Görgü tanıkları: Myanmar'daki İHA saldırısında onlarca Rohingyalı öldürüldü

Myanmar Ulusal Demokratik İttifak Ordusu'ndan bir isyancı asker Kokang bölgesindeki askeri üssün yakınında nöbet tutuyor. (Reuters)
Myanmar Ulusal Demokratik İttifak Ordusu'ndan bir isyancı asker Kokang bölgesindeki askeri üssün yakınında nöbet tutuyor. (Reuters)
TT

Görgü tanıkları: Myanmar'daki İHA saldırısında onlarca Rohingyalı öldürüldü

Myanmar Ulusal Demokratik İttifak Ordusu'ndan bir isyancı asker Kokang bölgesindeki askeri üssün yakınında nöbet tutuyor. (Reuters)
Myanmar Ulusal Demokratik İttifak Ordusu'ndan bir isyancı asker Kokang bölgesindeki askeri üssün yakınında nöbet tutuyor. (Reuters)

Görgü tanıkları, geçen hafta Myanmar'dan Bangladeş'e kaçan ve aralarında çocuklu ailelerin de bulunduğu onlarca Rohingyalı’nın bir insansız hava aracı (İHA) saldırısında öldürüldüğünü söyledi.

Dört görgü tanığı ve bir diplomat, saldırının pazartesi günü gerçekleştiğini ve sınırı geçerek komşu Bangladeş'e gitmeyi bekleyen aileleri hedef aldığını bildirdi.

Kurbanlar arasında hamile bir kadın ve iki yaşındaki kızının da bulunduğu saldırı, geçtiğimiz haftalarda cunta güçleri ile isyancılar arasında yaşanan çatışmalar sırasında Rakhine (Arakan) eyaletinde sivillere yönelik gerçekleştirilen en ölümcül saldırı oldu.

Dün (Cuma) Reuters haber ajansına konuşan üç görgü tanığı, saldırıdan Arakan Ordusu’nun sorumlu olduğunu söylerken, Arakan Ordusu suçlamaları reddetti ve Myanmar ordusunu suçladı.

Hayatta kalan üç kişi 200'den fazla kişinin öldürüldüğünü söylerken, bir tanık en az 70 ceset gördüğünü ifade etti.

Muhammed İlyas adlı 35 yaşındaki bir tanık, hamile eşi ve iki yaşındaki kızının saldırıda yaralandığını ve daha sonra öldüğünü söyledi. Bangladeş'teki bir mülteci kampında yaşayan İlyas, Reuters haber ajansına ‘İHA’lar kalabalığa saldırmaya başladığında sahilde ailesiyle birlikte durduğunu’ söyledi.

“Birkaç kez yüksek sesli bombaları duydum” diyen İlyas, kendini korumak için yere uzandığını, ayağa kalktığında karısı ve kızının ağır yaralandığını ve diğer birkaç akrabasının da öldüğünü gördüğünü ifade etti.

Bir başka tanık olan 28 yaşındaki Şemseddin ise eşi ve yeni doğan oğluyla birlikte hayatta kaldığını söyledi. Bangladeş'teki bir mülteci kampında yaşayan Şemseddin, saldırıda çok sayıda kişinin hayatını kaybettiğini ve bazı insanların yaralarından dolayı acı içinde çığlık attığını ifade etti.

Diğer yandan Bangladeş'teki iki görgü tanığı ve medya kuruluşları, Rohingyalı mültecileri taşıyan teknelerin pazartesi günü iki ülkeyi ayıran Naf Nehri’nde battığını ve onlarca kişinin yaşamını yitirdiğini bildirdi.

Sınır Tanımayan Doktorlar tarafından yapılan açıklamada, cumartesi gününden bu yana Myanmar'dan Bangladeş'e geçen 39 kişinin havan topu ve ateşli silah yaralanmaları nedeniyle tedavi edildiği belirtildi.

Bölgedeki çatışmalar

Rohingyalar Budistlerin çoğunlukta olduğu Myanmar'da uzun süredir zulüm görüyor. Birleşmiş Milletler'in (BM) soykırım niyetiyle gerçekleştirildiğini söylediği, ordu liderliğindeki bir saldırının ardından 2017 yılında 730 binden fazla kişi ülkeden kaçtı.

Ordunun 2021 yılında demokratik olarak seçilmiş hükümeti devirerek yönetimi ele geçirmesinden bu yana kargaşa içinde olan Myanmar’da kitlesel protestolar geniş çaplı silahlı çatışmaya dönüştü.

