Faşir'den yerinden edilen kadınlar ve çocuklar dün (AP)

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) savcıları dün, Sudan'da Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) Batı Sudan'ın Darfur bölgesindeki son ordu kalesi olan el Faşir'in kontrolünü ele geçirmesinin ardından, bazıları savaş suçu teşkil edebilecek toplu katliam ve tecavüz iddialarına ilişkin kanıt topladıklarını açıkladı.

UCM, BM Güvenlik Konseyi'nin 2023'te başlayan iç savaştan çok önce, davayı ilk kez gündeme getirdiği 2005 yılından bu yana Darfur'da işlenen soykırım, savaş suçları ve insanlığa karşı suç iddialarını araştırıyor.

Savcıların yaptıkları açıklamada, "Devam eden soruşturma kapsamında, ofisimiz el Faşir'deki iddia edilen suçlarla ilgili olarak gelecekteki kovuşturmalarda kullanılmak üzere ilgili delilleri korumak ve toplamak amacıyla acil adımlar atıyor" denildi. Uzmanlar ise bildirilen şiddetin Darfur'daki önceki olayların izlerini taşıdığını ifade etti.


Trump: Nijerya'daki Hristiyanlar 'varoluşsal bir tehdit' ile karşı karşıya

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
TT

Trump: Nijerya'daki Hristiyanlar 'varoluşsal bir tehdit' ile karşı karşıya

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, dün sağcı siyasi müttefiklerinin "Hristiyanlara yönelik soykırım" iddialarını desteklemesi üzerine, Nijerya'daki Hristiyanların "varoluşsal bir tehdit" ile karşı karşıya olduğu konusunda uyardı.

Son aylarda, Nijerya'daki "Hristiyan soykırımı" ve "zulüm" hakkındaki sosyal medya paylaşımları, ABD ve Avrupa'daki aşırı sağcılar arasında yankı buldu.

Afrika'nın en kalabalık ülkesi, uzmanların hem Hristiyanların hem de Müslümanların ayrım gözetmeksizin öldürülmesine yol açtığını söylediği çatışmalarla boğuşuyor.

Ancak Trump'a göre, "Hristiyanlık Nijerya'da varoluşsal bir tehditle karşı karşıya."

Cumhuriyetçi başkan, Truth Social platformunda yaptığı bir paylaşımda, iddialarını destekleyecek herhangi bir kanıt sunmadan, "binlerce Hristiyan öldürülüyor ve bu toplu katliamdan aşırılık yanlıları sorumlu" ifadelerini kullandı.

Trump, Nijerya'yı Dışişleri Bakanlığı'nın "din özgürlüğünü ciddi şekilde ihlal eden" ülkeler için kullandığı "özellikle endişe verici ülke" olarak nitelendirdiğini de ifade etti.

Nijerya, çoğunluğu Müslüman olan kuzey ve çoğunluğu Hristiyan olan güney arasında neredeyse eşit olarak bölünmüştür.

Kuzeydoğu, 15 yıldan uzun süredir Boko Haram'ın elinde şiddet olaylarına maruz kalmış, bu da 40 binden fazla kişinin ölümüne ve iki milyon kişinin yerinden edilmesine yol açmıştır.

Kuzeybatıda, "haydut" olarak bilinen çeteler köylere baskın düzenleyerek bölge sakinlerini öldürüp kaçırmaktadır.

Orta Nijerya ayrıca, çoğunluğu Müslüman olan çobanlar ile Hristiyan çiftçiler arasında sık sık çatışmalara sahne olmaktadır. Bu da şiddete dini bir boyut kazandırmaktadır. Ancak uzmanlar, toprak anlaşmazlıklarının temel olarak nüfus artışından kaynaklandığını belirtmekteler.

Trump'ın Arap ve Afrika işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı Massad Boulos ekim ayı ortasında, "Boko Haram ve DEAŞ, Hristiyanlardan daha fazla Müslüman öldürüyor" demişti.

Şarku’l Avsat’ın ACLED Kriz İzleme Merkezi'nden aktardığına göre veriler, 2020-2025 yılları arasında Hristiyanları hedef alan en az 389 şiddet olayı yaşandığını ve bunlardan en az 318'inin öldüğünü gösteriyor.

Aynı dönemde Müslümanlara yönelik 197 şiddet saldırısı, 400'den fazla kişinin ölümüne yol açtı.

Trump'ın açıklamaları, lobi gruplarının Nijeryalı ayrılıkçıların davasını aktif olarak desteklediği bir dönemde geldi.

Yabancı lobi şirketlerini düzenleyen kurallar kapsamında yayınlanan belgelere göre sürgündeki Biafra Cumhuriyeti hükümetini temsil eden Moran Global Strategies, mart ayında ABD Kongre üyelerine Nijerya'daki "Hristiyanlara yönelik zulüm" konusunda uyarıda bulunan bir mektup yazdı.

Biafra, 1967'de bağımsızlığını ilan eden ve 1970'e kadar süren kanlı bir iç savaşı başlatan, doğu Nijerya'da kısa ömürlü bir ayrılıkçı devletin adıydı.


Yemen, Husilere gelişmiş kimyasal sevkiyatını engelledi

Husilere askeri amaçlı kaçırılan kimyasal sevkiyatının bir kısmı (hükümet medyası)
Husilere askeri amaçlı kaçırılan kimyasal sevkiyatının bir kısmı (hükümet medyası)
TT

Yemen, Husilere gelişmiş kimyasal sevkiyatını engelledi

Husilere askeri amaçlı kaçırılan kimyasal sevkiyatının bir kısmı (hükümet medyası)
Husilere askeri amaçlı kaçırılan kimyasal sevkiyatının bir kısmı (hükümet medyası)

Yemen Ulusal Direniş Güçleri, Donanma, İstihbarat Birimi ve Sahil Güvenlik ile iş birliği yaparak, Bab el-Mendeb Boğazı'ndaki Husilere gelişmiş kimyasal ve askeri teçhizat sevkiyatını engelledi.

Isıya dayanıklılık ve füze ve insansız hava aracı (İHA) yapılarının yalıtımında kullanılan "fenol + formaldehit" adlı bir polimer bileşiğinden 24 varil ve radar izlerini azaltmak için kullanılan türevleri ele geçirdiler. Ayrıca, koruyucu giysiler, maskeler ve diğer askeri teçhizata da el koydular; bu gelişme, Husi kontrolündeki bölgelerde askeri üretim atölyelerinin varlığını gösteriyor.

Yemen askeri medyası, ortak bir devriyenin, İran Devrim Muhafızları tarafından işletilen kaçakçılık şebekeleriyle bağlantılı olduğundan şüphelenilen ahşap bir tekne hakkında kesin istihbarat aldığını bildirdi. Devriye, tekneyi durdurdu ve kargonun inceleme ve soruşturulması için güvenli bir yere çekti.

Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani, operasyonun "İran'ın Yemen'deki projesine bir darbe daha" olduğunu ve Devrim Muhafızları'nın bölge güvenliğini tehdit eden askeri teçhizat kaçakçılığına karıştığının kanıtı olduğunu belirtti.