ABD'de taciz skandalı: CIA'e rağmen hüküm verildi

Son aylarda CIA içinde 20'den fazla kadının cinsel istismar şikayetinde bulunduğu belirtiliyor

Şikayetçi olan CIA çalışanının adı mahkemede gizli tutuldu (AP)
Şikayetçi olan CIA çalışanının adı mahkemede gizli tutuldu (AP)
TT

ABD'de taciz skandalı: CIA'e rağmen hüküm verildi

Şikayetçi olan CIA çalışanının adı mahkemede gizli tutuldu (AP)
Şikayetçi olan CIA çalışanının adı mahkemede gizli tutuldu (AP)

CIA'in Virginia'daki genel merkezinde bir çalışma arkadaşını taciz ettiği öne sürülen Ashkan Bayatpour, hafif saldırı ve kötü muamele suçlamalarından hüküm giydi.

CIA'de kursiyer subay olarak görev yapan Bayatpour'un tenha bir merdiven boşluğunda çalışma arkadaşına arkadan yaklaşarak onu öpmeye çalıştığı iddia edildi.

Çarşamba görülen duruşmada Bayatpour'a 6 ay denetimli serbestlik cezası verildi ve CIA görevlisinden silahlarını teslim etmesi istendi.

Tacize uğrayan kadın Bayatpour'un kendisine, "Burayı bunun için kullanan çok kişi var. Ben de seninle bunu yapmak istiyorum" dediğini öne sürdü.

Olayın Temmuz 2022'de gerçekleştiği kaydedilirken, AP haber ajansı 39 yaşındaki eski donanma istihbaratçısının olayı CIA'e bildirilmesinin üstünden bir yıldan fazla zaman geçmesine rağmen halen görevde olduğunu aktardı.

CIA, Bayatpour'un kurum içinde disiplin soruşturması geçirip geçirmeyeceğiyle ilgili bilgi vermeyi reddetti.

Tacize uğrayan kadının avukatı, "Bu hüküm CIA sayesinde değil CIA'e rağmen verildi" ifadelerini kullandı.

Bayatpour'un davası CIA'de son aylarda tartışma konusu olan istismar şikayetlerinin son halkası.

ABD Senatosu İstihbarat Komitesi, nisanda yayımladığı raporunda son aylarda CIA içinden en az 20 kadının istismar şikayetinde bulunduğu belirtilmişti.

Şikayetler içinde cinsel saldırının yanı sıra, fiziksel taciz ve zorlama gibi vakaların da olduğu biliniyor.

Raporda CIA'in, mağdurların konuşmasını engellemek için, şikayette bulunmanın kariyerlerini yok edeceği ve hatta ulusal güvenliğe tehdit oluşturacağı gibi uyarılarda bulunduğu da ifade edilmişti.

Şikayetçi olan kadınlardan birinin avukatlığını yapan Kristin Alden, "Her yerde tacizciler ve bunu örtbas etmek isteyen patronlar var. Ancak istihbarat işinin doğası, gizlilik kültürü ve insanların takma isimlerle çalışması olayın ürkütücü etkisini ve kurbanların duyduğu yalnızlığı artırıyor" diye konuştu.

Independent Türkçe



ABD'de Florida ve Texas eyaletlerinin sosyal medya yasaları Yüksek Mahkemede tartışılıyor

(AA)
(AA)
TT

ABD'de Florida ve Texas eyaletlerinin sosyal medya yasaları Yüksek Mahkemede tartışılıyor

(AA)
(AA)

Florida eyaleti, 6 Ocak Kongre baskını sonrası Facebook, Twitter ve YouTube'un, dönemin ABD Başkanı Donald Trump'ın hesaplarını kapatmasının ardından 2021'de, teknoloji şirketlerinin devlet görevlisini yasaklayamayacaklarına ilişkin kanun çıkardı.

Texas eyaleti de Florida'dan kısa süre sonra sosyal medya platformlarını sitelerindeki "siyasi içeriği" kaldırmaktan men eden kanunları kabul etti.

Bu şirketleri temsilen "NetChoice" ve "The Computer&Communications Industry Association" dernekleri, ABD Anayasası Birinci Değişikliği bağlamında gazeteler nasıl kendi içeriğine karar veriyorsa şirketlerin de platformlarına dair kararları verme hakları bulunduğunu savunarak, yasaları temyize taşıdı.

Dernekler, Anayasa'nın Birinci Değişikliği'nin şirketlere istedikleri içeriği platformlarından kaldırma hakkı verdiğini çünkü ürünlerini ve içeriklerini korumaları için editoryal seçimler yapabilme haklarını koruduğunu belirtti.

Davanın dün 4 saatten uzun sözlü duruşmalarında tarafları dinleyen Yüksek Mahkeme yargıçları, Florida ve Texas eyaletlerinin 2021'de geçirdikleri yasaların sakıncalı görülebileceğine, diğer yandan tamamının da bloke edilemeyeceğine dair düşüncelerini ifade etti.

Yargıçlar, söz konusu yasaların, şirketlerin ifade özgürlüğüne yönelik ihlallerdeki editoryal takdir yetkisini sarsabileceği endişesini dile getirdi.

Eyaletlerin yasalarını eleştirenler, yasalarla sosyal medya platformlarında Neonazi gibi aşırıcı içeriklerin daha fazla yayılabileceğini, yasaları savunanlar ise tartışmalı tüm meselelerin sosyal medya platformlarında kaldırılabileceğini belirtiyor.

Bazı uzmanlar, Anayasa'nın Birinci Değişikliği'nin basın özgürlüğünün yanı sıra ifade özgürlüğünü korumayı amaçladığını vurgulayarak, sosyal medya şirketlerine bu madde kapsamında sınırsız güç verilmesinin sonuçlarından da endişeli olduklarını kaydediyor.