Myanmar'da savaşan birkaç silahlı gruptan biri olan Arakan Ordusu, büyük bir nüfusa ev sahipliği yapan kuzeyde geniş çaplı kazanımlar elde ettiği için Rohingyalar haftalardır Rakhine'yi terk ediyor. Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Arakan Ordusu mayıs ayında en büyük Rohingya kasabasını yaktı ve isyancılar tarafından kuşatılan Maungdaw'ı güneydeki sefil kamplarla birlikte son büyük Rohingya yerleşimi olarak bıraktı. Arakan Ordusu ise bu iddiaları yalanladı.

Aktivist gruplar geçen haftaki saldırıyı kınadı. Diğer yandan üst düzey bir Batılı diplomat, haberleri doğruladığını açıkladı..

Kanada'nın BM Daimî Temsilcisi ve Myanmar eski Özel Temsilcisi Bob Rae, çarşamba günü X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, “Bangladeş-Myanmar sınırında yüzlerce Rohingyalının öldürüldüğüne dair haberler, üzülerek söylüyorum ki doğru” ifadesini kullandı.

Myanmar'daki askeri cunta Telegram kanalında yaptığı bir paylaşımda, saldırıdan Arakan Ordusu’nu sorumlu tuttu.

Arakan Ordusu saldırının sorumluluğunu reddetti. Arakan Ordu Sözcüsü Khine Thu Kha Reuters'e yaptığı açıklamada, “Araştırmalarımıza göre teröristlerin aile üyeleri Maungdaw'dan Bangladeş'e gitmeye çalışmışlar ve izinsiz ayrıldıkları için cunta onlara bomba atmış” dedi.



Taliban, Moskova'nın hareketi terör listesinden çıkarmasını ‘önemli bir gelişme’ olarak değerlendirerek memnuniyetle karşıladı

Rusya'nın Afganistan Büyükelçisi Dmitry Zhirnov (solda), Afganistan Dışişleri Bakanı Emir Han Muttaki ile Kabil'de yaptığı görüşmeden (Arşiv-AFP)
Rusya'nın Afganistan Büyükelçisi Dmitry Zhirnov (solda), Afganistan Dışişleri Bakanı Emir Han Muttaki ile Kabil'de yaptığı görüşmeden (Arşiv-AFP)
TT

Taliban, Moskova'nın hareketi terör listesinden çıkarmasını ‘önemli bir gelişme’ olarak değerlendirerek memnuniyetle karşıladı

Rusya'nın Afganistan Büyükelçisi Dmitry Zhirnov (solda), Afganistan Dışişleri Bakanı Emir Han Muttaki ile Kabil'de yaptığı görüşmeden (Arşiv-AFP)
Rusya'nın Afganistan Büyükelçisi Dmitry Zhirnov (solda), Afganistan Dışişleri Bakanı Emir Han Muttaki ile Kabil'de yaptığı görüşmeden (Arşiv-AFP)

Taliban, Rusya'nın dün hareketi ‘terör örgütü’ olarak sınıflandırmasını kaldırma kararını memnuniyetle karşıladı ve bunu hükümeti ile Moskova arasındaki ilişkilerde ‘önemli bir gelişme’ olarak niteledi.

Afganistan Dışişleri Bakanlığı tarafından 17 Nisan 2025 tarihinde çekilen ve yayınlanan bu fotoğrafta Rusya'nın Afganistan Büyükelçisi Dmitriy Jirnov (solda) Afganistan Dışişleri Bakanı Emir Han Muttaki ile Kabil'de görüşürken görülüyor. Rusya Yüksek Mahkemesi 17 Nisan'da, Afganistan'ın fiili yöneticileriyle dostane ilişkiler kurmayı amaçlayan sembolik bir jestle Taliban'ın terör örgütü olarak tanımlanmasını kaldırdı. (Afganistan Dışişleri Bakanlığı - AFP)Afganistan Dışişleri Bakanlığı tarafından 17 Nisan 2025 tarihinde çekilen ve yayınlanan bu fotoğrafta Rusya'nın Afganistan Büyükelçisi Dmitriy Jirnov (solda) Afganistan Dışişleri Bakanı Emir Han Muttaki ile Kabil'de görüşürken görülüyor. Rusya Yüksek Mahkemesi 17 Nisan'da, Afganistan'ın fiili yöneticileriyle dostane ilişkiler kurmayı amaçlayan sembolik bir jestle Taliban'ın terör örgütü olarak tanımlanmasını kaldırdı. (Afganistan Dışişleri Bakanlığı - AFP)

Taliban hükümetinin Dışişleri Bakanı Emir Han Muttaki, Kabil'de Rus Büyükelçi ile yaptığı görüşmede, Rusya'ya bu adım için teşekkür etti. Ofisinden yapılan açıklamaya göre Muttaki bu adımı ‘Afganistan ve Rusya arasındaki ilişkilerde önemli bir gelişme’ olarak nitelendirdi.

