Erken sıcak hava dalgasının vurduğu İspanya'da su krizi büyüyor: "Ülke çöle dönüşüyor"

Birleşmiş Milletler, İspanya'nın yüzde 75'inin çölleşme sürecinde olduğunu açıklamıştı

İspanya hükümeti kentlerde kullanılan sulardaki geri dönüşüm oranını 2027'ye kadar yüzde 10'dan yüzde 20'ye çıkarmayı hedefliyor (AFP)
İspanya hükümeti kentlerde kullanılan sulardaki geri dönüşüm oranını 2027'ye kadar yüzde 10'dan yüzde 20'ye çıkarmayı hedefliyor (AFP)
TT

Erken sıcak hava dalgasının vurduğu İspanya'da su krizi büyüyor: "Ülke çöle dönüşüyor"

İspanya hükümeti kentlerde kullanılan sulardaki geri dönüşüm oranını 2027'ye kadar yüzde 10'dan yüzde 20'ye çıkarmayı hedefliyor (AFP)
İspanya hükümeti kentlerde kullanılan sulardaki geri dönüşüm oranını 2027'ye kadar yüzde 10'dan yüzde 20'ye çıkarmayı hedefliyor (AFP)

Uzun bir kuraklık döneminin ardından erken gelen sıcak hava dalgasının vurduğu İspanya susuz kalma tehlikesiyle karşı karşıya.

Rezervlerindeki su miktarından daha fazlası buharlaşan ülke, nisanda tarihinin en kurak dönemini geçirirken, bazı İspanyol kentlerinde de tarihin en yüksek nisan sıcaklıkları ölçülmüştü.

Cordoba'da 38,7 dereceyi gören sıcaklıklar, Endülüs bölgesindeki Sevilla'daysa 37,8 dereceye kadar tırmanmıştı.

Alicante Üniversitesi'nde iklim bilimi üzerine çalışmalar yürüten Jorge Olcina, "Durum özellikle Katalonya ve Endülüs bölgelerinde alarm veriyor. Buralarda su rezervlerinin doluluğu yüzde 25'in altına düşmüş durumda" ifadelerini kullandı.

Katalonya ve Endülüs bölgelerinde şubat sonunda su kullanımına sınırlama getirilmiş, bahçelerin sulanması ve yüzme havuzlarının doldurulması yasaklanmıştı. Çiftçilerden de sulama işlemlerini azaltmaları istenmişti. 

Endülüs'teki Jaen köyünde yaşayan köylüler 1 Mayıs'ta yağmur duasına çıkmış, "El Abuelo" adı verilen rituel sırasında kilisedeki İsa heykeli de 1949'dan bu yana ilk kez dışarı çıkarılmıştı.

İspanya'nın diğer bölgelerinde de benzer tehlikeler olduğuna dikkat çeken Olcina, "İspanya'nın geri kalanı da tehlikede. Valencia, Murcia, Castile-La Mancha ve Extremadura'daki su rezervleri giderek endişe verici bir hale geliyor. Su stoğu toplam kapasitenin yüzde 40'ından daha düşük seviyede" ifadelerini kullandı.

Çölleşme Araştırma Merkezi Direktörü Patricio Garcia-Fayos ise iklim değişikliğinin İspanya'yı çölleştirdiğini belirterek, "Elimizdeki suyu en iyi şekilde nasıl kullanacağımızı öğrenirken, iklim değişikliğine karşı mücadele de öncelik haline gelmeli. Aksi takdirde birkaç yıl içinde İspanya'nın büyük bir bölümü çöl olacak" ifadeleirni kullandı.

Birleşmiş Milletler de geçen dönemde İspanya'da büyüyen su kriziyle ilgili benzer bir açıklama yapmış ve ülkenin yüzde 75'inin çölleşme sürecinde olduğunu açıklamıştı.

Susuzluk tarımı vurdu

Birçok ihracat kaleminin tarım ürünü olması nedeniyle "Avrupa'nın arka bahçesi" olarak bilinen İspanya'da yaşanan kuraklık en çok İspanyol çiftçileri etkilemiş durumda. 

Tarım sendikası COAG'a göre, İspanya'da üretilen tahıl ürünlerinin yüzde 60'ı susuzluk nedeniyle ölmüş durumda. 

