ABD Temyiz Mahkemesi, Trump'ın davalara karşı "Başkanlık dokunulmazlığı" başvurusunu reddetti

ABD Temyiz Mahkemesi, eski Başkan Donald Trump'ın "2020 Başkanlık seçim sonuçlarına müdahale" suçlamasıyla yargılandığı davada "Başkanlık dokunulmazlığı" olduğu iddiasını reddetti

Eski ABD Başkanı Donald Trump (AA)
Eski ABD Başkanı Donald Trump (AA)
TT

ABD Temyiz Mahkemesi, Trump'ın davalara karşı "Başkanlık dokunulmazlığı" başvurusunu reddetti

Eski ABD Başkanı Donald Trump (AA)
Eski ABD Başkanı Donald Trump (AA)

Washington D.C'de bulunan ABD Columbia Bölgesi Temyiz Mahkemesi, Trump'ın hakkındaki suçlamalara karşı “Başkanlık dokunulmazlığı" olduğu yönündeki başvurusunu sonuçlandırdı.

3 yargıcın bulunduğu Mahkeme panelinin oy birliği ile aldığı kararda, "Bu ceza davasının amacı açısından, eski Başkan Trump, diğer herhangi bir suçlu sanığın tüm savunmalarında olduğu gibi vatandaş Trump haline geldi. Başkan olarak görev yaptığı sırada onu korumuş olabilecek herhangi bir idari dokunulmazlık artık onu bu kovuşturmaya karşı koruyamıyor." ifadeleri paylaşıldı.

Kararın yayımlandığı 57 sayfalık metinde, eski Başkan Trump’ın federal ceza hukukuna karşı gelmek için herhangi bir yasal takdir yetkisine sahip olmadığı ve davranışlarından dolayı mahkemede sorumlu olduğuna vurgu yapıldı.

Metinde, "Hem eski Başkanlara yönelik federal cezai kovuşturmalara karşı kategorik bir savunma olarak hem de özellikle bu davaya uygulanması açısından dokunulmazlığın 3 potansiyel dayanağını da reddediyoruz." ifadesine yer verildi.

6 Ocak Kongre baskını olayları ve 2020 Başkanlık seçim sonuçlarına müdahale girişimi nedeniyle kendisine yönelik cezai dava açılan Trump, Ağustos 2023’te hakkındaki suçlamaları reddetmişti.

Trump, 6 Ocak olayları sırasında Beyaz Saray'da görevde olduğunu ve başkan olarak "dokunulmazlığı" bulunduğunu savunarak davanın düşürülmesi için temyiz mahkemesine başvurmuştu.

Trump hakkındaki soruşturmayı yürüten Özel Savcı Jack Smith de "dokunulmazlık" konusunun ele alınması ve yargılamanın bir an önce başlaması için ABD Yüksek Mahkemesine başvurmuş ancak Yüksek Mahkeme davanın önce temyiz mahkemesinde görülmesi gerektiğini belirtmişti.

Trump’ın, aleyhine sonuçlanan temyiz mahkemesi kararını ABD Yüksek Mahkemesine götürebileceği belirtiliyor.



ABD'de Florida ve Texas eyaletlerinin sosyal medya yasaları Yüksek Mahkemede tartışılıyor

(AA)
(AA)
TT

ABD'de Florida ve Texas eyaletlerinin sosyal medya yasaları Yüksek Mahkemede tartışılıyor

(AA)
(AA)

Florida eyaleti, 6 Ocak Kongre baskını sonrası Facebook, Twitter ve YouTube'un, dönemin ABD Başkanı Donald Trump'ın hesaplarını kapatmasının ardından 2021'de, teknoloji şirketlerinin devlet görevlisini yasaklayamayacaklarına ilişkin kanun çıkardı.

Texas eyaleti de Florida'dan kısa süre sonra sosyal medya platformlarını sitelerindeki "siyasi içeriği" kaldırmaktan men eden kanunları kabul etti.

Bu şirketleri temsilen "NetChoice" ve "The Computer&Communications Industry Association" dernekleri, ABD Anayasası Birinci Değişikliği bağlamında gazeteler nasıl kendi içeriğine karar veriyorsa şirketlerin de platformlarına dair kararları verme hakları bulunduğunu savunarak, yasaları temyize taşıdı.

Dernekler, Anayasa'nın Birinci Değişikliği'nin şirketlere istedikleri içeriği platformlarından kaldırma hakkı verdiğini çünkü ürünlerini ve içeriklerini korumaları için editoryal seçimler yapabilme haklarını koruduğunu belirtti.

Davanın dün 4 saatten uzun sözlü duruşmalarında tarafları dinleyen Yüksek Mahkeme yargıçları, Florida ve Texas eyaletlerinin 2021'de geçirdikleri yasaların sakıncalı görülebileceğine, diğer yandan tamamının da bloke edilemeyeceğine dair düşüncelerini ifade etti.

Yargıçlar, söz konusu yasaların, şirketlerin ifade özgürlüğüne yönelik ihlallerdeki editoryal takdir yetkisini sarsabileceği endişesini dile getirdi.

Eyaletlerin yasalarını eleştirenler, yasalarla sosyal medya platformlarında Neonazi gibi aşırıcı içeriklerin daha fazla yayılabileceğini, yasaları savunanlar ise tartışmalı tüm meselelerin sosyal medya platformlarında kaldırılabileceğini belirtiyor.

Bazı uzmanlar, Anayasa'nın Birinci Değişikliği'nin basın özgürlüğünün yanı sıra ifade özgürlüğünü korumayı amaçladığını vurgulayarak, sosyal medya şirketlerine bu madde kapsamında sınırsız güç verilmesinin sonuçlarından da endişeli olduklarını kaydediyor.