Rusya Yüksek Mahkemesi dün Taliban'ın terör örgütleri listesinden çıkarılmasını onayladığını açıklayarak, Moskova ile uluslararası alanda izole edilmiş Kabil arasındaki bağları güçlendirmeyi amaçlayan sembolik bir adım attı.

Rus haber ajansları, davadan sorumlu yargıç Oleg Nefedov'un kapalı bir oturum sonrasında yaptığı açıklamada, “Karar derhal yürürlüğe giriyor” dediğini aktardı.

Karar bu aşamada Taliban hükümetinin Moskova tarafından resmen tanındığı anlamına gelmiyor.

Taliban kararı memnuniyetle karşıladı ve bunu hükümeti ile Moskova arasındaki ilişkilerde ‘önemli bir gelişme’ olarak nitelendirdi.

Rusya Yüksek Mahkemesi Yargıcı Oleg Nefedov, yirmi yılı aşkın süredir terör örgütü olarak sınıflandırılan Taliban'a yönelik yasağın kaldırılmasına ilişkin kararını 17 Nisan 2025 Perşembe günü Moskova'da açıkladı. (AP)Rusya Yüksek Mahkemesi Yargıcı Oleg Nefedov, yirmi yılı aşkın süredir terör örgütü olarak sınıflandırılan Taliban'a yönelik yasağın kaldırılmasına ilişkin kararını 17 Nisan 2025 Perşembe günü Moskova'da açıkladı. (AP)

Rusya Federasyonu Başsavcılığı geçtiğimiz mart ayında, Taliban'ın ‘terörist’ olarak sınıflandırılan ve dolayısıyla yasaklanan örgütler listesinden çıkarılmasını talep etti. Taliban, 11 Eylül 2001'de ABD'de düzenlenen saldırıların ardından 2003'ten beri bu listede yer alıyordu.

Taliban, ABD destekli hükümetin düşmesinin ardından 15 Ağustos 2021'de Afganistan'ın başkenti Kabil'in kontrolünü ele geçirdi ve birkaç gün sonra da ABD askerleri ülkeden tamamen çekildi.

O tarihten bu yana Moskova, terörle mücadelede potansiyel bir ekonomik ortak olarak gördüğü yeni Afgan hükümetiyle ilişkileri normalleştirme sözü verdi.

Ancak bu hükümet, özellikle Afganistan'daki kadın haklarının feci durumu nedeniyle, şu aşamada hiçbir ülke tarafından resmen tanınmış değil.

Rusya'nın yanı sıra Pakistan, Çin, İran ve çoğu Orta Asya ülkesinin Afgan yetkililerle diplomatik ilişkileri var.

Moskova, Taliban elçilerini, hareket iktidara dönmeden önce bile, birçok kez topraklarında kabul etmişti.

Taliban terörle mücadelede bir müttefik

Kremlin ve Kabil arasındaki yakınlaşma, Mart 2024'te Moskova yakınlarında bir konser salonunda terör örgütü DEAŞ'ın Afganistan'da faaliyet gösteren bölgesel kolu DEAŞ Horosan'a mensup dört silahlı kişi tarafından 145 kişinin öldürüldüğü saldırının ardından ivme kazandı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Temmuz 2024'te, Taliban'ı terörle mücadelede bir müttefik olarak gördüğünü söyledi.

Ardından, 2024 yılının sonunda, Rus makamlarının terör örgütü olarak listelenen ve bu nedenle ülkede yasaklanan bir grubu listeden çıkarmasına izin veren yasayı imzaladı.

Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre bu yasa, grubun ‘terörizmi’ desteklemeyi bıraktığına dair ‘gerçek kanıtlar’ varsa, yargının ‘bir örgüt üzerindeki yasağı geçici olarak askıya almasına izin veriyor.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ekim ayında Batı'yı Afganistan'a yönelik yaptırımları kaldırmaya ve on yıllardır savaş halinde olan ülkenin yeniden inşası için ‘sorumluluk’ almaya çağırdı.

Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Sergey Şoygu aralık ayı sonunda Kabil'e gitti. Şoygu ziyaret sırasında, Afganistan ile ‘iş birliğini’ güçlendirmek istediğini açıkladı.

Birçok Taliban lideri 1980'lerde Sovyetler Birliği'nin ülkede on yıl süren savaşı sırasında Moskova'ya karşı savaşmıştı.