AFP'ye konuşan tarım ve iklim uzmanı Serge Zaka, "Toprağın durumu ve su rezervleri genellikle ağustosta görmeye alışık olduğumuz seviyede. Buğday ve arpa gibi tahıl ürünleri sonbaharda ekiliyor ve ilkbaharda biçiliyor. Ancak susuzluktan dolayı, gelişimleri olgunlağa erişmeden durdu. Bu da onları biçmenin mümkün olmayacağı anlamına geliyor. Zeytin, fıstık ve badem üretiminde de azalma bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

İspanya hükümetiyse su krizine karşı bir dizi tedbir açıklayarak 800 bin çiftçiye yüzde 25 vergi indirimi sağlanacağını duyurmuş ve kuraklıkla mücadele için 2,2 milyar euroluk bir paket açıklamıştı.

Independent Türkçe, AFP, Guardian



Trump Keşmir konusunda anlaşma ararken, Hindistan'ın diplomatik hırsı sınanıyor

ABD Başkanı Donald Trump, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yi Beyaz Saray'da ağırladı. (Arşiv – AP
ABD Başkanı Donald Trump, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yi Beyaz Saray'da ağırladı. (Arşiv – AP
TT

Trump Keşmir konusunda anlaşma ararken, Hindistan'ın diplomatik hırsı sınanıyor

ABD Başkanı Donald Trump, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yi Beyaz Saray'da ağırladı. (Arşiv – AP
ABD Başkanı Donald Trump, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yi Beyaz Saray'da ağırladı. (Arşiv – AP

Analistler, Hindistan ve Pakistan'ın ABD'nin müdahalesi sayesinde topyekûn savaşın eşiğinden döndüğünü, ancak ABD Başkanı Donald Trump'ın Keşmir anlaşmazlığında arabuluculuk yapmayı teklif etmesinin ardından Yeni Delhi'nin küresel diplomatik güç olma hedefinin büyük bir sınavla karşı karşıya olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Hindistan'ın dünyanın beşinci büyük ekonomisi olma yolundaki hızlı yükselişi, küresel sahnedeki güvenini ve etkisini arttırdı. Hindistan, Sri Lanka'daki ekonomik çöküş ve Myanmar depremi gibi bölgesel krizlerin ele alınmasında önemli bir rol oynadı.

Ancak Keşmir konusunda Pakistan'la yaşanan çatışma Hindistan siyasetinin sinir uçlarına dokunuyor. Son birkaç gündür iki ülke arasında karşılıklı füze atışları ve hava saldırılarıyla şiddetlenen çatışmalarda en az 66 kişi hayatını kaybetti.

Hindistan'ın, Keşmir sorununda kendi çıkarlarından ödün vermeden ticaret gibi konularda Trump'ın gözüne girmek için diplomatik olarak nasıl bir yol izleyeceği büyük ölçüde iç politikaya bağlı olacak ve Keşmir sorununun gelecekteki seyrini belirleyebilecek.

Güney Asya analisti olan Michael Kugelman, “Hindistan (ateşkesin gerektirdiği) daha geniş kapsamlı görüşmelere sıcak bakmıyor. Bu yaklaşıma bağlı kalmak zorlu bir iş olacak” ifadelerini kullandı.

Ateşkesin ne kadar kırılgan olduğunun bir işareti olarak iki hükümet cumartesi gecesi geç saatlerde ciddi ihlal suçlamalarında bulundu.

Kugelman ateşkesin gerilimin en yüksek olduğu dönemde ‘aceleyle sağlandığını’ kaydetti. Trump dün, “Bu iki büyük ulusla ticareti önemli ölçüde arttıracağım” dedi. Hindistan Başbakanı Narendra Modi, çatışmanın başlamasından bu yana kamuoyu önünde herhangi bir yorumda bulunmadı.

Görsel kaldırıldı.Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif (Reuters)

Hindistan Keşmir'i kendi topraklarının ayrılmaz bir parçası olarak görüyor ve özellikle de dışarıdan bir arabulucu aracılığıyla müzakere edilemeyeceğini düşünüyor. Hem Hindistan hem de Pakistan, Keşmir'in bazı kısımlarını kontrol ediyor ve bölgede tam egemenlik iddiasında bulunuyor. Hindistan'ın Pakistan destekli bir isyan olarak tanımladığı durum yüzünden bölge üzerinde iki savaş ve çok sayıda başka çatışma yaşandı. Pakistan ise isyanı desteklediğini reddediyor.

Hindistanlı savunma analisti Brahma Chellaney, “Hindistan, ABD'nin baskısıyla, başladıktan sadece üç gün sonra askeri operasyonları durdurmayı kabul ederek, uluslararası toplumun dikkatini bu krize neden olan Pakistan destekli sınır ötesi terörizme odaklamak yerine Keşmir çatışmasına çekiyor” dedi.

İki ülkenin 1947'de ayrılmasından sonra Hindistan ve Pakistan, Keşmir konusunda süregelen anlaşmazlıklarında Batı tarafından on yıllar boyunca bir ve aynı olarak görüldü. Ancak son birkaç yılda Hindistan'ın ekonomik yükselişi de dahil olmak üzere çeşitli nedenlerle bu durum değişti. Pakistan'ın ekonomisi ise sıkıntıda ve Hindistan'ın yalnızca onda biri büyüklüğünde.

Görsel kaldırıldı.Hindistan Başbakanı Narendra Modi, (EPA)

Trump'ın Keşmir sorununa bir çözüm bulunması önerisi ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Hindistan ve Pakistan'ın tarafsız bir yerde daha geniş konularda görüşmelere başlayacağı yönündeki açıklaması, Hindistan'daki birçok kişiyi hayal kırıklığına uğrattı.

Pakistan, Trump'ın Keşmir konusundaki teklifi için defalarca teşekkür ederken, Hindistan, ateşkesin sağlanmasında herhangi bir üçüncü tarafın rolünü kabul etmeyerek, bunun tamamen iki taraf arasındaki bir anlaşmanın sonucu olduğunu ileri sürdü.

Hindistan'daki analistler ve muhalefet partileri, Yeni Delhi'nin geçtiğimiz çarşamba günü Pakistan'a füze atarak stratejik hedeflerine ulaşıp ulaşmadığını sorgulamaya başladı. Hindistan, bunun geçen ay Keşmir'de turistleri hedef alan ve 26 kişinin ölümüne yol açan saldırıya misilleme olduğunu iddia etti. Yeni Delhi saldırıdan Pakistan'ı sorumlu tuttu, İslamabad ise bu iddiayı reddetti.

Pakistan'ın iç kesimlerine füzelerin ateşlenmesi Modi'nin seleflerine kıyasla risk almaya daha meyilli olduğunu gösterdi. Ancak ani ateşkes Modi'yi ülke içinde nadir görülen eleştirilere maruz bıraktı.

Modi'nin Hindu milliyetçisi Bharatiya Janata Partisi'nden (Hindistan Halk Partisi) eski bir parlamenter olan Swapan Dasgupta, ateşkesin Hindistan'da çeşitli nedenlerle iyi karşılanmadığını, çünkü ‘Trump'ın aniden ortaya çıkıp kararını açıkladığını’ söyledi.

Hindistan'ın ana muhalefet partisi Hindistan Ulusal Kongresi de bu görüşü yineleyerek, hükümetten ‘Washington'un neden ateşkes ilan ettiğini’ açıklamasını talep etti. Hindistan Ulusal Kongresi Sözcüsü Jairam Ramesh, “Üçüncü tarafların arabuluculuğu için kapıları açtık mı?” diye sordu.

Düşmanlıkların sona ermesine rağmen, ilişkilerde Hindistan'ın sertliğini test edecek ve daha katı bir yaklaşım benimsemesine neden olabilecek bir dizi sıcak nokta var.

Diğer yandan Pakistanlı diplomatlar ve hükümet yetkilileri, ülkeleri için en önemli konunun, Hindistan'ın geçen ay askıya aldığı ve Pakistan'daki çok sayıda çiftçi ve hidroelektrik santrali için hayati bir su kaynağı olan İndus Su Anlaşması olacağını söyledi.

Pakistan eski Dışişleri Bakanı ve mevcut hükümeti destekleyen Pakistan Halk Partisi'nin lideri Bilawal Bhutto Zerdari, “ABD'nin daha geniş bir diyalog için verdiği güvence olmasaydı Pakistan ateşkesi kabul etmezdi” dedi.

Pakistan'ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Moeed Yusuf, Keşmir'le ilgili risk döngüsünü kırmak için kapsamlı bir anlaşmanın gerekli olduğunu söyledi. Yusuf, “Çünkü krizin kökleri halen orada. Her altı ayda, bir yılda, iki ya da üç yılda bir benzer bir şey oluyor ve sonra nükleer bir ortamda savaşın eşiğine geri dönüyoruz” ifadelerini kullandı.